Down sendromlu çocuklarda motor geliŞİMİ ve müdahalesi



Yüklə 119 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə20/103
tarix22.03.2018
ölçüsü119 Kb.
#33175
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   103

51
sonuçlarıyla bir bağlantı kurmamışlardır. Eklemlerin etrafındaki 
stabilite problemlerini kas kuvvetinin yokluğu olarak yorumlamışlar 
ve bu soruna bu şekilde muamele etmişlerdir. Denge ile ilgili 
problemlerden bahsedilmemiştir. Vurgulama, hareketin kalitesine 
değil; motor beceri aşamalarının kazanılmasının temposu üzerine 
yapılmıştır. Kalitatif motor sürece ya da bunun, spesifik motor 
problemler ve motor gelişimin çeşitli evreleriyle olan ilişkisine 
odaklanılmamıştır. Nitekim Kanner, Allen ve Chase’in (1976) 
müdahalesi bir teorik sistem üzerine kurulmamıştı. Yazarlar 
vestibüler stimulasyonu seçmişlerdi çünkü stimülasyonun bu türü 
çeşitli egzersiz terapisi metotlarının tamamlayıcısı konumundaydı. 
Ancak bunun etkisi üzerine hiç araştırma yapılmadığını 
belirtmişlerdir. Bu yaklaşım DS’lu çocukların motor problemleriyle 
ilintili değildir. Denge reaksiyonlarının yetersizliği açıkça ortadaydı 
ama kompleks motor problemlerin bir öğesiydi.
Harris’in (1981a; 1981b ) araştırmasındaki teorik sistem, DS’lu 
çocukların spesifik motor problemlerinin analizi baz alınarak 
yapılmamıştır. Bu sistemin genel tedavi metotları, NDT 
metodundan alınmıştır. Harris’in tedavi metodu olarak, NDT 
metodunu seçmesi anlaşılabilir bir durumdur çünkü DS’lu 
çocuklarda hipotoni, postüral kontroldeki bozuklukla ilişkili olan 
karakteristik bir problemdir. İşte bu yüzden, tonusun 
normalizasyonu ve postürel reaksiyonların fasilitasyonu normal 
postür ve hareket paternlerinin geliştirilmesinde temel olarak 
yararlı görünmektedir. Yine de NDT gibi gelişimsel amaçlı motor 
müdahaleyi uygularken, DS’lu çocuğun spesifik gelişim yolunu 
kavramak esastır, ancak bu şekilde bireysel tedavi hedefleri ortaya 
çıkarılabilir. 
Özetle, motor problemlerin yapısının ışığı altında, DS’lu çocukların 
motor gelişiminin gecikmeli olduğunu savunmak makul değildir. 
Geriye kalan 3 genel stimulasyon programı ve 4 spesifik motor 
programında spesifik motor problemlerin değişen durumları olduğu 
varsayılmıştır. Ancak bu çalışmaların hiçbirinde, DS’lu çocukların 
motor gelişim problemlerinin analizini baz alan bir tedavi metodu 
yoktur. Bu durumdan; tartışılan müdahale çalışmalarının hiçbirinin, 
gelişimsel bakış açısı ile DS’lu çocukların spesifik motor 
problemlerini yorumlayan teorik bir sistem kullanılarak yapılmadığı 
sonucu çıkarılabilir. Teorik temel, uygulanan tedavi metotları ve 
ölçüm araçları bu yüzden tartışmaya açıktır. Henderson ve Block 
(1991), müdahale araştırmasında uygun araştırma materyalinin 
kullanılmasının gerekli olduğunun altını çizmişlerdir. 


52
3.4.2 Tedavinin metotları
Müdahale çalışmalarının sonuçlarını değerlendirirken en önemli 
öğe, kullanılan metotların iyi bilinmesidir. Bu yüzden daha da 
çarpıcı olan; 12 yazardan 11’nin bunu rapor etmemiş olmasıdır. 
Örnek vermek gerekirse, Sharav&Scholomo’nun makalesinde 
motor alandaki tedavinin içeriği belirtilmemiştir. Piper&Pless’in 
(1980) negatif sonuçları baz alan tedavi metotları da çok açık 
değildir. Sadece Harris (1981a; 1981b) sağlık çalışanları arasında 
da geniş anlamda kabul gören NDT metodundan faydalanmıştır. 
Bunlar dikkate alındığında, tartışılan çalışmalar kullanılan 
motor tedaviye yetersiz bir anlayış sağlar. Bundan da, sunulan 
sonuçların çalışma alanında sınırlı bir anlamı olduğu anlaşılır. 
Tartışılan 8 genel stimülasyon programından 5’inde (Hayden & 
Dmitriev, 1975; Aronson & Fällström, 1977; Hanson & Schwarz, 
1978; Clunies-Ross, 1979; Piper & Pless, 1980; Tablo 3.1), 
engelsiz çocukların gelişim paternlerini temel alan, gelişim odaklı 
bir müdahale kullanılmıştır. Belirtildiğine göre motor stimülasyonun 
biçimi belirli değildir. Geri kalan 3 program kısıtlı bir kapsamda 
spesifik motor problemlere yönelmiştir. Brinkworth (1972), sınırlı 
sayıdaki teorik tanımlamaların temeli üzerine, geniş açıda yapılan 
stimülasyon kanalıyla beyin aktivitesine, denge ve 
propriosepsiyonun stimülasyonuna önem vermiştir. Bu tedavi 
metodu DS’lu çocukların motor problemlerinin karmaşıklığı göz 
önüne alındığında, yeterince spesifik değildir. Sharav ve Shlomo 
(1986) ne kullandıkları tedavi metotları ne de teorik sistem ile ilgili 
bilgi vermemişlerdir. Kullandıkları ölçüm aracı engelsiz çocuklar 
üzerinde standardize edildiğinden, sendroma özgü motor 
problemlere yeterli derecede dikkat çekilmemiş olması 
mümkündür.
Cunningham (1987) müdahalesini sınırlı teorik açıklamalar üzerine 
kurmuş ve motor gelişimin kalitatif durumlarına yeterli dikkati 
göstermemiştir. 8 çalışmanın 3’ü (Sharav&Shlomo, 1986; 
Clunies-Ross, 1979; Piper&Pless, 1980) bir 
fizyoterapistin katılımını rapor etmiştir. Tartışılan genel stimülasyon 
programlarında motor müdahalenin, DS’lu çocukların motor 
problemlerinin uygun analizi üzerine kurulmadığı sonucuna 
varılabilir. Bunun sonucunda, amaç ve tedavi yeterli derecede 
spesifik değildi ve sonuçların değeri de sınırlıydı. Spesifik motor 
programlara adapte edilen yaklaşımda hatırı sayılır bir çeşitlilik 
olduğu görünmektedir (tablo 3.2). 4 programdan 3’ünde, 


53
müdahale metodu olarak egzersiz terapisi seçilmiştir. Kantner 
ve diğerleri (1976) seçimlerini spesifik vestibülar stimülasyondan 
yana yapmışlardır. Kantner ve diğerlerinin (1976) ve Harris’in 
(1981a; 1981b) çalışmalarında müdahale periyodu süre açısından 
yetersizdi (sırasıyla 2 ve 9 haftaydı) ve ebeveyn katılımını 
içermiyordu. Connolly ve Russell’ın (1976) çalışmasında, 
müdahale, çocukların hayatının ilk üç yılı boyunca sürdü. Kugel’in 
(1970) çalışmasında, müdahale 18 ay sürdü. Her iki çalışma da 
katılımın bir çeşidini tanımlıyordu (sırasıyla ebeveyn ve bakım 
ekibinin katılımı). Müdahalenin uzunluğunun karşılığında, 
Kugel (1970) ve Connolly&Russell’ın (1979) yaklaşımları, motor 
gelişim üzerinde daha yapısal bir etkiye yönlenmeliydi. Kantner ve 
diğerlerinin (1976) ve Harris’in (1981a; 1981b) çalışmalarındaki 
müdahalenin süresi, gelişimsel stimülasyon açısından bir sonuç 
çıkarmak için kısadır. 4 çalışma çocukların yaşları açısından 
kabaca birbiriyle uyumludur (0-36 aylık). 
Kugel’in araştırması (1970) bir dereceye kadar spesifik postüral 
ve hareket paternlerinin gözlemi üzerine kurulmuştu ama spesifik 
gelişimsel sistemin perspektifinden belirtilen problemleri yeterli 
derecede tanımlayamıyordu. Bununla birlikte, tedavi aynı 
zamanda normal motor gelişim üzerine kurulmuştu ve 
fizyoterapistlerin gözetimi altındaki bakım ekibi tarafından 
sürdürülüyordu. Connolly ve Russell (1976) stabilite 
problemlerini, müsküler hipotoniden kaynaklanan kas güçsüzlüğü 
olarak yorumlamışlar ve genel motor stimülasyonun 
kombinasyonuyla kasların kuvvetlendirilmesine karar vermişlerdir. 
Tedavi ekibinde bir fizyoterapist de vardı. Motor becerilerin kalitatif 
durumuna yeterli dikkat verilmemiştir: Refereans noktası olarak 
normal motor beceri aşamaları kullanılmıştır.
Yukarıda da belirtildiği gibi Kantner ve diğerlerinin (1976) 
çalışmasındaki motivasyon ve tedavi metotları, diğer 
programlardan oldukça farklıdır. Motor müdahale ölçümü kantatif 
anlamda yer almış, tedavi problem analizi üzerine kurulmamış 
ve DS’lu çocuklar tarafından tecrübe edilen motor problemlerin 
sınırlı bir boyutunu kapsamıştır. Bu yüzden gelişimsel olarak 
yönlendirilmiş müdahale programlarının değerlendirilmesiyle ilintisi 
kısıtlıdır. Son olarak Harris’in (1981a; 1981b) müdahale ile ilgili 
genel amaçları NDT metodunun amaçları üzerine kurulmuştu ve 
hedef grubun, motor becerilerinin analizine dayanmamaktaydı. Her 
ne kadar bu amaçlar NDT metodunun amaçlarıyla kabaca 
uyuyorsa da, yine de spesifik motor gelişimi ve spesifik motor 


Yüklə 119 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   103




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə