Bu eser, Gönüller Sultanı Abdurrahim Reyhan (Erzincanî)



Yüklə 1,89 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə24/89
tarix01.08.2018
ölçüsü1,89 Mb.
#60441
növüYazı
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   89

                         GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4   -  www.gonullersultani.net 
                
94 
Bu  gönül  işte  Evliyaullahın  kalbi.  Evliyaullahın  kalbi  açılmış 
çünkü,  Evliyaullahın  kalbi  açılmışsa,  Cenabı  Hak  estaizü  billah: 
“Senüriyhim ayatina fil afaki ve fi enfüsihim hatta
10
” buyuruyor.  
Bu ayet-i kerime ne için nazil olmuş, niye inmiş? Nüzul sebebi ne? 
Niçin  varit  olmuş,  gelmiş?  Evliyaullahın  kalplerinin  buyruğu 
hakkında, ululuğu, büyüklüğü hakkında.  
Onun  için  öyle  bir  kalbe  girerse  bir  insan,  işte  aradığını  orada 
bulur. Onun için kelamı kibarda buyuruyor: 
Dilersen dilberi dilber,  
Kılarsan dilberi dilber 
Sana da keşf olur dilber 
Mühim esrar-ı dervişan 
“mühim esrar-ı dervişan”, dervişler için mühim olan bir esrar imiş.  
Neymiş bu esrar?  
Sen diyor, eğer güzel olmak istiyorsan, güzeli bul.  
Güzeli  bulmayınca  güzel  olamazsın.  Güzeli  buldunsa,  güzel  seni 
güzel  eder.  Dilberin  manası  güzeldir.  Güzel  seni  güzel  eder,  o 
zaman sen güzel olunca her şey güzel, daha çirkin bir şey kalmadı, 
her şey güzel.  
Niye bunlar güzel?  
Bütün eşyada Cenabı Hakkın sıfat nurunu görüyorsun da onun için 
güzel oluyorsun. Her bir eşya senin için bir mirat oluyor. Allah'ın 
nurunu gösteriyor da onun için güzel oluyorsun.  
Tasavvufun gayesi budur. Tasavvufu anlayan, yaşayan, tasavvuftan 
geçen, hakikate ulaşanlar için ne var?  
                                    
10 Fussilet 41:53 


                         GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4   -  www.gonullersultani.net 
                
95 
Hakikate  ulaşan  bir  insan,  bütün  eşya  onun  miratı  olur.  Nasıl 
mirat? Allah'ı gösteren bir ayna oluyor. Ona bütün eşya, kendisi de 
zaten ayna oldu. 
Evet bir de bizim için şükür, fikir, zikir lazım.  
Şükür nimetimizi arttıracak. Nimetimiz nedir?  
Apartmanımız,  fabrikamız  da  nimet,  bunlar  da  maddi  nimetler. 
Onlar bizim için nar da olabilir, nur da olabilir. Altınımız, incimiz, 
gayrı  menkullerimiz,  yani  maddi  ne  kadar  zenginliğimiz  varsa, 
bunlar  da  tabi  bir  nimettir.  Ama  kullanana,  taşıyana,  yaşayana 
nimettir.  
Bu dünya, maddi ya nardır, ya nurdur. Bu dünya varlığı insan için 
nar  da  olur,  nur  da  olur.  Eğer  bu  dünya  varlığını  Allah  için 
kazanıyorsa.  Bunu  bana  Allah  verdi,  ben  malımın  çobanıyım,  ben 
Allah  için  bunu  harcayayım  diyor,  bu  gönülde,  bu  niyette,  bu 
ameldeyse, bu da mâlî amele giriyor ve sadaka-i cariye oluyor ki, o 
varlık onun için nur. Ama bunu bir de gayrı meşru yerlere harcarsa, 
bu seferde nar olur. 
Demek  ki  bu  zenginlikte,  dünya  zenginliği  de  insanları  nara  da 
götürür, nura da götürür. Nardan mana cehenneme götürür, nurdan 
mana cennete götürür. Evet onlara da şükür lazım.  
Ama burada şükür ne?  
Malın, zenginliğin şükrü nedir? Nimete nasıl şükür edilecek?  
Allah'ın olduğunu bileceksin, Allah yoluna harcayacaksın. Ki onun 
da şükrünü eda etmiş olasın.  
Ama bunların hepsi nereye dayanıyor?  
İlim  var  şükür  edeceksin,  Amelin  var  şükür  edeceksin,  malın  var 
şükür edeceksin, sıhhatin var… hepsini neyle?  
Hepsini;  İslâm  olduysan,  İslâm'ın  şükrünü  ödediysen,  onların  da 
şükrünü ediyorsun.  
Müslüman  olduğumuz  için  çok  şükür  edeceğiz.  Gece,  gündüz 
şükür secdesinde olacağız. Gönülden yüzümüzü yere koyacağız.  


                         GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4   -  www.gonullersultani.net 
                
96 
Bütün insanların ayağının altına yüzümüzü koyacağız. Çünkü niye 
bunu  böyle  yapıyoruz?  Madem  ki  biz  bu  insanları  bilemiyoruz, 
kalplerini  bilemiyoruz,  ancak  insanların  kalbini  bilen  Allah’tır. 
Peygamber  Efendimiz  Cenabı  Hakk’ın  Kullarının  kalbine  nazar 
ettiğini  haber  veriyor..  Boyuna,  soyuna,  zenginliğine,  güzelliğine, 
bir şeyine bakmaz, kalplerine bakar. Ama senin o fakir gördüğün, 
senin cahil gördüğün insan inanan bir kimse olabilir. 
Cahil nedir?  
İsyan edendir. Niye?  
Bu denli ilme mâlik iken iblîs 
Senin ilmini bilmedi o telbîs   
Cahil  isyan  edendir,  yoksa  inanan  bir  kimse,  inancını  yaşayan  bir 
kimse cahil değildir. Ümmi olabilir. Ümmi denir de cahil denemez.  
O  zaman  demek  ki  İslâm  olduğun  için  şükür  edeceksin.  Bunun 
şükrünü edersen, bütün nimetlerin şükrünü eda etmiş olursun. İşte 
sen  Müslüman  olduğuna  şükür  edersen,  bilmiş  olduğun  Allah'ı 
bulursun. Cenabı Hak “Nimetinizi büyüteceğim” buyuruyor. 
—Müslüman olduğun için şükür et,  
—Peygamber efendimizin ümmeti olduğun için şükür et
—Tarikatta olduğun için şükür et,  
—Meşayihin olduğu için, kamil, mükemmil bir meşayihi bulup da 
ona inanıp, bulup, teslim olduğun için şükür et ki, 
Cenabı  Hak  nimetini  büyütecektir.  Sen  nimetin  şükrünü  bildikten 
sonra 
Allah 
vaat 
etmiş 
“büyüteceğim, 
yükselteceğim, 
çoğaltacağım”  diyor.  Bunun  çoğunluğu  nedir?  Onun  için  divanda 
buyruluyor: 
Salih ne yatarsın uyan dediler 
Sıdk ile Allah'a dayan dediler 
Hak gizli değildir ayan dediler 


                         GÜLDEN BÜLBÜLLERE 4   -  www.gonullersultani.net 
                
97 
Çok ihsan var bu ihsandan içeri 
Cenabı Hakkın hikmeti, cilvesi; 
Allah Cenabı Hak evvel, zatını insanlara verip bildiriyor,  
Ondan sonra da kulun Allah'ı zikir etmesi, Cenabı Hak “Kulum sen 
beni zikir et ben de seni zikir edeyim
11
” buyuruyor.  
Kulun Allah'ı zikir etmesi, kulun Allah'a şükür etmesi, kulun fikir 
etmesi, ne yapıyor?  
O bilinen Allah'a bunlar (zikir, şükür, fikir) ulaştırıyor.  
Şükür  edecek  ki  nimeti  büyüsün.  Müslüman  halk  ettiyse  Cenabı 
Hak,  buna  şükür  etsin  ki,  Allah'ın  zatını  kazansın,  cemalini 
kazansın, değil mi?  
Fikretsin ki o, Allah'ın zatına gidecek bir yol var. Allah'ın cemaline 
onun  bir  hedefi  var,  o  hedeften,  o  yoldan  kaymasın.  Niçin  duaları 
yapıyorlar?  Hocalar  daima  ki,  tarik-i  müstakime  getirsin,  tarik-i 
müstakimden ayırmasın? Tarik-i müstakim nedir?  
Peygamber efendimize “festakim kemaa ümirte
12
” Ayet-i kerimesi 
gelince,  Peygamber  efendimizin,  mübarek  sakalında  hiç  ak  yok 
iken, sakalına ak düşmüş. Niye? Bu ayeti celilenin ağırlığı basmış 
ona. Havfı basmış. Ama bu havfı kimin için çekmiş? Ama zaten O 
mahbubu  hüda,  Rabbil  alemîn  tarafından,  on  sekiz  bin  aleme 
rahmet edici olarak gönderilmiş. Niye bu havfi çekiyor? İşte senin, 
benim  havfimi  çekiyor.  Ona  gelen  emir  bize  geliyor.  Nedir? 
“Habibim  istikametten,  doğruluktan  ayrılma”.  Eyvah  benim 
ümmetim  istikamet  üzerine  olamazlar.  Benim  ümmetim 
emredildiği gibi doğru olamaz, diye onun üzerine bir havf çökmüş. 
Bir de Zikir vardır. 
Fikirse senin o yolunun vasıtasıdır. Sen o yolu fikirle gideceksin 
                                    
11 Bakara 2:152 
12 Şura 42:15 


Yüklə 1,89 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   20   21   22   23   24   25   26   27   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə