Anadolu university journal of art & design cilt / volume sayi / number aralik / december 2016 issn: 2146-7692



Yüklə 19,39 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə33/79
tarix30.10.2018
ölçüsü19,39 Mb.
#76455
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   79

80
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
GİRİŞ
Sanat ve tasarıma ilişkin bildiğimiz her şey; yalnızca tanımların, içeriklerin değil, tüm bu 
alanlar arasındaki sınırların erimesiyle de değişmekte, disiplinler arasında kurulan köprüler ise 
kuşkusuz çok ilginç üretimlere olanak tanımaktadır. Ortaya çıkışından itibaren resim ve grafik 
gibi başlıklara yakın duran illüstrasyon ise, 20.yüzyılın ikinci yarısından itibaren aşama aşama 
bağımsızlığını ilan etmekle kalmamış, önemli bir atılım yaparak çeşitli arayışların etkisiyle de 
bugünkü kimliğini inşa etmeye koyulmuştur.
Diğer yandan, pek çok disiplinle temas halinde olan ve her gün karşılaştığımız sayısız görsel 
içerisinde hatırı sayılır bir yer tutan güncel illüstrasyonu tanımlamak da yapısı gereği giderek 
güçleşmiştir.
Bu araştırmanın amacı; bugün pek çok tasarımcı ve sanatçının çeşitli olanaklarından sıkça 
yararlandığı illüstrasyona tanım getirmek değil, popüler bir üretim motivasyonuna dönüşme 
sürecini geçmişin verileri ışığında değerlendirmek ve anlamaktır. Zira, illüstrasyonun genellikle 
eğitim materyallerinde ya da tanıtım amaçlı görsellerle başlayan yolculuğuyla sınırlandırılmış 
bir metin oluşturmak, bilinen tarihsel bilgileri tekrarlamanın ötesine geçemeyeceği gibi, bugüne 
de ışık tutamayacaktır.
Oysa güncel sanat/tasarım ortamında kesin tanımların ötesine geçen illüstrasyon; üzerinde 
yeraldığı herşeyi ‘ayırdedilebilir’ hale getirmektedir. Bir başka deyişle, illüst-ratif dokunuştan 
nasibini alan pek çok şey, kendi kimliğinden sıyrılarak bir çeşit ürüne dönüşmektedir.
Bu çalışma ‘bildiğimiz kriterlerin dışına taşarak ürünleşen illüstratif nesneler’in bugün ka-
zandığı başarıyı -geçmişte sürece katkı sağlayan önemli aşamaları hatırlatarak- sınırsız teknik 
olanak ve sayısız ifade tarzı ekseninde tartışmayı ve bu başarının gerçek-liğini sorgulamayı 
amaçlamaktadır.
Eğitim Materyalinden Bağımsız Denemelere: ’İllüstrasyonun Yolculuğu’
Yaklaşık üç yüz yıldan bu yana bir kavramın resimlenmesi anlamına gelen, başta kitap olmak 
üzere, çeşitli mecralarda karşımıza çıkan illüstrasyonun bilinen kimliğinde meydana gelen esas 
değişimlerin, içinde bulunduğumuz yüzyılın ikinci yarısından itibaren hızlandığını söylemek 
mümkündür. Zira, bu döneme kadar yapılan üretim belli kriterlere göre çizilmiş bir çerçeveye 
oturmakta, benzer hedeflere göre şekillenmektedir.
Hala bir zanaat olan yayıncılık, 19.yüzyılda, mekanik üretim sayesinde endüstriyelleşmiştir. 
Kitap fiyatları pek çok kişi için karşılanabilir hale gelirken, yeni reklam yöntemleri (standlar, 
afişler kataloglar...) müşterileri bilgilendirmekte, eğitim yasalarıysa bütün gençlere okur yazar 
olma fırsatı tanımaktadır (Posla-niec, 2008: 25).
Tanımların daha belirgin sınırlara göre yapıldığı dönemlerde üretilen illüstratif çalışmalar 
yalnızca alan değil, yaklaşım açısından da neredeyse küresel ölçekte benzer-lik göstermekte, 
bireysel ifade ya da tarz izleri bulunmakla birlikte, halen işlevi izlemektedir. Öyle ki, işlevi yerine 
getirme kaygısı öğrenme sürecine; ‘teknik alanda mükemmeli arama, olağan ya da var olan ara-


81
SANAT & TASARIM DERGİSİ
cın yetmediği durumlarda sınırları zorlama’ olarak yansımıştır. Bu eğilimin profesyonel çalış-
malardaki karşılığını; ‘gerçeğinden gerçekçi, hatta ondan çok daha albenili, alabildiğine detaycı, 
teknik ustalık isteyen, zaman zaman olağanüstü sahne ve öğelere dönüşen’ örneklerde çokça 
görürüz.
Görsel 1. Beatrix Potter, ‘Tavşan Peter’ın Maceraları’
Konumuz dışında kalan ve illüstrasyon tarihinin önemli yapıtlarını da içeren bu örneklerin, 
yalnızca teknik açıdan iyi olarak değerlendirilemeyecek kadar geniş ufuklar açtıkları yadsına-
maz. Diğer yandan, çoğu ‘çocuk/gençlik edebiyatı eserlerinin içeriğini görselleştirmek’ ya da 
‘reklam elemanlarını renklendirmek’ amacıyla kullanılan illüst-rasyon örnekleri, biçimsel açı-
dan da olsa, geçirilen değişimlerden etkilenmişlerdir.
Görsel 2. Marcel Marlier, ‘1950’lerden itibaren popüler olan 
Ayşegül serisinin orijinallerinden’


82
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
Des livres d’enfants a la litterature de jeunesse (Çocuk Kitapları’ndan Gençlik Edebiyatı’na) 
adlı eserinde, kitap illüstrasyonunun tarihçesini kısa ve net bir derleme olarak sunan Christian 
Poslaniec, asıl değişimin, milat kabul ettiği 1970 yılından itibaren gerçekleştiğini öne sürer. 1970 
yılından itibaren, illüstratör ve yayıncıların devrimci bir ruhla yeni ifade imkanları aradıkların-
dan dem vurur. Poslaniec aynı sayfalarda, illüstrasyonun artık bir daha asla ‘çocuk işi’ olarak 
kabul edilmediğini belirterek, bu görüşünü François Ruy-Vidal’in sözleriyle destekler:
Çocuk sanatı diye bir şey yoktur, sanat vardır. Çocuk grafik tasarımı diye bir şey yoktur, grafik 
tasarım vardır. Çocuk renkleri diye bir şey yoktur, renkler vardır. Çocuk edebiyatı diye bir şey 
yoktur, edebiyat vardır. (...)  Bu dört pren-sipten hareket edersek, bir çocuk kitabı ancak ‘herkes’ 
için iyi bir kitapsa, iyi bir kitaptır (Poslaniec, 2008: 47).
Yukarıdaki saptamadan da anlaşılacağı üzere, yaklaşık yarım yüzyıl boyunca, tasarım eği-
timinin içeriğinde yer alan derslerde çoğunlukla yayın ya da reklam alanlarında kullanıldığı 
öğretilen illüstrasyonun değişen kimliği, ‘iyi kitap üretimi’nin hız kazanmasıyla çok boyutlu bir 
tartışmayı da kaçınılmaz kılar. 
Bugün illüstrasyon dendiğinde ilk akla gelen isimlerden birisi olan Maurice Sendak, değişen 
resimleme yaklaşımını ilginç ama gerçekçi bir biçimde dile getirir:
Kitabımın kahramanı Max, annesine öfkesini kustuktan sonra, uykulu, aç ve kendisiyle barışık 
bir biçimde gerçek dünyaya geri dönebiliyor. Tabii ki hepimiz, çocukları, onlarda kaygıya neden 
olan ve duygusal anlayışlarını aşan acı verici deneyimlere karşı korumak istiyoruz. Bu normal. 
Ne var ki, asıl inkar ettiğimiz kaçınılmaz gerçek; bütün çocukların, yaşamlarının ilk yılların-
dan itibaren, kafalarını karıştıran duygularla, günlük yaşamlarının bir parçası olan kaygı ve 
korkuyla yüzleşmek, sürekli hissettikleri yoksunlukları ellerinden geldiğince iyi yönetmeye ça-
lışmak zorunda olduklarıdır. Fantasia hala, çocuğun ilkel yönlerini eğitmek için sahip olduğu 
en iyi silahtır. Benim işime olası bütün tutkusunu ve gerçekliğini veren tam da; inanılmaz kırıl-
ganlıklarına karşın tüm yabanıl şeylerin hükümdarı olmak için savaşan çocukların kaçınılmaz 
gerçeklerine olan gönül bağımdır (Poslaniec, 2008: 67).
Görsel 3. Maurice Sendak, ‘Sendak, kendi tasarladığı canavar maskotuyla bir okuma 
etkinliğinde’


Yüklə 19,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   79




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə