Tanrı İnancı, Dinler ve Evrim Teorisi
349
da zorlama olacaktır. Çünkü Kur’an gerek suya
624
gerek top-
rağa
625
gerek ise çamur
626
ifadesi ile bu iki unsurun karışımına
atıflar yaparak insanın yaratıldığı hammaddeye dikkat çeker.
Türlerin birbirlerinden bağımsız yaratılışını kabul edenler de
bu hammaddelerden insanın oluştuğunu kabul ederler. İnsan
vücudunun mikroskop altında incelenmesi, insanın maddi be-
deninin, toprağın ihtiva ettiği maddeler ve sudan oluştuğunu
göstermektedir. Bu yüzden, insanın sudan yaratıldığını söyle-
yen ayetleri ‘işaret’ kabul ederek Evrim Teorisi’ne Kur’an’dan
destek aramak; Kur’an’a, Evrim Teorisi’ne bir destek bulma
koşullanmasıyla yaklaşmanın bir ürünü gibi gözükmektedir.
İnsan Suresi 1. ayette geçen ifadeden; ‘insanın anılan bir
şey olmadığı’ dönem olarak tek hücreli ilk canlıyı, geçen ‘süre’
olarak da dünyadaki ilk tek hücreliden bu yana geçen birkaç
milyar yıllık süreyi anlayanlar olmuştur. Oysa ‘insanın anılan
bir şey olmadığı’ dönemden bu yana geçen ‘süre’yi, Evren’in
yaratılışının başından veya Dünya’nın yaratılışının başından
insanın yaratılışına kadar geçen süre olarak anlamamak için
hiçbir sebep yoktur. Evren’in 13,7 milyar yıl ve Dünya’nın 4,5
milyar civarındaki ömrüne karşılık insanın ortaya çıkışı ger-
çekten de çok kısa bir dönemdir ve ‘insanın anılan bir şey ol-
madığı’ dönem uzun olan dönemdir. Bu ayetle insanın, varlık
alanına çıkmadan önceki hiçliği hatırlatılarak bundan ibret al-
ması ve ders çıkarması istenir.
627
Ayrıca Kur’an’ın şu ayetlerinin de Evrim Teorisi’ne işaret
ettiğini düşünenler olmuştur:
65- Sizden Cumartesi yasağını çiğneyenleri elbette biliyorsu-
nuzdur. Onlara ‘Aşağılık maymunlar olun’ dedik.
624 Kur’an-ı Kerim, Furkan Suresi, 25/54.
625 Kur’an-ı Kerim, Rum Suresi, 30/20.
626 Kur’an-ı Kerim, Muminun Suresi, 23/12.
627 Hayrettin Karaman ve diğerleri, Kur’an Yolu Türkçe Meâl ve Tefsir, 5. cilt, Diya-
net İşleri Başkanlığı, Ankara, 2004, s. 441.
Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
350
66- Bunu hem çağdaşlarına, hem de sonra gelecek olanlara
ibret verici bir ceza ve sakınanlara bir öğüt kıldık.
Kur’an-ı Kerim, Bakara Suresi, 2/65-66.
De ki ‘Allah katında ceza olarak bundan daha kötüsünü size
haber vereyim mi? Allah’ın lanetlediği, gazaplandığı ve onlar-
dan maymunlar, domuzlar ve tağuta tapanlar kıldığıdır onlar.
İşte bunlardır yer bakımından daha kötü ve dosdoğru yoldan
daha çok sapmış olanlar.’
Kur’an-ı Kerim, Maide Suresi, 5/60.
Bu ayetlerdeki ‘maymuna dönüştürme’ ile ilgili ifadenin,
Evrim Teorisi’ne delil olduğunu söyleyenler olmuştur. Oysa
Maide Suresi 60. ayette görüldüğü gibi sadece maymuna de-
ğil, domuza dönüştürmeden de bahsedilmektedir ve Evrim
Teorisi’nin soy ağacı açısından domuz, insana yakınlığı açı-
sından özel bir yere sahip değildir. Bazı Kur’an yorumcuları,
Allah’ın emrine karşı gelen bahsedilen kişilerin, dış görünüş
olarak bu hayvanlara dönüştüklerini söylerken; bazıları ise iç
dünyaları ve huyları açısından bu hayvanlara dönüştüklerini
söylemişlerdir.
