6
th
International Advanced Technologies Symposium (IATS’11), 16-18 May 2011, Elazığ, Turkey
150
Formation of Biogas and Purification Methods of
Biogas
Abstract
—
Biogas is obtained by anaerobic fermentation of
organic-based residues and is colorless and odorless, lighter than
air, a flame burning with bright blue. It is a gas mixture that
contains 40-70% methane, 30-60% carbon dioxide, hydrogen
sulfide 0-3%, in very small amounts of nitrogen and hydrogen,
depending on the composition of organic matter.
Derived in an
oxygen free environment biogas must be purified for use as a fuel.
Pure methane is extracted from biogas with highly advanced
technical processes.
Pure methane, the fuel suitable for use in all
conditions is economic and safe and can be used as a fuel in all
areas where natural is used at the same way.
In this study, we
investigated methods of purification of biogas from anaerobic
environment.
From it CO
2
, H
2
O, H
2
S and particles removed
biogas, increases to natural gas quality.
Large capacity plants
produced biogas after purification can be directly supply to the
natural gas grid, and can be used in electricity generation.
Keywords
—
biogas, fermentation, carbon dioxide, hydrogen
sulfur, methane gas
1. GİRİŞ
Bütün ölü bitki ve hayvansal maddeler bakteri adı verilen
organizmalar tarafından bozunmaya uğrar. Aerobik bakteri adı
verilen bazı bakteriler bozunmayı havalı ortamda ve anaerobik
bakteri adı verilen diğer bakteriler de bozunmayı havasız
ortamda gerçekleştirirler. Bataklıkların dibindeki ölü bitkisel
ve hayvansal maddeler anaerobik bir ayrışmaya uğrarlar ve
sonundabu bataklıkların yüzeyinde gaz kabarcıkları çıkmaya
başlar. Bu kabarcıklar metan (CH
4
), karbondioksit (CO
2
) ve
hidrojen (H
2
) gazlarıdır. Anaerobik aryrıştırma asit bakterileri
ve
metan
bakterileri
başta
olmak
üzere
değişik
mikroorganizma gruplarının rol aldığı karmaşık bir
biyokimyasal süreçtir. Asi t bakterileri bütirik ve propiyonik
asit üretenlerle asetik asit üretenler gruplara ayrılmaktdır.
Metan bakterileri de asetik asit ve hidrojen kullanan bakteriler
diye iki gruba ayrılırlar. Organik atıkların anaerobik ayrışması,
mikroorganizmalar tarafından üretilen hücre dışı enzimlerin
organik bileşikleri basit çözülebilir bileşiklere ayrıştırdığı
hidroliz basamağı ile başlar. Diğer bir basamak, asit oluşturan
bakterilerin basit organik bileşikleri uçucu asitlere
dönüştürdüğü asit üretim basamağı şeklinde tanımlanır. Son
olarak da asetik asit kullanan metan bakterilerinin asetik asiti
parçalayarak, hidrojen kullanan metan bakterilerinin hidrojen
ve karbondioksiti kullanarak metan üretirler. Biyogazın enerji
seviyesinin yükseltilmesi, taşınabilir hale getirilmesi ve
taşıtlarda yakıt olarak kullanılabilmesi için içinde enerji
seyreltici olan, basınç altında depolama güçlüğü oluşturan ve
nakil sistemlerinde korozyona neden olan maddelerden
arındırılması gerekmektedir. Biyogazın depolama, kullanım ve
taşınmasında problemler oluşturan ana bileşenler H
2
S, H
2
O,
CO
2
ve halojenlenmiş bileşiklerdir. Bu bileşikler düşük
konsantrasyona sahip olsalar bile, bir kısmı insan sağlığı ve
çevre için olumsuz etkiler oluşturdukları için kullanım öncesi
giderilmeleri gerekir. Biyogaz içinde az miktarlarda da olsa
yağ ve katı partiküller bulunmaktadır. Uygun bir filtrenin
kullanılması ile bu partiküller biyogazdan uzaklaştırılabilir.
Ham biyogaz, genel olarak %40–70 CH
4
, %30–60 CO
2
ve
H
2
S, N
2
, H
2
, CO gibi diğer gazlardan oluşur[1]. Eğer besleme
materyalinin tamamı hayvansal ve bitkisel yağlardan
oluşmuyorsa, üretilen biyogazın CH
4
içeriğinin %70‘in
üzerinde olması teorik olarak mümkün değildir. Bu değerin
üzerinde metan gazı elde edilen sistemler, fermente
malzemesinin CO
2
‘yi absorblamasıyla oluşmaktadır [2].
Gerekli durumlarda istenmeyen gazların biyogaz içerisinden
uzaklaştırılması ve CH
4
oranının artırılması için çeşitli arıtma
yöntemleri kullanılır. Biyogazın arıtılması ile ısıl değeri
artırılır, korozyon etkisi azalır, insan sağlığı korunur ve çevre
kirliliği azaltılır [3].
Ham biyogazın arıtılması yerine, fermentasyon sırasında
biyolojik yöntemlerin kullanılmasıyla, üretilen biyogazın
içerisindeki CH
4
yüzdesi artmaktadır. Yani fizikokimyasal
yöntemlerdeki istenmeyen bileşiklerin giderilmesi yerine, bu
bileşiklerin oluşması engellenmektedir. Biyogazın arıtımında
CO
2
, H
2
S ve H
2
O gibi bileşiklerin uzaklaştırılması sağlanır[4].
Biyogazın ısıl değeri, bileşimindeki biyometan adı verilen
yanıcı metan gazından ileri gelmektedir. Bileşimindeki metan
oranına göre ısıl değeri 17-25 MJ/m
3
arasında değişir. 1 m
3
biyogazın enerji değeri 20 MJ, yanma verimi %60 ve
kullanılabilir enerji miktarı 11.8 MJ olarak bilinmektedir [5].
Biyogazın
arıtılmasıyla
sıkıştırılmış
biyometan,
sıvı
hidrokarbonlar, metanol, hidrojen ve sıvılaştırılmış biyometan
elde edilmektedir.
2. BİYOGAZDAKİ CO
2
GAZININ AYRIŞTIRILMASI
Biyogazın içindeki karbondioksitin giderilmesi veya
temizlenmesi,
biyogazın
zenginleştirilmesi
anlamına
gelmektedir. Biyogaz içindeki CO
2
miktarı metandan sonra
biyogazın en yüksek bileşenini oluşturur. Bu nedenle CO
2
biyogazın enerji seviyesini düşürür ve enerji seyreltici olarak
adlandırılır. Biyogazın doğal gaz veya otomobil yakıtı olarak
kullanılabilmesi için içindeki CO
2
miktarının belli bir
Biyogazın Oluşumu ve Biyogazı Saflaştirma
Yöntemleri
C. İlkılıç
1
and H. Deviren
2
1
University of Firat, Elazig/Turkey, cilkilic@firar.edu.tr
2
University of Firat, Elazig/Turkey, hdeviren@gmail.com
Biyogazın Oluşumu ve Biyogazı Saflaştirma Yöntemleri
151
seviyenin altına düşürülmesi gerekmektedir. Biyogazın CO
2
içeriği, su buharıyla birlikte zayıf asit oluşturur ve korozyona
neden olur. Ayrıca sıkıştırma sırasında kompresör içinde kuru
buz oluşumuna neden olur [6]. Biyogaz reaktörlerinde CO
2
miktarı, kullanılan materyale, bekletme süresine, pH ve
sıcaklık seviyesine, reaktör çalışma basıncına, reaktör
geometrisine ve tipine bağlı olarak değişmektedir[7].
Biyogaz içerisindeki CO
2
gazının giderilmesinde genellikle
dört metot kullanılmaktadır;
Su ile temizleme,
Polietilen glikol ile absorblama,
Karbon moleküler elek kullanma,
Membranla ayırma.
Biyogaz içindeki CO
2
, H
2
S ve NH
3
bu gazlar basınçlı su içine
fiziksel absorpsiyonla giderilebilirler. Bu esnada bir miktar
metan da su içinde çözünür, fakat metanın su içindeki
çözünürlüğü düşük olduğundan kayıp az olur. Tablo 3.4‘te
bazı gazların sudaki çözünürlükleri verilmiştir.
Tablo 3.4: Bazı gazların 20
o
C ve 1 atm basınçta sudaki çözünürlüğü [8].
Gaz
Sudaki Çözünürlüğü
(cm
3
/kgsu)
Kaynama S.
(
o
C)
Erime S.
(
o
C)
Kritik S.
(
o
C)
Kritik Basınç
(bar)
CH
4
3,3
-161,5
-182,5
-82,1
46,4
CO
2
85,1
-78
-57
31
73,8
N
2
1,5
-196
-210
-146,9
34
O
2
3,0
-183
-219
-118,6
50,4
H
2
S
25,0
100
0
374
221
H
2
1,8
-62
-83
100,4
90,1
Basınçlı su içine CO
2
, H
2
S ve NH
3
absorblayarak biyogazın
temizlenmesi sistemin basit ve düşük maliyetli olması
nedeniyle en fazla kullanılan ve uygulanan yöntemdir [9]. Bu
yöntemle temizlenen gaz su ile doygun halde olacağından
sıkıştırılmadan veya gaz nakil hattına verilmeden önce
kurutulmalıdır. Su ile temizlemede, CO
2
ve H
2
S‘in metana
göre daha fazla çözünmesinden yararlanılır. 1 atm basınçta ve
21ºC‘de 1 lt suda 1,8 gr CO
2
çözünürken, sadece 4 mg CH
4
çözünmektedir. Su ile CO
2
giderilmesinde genellikle %5-10
arası CO
2
geriye kalmaktadır[9]. CO
2
gazı giderildikten sonra
biyogazın ısıl değeri 37,3 MJ/m
3
‘e kadar yükselmektedir.
İçerisinde zararlı sülfürler ve kirlenme meydana geldiği için
uzun süre kullanıldıktan sonra suyun değiştirilmesi gerekir.
Arıtılan karbondioksit seralarda kullanılabilir. Elde edilen
CO
2
‘nin bir
kullanım şekli ise kuru buz üretimidir. Yaklaşık olarak 1 m
3
biyogazdan 0,3–0,5 kg kuru buz elde edilebilir [10].
İçerisinde su bulunan absorpsiyon kulelerinin alt kısmından
basınçlı şekilde gönderilen biyogaz, sudan geçerken
içeriğindeki CO
2
ve H
2
S çözünerek su ile birlikte absorpsiyon
kulesinden dışarı alınmaktadır. Metan gazı ise suda
çözünmediği için absorpsiyon kulesinin üst kısmında
toplanmaktadır. Absorpsiyon kulesinin üst kısmında istenilen
metan oranına ulaşan biyogaz, bir kurutucudan geçirilerek
içerisindeki nem alınır [11]. Absorpsiyon kulesinin alt
kısmından alınan, içerisinde CO
2
ve H
2
S çözünmüş su ise
desorpsiyon kulesinde CO
2
ve H
2
S‘den ayrıştırılarak tekrar
kullanılabilmektedir [11]. Suda çözme yöntemiyle biyogaz
saflaştırma ünitesi şematik resmi Şekil 3.2'de verilmiştir.
Şekil 3.2: Biyogaz saflaştırma ünitesi
Sodyum hidroksit ve kalsiyum hidroksit CO
2
arıtımında
kullanılabilir. Ayrıca saf metan elde etmek için, biyogazı
yıkama metodu da kullanılabilir. Üretilen biyogazı belirli
miktarlardaki 5N H
2
SO
4
ve 10 N KOH gibi asit çözeltilerden
geçirilerek yapılmaktadır [12].
C. İlkılıç and H. Deviren
152
Şekil 3.3: Biyogazı yıkama yöntemi [13].
CO
2
ve H
2
S gideriminde, camsı polimerlerden imal edilmiş
membranlar kullanılmaktadır. Bu malzemeler, CO
2
ve H
2
S‘i,
CH
4
ve yüksek hidrokarbonlara göre daha fazla geçirmektedir
[14]. Membran gaz ayrımı, gazların molekül hacimleri ve
şekilleri ve membran materyali ile olan etkileşimleri arasındaki
farklılıklardan dolayı membranın bir tarafından diğerine farklı
hızlarda geçerler. Transfer hızları arasındaki farklılıklar ise gaz
moleküllerinin birbirinden ayrılmasını sağlar. Bir gazın
membrandan doğru transferinde itici güç o gazın membranın
iki yüzü arasındaki kısmi basınç veya konsantrasyon farkıdır.
Biyogazın yakıt kalitesinin yükseltilmesinde membran gaz
ayırma teknolojisi pratikte çok fazla uygulanan bir teknoloji
değildir. Fakat farklı bileşimde birçok membran materyali
biyogazdan CO
2
ve H
2
S‘in ayrıştırılması için test edilmiştir.
Bu test çalışmaları sonunda biyogazın metan içeriği membran
kullanılarak %80, %97 ve %94 değerlerine yükseltilmiştir [15-
18].
Biyogaz içerisinde bulunan CO
2
‘i ayrıştırmak için ayrıca
yoğuşturma yöntemi de uygulanabilir. Bu yöntemde karışım
içindeki gazlar yoğuşma sıcaklıklarındaki farklılıklardan
yararlanılarak fraksiyonel olarak yoğuşturulurlar ve distile
edilirler. Örneğin CO
2
metana göre daha düşük basınçta ve
yüksek sıcaklıkta yoğuşur (Tablo 3.4). CO
2
yoğuşturulurken
sistemde aynı zamanda H
2
S ve nem de yoğuşur, fakat yoğuşan
nem buz haline geldiğinde sistemde tıkanma problemi ile
karşılaşılır. Bu yüzden biyogazdan öncelikle nem giderilmeli
ve sonra sıcaklık CO
2
‘in yoğuşacağı seviyeye düşürülmelidir.
80 bar basınç ve -45
o
C sıcaklıkta biyogaz içindeki CO
2
yoğuşur ve yoğuşan CO
2
bir ayırıcı yardımıyla gazdan
ayrıştırılır. Bu yöntemle %97 saflıkta metan elde etmek
mümkündür. Polietilen glikol ile ayrıştırma yöntemi su ile
ayrıştırma yöntemine benzeyen fiziksel bir işlemdir. Bu
yöntemin su ile ayrıştırma yönteminden farkı, su yerine
seleksol denilen bir kimyasal kullanılmaktadır. CO
2
ve H
2
S
seleksolde suya göre daha iyi çözündüğünden, biyogazın
absorpsiyon kulesine daha düşük basınçla gönderilmesine
imkân sağlamaktadır. Toplama kabında biriken biyogaz
toplama kanalları vasıtası ile ayrıştırıcılara gelmektedir.
Ayrıştırıcılardan biyogazın sıvı ve gaz fazları fizıksel olarak
birbirinden ayrılmaktadır. Sonra biyogaz içeriğinde bulunan
zararlı H
2
S gazından arındırılması için kulelere gönderilir. Bu
kulelerden CO
2
gazı biyogazdan ayrıştırılır. Eğer CO
2
herhangi
bir amaç için kullanılacaksa d saf olarak çıkan bu gazının
neminin alınması için dehidrasyon ünitesine gönderilir. Bu
yöntemde de suda çözme ile ayrıştırmada olduğu gibi seleksol
desorpsiyon yoluyla tekrar kazanılabilmektedir. Şekil 3.4 'te
Polietilen glikol ile ayrıştırma yapan bir tesis görülmektedir
[11]. 55 m
3
/h debili polietilen glikol ve suda çözme yöntemi
ile saflaştırma yapan iki tesisin kurulum ve işletme maliyeti
Şekil 3.5‘ te verilmiştir.
Şekil 3.4: Polietilen Glikol Ayrıştırma Ünitesi [19].
Suda çözme yöntemi ile saflaştırma yapan tesisin ilk kurulum
maliyeti polietilen glikole göre yaklaşık iki kat daha yüksektir.
İşletme maliyeti ise polietilen glikol ile saflaştırma yöntemine
göre daha düşüktür. Tesisin 15 yıllık çalışma ömrü olduğu
kabul edildiğinde, su ile çözme yönteminin toplam saflaştırma
maliyeti polietilen ile saflaştırma yöntemine göre yaklaşık
%70-80 daha fazladır [11].
Şekil 3.5: 55 m
3
/h kapasiteli polietilen glikol ve suda çözme ile
ayrıştırma yöntemleri için kurulum ve işletme maliyeti [19].
3. BİYOGAZDAKİ H
2
S‘ÜN AYRIŞTIRILMASI
Kullanılan organik maddeye göre miktarı değişmesine rağmen
H
2
S daima biyogaz içinde mevcuttur. H
2
S korozyona neden
olduğundan, kötü koktuğundan ve biyogazın yakılması
esnasında SO
2
/SO
3
haline dönüştüğünden biyogazdan
giderilmesi gerekmektedir. Kapalı bir yerde yakılan gazdan iç
ortama H
2
S, SO
2
ve SO
3
yayılır. Bilindiği gibi bu gazlar insan
ve diğer canlılar için zehirlidirler. Ayrıca H
2
S anaerobik
proses içerisinde bakteri gelişimini de olumsuz etkilediği için
H
2
S oluşumunun daha proses içerisinde engellenmesi gerekir
[20].
İnorganik sülfür ve sülfat, fermentasyon sırasında H
2
S‘e
dönüşür. Sülfat indirgeyen bakteriler, asetik ve propiyonik
asitten H
2
S üretirler. H
2
S‘in kaynağı besleme materyalinde
bulunan proteinler ve sülfürlü bileşenlerdir. Çok miktarda
nitrat ve sülfat içeren atık maddeler anaerobik fermentasyon
sırasında, metan evresinden azot ve H
2
S üretirler [21-23].
Besleme materyalinin içerdiği sülfat miktarına bağlı olarak
biyogaz içerisinde 1500–5000 ppm H
2
S bulunmaktadır. H
2
S
fermente malzemede çözünmüş halde ve gaz halinde bulunur.
Yüksek konsantrasyonlarda sistemin inhibe olmasına neden
olur [24]. Bu yüzden H
2
S miktarı fazla olduğunda ayrı bir
kimyasal reaktörde H
2
S giderimi daha uygun olmaktadır [25].
H
2
S yanıcı ve zehirli bir gazdır. 0,05–500 ppm gibi düşük
konsantrasyonlarda dahi, oluşan çürük yumurta kokusuyla
Biyogazin Oluşumu Ve Biyogazi Saflaştirma Yöntemleri
153
hissedilebilir. Suda çözündüğünde zayıf asit formuna dönüşür.
Yanması sırasında oluşan SO
2
, asit yağmurlarına neden olan
yüksek derecede korozif sülfürik asit oluşumuna neden olur.
Havada %0,1 oranında bulunması durumunda derhal, %0,05
civarında bulunması durumunda 30 dakikada ölüme sebep
olur. H
2
S‘in mekân içinde izin verilebilecek sınır değeri 5–20
ppm‘dir [26-27]. H
2
S korozyona ve kötü kokuya neden olur.
H
2
S‘in giderilmesi için kullanılan yöntemler;
Biyogazın içine O
2
veya hava verilmesi,
Besleme materyaline demir klorür katılması,
Demir talaş içerisinden biyogazın geçirilmesi,
Demir oksit paletlerden biyogazın geçirilmesi,
Aktif karbon kullanılması,
Su ile temizleme,
Sodyum hidroksit ile temizleme,
Biyolojik desülfürizasyon olarak sıralanabilir.
