D ü Ş Ü n c e d ü n ya s I n da



Yüklə 1,74 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə54/113
tarix22.07.2018
ölçüsü1,74 Mb.
#58351
1   ...   50   51   52   53   54   55   56   57   ...   113

119
S
İ Y A S E T   V E  
K
Ü L T Ü R  
D
E R G İ S İ
ocakları işleten zengin Şakir Remiev’in daveti üzerine onunla birlikte Almanya, Belçika, 
İtalya,  Fransa,  Avusturya,  Sırbistan,  Bulgaristan  ve  Türkiye  gibi  çeşitli  ülkeleri  içine 
alan dört aylık bir seyahate çıkmıştır. Bu seyahat, Türkiye’de eğitim görmüş Kerimî’nin 
ufkunun daha da genişlemesine neden olmuştur. Gittikleri ülkelerde eğitim kurumlarını, 
müzeleri, kütüphaneleri, matbaaları, sanayi tesislerini ve Şakir Remiev’in altın madenleri 
için  gerekli  olan  makine  ve  teçhizat  fabrikalarını  gezmişlerdir.  Kerimî  bu  seyahatinin 
izlenimlerini 1902 yılında Avrupa Seyahatnamesi olarak ta bastırmıştır.
Babasının  mollalığı  bırakarak  Gani  Bay’ın  maddi-manevi  yardımlarıyla 
Orenburg’da bir matbaa ve kitabevi (Kütüphaneyi Kerimîye) açması (1901) nedeniyle 
bu alanda yoğunlaşmaya başladı. Babasının bir yıl sonra vefat etmesiyle matbaa işleri ve 
ailenin iaşesinin temini Fatih Kerimî’nin üzerine kaldı.
I.  Rus  ihtilalinin  (1905)  getirdiği  yumuşama  döneminden  İdil-Ural  bölgesinde 
yaşayan  Tatar  ve  Başkurt  halkının  azami  derecede  faydalanması  için  mücadele  eden 
aydınlar arasında önemli bir yeri olan Kerimî, bu dönemde yapılan hemen hemen bütün 
siyasi toplantılara gerek delege ve gerekse gazeteci olarak katılarak üstüne düşen vazifeyi 
en iyi şekilde yapmaya çalışmıştır. Uzun yıllar Orenburg Müslüman cemaatinin reisliğini 
ve Cemiyet-i Hayriye’nin üyeliğini de yapmıştır. 
Rusya  Müslümanlarının  ikinci  toplantısından  (13-23  Ocak  1906)  sonra 
Orenburg’da  bir  toplantı  düzenleyen  Fatih  Kerimî  II.  Müslüman  Kongresi’nin  aldığı 
karar  doğrultusunda  Rusların  Kadet  Partisi  ile  işbirliği  yapılmasını  toplantıda  hazır 
bulunanlara kabul ettirdi. İstanbul’da eğitim görmesi ve halkının problemlerine çok fazla 
duyarlı  olması,  Rus  parlementosu  Devlet  Duma’sına  vekil  seçilmesini  engellemiştir. 
Hükûmet  çeşitli  desiselerle  onun  da  aralarında  bulunduğu  bazı  Tatar  aydınlarının 
(Abdürreşid  İbrahim,  Yusuf  Akçura  vs.)  II.  Devlet  Duma’sına  seçilmelerine  engel 
olmuştur. Buna rağmen o, II. Devlet Duma’sına (20 Şubat- 2 Haziran 1907) seçilen dostu 
ve aynı zamanda Derdmend mahlasıyla şiirler de yazan Zakir Remiev’in yardımcılığını 
üstlenerek  Petersburg’a  gitmiş  ve  Duma’daki  Müslüman  vekillere  yardımcı  olmaya 
çalıştığı gibi Vakit gazetesine de Duma ve hükümet ahvali konusunda haberler yazmıştır.
1906 yılında yukarıda adı geçen Remiyev kardeşlerin Vakit adlı bir gazete kurmaları 
ve baş muharrirliğe Fatih Kerimî’yi getirmeleri, onun hikâye yazarlığından gazeteciliğe 
geçmesine  vesile  olmuştur.  Bu  dönemde  bir  müddet  Orenburg’daki  Medrese-i 
Hüseyniye’de muallimlik de yapan Fatih Kerimî çeşitli ders kitapları ve ders programları 
da hazırlamaya başlamıştır. 
1912-1913 yılları arasında (1 Kasım 1912-18 Mart 1913) Balkan Savaşları sırasında 
Vakit  gazetesinin  muhabiri  olarak  İstanbul’a  gelen  Fatih  Kerimî  cepheye  gazetecilerin 
gönderilmemesi  nedeniyle  haberlerini  İstanbul’dan  göndermek  zorunda  kalmıştır. 
İstanbul’da  bulunduğu  sırada  dönemin  devlet  adamları  ve  aydınları;  Ahmed  Saib, 
Abdullah Cevdet, Enver Paşa, Ahmed Midhat, Yusuf Akçura, Ahmed Ağaoğlu, Halide 
Edip, Mahmud Esad, Musa Kazım vs. gibi birçok kişi ile Balkan savaşları ve Türk-İslam 
dünyasının problemleri üzerine mülakatlar da yapmıştır. Kerimî’nin İstanbul’dan Vakit 


120
D
Ü Ş Ü N C E  
D
Ü N Y A S I N D A  
T
Ü R K İ Z
gazetesine  gönderdiği  haberler  Rusya  Müslümanları 
tarafından ilgiyle karşılanmış ve bu haberler daha sonra 
ayrı kitap (İstanbul Mektupları) olarak yayınlanmıştır. 
1917 Ekim İhtilaline kadar gazetecilik görevinin yanı 
sıra çok sayıda eser yazmış ve Rusya Müslümanlarının 
meseleleriyle  aktif  olarak  ilgilenmiştir.  Ayrıca 
matbaasında çok sayıda ders kitapları ve çeşitli eserler 
de bastırmıştır.
Ekim İhtilalinden sonra bir müddet Orenburg’- 
da  mektep-maarif  ve  kültür  meseleleri  ile  ilgili 
çalışmalarda bulundu. Öğretmen yetiştirme kursların- 
da dersler verdi. Uzun yıllar çalıştığı Vakit gazetesinden 
ayrılarak  1  Kasım  1917  tarihinde  Yaña  Vakit  (Yeni 
Vakit) adlı gazetesini çıkarmaya başladı ve bu şehirde 
çıkan İşçiler Dünyası, Yol gibi çeşitli gazetelerin yayın 
kurulunda çalıştı. Sosyalizm Tarihi adlı bir eser hazırladığı 
da belirtilmesine rağmen bu eseri basılmamıştır. 1925 
yılında Rusya’nın (Sovyetler Birliği) yeni başkenti olan 
Moskova’ya  göç  etti.  Bir  müddet  SSCB  halklarının 
merkez  neşriyatında  çalıştıktan  sonra  Nerimanov 
Doğuyu  Öğrenme  Enstitüsü’nde  1937  yılına  kadar 
Türkçe öğretmeni olarak görev yaptı. Lenin’in toprak 
meseleleriyle ilgili makalelerini Tatarcaya tercüme etti. 
1937’de  Türkiye  lehine  casusluk  (Kızıl  Ordu  ile  ilgili 
bazı  askeri  sırları  1936  yılında  Moskova’da  bulunun 
Türk  Millî  Futbol  Takımı  Antrenörü  Kerim  Bey’e 
verdiği iddia edilmektedir.) ve Stalin’e suikast hazırlığı gibi çeşitli uydurma suçlarla itham 
edildi  ve  Stalin  dönemindeki  aydınları  ortadan  kaldırma  politikasının  sonucu  olarak 
kurşuna  dizilmesine  karar  verildi,  Moskova’da  bir  hapishanede  katledildi.  Mezarının 
yeri belli değildir. Fatih Kerimî’nin kardeşi Muhammed Arif de 1934 yılında Varşova’da 
(muhtemelen Sovyet ajanları tarafından) pencereden atılarak öldürülmüştür.
1901-1917 yılları arasında Kerimî ailesinin matbaasında bir milyon tiraja yakın 384 
adet kitap basılmıştır. Ayrıca matbaada Vakit, Şura, İktisat ve Çükiç gibi çeşitli gazete ve 
dergiler de basılmıştır. XIX. yy’ın sonu ve XX. yüzyılın başlarında Tatar Cedidizmi’nin 
gelişmesinde  en  önemli  rol  oynayanlardan  birisi  de  Fatih  Kerimî’dir.  İstanbul’daki 
eğitimini  tamamlayarak  Kazan’a  dönen  Fatih  Kerimî  Avrupa  mefkuresini  intişarla 
uğraşmaya  başlamıştı.  Orenburg’da  yaşayan  zengin  liberal  ıslahatçılar  (Gani  Bay  ve 
Remiyev ailesi) ona maddi ve manevi destek veren en önemli kişilerdir.
Her zaman “din, millet”, “zengin ile fakir birlikte gidelim ayrılmayalım” diyerek 
halkı  zengin,  fakir  ayrımı  yapmadan  birlik  olmaya  çağıranların  başında  gelen  Fatih 
Her zaman 
“din, millet”, 
“zengin ile fakir 
birlikte gidelim 
ayrılmayalım” 
diyerek halkı 
zengin, fakir 
ayrımı yapmadan 
birlik olmaya 
çağıranların 
başında 
gelen Fatih 
Kerimî, İsmail 
Gaspıralı’nın 
şiarının (dilde, 
fikirde, işte 
birlik) İdil-Ural 
bölgesindeki 
en önemli 
temsilcilerinden 
birisidir.


Yüklə 1,74 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   50   51   52   53   54   55   56   57   ...   113




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə