K
AYNAKÇA
..........................................................................................................................................
181
7
GİRİŞ
M
anipülasyon sorunu günümüzde, özellikle de çiftler
arasında gündeme geldiğinde ve “narsistik sapkınlık”
biçimini ve adını aldığında giderek daha fazla önem kazan-
maktadır. Giderek artan bu kaygı nereden kaynaklanmak-
tadır? Modern toplum bu tür kangrenleşmiş ilişki için ideal
bir kültürel zemin mi sunuyor? Günümüzde geçmişte oldu-
ğundan daha fazla mı manipülatör var?
Manipülasyon, terimin yaygın anlamında, kendi iktidarı-
nı yerleştirme yönündeki az çok bilinçli bir hedefe yönelik
olarak çiftler arasında –hatta her grubun içinde– uygulanan
küçük entrikaları kapsar. Bunlar, maruz kalan erkek ya da
kadın için nahoş durumlar olsa da, yine de suç teşkil etmez.
Her insan ilişkisi bir güç ilişkisine yol açar; kimse bundan
kaçamaz. İlişki, günümüzde eşlerin dahil olduğu koşullar-
dan destek alan kaçınılmaz mekanizmaları içerir. Karşımız-
daki kişi genellikle acilen tatmin bulması gereken bir nesne-
dir; ve bu doygunluğa bir kez erişildiğinde çatışmalar daya-
nılmaz “gibi gelir” ve kopmaya yol açar.
Neredeyse kaçınılmaz olduğu ölçüde sıradan ve “normal”
8
olan manipülasyonun gözlemlenmesinde yine de patolojik
bir işleyişin öncülleri ortaya çıkabilir. Bu, işi kendi nesne-
sinin –ötekinin– yıkımını gerçekleştirmeye kadar vardıran
sapkın manipülatörün tutumudur.
Bu gündelik durumların patolojik ve dolayısıyla yıkıcı
yanlarının ağır basmasına yol açan anları ve düzeyleri doğ-
ru saptamaya çalışmak özellikle önemlidir. Manipülasyon
kavramını ve farklı ifade biçimlerini tanımlamaya çalışan bu
eserin birinci bölümünün konusu budur.
Bu kitabın ikinci kısmında özellikle kadınlara hitap etme-
yi tercih ettik, çünkü vakaların aşağı yukarı hepsinde nar-
sistik bir sapkınla ilişkinin sonuçlarıyla karşılaşanlar onlar-
dır. Bu kadınların dövülen kadınlarla birçok ortak noktası
vardır; şantajlara, aşağılamalara, angaryalara, azarlara, eş ya
da sevgililerinden gelen sahte vicdan azaplarına ve kaçamak
pişmanlıklara karşı koymak zorunda kalanlar onlardır. Do-
layısıyla, kötü muameleye maruz kalanlar onlardır.
Eşler arasındaki duygusal manipülasyonla narsistik sap-
kınlık arasındaki mesafe yine de büyüktür: Duruma göre az
ya da çok manipüle etmek bir kışkırtmadır, hatta bazı kişile-
rin önemsiz bir kusuru olarak da görülebilir. Manipüle ede-
nin yararına bir şeyler yapmaya karşısındakini yöneltir. Nar-
sistik sapkın ise manipülasyon taktiğini uygulamaya koyar,
fakat onun etkisi anlık değildir, sabit ve globaldir.
Her evlilik engellerle, güçlüklerle, anlaşmazlıklarla karşı-
laşır. Eşlerden biri daima diğerine hâkim olmak, hep hak-
lı çıkmak ister. Çok sayıda çiftin şansına bu durum düşer;
insan ilişkilerinde nispeten yaygın bir dinamiktir bu. Buna
karşılık, narsistik sapkın işi partnerinin kişiliğini keyfince
şekillendirmeye kadar vardırır. Partnerinin iradesini, özsay-
gısını, geleceğini, coşkusunu... yaşamını elinden alır.
Muhtemel ya da potansiyel kurban olarak kadınlara hi-
9
tap etmek yalnızca bir tercih değildir; böyle bir nüfuzun yol
açabileceği yıkıcı sonuçlar –depresyon, gelişim güçlüğü, ba-
ğımlılık, intihar...– açısından bu aynı zamanda bir görevdir.
Eşinizle ilişkinizde kendinizi boğuluyor mu hissediyorsu-
nuz? İma yollu ya da dolaylı olarak sizi hiç durmadan eleş-
tiriyor mu, sizin kendinize dair imgenizi yavaş yavaş değer-
sizleştiriyor mu? Onu mutlu etmeye çalışırken, kendinizi bir
hiç olarak, işe yaramaz biri olarak mı görüyorsunuz? Başka-
ları, aileniz, çevreniz sizin kuşkularınızı ve kaygılarınızı an-
lamıyorlar ve eşinizi model bir eş ya da koca olarak mı gö-
rüyorlar? Kendinizi aşağılanmış mı hissediyorsunuz, part-
neriniz kimi zaman size bu aşağılanmadan yararlanıyor izle-
nimi mi veriyor? Hiç dostunuz yok mu ya da pek az mı var;
sizi yavaş yavaş onlardan uzaklaştırdı mı? Evde ve dışarıda
çok farklı mı davranıyor? Her eleştiriye karşı hırçın mı, sor-
gulanmayı, büyük ya da küçük hatalarını kabul etmeyi be-
ceremiyor mu? Sizi her konuda ve bir hiç yüzünden sürek-
li suçluyor mu? Ne yaparsanız yapın onu memnun edeme-
yeceğiniz duygusu içinde misiniz? Bununla birlikte, giderek
daha ender de olsa, zaman zaman yeniden nazik, kibar bi-
ri oluyor mu?
Eğer böyleyse, ilişkinizin sapkın bir zeminde gelişiyor ol-
ması mümkündür.
Narsistik bir sapkın kimdir? “Ters dönmüş, devrilmiş”
anlamına gelen Latince
perversus
’tan gelen “sapkın” [
per-
vers
] terimine kötülük ve acımasızlık, hatta sapıklık –özel-
likle cinsel düzeyde– eklenir. Yakın zamana kadar sapkınlık
yalnızca cinsel alanı kapsıyordu. “Sapkın” kelimesi yaygın
âdetlere, iyiliğe, ötekine karşı empatiye ters bir tutumu be-
lirtir. Fakat aynı zamanda tutum ve davranışlarının gerçek
hedefini gizleyen bir stratejiyi uygulamaya koyabilen birini
10
de belirtir. Narsistik sapkın bir ya da birden çok maske se-
çer, bunları ustalıkla kullanır: Daha iyi vurabilmek için ön-
ce baştan çıkartır, aile için çırpınır, öteki için “kendini pa-
ralar”; oysa ki sonradan adamakıllı “bölünüp parçalanacak”
olan bu “öteki”dir. Sapkın genellikle kendini bir kurban ola-
rak gösterir – bu aynı zamanda onun gözde yok etme taktik-
lerinden biridir. Atalarımız, en iyi savunma saldırıdır deme-
mişler midir? Fakat bu sapkın aynı zamanda kendini kurban
hissettiğinden, kendini onarmaya da çabalar.
Bu “tersine dönme, devrilme” veçhesi narsistik sapkın-
da temel önemdedir: Durumları tersine çevirir (maruz ka-
lan kişi aniden suçlu olur), karşısındakinin varlığını bile ka-
bul etmezken (daha doğrusu, öteki ancak sağladığı yarara,
sömürülme, onu “besleme” “kapasitesi”ne bağlı olarak var-
dır) kendini sadık biri olarak gösterir, onu sevdiğine inandı-
rırken hiçbir kalıcı duygu hissetmez (narsistik sapkının bu
duygusal boşluğuna tekrar döneceğiz), sözel olarak bir yön-
de kendini ifade ederken diğer yönde hareket eder (örneğin
“seni seviyorum” der ama son derece kötü davranır, çünkü
bu sözler onun için hiçbir anlama gelmemektedir; bunlar içi
boş sözlerdir), kısacası her şey
tersine dönmüştür
... Gerçek-
ten de, sapkın ile nesnesi arasındaki “alışverişlerin” temel
taşıyıcısı ayna etkisidir. Öteki, ancak bu sapkına kendinin
ideal bir imgesini yansıtmaya yarar.
Bu tutum yine de onun kişiliğinin bir diğer önemli bileşe-
ni sayesinde bir denge bulur; yani abartıya vardırılmış aşırı
bir narsizm. Çünkü narsistik sapkın kendine tapar. En azın-
dan kendini buna ikna etmeye çalışır...
Biz, bu bütünsel programın aldığı biçimleri inceleyeceğiz.
Program terimi –üzücü de olsa– uygun düşmektedir: Her
durumun kendine özgü yanları olsa da, narsistik sapkın ile
eşi arasındaki ilişkinin cereyan ediş tarzı açısından nispeten
“standart” bir senaryo mevcuttur.
11
Sonuçta, şunu belirtelim ki, bütün narsistik sapkınlar el-
bette manipülatördür, ancak bütün manipülatörler narsistik
sapkın değildir. Cılız bir teselli olsa da bu doğrudur...
Eşler arasındaki duygusal manipülasyonların acemi biri
tarafından ampirik gözleminden doğan bu kitap, konu üze-
rindeki düşünmeyi aydınlatan, zenginleştiren ve destekle-
yen, klinik gözlemleri ve uzmanlığı zengin psikanalist ba-
kışı olmadan sonuçlanamazdı. Böylece, çok sayıda insanın
bu tür durumlardan kurtulma cesaretini bulmak için gerek-
li mesafelenmeyi sağlamasına yardım etmek amacıyla işbir-
liğine girdik.
Uyarı
Bu kitapta sunulan tanıklıklar eski hastalara (adlar ve ayrın-
tılar değiştirilmiştir) ya da bu araştırma ve düşünme çalış-
ması kapsamında özel olarak söyleşilmiş kişilere aittir.
B İ R İ N C İ K I S I M
Dostları ilə paylaş: |