EvrimTeorisi indd


Evrim Teorisi'nin Değerlendirilmesi



Yüklə 3,27 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə82/171
tarix06.05.2018
ölçüsü3,27 Mb.
#41533
1   ...   78   79   80   81   82   83   84   85   ...   171

Evrim Teorisi'nin Değerlendirilmesi

253

buna özellikle paleoantropoloji alanında sıklıkla tanık olundu-

ğunu belirtir.

506


 Kırk yıl boyunca -daha önce değinilen- Pilt-

down adamı ile ilgili sahtekârlığın anlaşılmasını engelleyen 

de kuramsal önyargılar olmuştur. 

Paleoantropolojide çoğu zaman kemiklere ve dişlere da-

yalı çıkarımlar yapılmaktadır. İnsanın en ayırt edici yönünü 

ifade eden diline, törenlerine, davranış şekillerine dair ka-

lıntılar (çok yakın tarihler dışında) bulmak mümkün olma-

dığı gibi; beyin ve karaciğer gibi kemikler ve dişlerden daha 

önemli olan yumuşak organların fosilini de bulmak kolay de-

ğildir. Bu geniş boşluk ise paleoantropolojideki kuramsal ön-

yargılara daha çok dikkat edilmesini gerektirmektedir. Son-

radan domuz dişi olduğu anlaşılan tek bir dişe dayanılarak, 

hayali Nebraska adamının; maymun-insan arası bir form ola-

rak sunulup, birçok resmiyle ve günlük yaşantısıyla birçok 

yayında halka tanıtıldığını trajikomik bir örnek olarak anım-

sayabiliriz. Sonuçta ‘insan soyu’na dair anlatımların asıl te-

meli hâkim olan paradigmadır; bu paradigma, fosillerin yo-

rumunu belirlemekte ve yüz binlerce yıl öncesine dair çizim 

ve hikâyeleri şekillendirmektedir.

Fosil bulguların, birçok zaman yumuşak organları ihtiva 

etmemesinin yanında, kimi zaman kafatası, kemik ve diş gibi 

organların çoğunun da eksik olması yüzünden, az bir parça 

bulgu ile canlının bütünü hakkında çıkarım yapılmak zorunda 

kalınması birçok soruna yol açmaktadır. Örneğin ünlü bir fo-

sil olan ‘Kafatası-1470’i tarif eden paleoantropologlar, bu ka-

fatasının çenesini kaldırıp yüzünü uzatabileceğimiz gibi, çe-

neyi içeri sokup yüzü kısaltabileceğimizi de söylerler… Aynı 

kafatası ile aynı türe ait olduğu düşünülen bazı kemikleri, 

dört sanatçıya veren National Geographic dergisi, bu sanat-

çılardan, bu canlıyı gösteren dişi bir figür yapmalarını istedi. 

506  Roger Lewin, Modern İnsanın Kökeni, s. 74-75.



Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı

254

Aynı kemik parçalarından yapılan bu farklı çizimler, 

“insanın soyu” hakkında yapılan çizimlerin ne kadar 

hayal ürünü olduğunu göstermektedir.


Evrim Teorisi'nin Değerlendirilmesi

255

Dört sanatçının her biri birbirleriyle alakasız çizimler yaptı-

lar. Biri modern Afro-Amerikan görünümlü bir kadın, biri 

alınsız ve dinozor çeneli bir yaratık, birisi goril kollu sıska bir 

dişi, birisi ise vücudu kıllı, ağaca tırmanan bir canlı çizdi.

507


 

Bu sonuç, tek bir fosil takımının, nasıl farklı şekillerde sunu-

labileceğinin, fosil yorumunun ne kadar sübjektif bir ‘sanat’ 

olduğunun göstergesidir. Fosiller, en iyi ihtimalle, eğer doğru 

kurgu yapılırsa, bir türün diğerine iskelet ve dişlerinin ne ka-

dar benzediğini gösterebilir. Hiçbir fosille, hangi türün hangi 

türden türediği, eğer bu fosilleri değerlendirmeniz gereken bir 

düşünce çerçevesini başka bir zeminde temellendirmemişse-

niz, gösterilemez. Bu çıkarım, ancak, Evrim Teorisi’ni en iyi 

açıklama olarak kabul eden bir görüşle fosiller yorumlandı-

ğında mümkündür. Aslında fosiller, Evrim Teorisi’ne inancın 

yerleşmesinde, genel kitlelerin zannından çok daha az etkili 

olmuşlardır. Bu yüzdendir ki, günümüz fosillerinin % 1’inin 

bile bulunmamış olduğu Darwin’in döneminde de bu teoriye 

birçok kişi inanmıştır; pek çok fosil türünün bulunduğu günü-

müzde de teoriyi inkâr edenler vardır. Eğer Evrim Teorisi’nin 

doğru olduğuna dair oluşmuş bir kanaat olmadan bahsedilen 

fosiller yorumlansaydı ‘insanın soyu’ olarak gösterilen fosil-

lerin birçoğu orangutan, maymun veya benzeri türler olarak 

sınıflanacaktı. 



Nature

 dergisinin bilim başyazarı Henry Gee, karamsar bir 

şekilde şu yorumu yapmıştır: “Fosiller nüfus kâğıtlarıyla gö-

mülmezler. Fosilleri ayıran zaman sürecinin uzunluğu, onlar 

hakkında ata ve soy yoluyla bir şey söylememize imkân ta-

nımaz… İnsan evrimine dair tüm kanıtlar küçük bir kutuya 

sığabilir… Mevcut evrim şeması, olgudan sonra yaratılmış, 

tamamen insan ürünü olup, insani önyargılarla şekillendiril-

miştir… Bir fosil dizisinin, bir nesli temsil ettiğine dair iddia, 

507 ‘Behind The Scenes’, National Geographic 197, Mart 2000, s. 140.




Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı

256

bilimsel bir hipotez değil, çocuk uyutmak için anlatılan; ma-

sal değerinde, eğlenceli, hatta öğretici olabilen, fakat bilimsel 

olmayan bir niteliktedir.”

508

İnsanın kökenine dair tartışmaların en çok odaklandığı ko-



nuların biri; insanın hayvanlardan mahiyet olarak mı, derece 

olarak mı farklı olduğudur. Bu tartışma açısından ise insanın 

dil kullanma ve matematiksel düşünme yeteneği gibi özellik-

leri; dik yürüme, belli şekildeki azı dişleri veya başparmağı 

gibi özelliklerden çok daha önemlidir. İnsanın doğuştan ‘dil 

öğrenecek yetenekte’ doğduğunu gösteren çalışmalar, insanla 

maymunumsular arasındaki uçurumu iyice açmıştır. Böylesi 

bir yeteneğe benzerlikte yakın olan, ne yaşayan maymunum-

sulardan bir ara form, ne de fosillere dayanarak bir ara form 

göstermek mümkün değildir. Bu farklılık ister bir derece farkı, 

ister mahiyet farkı olsun; dil kullanma becerisi ve matema-

tiksel düşünme yeteneği gibi zihinsel özelliklerde, insanın 

bir sıçrama olduğunu, bu özelliklerin ‘tesadüfi küçük mutas-

yonlar’ ile açıklanamayacağını tasarım delili bölümünde sa-

vunacağım. ‘Mahiyet farkı-derece farkı’ tartışmasına, teoloji 

açısından da özel önem verildiği için, bu konuyu ise kitabın 

dinlerle ilgili bölümünde inceleyeceğim.

FOSİL-OLASILIK İKİLEMİ 

VE KESİNTİLİ DENGE KURAMI

Evrim Teorisi’nin ortaya konduğu dönemin başından itiba-

ren Huxley’le ve daha sonra başkalarınca da ortaya konan sıç-

ramacı modellere, özellikle ateist evrimciler tarafından ciddi 

itirazlar gelmiştir. Sıçramacı modeller özellikle fosil kayıtları-

nın eksiklikleri yüzünden ileri sürülmüştü; sıçramalı bir şekilde 

508  Henry Gee, In Search of Deep Time: Beyond The Fossil Record to A New His-

tory of Life, The Free Press, New York (1999), s. 116-117; Aktaran: Jonathan 

Wells, Icons of Evolution, s. 220-221.




Yüklə 3,27 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   78   79   80   81   82   83   84   85   ...   171




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə