102
14- Şahabettin Septioğlu (Palu – Yük. Zir. Müh.
asteğmen), 15- Said Elçi (Bingöl – Muhasebeci),
16- Sait Kırmızıtoprak (Dersim, Nazımiye – İst.
Tıp Fak. öğrencisi), 17- Yaşar Kaya (Iğdır – İst.
Huk. Fak. öğrencisi), 18- Faik Savaş (Genç – İst.
Huk. Fak. Öğrencisi), 19- Haydar Aksu (Kiğı
– Stajyer Avukat), 20- Ziya Acar (Kulp – İst.
Huk. Fak. Öğrencisi), 21- Fadıl Budak (Diyar-
bakır – İst. Huk. Fak. öğrencisi), 22-
Halil De-
mirel (Islahiye – Yardımcı topçu asteğmen),
23- Ferit Bilen (Diyarbakır – Kundura mağazası
sahibi), 24- Esat Cemiloğlu (Diyarbakır – Yük.
Zir. Müh.), 25- Mustafa Nuri Direkçigil (Diyar-
bakır – Sağlık Müfettişi), 26- Fevzi Avşar (Kars
– İst. Tıp Fak. öğrencisi), 27- Necati Siyahkan
(Siverek – İst. Huk. Fak. öğrencisi), 28- Hasan
Ulus (Erzurum), 29- Nazmi Balkaş (Lice – İst.
Üni. Orm. Fak. öğrencisi), 30- Hüseyin Oğuz
Üçok (Diyarbakır – İst. Tıp Fak. Diş Hek. öğ-
rencisi), 31- Mehmet Nazım Çiğdem (Ankara
– İnşaat ustası), 32- Fevzi Kartal (Van – asteğ-
men), 33- Mehmet Aydemir (Siverek – İst. Tıp
Fak. öğrencisi), 34- Abdurrahman Efem Dolak
(Diyarbakır – İleri Yurt Gazetesi sahibi), 35-
Musa Anter (Nusaybin-gazeteci), 36- Canip Yıl-
dırım (Diyarbakır – Avukat), 37- Emin Kotan
(Muş – Elektrik Muhasibi), 38- Ökkeş Karadağ
(Maraş), 39- Muhsin Şavata (Malatya – Hayvan
Tüccarı), 40- Turgut Akın (Ergani – Ank. Üni.
Huk. Fak. öğrencisi), 41- Sıtkı Elbistan (Hassa
– Ank. Üni. Huk. Fak. öğrencisi), 42- Şerafettin
Elçi (Cizre – Huk. Fak. öğrencisi), 43- Mustafa
Ramanlı (Beşiri – Ank. Huk. Fak. öğrencisi),
44- Mehmet Özer (Siverek – Ank. Tıp Fak. öğ-
rencisi), 45- Feyzullah Demirtaş (Palu – Ziraat
teknisyeni), 46- Cezmi Balkaş (Lice – Orm. Fak.
öğrencisi), 47- Halis Yokuş (Kars – İst. Tek. Üni.
Mak. Fak. öğrencisi), 48- İsmet Balkaş, (Lice –
Tıp Fak. öğrencisi), 49- Sait Bingöl (Bingöl – İst.
Üni. İkt. Fak. öğrencisi).
14 ay tutuklu kalan 49’lar mahkemeye çıka-
rılmayı beklerlerken 27 Mayıs 1960’da
askeri
darbe yapıldı. 27 Mayıs 1960 sabahı ilk iş olarak
Silvan’ın yüksekçe bir binasına Türk bayrağı
çeken 27 Mayısçı subaylardan biri, “Eğer darbe
olmasaydı belki de şimdi bu bayrak yerine Kürt
devletinin bayrağı sallanıyor olacaktı” demişti.
DP’yi iktidardan uzaklaştıran 27 Mayısçılar,
genel af çıkararak cezaevlerindeki tutuklula-
rın serbest bırakılmasını sağlarken, Kürtleri bu
affın dışında tutarak askeri mahkemelerde yar-
gıladı. Böylelikle 17 Aralık 1959’da tutuklanan
Kürt öğrenci, subay ve avukatların yargılanma-
sı 3 Ocak 1961’de başladı. O günlerde Kürt tu-
tuklulara değinen bir MBK bildirisinde, “Ülke-
nin parçalanması yolundaki girişimlerin etkisiz
kılınması için önlemler alınmıştır. Türkiye’nin
tümü ile Türklere ait olduğu gerçeği herkese
mutlaka ki benimsettirilecektir” denilmişti.
Bu yargılama yıllarca
devam ettikten sonra,
nihayet 1965 yılında TCK’nın 125. maddesine
göre idamla yargılanan 24 sanıktan 10’nun be-
raatına, 14 kişinin suç vasfı değiştirilerek dava-
nın yenilenmesiyle 1965 yılında TCK’nın 141 ve
142. maddelerinden 16 ay hapis ve 5 ay 10 gün
sürgün cezaları verildi.
Sivas toplama kampı
ve sürgünler
27 Mayıs darbesinden sonra da askeri cunta
Kürtlere tehcir uyguladı. Kürdistan’ın tanınmış
aile reisleri, ağa ve şeyh sıfatı taşıyan yüzlerce
kişi Sivas’ta açılan bir toplama kampında ya-
şamaya zorlandı. Daha sonra bir bölümü batı
illerine sürgün edildi. Ayrıca askeri cunta, eski
Şark Islahat Planı ve Dersim Tenkili’ne benzer
bir planı uygulamaya çalıştı.
Bu bağlamda 27 Mayıs 1960 darbesinden sa-
dece 4 gün sonra Kürdistan’ın çeşitli illerinden
içlerinde tanınmış aile fertlerinin yanı sıra ağa
ve şeyh sıfatını taşıyanların da yer aldığı 485 kişi
“Kürtçülük propagandası ve devlete isyan hazır-
lığı içinde oldukları” iddiasıyla Sivas’ta toplama
kampına konuldu. Sivas Kabakyazı’daki 5. Er
Eğitim Tugayı’nda askerî garnizon içinde açılan
bu kamp askeri yetkililerin deyimiyle “zorunlu
misafirlik” olarak 9 ay sürdü.
Misafirlik diyo-
ruz çünkü askerî yetkililer kamptakilere tu-
tuklu olmadıklarını, misafir olduklarını açık-
lamışlardı. Yaşları 14 ile 70 arasında değişen
Kürtlerden oluşan askeri kampta tutulanların
tümünün menkul ve gayrimenkullerine el ko-
nuldu. Kampta kalanlara parasız yemek veril-
medi ve kamp boşaltılırken kişi başına 400 lira
yemek parası alındı.
7 Ekim 1960’ta çıkartılan 105 No’ lu Mecburi
İskân Kanunu’ndan sonra Aralık 1960’ta kamp-
taki 485 kişiden 55’i Antalya, İzmir, Burdur,
Muğla, Afyon, Isparta, Manisa, Çorum ve De-
nizli’ye mecburi iskâna gönderildiler.(*) Mecbu-
ri İskân Kanunu’nun gerekçesi “Sosyal birtakım
reformları yapabilmek, ortaçağın Türkiye’de
103
yaşayan düzenini yıkmak, ağalık ve şeyhlik gibi
müesseseleri yok etmek… Vatandaşın sömürül-
mesine engel olmak gayesiyle bu kanun çıka-
rılmıştır” şeklinde yazılmıştı. 22 Mart 1963’de
Cumhurbaşkanı Orgeneral Cemal Gürsel ta-
rafından sağlık nedenleri nedeniyle eski cum-
hurbaşkanı Celal Bayar’ın affedilmesi sırasında
Kürtlerin sürgün kararı da kaldırıldı.
Böylelikle
55 kişinin 2.5 yıllık sürgün hayatları sona erdi.
Bu olay sonraki süreçte hükümetler, muhalefet
partileri, sol ve sosyalist güçler tarafından hiçbir
zaman irdelenmedi. Kemalizm’in, egemen ulusu
ve devlet şovenizminin etkisiyle sanki böyle bir
olay yaşanmamış gibi herkes susmayı tercih etti.
(*)Sivas Kampı’ndan Türkiye’nin batı illerine
sürgüne gönderilen 55 kişinin adları şöyleydi:
1- İbrahim Abikoğlu, 2- Hacı Topo Aktop-
rak, 3- Zeki Bayar, 4- Faik Bucak, 5- İsmail
Hakkı Bucak, 6- Hacı
Ali Bucak, 7- Mehmet
Cemal Bucak, 8- Mithat Bucak, 9- Hasan Abik
Bucak, 10- Ali Abik Bucak, 11- Bekir Bucak, 12-
Reşit Çeçen, 13-Mehmet Dal, 14- Abdulkadir
Ekinci, 15-Abubekir Ertaş, 16- Mahmut Ertaş,
17- Bahattin Erdem, 18- Abdurrezzak Ensarioğ-
lu, 19-
Sait Ensarioğlu, 20- Şeyh Ali Fırat, 21-
Şeyh Selahattin Fırat, 22- Şeyh Gıyasettin Fırat,
23- Şeyh Ahmet Fırat, 24- Mehmet Fuat Fırat,
25- Faruk Fuat Fırat, 26- Mehmet Emin Fırat,
27- Halil Fırat, 28- Ömer Fırat, 29-Gıyasettin
Fırat, 30- Hüseyin İleri, 31- Zeynel Abidin İnan,
32-Mustafa Işık, 33- Kinyas Kartal, 34- Abdul-
baki Kartal, 35-Hamit Kartal, 36-Bala Kartal,
37- Şeyh Mehmet Emin Karadeniz, 38-Cemil
Küfrevi, 39- Zeki Cemil Küfrevi, 40-Abdülbaki
Karakuş, 41- Feyzullah Keskin, 42- Mehmet Ka-
yalar, 43- Abdullah Öztürk, 44- Ferzende Öz-
türk, 45- Osman Öztürk, 46- Köroğlu Öztürk,
47-
Şamil Peker, 48- Sait Ramanlı, 49- Kub-
bettin Septioğlu, 50- Zeynel Turanlı, 51- Cafer
Yağızer, 52- Mecit Yalçın, 53-Derviş Yakut, 54-
Kazım Yıldırım, 55- Süleyman Yıldırım.
Sivas Kampı’nın açılmasını ve tutukluların
toplanması işini yürüten 3. Ordu Komutanı
Orgeneral Ragıp Gümüşpala (*), “Şeyh Said’in
bütün çocuklarını toplayıp Sivas’a gönderdim”
demişti. 31 Mayıs 1960 tarihli Cumhuriyet ga-
zetesinde MBK’ ye dayanarak yayımlanan bir
haberde şu ifadeler yer aldı: “Milli Birlik Ko-
mitesi’nin yakında neşredeceği vesikalarda bir
Kürdistan hükümeti tesisi için DP grubu içinde
çalışanların varlığı ispat ediliyor. Sabık iktidar,
Şeyh Said’in oğlunun Rus yapısı ciple Doğu’da
propaganda yapmasına göz yummuştur”. MBK
icraatlarını ve darbeyi meşru kılabilmek için
iktidardan uzaklaştırdıkları Demokrat Parti’yi
“Kürtçülük yapmakla” suçlamıştı. Oysa Sivas
kampında tutulanların ve sürgüne gönderi-
lenlerin birçoğu Demokrat Partili bile değildi.
Ayrıca Yassıada yargılamalarında hiçbir DP’li
TCK’nin 125. Maddesinden yargılanıp hüküm
giymemişti. DP yöneticilerini parti içinde bir
miktar Kürt milletvekili bulunmasından dolayı
‘Kürtçülük yapmakla” suçlanmasının ardında
CHP’nin ırkçı ve ulusal şoven politikalarının ve
muhalefetinin etkisi vardı.
(*)Ragıp Gümüşpala, Milli Birlik Komite-
si’nce tasfiye edilen subaylarla birlikte emekli-
ye sevk edildi. 11 Şubat 1961
tarihinde kurulan
Adalet Partisi (AP)’nin genel başkanlığına ge-
tirilen Gümüşpala 15 Ekim 1961 seçimlerinde
İzmir’den milletvekili seçildi. 1964 yılında ölü-
münün ardından AP genel başkanlığına Süley-
man Demirel geldi.
Sivas kampı operasyonunu, egemen ulus ve
devlet şovenizminin en sadık savunucuları olan
cuntacıların askeri Kürtlere ve Kürt sorununa
ırkçı ve milliyetçi yaklaşımından kaynaklan-
mıştı. Güney ve Doğu Kürdistan’da yükselen
Kürt ulusal mücadelesi Kuzey Kürdistan’ın
özellikle sınır bölgelerinde Hakkâri, Van, Siirt,
Mardin, Diyarbakır illerinde başlayan ulusal
heyecan ve uyanışı kırmak için MBK iktidar-
dan düşürdüğü Demokrat Partilileri Yassıa-
da’da yargılarken; onun bir benzeri olan Sivas
Kampı’nı (“Küçük Yassıada” olarak)
Kürtler
için kurdu. 55’lerden Faik Bucak ve Kinyas Kar-
tal’ın imzası ile hükümete gönderilen bir mek-
tupta, Sivas kampını yöneten İçişleri Bakanı
Tümgeneral Muharrem Kızıloğlu’nun “Babam
şarkın cellâdıydı, ben de sizin cellâdınız olaca-
ğım” dediği yazılmıştı. 24 Kasım 1960 tarihli
Vatan gazetesinde yayınlanan Kızıloğlu’nun
“Bunlar suçludurlar, müstahak oldukları ceza-
yı göreceklerdir” şeklindeki demeci o günlerde
Kürt düşmanlığının boyutlarını gösteriyordu.
Çünkü Güney Kürdistan’da Barzani önderli-
ğinde yürütülen Kürt ulusal mücadelesi Kuzey
Kürdistan’ın Hakkâri, Van, Siirt, Mardin, Di-
yarbakır gibi kentlerinde fiili destek bulmuştu.
Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan bir habere
göre bu konuyla ilgili sorulan bir soruya MBK
sözcüsü, “Türkiye yalnız Türklerin vatanıdır.