@
Turkcha
Testlar
9
BÖLÜM 2
11-20 sorular aşağıdaki parçaya göre cevaplandırılacak.
SALGINLAR VE AŞI KARŞITLIĞI
Aşı, birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen, o hastalığın
mikrobuyla hazırlanmış ilaçtır. Benjamin Jesty gözlemlerinde, sütçü kadınların inek çiçeği
hastalığına yakalanmalarının, onları çiçek hastalığından koruduğunu bulmuştur. Edward
Jenner ise bu gözlemi deneylere dayandırmış ve hazırladığı makalesiyle aşıyı dünyaya ilân
etmiştir.
Aşıların ortaya çıkışıyla birlikte aşı karşıtlığı da başlamıştır. İnsanlar aşıya
düşman
casına
bakmaya ve karşısında durmaya başlamışlardır. Edward Jenner’in aşı kavramını tanıtmasıyla,
1800’lü yılların başlarında yaygın aşılama başlamış, 1840-1853 yılları arasındaki aşılama
hareketleri sonucunda İngiltere’de aşılama zorunlu hâle getirilmiştir. Aynı yıl Londra’da
kurulan Anti Aşı Derneği aşı karşıtları için kurulmuştur. Diğer ülkelerde de
çeşitli dernekler
kurulmuş ve aşı karşıtlığı yaygınlaşmıştır.
Ancak insanlar büyük salgınlarla karşılaştıklarında yaygın aşılamaya yeniden dönmüşlerdir.
Bu da aşı karşıtlığının salgın dönemlerinde azaldığını göstermektedir.
Etkili bir aşısı olan hastalıkta, aşılamanın yapılabildiği bir ülkede o hastalığın görülme oranı
ve öldürme oranı önemli ölçüde düşer. Dünyada uygulanan aşılama programları yaşamı
tehdit eden hastalıkların görülmesini önemli ölçüde azaltmıştır. Aşıların bu başarısı nedeniyle
bazı bulaşıcı hastalıklar çok nadir görülmeye başlamış ama sonuçta aşılar gereksiz
miş gibi
bir düşünce ortaya çıkmıştır. Aşı karşıtları bulaşıcı hastalıkların yayılımının yaygın aşılama
programlarına değil modern hijyen uygulamalarına bağlı olduğunu savunmuşlardır.
Aşısı bulunmadan önce 1921 yılında 15.000’den fazla Amerikalı difteriden ölmüşken
2004-2014 yılları arasında ise ABD Sağlık Bakanlığına sadece iki difteri vakası bildirilmiştir.
1964-1965 yıllarında ortaya çıkan kızamıkçık salgınında 12.5 milyon Amerikalı salgına
yakalanmış, 2000 bebek ölmüşken 2012 yılından beri ABD Sağlık Bakanlığına 15
kızamıkçık olgusu bildirilmiştir. Kontrol altında
ymış gibi
düşünülen bir hastalığın aniden
ortaya çıkıp yayılmasını Japonya, Avustralya, İsveç gibi ülkeler de tecrübe etmiştir. 1974
yılında Japon çocuklarının %80’ine boğmaca aşısı uygulanmakta iken aynı yıl bütün ülkede
sadece 393 boğmaca
olgusu bildirilmiş, boğmaca sebebiyle
tek bir ölüm bile rapor