628
Kur’an’da bu iki hayvana dönüşümden bah-
sedilmesinin, domuzun Kur’an’da ‘pis’ olarak nitelenmesi
629
ve maymunun dış görüntüsüyle insana benzemesine rağmen
temel insani birçok niteliğe sahip olmaması gibi sebeplerden
dolayı olduğu kanaatindeyim. Bu konuda, ayetlerde bahsedilen
hayvanlara dönüştürülme (mesh) olayından manevi dönüştür-
menin anlaşılmasının daha doğru olduğunu söyleyen Kur’an
yorumcuları gibi düşünüyorum.
Bazı araştırmacılar söz konusu ayetlerden Arapça’nın dil
kuralları açısından gerçek maymuna dönüşmeyi anlamamamız
gerektiğini şöyle anlatmaktadırlar: “Ayetteki ‘hasiin’ ifadesinin
628 Elmalılı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, 1.cilt, s. 317.
629 Kur’an-ı Kerim, Enam Suresi, 6/145.
Tanrı İnancı, Dinler ve Evrim Teorisi
351
çoğul olarak kullanılması da onların gerçek anlamda maymun
olmadıklarına işaret etmektedir. Çünkü onlar gerçek anlamda
maymun olsalardı ‘kıredeten hasieten’ şeklinde sıfat mevsuf
uyuşmasının olması gerekirdi.”
630
Bu ayetlerde gerçek bir dönüştürmeden bahsedildiğini bir
an için düşünsek bile; yeni bir tür oluşumu için dönüştürme-
den değil, cezalandırma için dönüştürmeden bahsedilmekte-
dir. Ayetlerden hayvanlara dönüşmenin imkânı anlaşıldığı için,
Evrim Teorisi’ne işaret bulunduğu söylenebilir. Fakat Tanrı’ya
inanan her Müslüman, isterse Tanrı’nın türleri birbirlerine dö-
nüştürebileceğini zaten kabul eder, çünkü ‘Tanrı’nın her şeye
kadir olduğu’ İslam’ın en temel inançlarındandır. Bu yüzden
türlerin birbirlerine dönüşmesinin imkânına dair bir ifadeden,
Evrim Teorisi’ne Kur’an’da yer verildiğine veya işaret edildi-
ğine dair bir sonuca varmak zorlamadır. Üstelik Evrim Teo-
risi ile insanın diğer hayvanlardan türediğini söylenirken, hiç-
bir hayvanın insandan türediği ileri sürülmez.
Diğer yandan türlerin kendi içinde değişime uğradıkları
fikrinin dinlere yabancı olmaması gerekir. Çünkü beyazı, pig-
mesi, zencisi, kızılderilisi ile tüm insanların akraba oldukları
inancında tektanrılı dinler arasında bir fark yoktur. Bu da tür-
lerin sabitliğine dair görüşün dinler ile özdeşleştirilmesinin
hatalı olduğunun bir delilidir. Hz. Nuh’tan sonraki insanların
‘daha gelişmiş’ bir şekilde yaratıldıklarını söyleyen ayet de in-
san türünün belli bir değişim geçirdiğini ortaya koymaktadır:
Nuh kavminden sonra sizi halifeler kıldığını ve daha gelişmiş
bir yaratılış verdiğini hatırlayın.
Kur’an-ı Kerim, Araf Suresi, 7/69
630 Erkan Yar, Ruh-Beden İlişkisi Açısından İnsanın Bütünlüğü Sorunu, Ankara
Okulu Yayınları, Ankara (2000), s. 154.
Dostları ilə paylaş: |