3
Aylık Düşünüyorum Bülteni
Anadolu Aydınlanma Vakfı
Önce birinci bölümden başlayacağız, sonra
ikinciye geçeceğiz:
Temelde bu bölümdeki hikâyemiz; Yunus
peygamberin kırk gün içinde Nineve’ye
gitmesi ile ilgili. Çünkü orada büyük
problemler var. Günah işlediler, ahlâka aykırı
davrandılar, dolayısıyla Rab Yunus’u oraya
gönderiyor.
Sadece dinsel anlamda günahtan söz
etmiyor, samimi olmamaları, birbirlerinden
çalmaları gibi; aynı zamanda insan gibi
davranmıyorlar ve ahlâki değerleri yok. Bu,
Yunus’un Tanrı’dan aldığı mesaj. Bundan
sonrası bütünüyle Yunus’un hayatında olan
şeyler, onu tamamıyla kendisi yaşamış
olarak anlatıyor. Başlangıçta konuştuğumuz
konuya geri dönersek, sadece bir insanın
hayatındaki değişikliği değil, aynı zamanda
bütün insanlığın hayatında olan değişikliği
de göreceğiz.
Aynı zamanda insanın bir sorumluluğu
olduğuna
da
dikkatinizi
çekmenizi
isteyeceğim, başkalarına gönderdiği imgeler,
aynı zamanda bunların sonuçları.
Şimdi, birinci bölümünden okumaya
başlayacağız, bu sırada sizlerin de gözlerinizi
kapatarak meditatif bir hâle geçmenizi
isteyeceğim. Önce Türkçe sonra İbranice
metinlerden okuyacağım, böylece Türkçede
yerleşmiş imgelemin üzerine, yeni bir şeyler
kurabilirsiniz İbrani okumada da. Ben bir
cümle söylüyorum. Sen Türkçeye çevirirken
dört cümle söylüyorsun.
Ve Amittay’ın oğlu Yunus’a Rabbin şu
sözü geldi: Kalk, Nineve’ye, o büyük şehre
git, ve ona karşı çağır; çünkü onların
kötülüğü benim önüme kadar çıktı. Fakat
Yunus RABBİN önünden Tarşiş’e kaçmağa
kalktı; ve Yafa’ya indi, ve Tarşiş’e giden
bir gemi buldu; navlununu verdi, ve
RABBİN önünden uzağa, Tarşiş’e onlarla
beraber gitmek için gemiye bindi.
Ve RAB denizin üzerine büyük bir yel
gönderdi, denizde büyük fırtına oldu,
ve gemi kırılacak gibi idi. Gemiciler
korktular, her biri kendi ilâhına feryat etti;
ve kendilerine hafiflik olsun diye gemide
olan şeyleri denize attılar. Yunus ise,
geminin dip ambarına inmişti; ve yatıp
derin bir uykuya dalmıştı.
[1]
Burada Rabbin Yunus’a bir görev verdiğini,
ama anlamadığımız ve bilmediğimiz bir
nedenle Yunus’un bu görevi yapmaktan
kaçtığını ve başka bir şehre gittiğini
görüyoruz. Okumuyoruz ama çok kısa bir
açıklama yapacağım:
[1]
Kitab-ı Mukaddes,
Yunus 1. Bab
Daha sonra Yunus’u geminin en altında yerde
yatarken buluyorlar. Yunus Tanrı’dan kaçtığı
için bir ceza olarak gemi batmak üzere.
Geminin batmak üzere olduğunu anlayınca,
Yunus onlara problemin kendisi olduğunu
söylüyor. “Benim yaptığım şey yüzünden
siz
hayatlarınızı
kaybedebilirsiniz,”
diyor. “Dolayısıyla beni denize atmanızı
öneriyorum size.”
Mistisizm ile bağlantı kuracak olursak
eğer, deniz her zaman bizim bilinçaltımızla
ilişkili, dolayısıyla burada hayal gücümüzü
kullanıyoruz.
Burada basit ve yüzeysel gibi görünen, deniz
sözcüğünü duydunuz örneğin; bunun aslında
bizim bilinçaltımıza gönderme yaptığını
düşünüyoruz. Bundan sonra Yunus’u denize
atarlar ve bir balina onu yutar, bunu hayal
edebiliyor musunuz? En büyük ve en şaşırtıcı
hayvan! Ve bu küçücük Yunus, balina
tarafından yutularak onun karnına gider.
Bilime göre bir balina tarafından yutulacak
olursanız, bu cehennemden de kötü bir
şey olacaktır. Yunus balinanın karnında,
denizin dibinde 3 gün 3 gece kalır, tabii bu
da sembolik, hikâyelere göre bu önemli bir
rakam –üç gün üç gece–, çünkü imgelerimizin
değişmesi için, kavramlarımızın değişmesi
için gereken bir süreyi gösteriyor, bu süre.
Herhangi bir insan değil, fakat bir peygamber,
bir Tanrı adamı olsa dahi, Tanrı’nın önünde
onlar birer insandır. Şimdi sonuna kadar
önce Türkçesinden okuyacağız ve sonra da
İbranicesini okuyup onun yankılarını almaya
çalışacağız. En son Yunus geminin ambarına
inip yatıp derin bir uykuya dalmıştı.
Ve gemi reisi yaklaşıp ona dedi: Ey sen,
uyuyan adam, nen var? Kalk, kendi
Allah’ını çağır, belki Allah bizi anar da,
helâk olmayız.
Ve herkes birbirine dedi: Gelin de kura
çekelim, ve bilelim kimin yüzünden bu
belâ başımıza geldi.
Ve kura çektiler, kura da Yunus’a düştü.
O vakit ona dediler: Rica ederiz, bize
bildir, üzerimizdeki bu belâ kimin
yüzünden? Senin işin nedir? Nereden
geliyorsun? Memleketin neresi? vV hangi
kavimdensin? Ve onlara dedi:
Ben İbrani’yim; denizi ve karayı yaratan
göklerin Allah’ı Rabden korkuyorum.
Ve o adamlar çok korkarak ona dediler:
Bu ettiğin nedir?
Çünkü Rabbin önünden kaçmakta
olduğunu o adamlar biliyorlardı, çünkü
onlara anlatmıştı.
Ve ona dediler: Deniz bize karşı yatışsın
diye sana ne edelim?
Çünkü deniz git gide daha fırtınalı
oluyordu. Ve onlara dedi:
Beni kaldırıp denize atın; deniz de size
karşı yatışır; çünkü benim yüzümden
bu büyük fırtınanın üzerinize geldiğini
biliyorum.
Fakat o adamlar karaya dönmek için sıkı
kürek çektiler; fakat yapamadılar; çünkü
deniz onlara karşı gitgide daha fırtınalı
oluyordu. Ve Rabbi çağırarak dediler: Ah,
ya Rab, yalvarıyoruz, bu adamın canından
ötürü helâk olmayalım, ve suçsuz kanı
üzerimize yükleme; çünkü sen, ya Rab,
sana nasıl hoş göründü ise, öyle yaptın. Ve
Yunus’u kaldırıp denize attılar; ve denizin
kudurması yatıştı. O zaman bu adamlar
Rabden çok korktular; ve Rabbe kurban
kestiler, ve adaklar adadılar.
Ve Yunus’u yutmak için Rab büyük bir
balık hazırladı; ve Yunus üç gün üç gece
balığın karnında kaldı.
BAP 2
Ve Yunus balığın karnından Allah’ı Rabbe
dua etti. Ve dedi:
Sıkıntım içinden Rabbi çağırdım,
Ve bana cevap verdi;
Ölüler diyarının bağrından imdada
çağırdım,
Ve sen benim sesimi işittin.
Çünkü beni engine, denizlerin yüreğine
attın.
Ve beni seller sardı;
Hep dalgaların, ve mevcelerin üzerimden
geçti.
Ve ben dedim: Senin gözlerinin önünden
kovuldum;
Fakat yine senin mukaddes mabedine
bakacağım.
Beni sular kuşattı, ta cana kadar;
Çevremi engin aldı;
Başıma yosunlar sarıldı,
Dağların köklerine kadar indim;
Arkamdan dünya ebediyen sürgülendi;
Fakat hayatımı çukurdan sen çıkardın, ey
Allah’ım Rab.
İçimde canım bayılınca Rabbi anladım;
Ve duam sana, mukaddes mabedinin içine
vardı.
Yalancı putlara saygısı olanlar,
Kendi nimetlerini bırakırlar.
Fakat ben sana şükran sesiyle kurban
keseceğim;
Adamış olduğumu ödeyeceğim.
Kurtarış Rabbindir.
Ve Rab balığa söyledi: “Ve Yunus’u
karaya bırakın.”
Şimdi tamamını İbranicesinden okuyacağız,
farklı bir etkileşim almak adına. Ve bunun
için sofistike bilimin kavramlarını hayal
gücünü değiştirmek adına neye ihtiyacı
olduğunu anlayabilmek için birkaç cümleye
bakacağız. (İbranice okundu.)
Yunus burada, psikolojik, duygusal bir
çalkantı içinde... Yunus aynı zamanda