31
Aralık-Ocak 2015 -
Göz çevresi Bakımı
Kuru ciltlilerin daha 20’li yaşlardan
itibaren özenle uygulamaları gereken
bir bakımdır. Kuru ciltlerde mimik
hareketleriyle oluşan kırışıklıklar
çok daha hızlı yerleşir. Bu sebeple
özellikle göz çevresinin nemli
kalmasına özellikle dikkat etmeleri
gerekir. Göz bakım ürünü seçerken
göz çevresindeki problemlere uygun
olanları seçmek önemlidir. Özellikle
kırışıklık oluşumunu engelleyen
ve mimik hareketleri ile oluşan
kırışıklıkların yerleşmesine engel
olan daha çok krem formundaki göz
bakım ürünleri tercih edilmelidir.
Göz bakım ürünü mutlaka düzenli
kullanılmalıdır.
Göz bakım ürününüzü sürerken
mercimek tanesi kadar ürünü
parmaklarınızla piyano hareketi
yapar gibi göz çevresine sürmeniz
gerekir. Ürünü fazla kullanırsanız
göz çevresinde beyaz yağ butonları
oluşabilir, az kullanırsanız da yeterli
sonuç almazsınız. Zamanla göz
çevrenizde ince çizgiler oluşabilir.
vücut Bakımı
Kuru ciltlilerde vücut
bakımı da ayrı özen ister.
Kullanacağınız temizleyici
hafif yağlı olmalı, çok
fazla köpürmemelidir.
Her banyo sonrası yine
yağ bazlı bir nemlendirici
ile tüm vücudunuzu
nemlendirmelisiniz. Hatta
nemlendiricinizi duştan
çıkarken vücudunuzu
kurulamadan sürerseniz
daha etkili bir sonuç elde
edebilirsiniz. Kuru ciltliler;
banyo sonrası kullanmak
için eczanelerinden
susam yağı, badem
yağı, nar çekirdeği yağı,
buğday ruşeym yağı
karışımı hazırlamalarını
isteyebilirsiniz. Ayda en az
bir kez tüm vücudunuzu
hatta yüzünüzü bile bu yağ
karışımı ile bolca yağlayıp
uyumanız sizi çok mutlu
edecektir.
Gündüz Bakımı
Kuru ciltliler gündüz bakımlarında özel nemlendiricileri tercih etmeliler.
Nemlendirici seçerken özellikle hiyalüronik asit içeren, doku olarak daha
yağlı dokuları seçmeye özen göstermeliler. Lipit tabakasını destekleyen
içeriklerini eczanelerine mutlaka sormalıdırlar. Kuru ciltlerde gün ışığının UV
etkilerine bağlı olarak lekelenme ve foto yaşlanma daha sık görüldüğü için
nemlendiricileri en az 15SPF koruma faktörü içermelidir. Koruyuculuğun
hem UVA’ya hem de UVB’ye karşı olması önemlidir. UVA ciltte lekelenme ve
DNA hasarına sebep olurken UVB kurumaya, bronzlaşmaya sebep olur. Bu
bakımdan cildinizi hem UVA’dan hem de UVB’den korumalısınız.
serum kullanımı
Kuru ciltliler nemlendirici öncesi cildin nem tutma kapasitesini artıran
hiyalüronik asit içeren serumlar ya da cildi besleyecek ve kollojen dokunun
onarılmasını sağlayacak serumlar kullanabilirler.
Foto yaşlanmaya daha açık ciltler olduğu için lekelenmeye yatkın ciltliler
nemlendirici öncesi lekelenme karşıtı serumları da tercih edebilirler.
Serumları kullanmadan önce cildin mutlaka temizlenmiş olması gerekir.
Serumlar itici ürünlerdir. Kirli cilde kullanılırsa ciltteki atıkları ve kiri de
cildin alt katmanlarına kendileri ile birlikte taşırlar. Bu bakımdan serum
kullanmadan önce cildin temizlendiğinden emin olunmalıdır.
Özetle “gündüz bakımı temizleyici, serum, nemlendirici onarıcı bakım”
sırasıyla tamamlanmalıdır. Daha yoğun bir UV korumasına ihtiyaç varsa en
son koruyucu kullanılmalıdır.
Gece Bakım
Vücudumuz gibi cildimiz
de gece boyunca
vücudu toksinlerden
temizlemek, hasar
gören dokuları onarmak
ve dinlenmek ile
meşguldür. Bu sebeple
gece kullanacağımız
ürünler antioksidan
özellikli, onarıcı ve
yapılandırıcı olmalıdır.
Gece bakım ürünleri
de “temizleyici, serum,
gece bakım ürünü”
sırasıyla kullanılmalıdır.
32
- Aralık-Ocak 2015
Dosya
Avrupa Birliği, Eylül ayının son günlerinde kozmetiklerin raf ömrünü uzatmak için
kullanılan sentetik koruyucularla ilgili önemli düzenlemeler yaptı. Bu kararla bazı
maddelerin alerjik etkilerine karşı tüketicilerin korunması amaçlanıyor.
Avrupa Birliği, Eylül ayının son günle-
rinde kozmetiklerin raf ömrünü uzat-
mak için kullanılan sentetik koru-
yucularla ilgili önemli düzenlemeler
yaptı. Buna göre metilizotiyazolinon
(MIT) alerjik ve metilklorizotiyazoli-
non (MCIT) karışımlarının cilt üze-
rinde kalan ürünlerde kullanılması
yasaklandı. Bu kararla bu maddele-
rin allerjik etkilerine karşı tüketicile-
rin korunması amaçlanıyor. Aslında
özellikle ekolojik kozmetikler yıllar-
dır tartışılan bu maddeleri baştan beri
reddediyorlardı. Artık klasik kozme-
tikler için bile yasak getirilmiş oluyor.
Şampuan ve duş jelinde kullanım ise
yüzde 0,0015 oranıyla sınırlanmış du-
rumda. Yasak 16 Temmuz 2015 tari-
hinden itibaren geçerli olacak (Com-
misison Regulation EU No 1003 ve
1004/2014).
Çocuklara yönelik cilt ürünlerin-
de paraben kullanımı
Avrupa Birliği, hormon etkisi yaptı-
ğı tartışılan butilparaben ve propil-
parabenin kullanımını da tüm koz-
metiklerde sınırladı. Bugüne kadar
tek tek kullanımda yüzde 0,4, birlik-
te kullanımlarında ise toplam yüzde
0,8 olan maksimum sınır her iki mad-
denin toplamı için yüzde 0,14’e indi-
rildi. Bu kural Nisan 2015’ten itiba-
ren geçerli olacak. Üç yaşından küçük
çocuklar için olan ürünlerde ise bu
iki paraben tamamen yasaklanıyor.
Izopropilparaben, izobutilpara-
ben, fenilparaben, benzilparaben ve
pentilparaben kullanımı ise bu yılın
başlarında daha önce yasaklanmış-
tı (Commisison Regulation EU No
358/2014). Yasak 30 Ekim tarihinde
yürürlüğe girmişti. Böylece kozme-
tiklerde paraben kullanımı ile ilgili
ilk yasak uygulaması da başlamış oldu.
Metilparaben ve etilparabenin
kozmetiklerde kullanımı ile ilgili bu-
gün için herhangi bir sınırlama bu-
lunmuyor.
Danimarka’da ise butilparaben,
propilparaben ve bunların izo form-
larının üç yaşın altındaki çocuk ürün-
lerinde kullanımı 2011 yılından beri
yasak. Çocukların hormon benzeri
etki yapan maddelerden yetişkinlere
göre daha çok etkilenmeleri bu kara-
rın alınmasına neden olmuş.
Raf ömrünü uzatıyor ancak
alerjik tepkiye yol açıyor
80 yıldır raf ömrü uzatma amacıyla
kullanılan parabenlerle ilgili son 20
yıldaki yoğun tartışmalar izotiyazoli-
nonların bu amaçla daha çok kullanıl-
masına yol açmış bulunuyor. Özellikle
metilizotiyazolinonun geniş ölçüler-
de kullanımı, paraben kullanımların-
da bile görülmemiş olan ve giderek
artan alerjik reaksiyonlara neden ol-
maya başlamış durumda.
Ekolojik ürünlerde hiçbiri yok
Avrupa Birliği’nin Eylül 2014 sonun-
da aldığı bu kararlar elbette önce-
likle klasik kozmetikler için önemli
yasaklama ve sınırlamalar içeriyor.
Ekolojik kozmetik taraftarları içinse
bu maddeler baştan beri tabu. Ger-
çek bir ekolojik kozmetik üründe,
yukarıda adı geçen sentetik koru-
yucuların hiç bir durumda bulun-
maması gerekiyor. Ekolojik kozme-
tikçilerin tartışmaya açtıkları tüm
maddelerin de zaman içinde sınır-
landığı ve sonunda da yasaklandı-
ğı görülüyor.
Bilinçli tüketici zaten adı artık kö-
tüye çıkmış olan parabenler konusun-
da son derece dikkatli. AB’nin son
yasaklama kararı ile artık metilizoti-
yazolinon ve kardeşleri de hedefe yer-
leştirilmiş, hak ettikleri sona doğru
yola çıkarılmış oluyorlar.
Avrupa Birliği’nden Kozmetiklerle İlgili
Önemli Karar:
Sentetik Koruyucular İçin Yeni
Yasaklama ve Sınırlamalar
Prof. Dr. Hulusi Barlas
hbarlas@epeaturkey.com