Biyogaz içerisine yaklaşık olarak %2–6 hava karıştırıldığında,
yüzeyde
bulunan
bakteriler,
H
2
S‘in
oksitlenmesini
gerçekleştirirler. Bu proses hem kimyasal hem de biyolojik bir
prosestir. Biyogazın içerisine hava karışmasının engellenmesi
için, reaktörle bağlantılı ve havalandırılmış fermente atığın
sirküle edildiği bir depo kullanılmalıdır. Böylece H
2
S‘in
giderilmesi aynı yolla sağlanmış olur. Ya da doğrudan
gazometrenin içerisine bir miktar hava veya oksijen verilerek
H
2
S %80–85 civarında azaltılabilir. Biyogazın içerdiği H
2
S
miktarına göre verilmesi gereken hava veya oksijen miktarları
Tablo 3.5‘ te verilmiştir [28].
Tablo 3.5: İçerdiği H
2
S miktarına göre biyogaza verilmesi gereken
hava ve oksijen miktarları
Biyogaz İçerisindeki
H
2
S Miktarı
Gerekli Oksijen
Miktarı (%)
Gerekli Hava
Miktarı (%)
ppm
% Hacim
500
0,05
0,025
0,125
1000
0,10
0,050
0,250
1500
0,15
0,075
0,375
2000
0,20
0,100
0,500
2500
0,25
0,125
0,625
3000
0,30
0,150
0,750
Birçok reaktör % 0,3–2 H
2
S ürettiğinden H
2
S üretiminin
artması durumunda reaktöre daha az sülfür içeren materyal
verilir veya su oranı arttırılır. Besleme materyaline demir
klorür (FeCl
2
) eklenmesi de H
2
S gideriminde uygulanır. Bu
malzemenin pahalı olması, klorun korozyon oluşturması,
reaktör içindeki bakterilerin ölme riski, bu tip kullanımı
engellemektedir [29]. Ayrıca H
2
S miktarının yüksek olduğu
tesislerde bu yöntem pahalıdır. Oluşan H
2
S‘in giderilmesinde
iki uygulanabilir yöntem daha vardır. Bunlardan birincisi,
biyogazın bakır sülfat-su karışımından geçirilmesidir. H
2
S
bakır tarafından tutulur ve siyah bir çökelti meydana gelir.
Diğer yöntemde, biyogaz demir yonga içerisinden geçirilir
[46].
Oluşan H
2
S‘in giderilmesinde iki uygulanabilir yöntem daha
vardır. Bunlardan birincisi, biyogazın bakır sülfat-su
karışımından geçirilmesidir. H
2
S bakır tarafından tutulur ve
siyah bir çökelti meydana gelir. Diğer yöntemde, biyogaz
demir yonga içerisinden geçirilir [46]. Az gelişmiş ülkelerde
kullanılabilen giderim yöntemleri içinde gazın demir yonga
içeren toprak içinden geçirilmesi, en ucuz ve kolay uygulanan
yöntemlerdendir. Bu yöntemde demir içeren toprak veya demir
cevheri, gaz sızdırmaz bir hacim içerisinde tabakalar şeklinde
hazırlanır. Biyogaz bu hacmin altından girer, demir sülfit
(FeS
2
) oluşur ve üstten H
2
S‘i alınmış olarak çıkar. İçerilen
demirin miktarına göre, materyal boşaltılır ve yeni materyalle
doldurulur. Boşaltılan malzeme atmosfere açık olarak
bekletilerek rejenerasyon sağlanır ve tekrar kullanılır.
Malzeme yere serilerek ve arada bir ters yüz edilerek yaklaşık
1–2 gün bekletilir. Tekrar kullanım, materyalin içerdiği
demirin bozunmasına kadar sürdürülebilir. Bu işlem yaklaşık
10 kez tekrarlanabilir. Bir rejenerasyon yöntemi de az
miktarda havanın biyogazla karıştırılarak verilmesidir. Fakat
hassas gaz ölçüm ve kontrol cihazları gerektirdiğinden, küçük
tesisler için uygun değildir. Demir hidroksit (FeH
3
O
3
) de H
2
S
arıtımı için kullanılabilir. Katı demir hidroksit kullanıldığında,
rejenerasyon için içerisinden sıcak hava geçirilir. Fakat
sıcaklıkla beraber çok fazla havaya maruz bırakmak, biriken
sülfürün yanmasına neden olur. Bu durumda SO
2
emisyonu
oluşur. Diğer bir yöntem demir oksit (hematit-Fe
2
O
3
)
kullanımıdır. H
2
S hematit ile reaksiyona girerek, demir sülfür
(FeS) oluşturmakta, demir sülfürün oksidasyonuyla kükürt ve
hematit tekrar elde edilebilmektedir. 1 m
3
hematit, 2 g/m
3
H
2
S
bulunduran,
yaklaşık
33.000
m
3
biyogazı
temizleyebilmektedir. Ham biyogaz, demir klorid (FeCl
3
) ile
doyurulmuş talaş içerisinden geçirilebilmekte, H
2
S yine demir
sülfür şekline dönüşmektedir. Çinko oksit de aynı amaçla
kullanılabilir [46].
H
2
S arıtımında ayrıca doğal veya sentetik absorbentler
kullanılır. Bu absorbentlerin içindeki demir miktarı, en az
ağırlığının %40-50‘si civarında olmalıdır. Aktif demirin,
toplam demir içindeki oranı da en az %70 olmalıdır. Bu
prosesde en uygun sıcaklık aralığı, 15–25ºC‘dir. H
2
S
giderilmesinde kullanılan yöntemlerden birisi, sönmüş veya
sönmemiş kireç ile arıtımdır. Fakat bu prosesler, büyük ölçekli
tesislerde, çok miktarda kokulu atık oluşturması ve bu atığın
bertarafının zor olması nedeniyle kullanım yönünden uygun
değildir [25].
H
2
S, CO
2
kadar suda çözünmese de miktarı azaltılabilir.
Suyun tekrar kullanılması için arıtılması gerekmektedir. Fakat
H
2
S yüzünden su içinde sülfürlü bileşenler çoğalmakta ve
problemlere yol açmaktadır. Suyun bol ve ucuz olduğu
yerlerde devamlı yeni su kullanılması daha sağlıklıdır [30].
Bazı solventler ve zeolit de H
2
S arıtımı amacıyla kullanılabilir.
Zeolit, biyogazın nemini de alır. Tekrar kullanılması için
içinden sıcak hava geçirilmesi gerekir. Polietilen glikol ile
temizleme de su ile temizleme gibi fiziksel bir prosestir. Ticari
olarak kullanımdaki markalardan biri selexoldür. Suya göre
içerisinde CO
2
ve H
2
S‗in çözünmesi daha fazladır. Ayrıca bu
yöntemle halojenler ve su da giderilmiş olur [30]. Yine H
2
S
arıtımı için kullanılan yöntemlerden biri, ham biyogazın aktif
karbon içerisinden geçirilmesidir.
C. İlkılıç and H. Deviren
154
4. BİYOGAZDAKİ NEMİN GİDERİLMESİ
Ham biyogaz neme doygun bir haldedir. Çünkü ortamın
sıcaklığı buharlaşmaya müsaittir ve oluşan gaz bu ortamı terk
ederken
beraberinde
bir
miktar
nemi
sürükleyip
götürdüğünden neme doygun halde bulunmaktadır. Nemin
yoğuşması gaz nakil işlemlerinde problem oluşturmaktadır.
Biyogaz basınçla sıkıştırılmak istendiğinde içindeki nem gaz
ventillerinde tıkanmalara neden olmaktadır. İçinde nem olan
biyogaz
yakıldığında vereceği enerji daha düşüktür.
Saydığımız bu sebeplerden dolayı biyogazın nemden
arındırılması gerekmektedir. Biyogaz zenginleştirilirken bu
işlemin hangi aşamasında nemin alınması gerektiği uygulanan
zenginleştirme tekniğine bağlıdır [4].
Biyogazın içerisinde 35ºC‘de yaklaşık 35 gr/m
3
su buharı
bulunmaktadır. Bu değer 20ºC için yaklaşık 17 gr/m
3
‘dür [31].
Biyogaz içerisinde, termofilik bölgede çalışıldığında, 50 mg/lt
su buharı bulunmaktadır. Biyogazın içinde su buharının yüksek
oranda bulunması, alevin kırmızımsı oluşundan fark edilebilir.
Su buharı, alev sıcaklığına, alt ısıl değere ve yakıt-hava
oranına etki eder. Ayrıca gaz hattında yoğuşup, H
2
S‘le
birleşerek korozif asitli bileşik (sülfürik asit) oluşturur,
donmaya ve tıkanmaya neden olur. Yine CO
2
ile birleşerek
karbonik asit oluşturur. Biyogazın brülörde yakılacağı zaman
içinde bulunan su buharının giderilmesi önerilmektedir. Aksi
halde memelere zarar verebilir. Bu yüzden biyogazdaki su
içeriğinin giderilmesi gerekir [32].
Nem giderim yöntemleri, su absorblayan sıvı ve katıların
kullanılması veya gazın sıkıştırılarak veya soğutularak suyun
yoğuşturulmasıdır. Biyogazın soğutularak su buharının
yoğunlaştırılmasında, soğutucuya harcanan enerji, elde edilen
biyogazın enerji içeriğinin yaklaşık olarak % 2‘sidir. Ayrıca
metal oksitler üzerine adsorpsiyon, glikol veya suyu seven
tuzlara absorpsiyon nem giderilmesinde en yaygın olarak
uygulanan tekniklerdir.
5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER
Biyogaz enerjisi oldukça avantajlı olduğu için biyogaz tesisi
kurulduğunda çevreye ve insanlara zarar vermez. Biyogazın
kullanımı, depolanması ve taşınmasındaki problemleri
oluşturan ana bileşenler H
2
S, H
2
O, CO
2
‘dir. Biyogaz üretilip
kullanım alanının genişletilmesi için biyogaz içerisindeki bu
zararlı bileşenleri ayrıştırıp asıl enerji kaynağı olan Metan
(CH
4
) oranının arttırılması gerekmektedir. Biyogazın enerji
seviyesinin yükseltilmesi, taşınabilir hale getirilmesi, taşıtlarda
yakıt olarak kullanılabilmesi, doğal gaz ile belli oranlarda
karıştırılabilmesi, ısı ve elektrik üretiminde verimli şekilde
yararlanılabilmesi için enerji seyreltici olan, basınç altında
depolama güçlüğü oluşturan ve nakil sistemlerinde korozyona
neden olan maddelerden arındırılması gerekmektedir. CO
2
içeriği, su buharıyla birlikte zayıf asit oluşturur ve korozyona
neden olur. İnsan sağlığından küresel ısınmaya kadar birçok
zararı olduğu biyogazın içerisindeki CO
2
, H
2
S ve nemin
arındırılması gerekmektedir. Biyogaz arıtıldıktan sonra;
piyasada bulunan ve LPG ile çalışan cihazların, küçük
değişiklikler yapılarak biyogazla çalışır hale getirilebileceği,
pişirme, sıcak su hazırlama, ısınma gibi amaçlarla
kullanılabilmektedir.
Ayrıca
biyokütlenin
biyogaza
dönüştürülmesi evsel kullanımlarda olduğu gibi, kojenerasyon
tekniğiyle elektrik üretimin de ve günümüzde ülkemizin tam
anlamıyla dışa bağımlı bulunduğu motorlu taşıt yakıtlarının
alımında biyogazın bu taşıtlarda kullanılmaya başlanmasıyla
dışa bağımlılıkta büyük düşüşler yaşanabilir. Bunun yanı sıra
biyogaz üretimi sonucunda sıvı formda fermente organik gübre
elde edilmektedir. Fermantasyon sonucu elde edilen organik
gübrenin temel avantajı anaerobik fermantasyon sonucunda
patojen mikroorganizmaların büyük bir bölümünün yok olması
ve fermantasyon sonucu elde edilen organik gübrenin daha
verimli olmasıdır.
Ülkemizde giderek artan enerji ihtiyacının karşılanması
açısından biyogazın alternatif bir enerji olarak kullanılması
gerekir. Bunun için bu enerji kaynağının her yönüyle
incelenerek en verimli ve en ekonomik bir duruma getirilmesi
gerekir. Bu amaçla özellikle kırsal alanlarda uygun bölgelerin
belirlenerek biyogaz üretim tesislerinin kurulması gerekir.
Ülkemizde konunun yeteri kadar ele alınmaması biyogaz
üretim tesislerinin kurulmasını geciktirmiştir. Hayvancılıktan
kaynaklanan atıklar ve evsel çöpler biyogaz üretimi için
dikkate alınarak gaz üretim tesisleri kurulabilir. Bu tesislerde
kaliteli organik gübre ve enerji elde ederek ekonomiye, koku
ve bakteri oluşumunu önleyerek çevre sağlığına katkıda
bulunulmuş olur. Çevre sağlığı açısından Biyogaz tesislerinin
yapılması zorunlu olmalıdır.
KAYNAKLAR
[1]
Anon., 1999b, Biogas Digest Volume I- Biogas Basics, Information
and Advisory Service on Appropriate Technology
[2]
Krich, K., Augenstein, D., Batmale, J.P., Benemann, J., Rutledge, B.,
Salour, D., 2005, Biomethane from Dairy Waste: A Sourcebook for
the Production and Use of Renewable Natural Gas in California,
http://www.calstart.org/info/publications/Biomethane_from_Dairy_
Waste_Full_Report.pdf
[3]
Anon., 1997a, Energy From Biomass -Volume 4- Anaerobic
Digestion for Biogas, http://www.dti.gov.uk/files/file14938.pdf
[4]
Strevett, K.A., Vieth, R.F., Grass, D., 1995, Chemo-Autotrophic
Biogas Purification for Methane Enrichment: Mechanism and
Kinetics, The Chemical Engineering Journal, 58, pp. 71-79
[5]
Nalbant, M.; 1984, ―Biyogaz ve Kullanımı‖, 2. Uluslar arası
Tarımsal Mekanizasyon ve Enerji Sempozyumu, Ankara, 4-12
[6]
Vijayalekshmy, M.V., 1985, Biogas Technology-an Information
Package, Tata Energy Research Instıtute, Bombay
[7]
Edelmann, W., 2002, Products, Impacts and Economy of Anaerobic
Digestion of OFMSW, IWA Publishing, Biomethanization of The
Organic Fraction of Municipal Solid Wastes, Edited by J. Mata-
Alvarez, ISBN: 1 900222 14 0
[8] Lie, J.A., 2005, Synthesis, performance and regeneration of carbon
membranes for biogas upgrading, PhD Thesis, Norwegian University
of Science and Technology (NTNU),
[9]
Kapdi, S.S., Vijay, V.K., Rajesh, S.K., Prasad, R., 2005, Biogas
Scrubbing, Compression and Storage: Perspective and Prospectus in
Indian Context, Renewable Energy, 30, pp. 1195–1202
[10]
Arnott, M., 1985, The Biogas/Biofertilizer Business Handbook,
Peace Corps, Information Collection and Exchange, Reprint R-48
[11] Eyidoğan, M., 2008, ‗‗Biyogazın Saflaştırılması ve Motor Yakıtı
Olarak Kullanılması‘‘ Mühendis ve Makine, Cilt:49, Sayı:584,
Kocaeli Üniversitesi,
[12]
Buğutekin A.; Eylül, 2007, ‗‗Atıklardan Biyogaz Üretiminin
İncelenmesi‘‘ Marmara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Makine
Eğitimi Anabilim Dalı Doktora Tezi, İstanbul,
[13]
Mahmood Alimahmood, 2004 March, ― CO
2
Capture and
Bioconversion to Biogas in an Anaerobic System using UASB
Biyogazin Oluşumu Ve Biyogazi Saflaştirma Yöntemleri
155
Reactor‖ Department of Building, Civil Environmental Engineering,
Degree of Master of Applied Science at Concordia University,
Canada,
[14]
Stern, S.A., Krishnakumar, B., Charati, S.G., Amato, W.S.,
Friedman, A.A. and Fuess, D.J., 1998, Performance of a bench-scale
membrane pilot plant for the upgrading of biogas in a wastewater
treatment plant. J.Membr. Sci. 151(1), 63-74
[15]
Kayhanian, M. and Hills, D.J., 1988, Membrane purification of
anaerobic digester gas. Biol.Wastes 23(1), 1-15
[16]
Röhr, M. and Wimmerstedt, R., A, 1990, comparison of two
commericial membranes used for biogas upgrading. Desalination 77,
331-345
[17]
Li, K. and Teo, W.K., 1993, Use of an internally staged permeator in
the enichment of methanefrom biogas. J. Membr. Sci. 78(1-2), 181-
190
[18]
O'keefe, D.M., Brigmon, R.L., Chynoweth, D.P., 2000, Influence of
Methane Enrichment by Aeration of Recirculated Supernatant on
Microbial Activities During Anaerobic Digestion, Bioresource
Technology, 71, pp. 217-224
[19]
Persson, M., Jönsson, A. And Wellinger, A., May, 2007, Biogas
upgrading to vehicle fuel standarts and grid injection. International
Energy Agency (IEA) Publications. Bioenergy. Task 37: Energy
throughout the whole world, Berlin 7-11.
[20] Rautenbach, R. and Welsch, K., 1994, Treatment of landfill gas by
gas permeation-plot Plant results and comparison to alternatives.
J.Membr. Sci., 87, 107-118
[21]
Truong, L.V.-A., and Abatzoglou, N., A 2005, H
2
S reactive
adsorption process for the purification of biogas prior to its use as a
bioenergy vector. Biomass and Bioenergy 29, 142-151
[22]
Hagen, M., Polman, E., Myken, A., Jensen, J., Jönsson, O., Dahl, A.,
2001, Adding Gas from Biomass to the Gas Grid, Contract
No:XVII/4.1030/Z/99-412,
Final
Report,
http://uk.dgc.dk/pdf/altener.pdf
[23]
Stuckey, D.C., 1981, Gelişmekte Olan Ülkelerde Isı ve Katkı
Maddelerinin Anaerobik Sindirime Etkisi, Uluslararası Biyogaz
Semineri, 23-26 Kasım 1981, Ankara, ss. 16-40
[24]
Ter Maat, H., Hogendoorn, J.A. and Versteeg, G.F., 2005, The
removal of hydrogen sulfide from gas streams using an aqueous
metal sulfate absorbent. Part I. The absorption of hydrogen sulfide in
metal sulfate solutions. Sep.and Purif. Technol. 43, 183-197
[25]
Muche, H., Zimmermann, H., 1985, The Purification Of Biogas,
Deutsches Zentrum für Entwicklungstechnologien-GATE, Deutsche
Gesellschaft für Technische Zusammenarbeit(GTZ) GmbH,
Eschborn
[26]
Anon.,
1980a,
Energy
From
Biological
Processes,
http://www.wws.princeton.edu/ota/disk3/1980.
[27]
Jenangi, L., 1981, Producing Methane Gas From Effluent, Adelaide
University
Diploma
in
Agricultural
Production,
http://www.ees.adelaide.edu.au/pharris/biogas/project.pdf
[28]
Mitzlaff, K.Von, 1988, Engines for Biogas, A Publication of the
Deutsches Zentrum für Entwicklungstechnologien, GATE, A
Division of the Deutsche Gesellschaft für Technische
Zusammenarbeit (GTZ) GmbH
[29]
Boyd, R., 2000, Internalising Environmental Benefits of Anaerobic
Digestion of Pig Slurry in Norfolk, University of East Anglia,
http://www.green-trust.org/%20PigSlurryADProject.pdf
[30]
Anon., 1999a, ―Biogas Upgrading and Utilisation‖ IEA Bioenergy,
http://www.recyclenow.org/Report_IEA_Bioenergy_
[31]
Munoz, F., López, R., 2000, Anaerobic Digestion System Installation
of
Cattle
Manure
in
Two
Farms
in
Puebla,
Mexico,
http://wire0.ises.org/wire/doclibs/File/221.pdf
[32]
Walsh, J.L., Ross, C.C., Smith, M.S., Harper, S.R., 1989, Utilization
of Biogas, Biomass, 20, pp. 277-290
Dostları ilə paylaş: |