GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
295
Bu hayvan kim efendiler?
Bu hayvan işte elli yaşına, altmış yaşına kadar gelmiş namaz
kılmamış. Bu hayvandır hayvan sıfatındadır. İnanaraktan tarikata
gelip giriyorsa işte o hayvanlıktan kurtuluyor. O, bir boy abdesti
almakla, bir meşayihe inanmakla onun üzerine ikrar vermekle ahd-
i misak tazeleniyor. Onda daha hiçbir şey kalmıyor, hep dökülüp
gidiyor. Buna inanıyorsa güzel, buna inanmıyorsa gitsin kaza da
kılsın başka ne yapıyorsa yapsın. Yapma denilen bir şey yoktur.
İşte bu budur.
Seni hayvân iken insân eder şeyh
Gönüller şehrine mihmân eder şeyh
Bu da hadis-i şerifte de var. İşte bu hocalar ağızlarından çıkanı
kulakları işitmiyor. Peygamber (SAV) efendimizin haber verdiğine
göre Cenabı Hak ne buyuruyor? "kulum bana itaat ede ede cennete
yaklaşır, (itaat yolu cennet yolu, isyan yolu cehennem yolu), bir
karış kalır ki cennete girsin. Fakat biz onun delaletini nasip
etmişsek o orada cennete giremez bir günah işler oradan kayar
gider cehenneme düşer”. Bir de buyuruyor ki “kulum bana isyan
ede ede cehenneme yaklaşır, bir karış kalır ki cehenneme düşsün,
hoşumuza giden bir amel işlerse hidayetini murat etmişsek o da
cehenneme düşmeden kayar gider cennete girer
12
”. Bunları bize
bildiriyor.
Bu da nedir?
Allah dört şeyi dört şeyin içinde gizlemiştir.
Bir defa insanlar içerisinde velilerini gizlemiş. Zaten kutsi
hadisinde de Cenabı Hak, “biz velilerimizi yeşil kubbemizin
altında gizledik, onları bizden başka kimse bilmez
13
”, buyuruyor.
12 Buhari Edep 69
13 Eşrefoğlu Rumi Müzekkin Nufüs S 309
GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
296
Veliler insanlardan seçilenlerdir. Ama zahirde seçkinlik biliniyor
mu?
Batın seçkinlik görünmez.
Mesela zahirde insanlar seçiliyor. İnsanlardan parlamentolar
seçiliyor, meclise gidiyor. Parlamentolardan bakanlar seçiliyor,
başbakan seçiliyor, cumhur reisi seçiliyor değil mi? Bunlar
insanlardan seçiliyor.
Aynen tarikatta da böyle bir seçkinlik vardır. Şeriatta, tarikatta bir
seçkinlik vardır. Şeriatı yaşayanlar mesela âlim olanlar ilmiyle,
amel edenler amelleri ile avamdan seçiliyor. Tarikatı yaşayanlar da
onlardan seçiliyor. Bugün ilimde müsavi olan iki âlim amelde de
müsavi olsa birinin tarikatı var birinin yoksa o tarikatı olan ondan
seçkindir. Ondan çok ilerlemiştir. O tarikatı olanın zülcenaheyn çift
kanatlı, öbürü tek kanatlıdır.
Bakın İmam-ı Azamın talebeleri var. İçtihatta İmamı Ebu Yusuf,
İmamı Muhammet'i almış. Fakat sair bütün talebelerinin içinde
İmam-ı Ebu Yusuf'u çok severmiş. Hapisteyken ölümü öncesinde
İmam Ebu Yusuf mahremiymiş ona hep kerametini göstermiş.
Demiş ki;
—Ya Yusuf ben öleceğim fakat benim ölmem bir şey değil, ölüm
haktır. Fakat bu rafızîler benim hakkımda kötü düşünüyorlar, bana
ihanet etmek istiyorlar. Bu ihanet bana değil İslam'a. Ben öldükten
sonra kabre konulduktan, sonra kimse görmeden git akşamdan beni
kabirden çıkar, evine getir.
Böyle söylemiş mübarek. Ölmüş kabre koymuşlar. İmam-ı Ebu
Yusuf gitmiş, kabirden çıkarmış tabuta koymuş evine getirmiş. O
çıktıktan sonra rafıziler bir siyah köpeği öldürmüş, götürmüş kabre
koymuşlar, sabahtan da iddia etmişler. Güya onların bilginlerinin
keşifleri açılmış;
—İşte sizin imamınız (hâşâ hâşâ) öldükten sonra köpek şekline
girdi.
GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
297
Diye iddiada bulunmuşlar. İddia ile kabri açmışlar ki orada
hakikaten siyah köpek var. Bütün Müslümanlar böyle duyunca çok
yasa batmışlar. Bu nasıl olur, niye böyle oldu? diye üzülmüşler.
Harun Reşit de üç gün içerde ağlamış ve hiç kimseyi kabul
etmemiş. Ebu Yusuf bunu duyunca gitmiş demiş ki
—Ben halife ile görüşeceğim. Demişler ki;
—Halife kimseyi kabul etmiyor.
Zaten İmam-ı Azamı kadı tayin etti, o da kadılığı almadı onun için
hapsetmişti ve mübarek hapishanede öldü. Sonra Ebu Yusuf'a verdi
kadılığı.
—Deyin ki Ebu Yusuf seninle görüşmek istiyor. Demiş ki;
—Gelsin. Onu almış.
—Ya halife niçin ağlıyorsun?, demiş .
—Niye ağlamayım, nedir bu felaket başımıza geldi.
—Korkma bu rafızîlerin bir oyunudur. İmam-ı Azam, hocam
benim evimde. Bana emir verdi, kimse görmeden çıkarttım
tabutuyla evimde duruyor.
—Öyle mi? Öyle demiş.
Ondan sonra sevinmiş. o üzüntüsü gitmiş. Bir emir vermiş silahlı
muazzam bir ordu hazırlatmış. Bütün bu Rafızîleri, Bağdat'ta
etrafta olanları bir sahraya toparlamış, İmam-ı Azamı getirmiş
tabutuyla bir sehpanın üzerine koymuş. Bunları hep ikişer ikişer
oradan geçirmiş.
—Görün bu İmam-ı Azam mı? Görün, görün.
Hepsi görmüşler.
—Hani İmam-ı Azam köpek şekline girmişti, siz bu iftirayı niye
yaptınız?
Askere emir vermiş ve kılıcı onlara sıyırmış.
GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4 - www.gonullersultani.net
298
Evet, İmam-ı Azam Ebu Yusuf'u çok seviyormuş. Sen bunu çok
seviyorsun diye öbür talebeler de hasetleniyorlar, kıskanıyorlarmış.
Bir gün İmam-ı Azam bunu neden çok sevdiğini onlara bildirmek
için talebelerden evvel gelmiş mektebe. Orada her talebenin
oturma şiltesi varmış. O her talebenin şiltesinin altına bir dosya
dalı, kağıdı koyuyor. Ondan sonra çıkıyor mübarek, talebeler
geliyorlar. Gelen oturuyor yerine bir şey yok. İmam-ı Ebu Yusuf
oturunca mübarek bir tavana bakıyor, bir tabana bakıyor. Birkaç
defa böyle yapınca;
—Niye öyle yapıyorsun? diye öbür talebeler soruyorlar. Diyor ki;
—Ya tavan alçalmış, ya da bu taban yükselmiş.
Gülüyorlar, alaya alıyorlar. O arada İmam-ı Azam geliyor.
—Ya hocam senin çok sevdiğin Yusuf'a bak.
—Ne olmuş ki, diyor. Diyorlar ki;
—Tavana bakıyor, tabana bakıyor. Sorduk niye böyle yapıyorsun.
Diyor ki; ya tavan alçalmış ya taban yükselmiş.
—Öyle mi? diyor, mübarek.
—Doğrudur, demiş.
—Hele şiltelerinizi kaldırın, demiş.
Kaldırmışlar ki hepsinin şiltesinin altında bir dosya dalı.
Her bir kimse ehl-i irfân olamaz
Kırk yerden yarılmış kıl olmayınca
Dosya dalının yüksekliğini zahir anlayabilir mi?
Ancak maneviyat sahibi anlar.
Evet, âlimlerde bir esrar var ki avam bilmez,
Velilerde bir esrar var âlimler bilmez,
Nebilerde bir esrar var veliler bilmez,
Dostları ilə paylaş: |