Eylül 2016 İstanbul/Türkiye



Yüklə 4,91 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə32/238
tarix14.06.2018
ölçüsü4,91 Mb.
#48762
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   238

Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî 

 91


Halifeler,  bu  sözleri  duyunca  utançlarından,  başlarını  yere  eğdiler,  şaşı-

rıp kaldılar. Derken bir de baktılar ki birisi, selam verip ‘sabahu’l-aşk’ deyip 

geldi, oturanları aralayıp bir yere oturdu. Bu gelen er, Hünkar Hacı Bektaş 

Veliydi…….

Namazı kıldıktan sonra geçti, yerine oturdu. Elifi taç, yerinden kalktı, uça-

rak geldi, Bektaş’ın başına geçti. Bunu gören halifeler, birden salavat getirdi-

ler. Hırka da havalanıp sırtına kondu. Çırağ, durduğu yerden kalkıp uyandı, 

önünde  durdu.  Peygamberin  sancağı  da  durduğu  yerden  kopup  Hünkâr’ın 

başı ucunda dikildi, seccade kalkıp altına döşendi. 

Hacı Bektaş, o emanetleri, Ahmet Yesevî’ye sundu. Hace, erkâna uygun 

olarak Hünkâr’ı tıraş etti, emanetleri verdi, icazetini teslim etti: Ya Bektaş, 

dedi. Tam olarak nasibini aldın. Müjde olsun ki kutbu’l-aktablık senindir. Biz, 

bu yokluk yurdunda çok eğlenmeyiz, ahirete gideriz. Var, seni Rum’a saldık, 

Sulucakaraöyük’ü sana yurt verdik, Rum abdallarına seni baş yaptık. Rum’da 

gerçekler, budalalar, serhoşlar çoktur, artık hiçbir yerde eğlenme, hemen yürü. 

…..”


17

Hacı Bektaş Veli’ye bağlı Çelebiler ki Hacı Bektaş Veli’nin soyundan ge-

lenler  olarak  kabul  edilir,  kendilerine  bağlı  halife  tayininde  “sofra”yı  yakın 

zamana kadar atama şartları arasında sayıp sürdürmüşlerdir. Bektaşilikte sof-

ra, irşat makamına gelen kişiye verilmektedir. Kaldı ki günümüze kadar fark-

lı  Bektaşi  toplulukları  da  sofra  erkânı  uygulamaktadırlar.

18

  Bunun  dışında 



genel olarak tarikatlarda sofra konusu ya da yemek adabı ayrıcalıklı bir yere 

sahiptir.

19

Hacı  Bektaş  Veli’ye  bağlı  hatta  onun  soyundan  gelen  Çelebiler  arasında 



Sofra konusu yakın tarihli bir icazetnamede de kaydedilmiştir. 

“Bu belge Allah’ın yardımıyla tamam oldu. Bu belgenin yazılış nedeni şu-

dur ki; Ariflerin, sultanı, ışıkların önderi Sultan Hacı Bektaş Velî -Allah onun 

17

  Menâkıb-ı Hünkâr Hacı Bektâş-ı Veli Vilâyet-Nâme, s. 15-16. 



18

  Bedri Noyan, Bütün Yönleriyle Bektâşîlik ve Alevîlik Cilt 9, Ankara: Ardıç Yayınları, 2011, 

s.  189-216;  Refik  Engin,  –  Ali  Çakır,  “Amuca  Bektaşilerinde  Sofra  ve  Sofra  Erkânı”,  Türk 

Kültürü  ve  Hacı  Bektaş  Veli  Araştırma  Dergisi,  Sayı  65,  Yıl  2013,  ss.  299-312;  Bedri 

Noyan, “Alevilik ve Bektaşilikte Sofra Adabı”, Cem Dergisi, Sayı 26, Yıl 1993, ss. 7-10; Mark 

Soileau,  “Lokma  Almak,  Dem  Görmek:  Bektaşi  Sofrasında  Sindirim”,  Süleyman Demirel 

Üniversitesi Uluslar arası Bektaşilik ve Alevilik Sempozyumu I., 28-30 Eylül, Isparta: 

Süleyman Demirel Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi Yayınları, 2005, ss. 153-159. 

19

  Necdet Tosun, “Tasavvuf Kültüründe Tekke Yemekleri”, Derviş Keşkülü Tasavvuf ve Dergâh 



Kültürü, Istanbul: Erkam Yayınları, 2012, ss. 128-146. 


92  

Geçmişten Geleceğe Hoca Ahmed Yesevî

gizli ve açık tüm sırlarını yüceltsin- Hazretlerinin yüce tarikatına bağlı Ha-

fik kazası Sinekli Köyü’nde bulunan Seyyid Ali Sultan evlâdlarından Seyyid 

Velîyeddin oğlu Mustafa halîfe evliyanın yolunu kabul edip kendisine sofra

çerağ, kılıç taşı ve icazet verilerek halifeliğe lâyık görüldü. 

Müritler kendisine itaat etsin ve ondan faydalansınlar. Hiçbir tarikat ereni 

bu görevinde kendisine engel olmayıp, bu icazetnamemiz gereğince amel et-

sinler. Selam Allah’a tabi olanlara olsun. Bu belge Âlemlerin yaratıcısı Yüce 

Allah’¹n yardımıyla salı günü Rebiyülahir ayının yirmisinde [1]271 senesinde 

tamamlanmıştır (10 Ocak 1855 tarihine denk gelmektedir).”

20

Sofra, Sefer ve Miskin, Yetim ve Esire Yemek Yedirmeye Güç Yetirmek



Yukarıdan itibaren kaynaklarda “sofra”nın kullanılması ve sofra hakkında 

verilen bilgi aktarıldı. Kaynakların anahtar kelime olarak kullandığı “sofra” ve 

beraberindeki parçalara yer verilecektir. Son olarak kullanılan kavramların an-

lamları verilerek hangi anlam ve icra talebinde bulunmakta olduğu üzerinde 

durulacaktır. Böylece kavramların referansları kendi bütünlüğü içerisinde ele 

alınmış ve konunun kendi menzilinde görülmesini sağlayacaktır. Böylece par-

çalardan hareketle bütününün oluşturulması ve bütünün de kendi içerisinde 

anlaşılmasına imkân sunacaktır. Öyleyse bu konudaki kaynakların başlangıç 

olarak aktarımda bulunduğu iki nokta, Insan ve Maide Suresindeki ilgili ayet-

ler ile bu ayetlerin izahında başvurulacak kelime ve kavram sözlüğü olacak ve 

bu iki alandan Yesevîlik marifeti aktarılacaktır. 

Kur’an-ı kerimde geçen kelimeler hakkında bilgi veren kaynaklardan Müf-

redât’ta, “sofra”ya “sefer” kelimesinin izahında da yer verilmiştir. Seferin iki 

anlamı vardır.

A- Sefer, örtü ve yolculuk anlamına gelmektedir. “Bir nesneyi örten, kapa-

tan örtüyü veya perdeyi açmak veya kaldırmak.

[

رفس


] lafzından ‘yolculuk yemeği(nin)’ ve ‘(bu yemeğin yeneceği zaman,) 

içine konduğu kab(ın’ ismi olan) “

ةرفس

” sözcüğü türetilmiştir.”



21

 

Müfredât’tan  ikinci  olarak  “Seken”  bahsinde  Miskin  kelimesine  verilen 



anlama gelince: 

20

  H. Dursun Gümüşoğlu’na hem bu makaledeki bu ayrıntıya dikkat çektiği hem de makaleye 



okuyup  bulunduğu  önerilerden  dolayı  minnettarım.  H.  Dursun  Gümüşoğlu,  “Bir  Çelebi 

Icazetnamesi”, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, Sayı 59, Yıl 2011, s. 

435.

21

  Rağıb el-Isfahani, Müfredât Kuran Kavramları Sözlüğü, Çeviren ve Notlandıran Yusuf Türker, 



3. Baskı, Istanbul: Pınar Yayınları, 2012, s. 725-726. 


Yüklə 4,91 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   238




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə