47
sağlık
mesleki okullar için
II.
Öğrendiğimizin ne olduğunu göz önüne alarak, öğrenme sözlü
(verbal) ve motor (mekanik-belli aktivite için gerekli olan hareketlerin öğ-
renilmesi) olabilir.
A. SÖZLÜ
- öğrenme
mekanik (basit yazılarda tarif edilenleri ez-
bere öğrenme) ve
anlayarak öğrenme şeklindedir. Anlayarak öğrenme,
öğrenci ve insan için en önemlidir çünkü bu şekilde okunan içerikler uzun
zaman hafızada kalır. Bu öğrenmeyle alakalı olarak,
öğrenmekte olduğu-
muz veriler arasındaki karşılıklı bağlantıları aramamız, aynılarını önceki
bilgimizle bağlamamız ve okuduklarımızın pratikte uygulanmasını araş-
tırmamız çok önemlidir. Anlayarak okumak daha ekonomiktir, daha az
zaman ister, içerikten daha önemli bölümleri çıkartabilir ve bu şekilde
edindiğimiz bilgileri yeni durumlarda kullanabiliriz. Sözlü malzemenin
öğrenilmesindeki başarı: malzemenin anlamı, okuma sırasındaki angaj-
man, motivasyon, okuma organizasyonu ve diğer unsurlara bağlıdır.
Res. 9 Antropoid maymunlar da kavrama yoluyla öğrenir
48
Psİkolojİ
B. MOTOR (mekanik) ÖĞRENME
- Belli bir aktivite için gerekli
olan hareketlerin öğrenilmesine ilişkin mekanik öğrenme yöntemidir. Bu
öğrenme şekline diğerleri arasında
alışkanlıkların yaratılması, hergünlük
aktiviteler ör: hijyen alışkanlıkları,
giyim-kuşam, yemek alışkanlıkları yer
alır ve böyle aktiviteler her gün tekrarlandığı için otomatikleşmiş olurlar.
Mekanik ve sözlü öğrenme arasında yakın ilişki vardır. Mesela araba sür-
meyi öğreniyorsak, eğiticinin sözlü talimatları olmaksızın araba sürmeyi
öğrenemeyiz. İyi mekanik hünerlerin edinilmesi için çok sayıda idman ve
tekrarlama gereklidir. Mekanik öğrenme, sağlık çalışanının hastalar ile ça-
lışması sırasında uygulaması gerektiği farklı tıp tekniklerinin icra edilme-
sine ait hüner ve bilgilerin edinilmesinde büyük rol oynamaktadır.
HATIRLAMA (BELLEK)
BELLEK NEDİR
Sinir sisteminde öğrenme yolu ile
meydana gelen değişiklikleri ha-
tırlama veya bellek
olarak işaret etmekteyiz. Hatırlama entellektüel psiko-
lojik süreçler grubuna girmektedir ve sadece öğrenmekle değil, algılarla da
yakın alakası vardır. Hatırlama algılama esnasında, beyinde öyle denilen
engram
izleri meydana geldiği sırada başlamaktadır. Enagramlar algılanan
cisimle ilgili beyinde kaydedilen izler demektir. Kaydedilenler enagramda
kalır ve daha sonra durum icabı tekrarlanabilir veya
ekfore edilebilir (bi-
linçaltından bilince çıkarma). Sinir hücrelerinde meydana gelen fizyolojik
değişiklikler, dezoksiribonuklein ve ribonuklein asitlerinin hatırlama sü-
reçlerinde çok büyük rol oynadığını göstermektedir. Hatırlama
kompleksli
bir psikolojik süreç olmakla beraber, sayısı çok faktöre bağlıdır: okunmak-
ta olan malzemenin anlamı, okuma esnasındaki angajman, daha önceki
bilgiler ve okuyan kişinin diğer özelliklerine bağlıdır.
Reprodüksiyon
(tekrarlama) en yüksek hatırlama şeklidir. Reprodüksiyon hafızaya kayıt
edilenler ve hafızada kalanlara bağlıdır (Ör. 1 ve 2ye bkz).
Hatırlamanın en zayıf hali
rekongasyondur ve cisimin mevcudiyeti
sırasında gerçekleşir. Örneğin, profesör öğrenciyi uyarı olmaksızın algıla-
malarda hangi bozukluklar belirir sorar. Öğrenci cevap verecek durumda
değildir. Profesör bu bozukluklar agnozyon,
illüzyon veya halüsinasyon
mudur sorarsa, öğrenci bunların halüsinasyon olduğunu cevaplar, ancak
halüsinasyonlar konusunda fazla bir şey söyleyecek durumda değildir.
49
sağlık mesleki okullar için
Öğrenci algı bozuklukları dersini okurken onun sinir sisteminde meydana
gelen fizyolojik değişikliklerin çok zayıf olduğunu ve çok az iz bıraktığını
göstermektedir. Bununla ilgili olarak, öğrenciler bir dersi okudukları za-
man onu çok iyi bildiklerini sanırlar, ancak bu bir yanılgıdır, çünkü sadece
bir rekognasyondur. Kitabı kapadıkları anda bunun bir yanılgı olduğu ve
reprodüksiyonun imkânsız olduğu anlaşılmaktadır. Bir ders sadece kapalı
kitapla anlatılabildiği zaman iyi öğrenilmiş olduğu demektir.
BELLEK TÜRLERİ
1. DUYUSAL BELLEK
- Bu hatırlama sürecinde uyarıların duyu
organlarına kadar
ulaşır,
duyu belleğinde kısa bir süre kalır
ve sonra yok
olurlar. Böyle hatırlamanın 700 milsaniye sürdüğü sanılmaktadır. Bu uya-
rılar genelde işitsel ya da görsel tiptendir. Örnek: koşuyorsunuz, yana bir
göz atıyorsunuz, orada bir grup insan var, ama siz koşmaya devam ediyor-
sunuz. Sizi biri, 2. bir gurup insan gördünüz mü sorarsa,
evet dersiniz ama
onların kim ya da kaç kişi olduklarını bilemezsiniz.
2. KISA SÜRELI BELLEK
- Bu bellek yaklaşık 15 saniye sürer ve
hafıza kavşağı
olarak adlandırılır, çünkü bazı bilgiler tekrar edilmekle
uzun süreli belleğe geçebilirler, bazıları ise kaybolabilirler. Kısa süreli bel-
lekle ilgili en iyi örnek santraldan bir telefon numarası istememizdir. Bu
numarayı çevirdikçe ve tekrar ettikçe hatırlarız. Bir yere not etmediğimiz
halde unuturuz.
3. UZUN SÜRELİ BELLEK
- İnsanın en çok kullandığı bellek türü-
dür, yani onun
kapasitesi sınırsız ve
uzun süreli belleğidir. Bu bellek sayı-
sı çok
mekanik tekrarlama ve
raporlama sayesinde sağlanır.
Raporlama
bilgilerin bellek sistemine daha kolay oturtulması için yapılan bilgi işle-
midir. Raporlama sırasında başarılı
hatırlama tekniklerinin uygulanması
büyük yardımdandır. Ör: Malzemelerin bloklar dahilinde gruplaştırılma-
sı, (Müllerin sihirli 7 rakkamı, yani aralarında hiçbir ilintisi olmayan sa-
dece yedi mesele aynı anda bellekte kalabilir, ancak bilgilerin sayısı daha
büyük ise, organizasyon gereği ortaya çıkmaktadır) öznel açıdan elverişli
çağrışımların bulunması (örneğin Pavlovu komşumuz Pavleye göre hatır-
lar), malzeme anlamlarının artırılması (mesela akılda tutulması gereken
kavramları kısa ve ilginç bir hikayenin içine sığdırmak) görsel ve işitsel
düşüncenin kullanımı (temsil, resim, ses, koku, kasetofon, şema,
tabela ve
benzer gereçlerin kullanımı). Uzun süreli bellek esnasında sinir hücreleri