GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
250
Ol denizde garka vara can u ten
Kendini kendi göre kendi bile
Bakısın edemezem gelmez dile
Çünkü dile getirenleri zahir şeriat mesul etmiştir, suçlamıştır. İşte
Mansur'u asmıştır, Muhittin Arabî Hazretlerini yine asmışlar, daha
işte Nesimi Hazretlerinin derisini yüzmüşler. Hepsine böyle şeyler
yapmışlar.
Kendini kendi göre kendi bile
Bakısın edemezem gelmez dile
Aşk anındır âşık oldur maşuk ol
Ahir andan ana varır cümle yol
Hâlbuki burada aşk var, âşık var, maşuk var. Aşk bir kelime,
maşuk bir kelime, âşık bir kelime değil mi bunlar? Burada;
Maşuk sevilen,
Aşık da seven,
Aşk da ikisinin arasında olan sevgi.
Aşk da onun, âşık da O, maşuk da O, hepi O.
Ahir andan ana varır cümle yol
Bu da Allah’ın "Kalû inna lillahi ve inna ileyhi râciûn, Allah'tan
geldik, Allah'a döneceğiz
6
”, buyuruyor.
Ama Allah'tan insanlar bir vasıtayla gelmişler yine bir vasıtayla
giderler. O vasıtayı bulmak lazım. O vasıtayı bulmazlarsa
gidemezler. Bütün bu insanlar cismen Allah'tan gelmiştir ve
hepsine de Cenabı Hak bir ruh üflemiştir, o cesede indirmiştir,
kondurmuştur.
6 Bakara 2:156
GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
251
Fakat bütün cismen gelmek var, cismen gitmek var; ruhen gelmek
var, gitmek var. Cismen bütün insanlar zengini fakiri, ağası kölesi,
âlimi cahili, sakatı sağlamı, inanan inanmayan, genci kocası; ölen
hep cismen gidiyorlar.
Bunlar nereye gidiyorlar, Allah'a mı gidiyorlar?
Toprağa gidiyorlar. Bu ceset göğe çıkıyor mu? Ölen cesetler
nereye koyuluyor? Toprağa koyuluyor.
Bu mudur Allah'a gitmek?
Hayır.
Ceset midir Allah'tan gelen?
Cenabı Hak "Biz Âdem'i topraktan halk ettik, kendi ruhumuzdan
ruh üfledik
7
" buyuruyor, değil mi?
Allah'tan gelen ne?
Allah'tan Ruh gelmiştir. Onun için de şöyle buyuruyor;
Gökte uçar iken indirdin meni
Vâdî-i vîrâna kondurdun meni
Vahşî hayvânlara döndürdün meni
Eyledin dilimi lâl kara bahtım
Gökte ne uçuyormuş? Gökte ceset uçuyor muydu?
Allah cesedi bir damla kirli sudan halk ediyor.
Gökte mi uçuyor bu ceset? Neymiş gökte uçan?
Ruh.
Çünkü Cenabı Hak ilmi ezelide ruhları halk etmiş. Bu ruhlar arş-ı
alada, çok âlemlerde pervaz etmişler, gezmişler, dolanmışlar,
kalmışlar. En son bu dünyaya inmişler. Dünyaya cisimle inmişler.
7 Sad 38:72
GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
252
Allah cesedi halk etmiş, ruhu da cesede indirmiş. Fakat bu ceset
toprağa gidiyor. Toprağa gidenler hep Allah'a gitmezler. Ruhlar
Allah'a gider ama şöyle gider: Allah'ın rahmetini kazanır gider, arş-
ı alaya çıkar. Allah'ın gazabını kazanıp giderse yerlerin, zeminlerin
altına iner.
Cenabı Hak: "İnsanlar ulvi, insanlar süfli
8
", buyuruyor. Yükselen
insan ulvi oluyor. Öyle yükseliyor ki insanlar meleklerin üstüne
çıkıyor. İnsanlar süfli, o kadar aşağıya düşüyor o kadar aşağıya
düşüyor ki hayvanlardan aşağıya düşüyor. Niye böyle? Cenabı
Hak: "Biz insanları halk ettik, insi cinni halk ettik bizi mabut
bilsinler
9
". İnsandan, cinden başka bir varlığa böyle bir emir yok.
"Biz bir gizli hazineydik, aşikâr olmak için insanları halk ettik
10
"
buyrulması ise tarikattır işte. Şeriat bildiriyor, tarikat da
bulduruyor.
Demek ki o gizli hazine aşikâr olacaktır, olmaz değil, olacaktır.
Ama aşikâr nasıl olur?
İnsanlara şeriat, tarikat, hakikat, marifet var.
Hakikate ulaşamayan o gizli hazineyi bulmuş değildir. O gizli
hazine aşikâr olmaz. O da işte, “Küllü şeyin hâlikun illa veçheh”,
emri fermanı bu enfasta da tecelli ediyor. Enfasta tecelli etmese
Cenabı Hak “mûtû kable entemûtû
11
” buyurmazdı.
Bu nedir? Cenabı Hakk'ın bize “ölmeden evvel ölün” diye bir emri
var. Bu ölmeden evvel ölmek, insanın varlığından kurtulmasıdır.
Varlığından kurtulunca, kendi varlığı, eşyanın varlığı yok olunca
neyi görecek? İnsan bir varlık sahibi. Kendi varlığıdır eşyayı
gören, kendi varlığı yok olunca neyi görecek? Eşya da yok olur. O
zaman demek ki “mûtû kable entemûtû” ölmeden evvel ölmek
8 Tin 95:4-5
9 Zariyat 51:56
10 Fususül Hikem Trc. C.1 S.43
11 Ömer Dağıstani Fetvalar S.149
GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
253
oymuş ki insan varlığından kurtulsun. Varlığından kurtulunca o
artık ebedi hakiki bir varlığa ulaşıyor.
Hakiki varlık kimdir?
Allah'tır.
Bak Cenabı Hak "hüvel evvelû velâhiru vezzahiru velbâdın
12
"
buyuruyor.
Evet, inandık ki;
Evvel de O,
Ahir de O,
Ezelidir, ebedidir ki onun evveli yine bilinmiyor. Cenabı Hakk'ın
varlığı ne zamandan bilinmiyor. Ancak zatı bilir, insanlara
bildirmemiş. Allah'ın zatına mahsus olan bir ilim vardır ki onu hiç
kimseye ne insana, ne cinne, ne meleğe bildirmemiş.
Aslında bakın bütün mükevvenatın ilmi toplanıyor; insin, cinin,
meleğin ilmi Peygamber Efendimizin ilminin yanında sıfır kalıyor.
Bir derya ile bir katre gibi. Ama Peygamber Efendimizin bu kadar
büyük bir ilmi Cenabı Hakk'ın ilminin yanında o da küçük kalıyor.
Çünkü onun zatına mahsus bir ilmi var. İlmi ezeli deniliyor.
Bu ilmi ezeli ne ki?
İlmi ezeli Cenabı Hakk'ın zatına mahsus olan bir ilim ki bunu
bildirmemiş. Bize, insanlara veya hiçbir mahlûkata bildirmemiştir.
Evet,
Evveldir,
Ahirdir,
Zahirdir,
Batındır.
12 Hadid 57:3
Dostları ilə paylaş: |