built up girder çatma kiriş, bileşik kiriş
built‐in end ankastre mesnet
built‐in governor cihazın içine kendinden bir parça olarak yapılmış olan regülatör
built‐in headlamp ankastre far, gömme far
built‐in jack sabit tekerlek krikosu
built‐in speedometer gömme takometre
built‐in, on‐board, resident yerleşik
built‐up kaynakla doldurup eski haline getirilmiş
built‐up beams bileşik kirişler (tokmaklı ahşap kirişler, çelik teşkil edilmiş kirişler)
built‐up member imal edilmiş, bileşik eleman
built‐up roofing yerinde teşkil edilen çatı yalıtımı
(çatı üzerinde bitümlü çimento ve keçeden ibaret doymuş ve kaplanmış bir esnek membran)
built‐up roofs yerinde teşkil edilen çatı yalıtımı (aralarına bitümlü bağlayıcı sürülmüş bitümlü
kanaviçe örtülerden teşkil edilmiş çok tabakalı çatı yalıtımı) built‐up section bileşik kiriş kesiti
bulb ampul
bulb hissedici, ölçü cihazları için cam boru
bulb of pressure basınç soğanı
bulb pile soğan uçlu kazık, ucu genişletilmiş kazık
bulb socket ampul duyu
bulge şişkinlik, sivri nokta, şişmek, yük altında
eğilmek, bel vermek
bulger ram. bel verme gerilmesi deneylerinde metal plakaları aparata yerleştirmek için
kullanılan yuvarlak şekilli koç
bulging yanal genişleme, yanal şişme
bulk büyüklük, kütle
bulk toplu, yığınsal, yığın
bulk dökme malzeme
bulk toptan
bulk şişmek
bulk büyük miktar, kaba hacim, kabarmak,
hacmi artmak
bulk cement dökme çimento
bulk data transmission yığınsal veri iletimi
bulk delay yığınsal gecikme, toplu gecikme
bulk density yığma özgül ağırlığı
bulk density yığın yoğunluğu
bulk density 1. ıslak birim hacim ağırlık 2. hacim yoğunluğu (herhangi bir malzemenin
bünyesinde bulunan geçirimli ve geçirimsiz boşlukları dahil birim hacminin ağırlığı)
bulk density, specific bkz. specific bulk density
bulk freight yığma kargo
bulk head bölme
bulk load dökme yük
bulk material yığma malzeme
bulk purchase satın alma/toptan
bulk sampling yığın örneklemesi
bulk specific gravity hacim özgül ağırlığı (bir malzemenin belirli bir sıcaklıkta geçirimli ve
geçirimsiz tüm boşlukları dahil birim hacminin havadaki ağırlığının aynı sıcaklıkta ve aynı
hacimdeki saf suyun havadaki ağırlığına oranı)
bulk storage yığın bellek
bulk weight yığma ağırlığı
bulk, mass, stack yığın
bulkhead perde duvar, batardo, tahta perde, bölme perdesi
bulkhead gate küre başlı kapak
bulkhead plank kaplama kalası (ahşap kenar ayak arkası)
bulkhead with fixed earth support alt ucu ankrajlı perde, rijit perde
bulkiness irilik
bulking hacim artması (malzemenin konumunun değişmesinden dolayı veya nem artmasından
dolayı meydana gelen hacim artışı)
bulking factor hacimsel artma faktörü, şişme faktörü veya katsayısı
bulking of sand kum kabarması, kum şişmesi, kumun yığılması
bulking of the soil zeminin şişmesi, zeminin kabarması
bulking, permanent bkz. permanent bulking
bulk‐size parça boyutu
bulky hacimli, iri
bull gear fener dişlisi
bull rope ana kasnak halatı
bull wheel ana kasnak, ana çark
bulla (pl. bullae). sulu kabarcık
bullate kabarcıklı gibi görünen
bullation 1. deri üzerinde büllerin oluşması;
2. şişme, şişkinlik, şiş
bulldozer buldozer, dozer
bulldozer bıçak kolları, hidrolik
bulldozer. buldozer, putrel eğme tezgahı, küreme makinası demir şişirme makinası, sürgü yayıcı.
bull‐headed rail, yuvarlak başlı ray
buller’s shield gözlerden biri enfekte olduğunda, diğerini korumak için kullanılan bir çevresi
flasterle çevrili olan saat camı
bullet madde imi
bullet kurşun, mermi
bulleted list madde imli liste
bulleted paragraph madde imli paragraf
bulletproof kurşun geçirmez
bullock (or horse) gear hayvan gücü mekanizması, dairesel bir yörüngede hareket eden
hayvanların bir kolu döndürerek dişlileri hareket ettirmesi sonucu belirli güç elde etme
mekanizması.
bullous 1. büllerle ilgili, büllere ait; 2. bül özelliği gösteren, büllere benzeyen
bullseye gözetleme camı
bulls‐eye hedef, fedef merkezi
bulls‐eye gözetleme camı
bump çarpmak, vurmak
bump 1. kabarık yer, tümsek; 2. sıçrayış, vuruş, çarpış
bump stop. çarpmalı durdurucu, bir makinamn daha ileri gitmesini önleyen, sert lastikten
yapılmış tampon, bumpers, tampon çubuğu, karşılık, silme dolu bardak, çifte raket, çarpmak,
toslamak, kenetlenmek, şişmek, yumrulaşmak
bumper tampon, otomobil tamponu
bumper guard tampon boynuzu
bumper jack tampon krikosu
bumper plate tampon plakası
bumper shock absorber tampon amortisörü
bumper skirt tampon ile kaporta arasındaki levha, etek
bumper spring tampon yayı
bumpy eğri büğrü, yamuk, yamru yumru, ondüleli
(yol için)
bunch demet, deste
bunch demet yapmak
bunched conductor demet iletken
bunching dizi (geçme imkanı olmadığından taşıtların artarda aynı hızla hareket etmek zorunda
kalmaları halinde, durum konvoy trafiği)
bundle 1. lif; 2. hüzme; 3. küme 4. yol (tractus)
bundle demet, balya
bundle block adjustment ışın demetleri ile blok dengeleme
bundle of monochromatic light monokromatik ışık demeti
bundle of rays ışın demeti
Dostları ilə paylaş: |