Bakka ulasimLojistik Rapor



Yüklə 7,5 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə10/34
tarix19.07.2018
ölçüsü7,5 Mb.
#56556
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   34

 

 

13 



Tedarik  süresi  arttıkça  depolamaya  olan  ihtiyaç  artar.  Taşıma  süresinin  uzun  olması  veya 

değişken  olması  depolamaya  olan  ihtiyacı  artıran  en  önemli  faktörlerden  bir  tanesidir. 

Özellikle  uluslararası  ticarette  kat  edilmesi  gereken  mesafeler  uzundur  ve malların  sipariş 

edilmesi ile teslim edilmesi arasında geçen zaman haftaları ve hatta ayları bulabilir. Toptan 

satın  alma  veya  üretim  yapma  birim  maliyetleri  düşürebilir.  Birim  maliyetlerdeki  azalma 

depolama maliyetinden daha düşük ise toptan satın alma veya üretim tercih edilir. Depoda 

tutulan bir ürün talep geldiğinde müşteriye ulaştırılır ve müşteri talebine daha hızlı cevap 

verilmiş olunur. 

Taşımacılık maliyetleri sabit maliyetler içerir ve bu sabit maliyetlerin etkisini azaltmak için 

taşıma  kapasitesini  mümkün  olan  en  yüksek  oranda  kullanmak  gerekir.  Örneğin,  bir 

süpermarket zinciri mağazalarına her ürün için ayrı bir kamyon göndermek yerine birden 

fazla  ürünü  aynı  kamyonla  göndermeyi  tercih  eder.  Bu  yolla  birim  taşıma  maliyetleri 

düşürüldüğü gibi mağazalarda tesellüm için harcanan zaman da kısaltılmış olur.  

Bazı  jenerik  ürünlerin  müşteriye  daha  yakın  bir  noktada  özelleştirilmesi  depolarda 

gerçekleştirilir. Örneğin, elektronik ürünlerin kullanım kılavuzları, güç kablo ve adaptörleri, 

klavyeleri  ürünün  satılacağı  ülkedeki  depolarda  ürün  paketinin  içerisine  eklenebilir. 

Gecikmeli  farklılaştırma  (delayed  diffrentiation)  adı  verilen  bu  yaklaşım  stokta  tutulması 

gereken  ürün  miktarını  düşürür  ve  depoda  yapılacak  işlemlere  ihtiyaç  duyar.  Benzer  bir 

şekilde ürünlere fiyat, besin değeri vb. etiketlerinin yapıştırılması da depolarda yapılabilir.  

Depolarda  hafif  üretim  de  gerçekleştirilebilir.  Örneğin  Dell  firması  sattığı  bilgisayarları 

komple  bir  halde  stokta  tutmak  yerine  sadece  farklı  bileşenleri  stokta  tutma  ve  sipariş 

geldiğinde  istenen  konfigürasyonu  depoda  toplayıp  müşteriye  ulaştırma  stratejisiyle  ün 

kazanmıştır.  

Bir  depo  planlanırken  malların  ne  kadar  giriş  çıkışı  trafiğinin  olacağı,  ortalama  ne  kadar 

depoda  kalacağı,  raf  ömrünün  ne  olduğu,  nasıl  saklanacağı  (paletli,  raflarda,  üst  üste, 

soğutmalı, vs.), talep geldiğinde nasıl gönderileceği (tek tek, karton olarak, palet olarak) gibi 

birçok kıstas göz önünde bulundurulmalıdır.  

2.3.3

 

Stok yönetimi 

Bir deponun bir firmaya değer katabilmesi için etkin bir şekilde kullanılması gerekir. Bu da 

ancak  depoda  tutulacak malların stok  seviyelerinin  doğru  bir şekilde  belirlenmesi ile olur. 

Stok  seviyeleri  çok  düşük  olursa  gelen  müşteri  taleplerine  hızlı  bir  şekilde  cevap 

verilemeyecek;  bunun  sonucunda  müşteri  alternatifler  arayacaktır.  Stok  seviyelerinin  çok 

yüksek  olması  halinde  ise  maddi  kaynaklar  stoktaki  mallara  bağlanmış  olacak  ve  firmayı 

mali olarak zora sokacaktır. Stok seviyeleri belirlenirken talebin ortalama değeri, talepteki 

değişkenlik,  sabit  ve  değişken  sipariş  maliyetleri,  sipariş  teslim  süresi  gibi  birçok  ölçüt 

kullanılır.  Stok  yönetim  stratejisi  ne  kadar  sıklıkta  ve  hangi  miktarlarda  sipariş  verileceği 

veya üretim yapılacağını belirler.  



2.4.

 

Dünya’da Lojistik 

Lojistiğin  ekonomide  önemli  bir  yeri  vardır.  Lojistik  olmadan  ürünlerin  müşterilere 

ulaşması  mümkün  değildir.  Lojistik  faaliyetleri  ile  küresel  ekonominin  gidişatı  arasında 



 

 

14 



yakın bir bağ vardır. Küresel ekonominin gidişatı iyi olduğunda lojistik sektörünün büyüme 

eğiliminde olduğu, kriz zamanlarında ise hızlı düşüşler yaşadığı tecrübe edilmektedir.  

Lojistik harcamaları toplam harcamalar içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Bugüne kadar 

toplam lojistik harcamalarını hesaplamak için pek çok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmaların 

bazıları  istatistiksel  verilere  dayanırken  bazıları  anketler  yoluyla  gerçekleştirilmiştir. 

Gelişmiş  ülkelerde  hem  anketlere  hem  de  kayıtlı  verilere  dayalı  çalışmalar  mevcuttur. 

Gelişmekte olan ülkeler üzerinde yapılmış daha az çalışma bulunmaktadır ve ağırlıklı olarak 

ankete dayalı çalışmalara rastlanmaktadır. Lojistik harcamaları üzerine yapılan çalışmaların 

tamamı  aynı  maliyet  kalemlerini  içermemektedir.  Bu  nedenle  farklı  çalışmalarda  farklı 

rakamlara rastlanmaktadır. Bowersox, Rodrigues ve Calantone, 2005 yılında yayınlanan bir 

makalelerinde;  2002  yılında  dünya  çapındaki  toplam  lojistik  harcamalarını  6,732  trilyon 

dolar olarak hesaplamışlardır. Bu rakam 2002 yılı için dünya çapındaki GSYİH’nin yaklaşık 

%13,8’ine karşılık gelmektedir. 

 

 



Ş

ekil 2: Bazı ülkelerin lojistik harcamalarının GSY

İ

H içindeki oranları 

 

Lojistik harcamaları bölgesel farklılıklar göstermektedir. Şekil 2’de farklı çalışmalar sonucu 



hesaplanan,  çeşitli  ülkelerde  lojistik  harcamalarının  GSYİH  içinde  tuttuğu  oran 

gösterilmektedir. Gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırıldığında, gelişmiş ülkelerde ortalama 

lojistik harcamalarının GSYİH’e oranının daha düşük seviyelerde olduğu görülmektedir.  

Lojistik  sistemlerinin  gelişmişliği  ile  ülkelerin  gelişmişlik  seviyeleri  ile  doğru  orantılıdır. 

Lojistik  faaliyetlerinin  gelişmiş  ülkelerde  daha  iyi  düzeyde  olduğu  gözlenmektedir.  ABD, 

Avrupa,  ve  Japonya  uzun  yıllardır  lojistikte  önde  gelmektedirler.  Dünya  Bankası’nın  2012 

yılında  yayınladığı  anket  bazlı  Lojistik  Performans  Endeksi  (LPI)  raporuna  göre  lojistik 

Kaynak: Rantasila ve Ojala, 2012, International Transport Forum

 



Yüklə 7,5 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   34




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə