89
DEĞERLENDİRME
Beharların evinin önünden ayrıldıktan sonra Türk ve Alman tarih-
lerinin farklı şekillerde kesiştiği başka bir yere, 1980 darbesinden
kaçıp Almanya’da siyasi iltica hakkı için izin beklerken Almanya’nın
onu iade etmesinden korkan Cemal Kemal Altun’un intihar ettiği
yere geliyoruz.
Burayı da gezdikten sonra grupta hepimiz duygusal olarak çok yorgu-
nuz. Bir taraftan Almanya’ya gelen yeni mülteci akımını düşünüyo-
ruz. Diğer taraftan Türkiye’de gittikçe artan otoriter yaklaşımlar, Kürt
meselesinin yeniden acımasız bir savaşa evrilmesi, Türkiye’nin Su-
riye savaşı bataklığına hızla çekilmesi karşısında Türkiye’den Alman-
ya’ya yeni bir mülteci akını olacak mı diye korkuyoruz. Ülkesini
terk etmek zorunda olmak, yeni geldiği yerde kabul edilemeyeceği,
kaçtığı yere geri yollanacağı korkusu nasıl bir şey olmalı diye içimiz-
de hissediyoruz.
Bu gezi sonrasında tekrar çok iyi anlıyoruz ki okullarda nasıl
öğretiliyor olursa olsun, birbirinden kopuk tarihler yok. Bazı ülke-
ler ve gruplar birbirine daha az, bazıları daha sıkı bağlarla bağlı.
Ama Almanlar, Türkler, Yahudiler, Ermeniler’in kaderleri birbirlerine
karışık ve beklenmedik şekillerde bağlı olmuş bugüne kadar. Bun-
dan sonra da gene beklenmedik şekillerde kesişip duracak yolları.
Bize düşen bu gerçekleri tüm karmaşıklığı ile birlikte düşünmek. Bu
gerçekler siyah ve beyaz, haklı ve haksız, iyi ve kötü diye bildikleri-
mizi birbirine karıştırsa da.
•
Gene sözü projenin web sitesine bırakalım:
1996 yılından beri, eski İdare Mahkemesi’nin önünde, Kemal
Cemal Altun’u hatırlatan Azeri ressam-heykeltıraş [Akbar Beh-
kalam’ın] eseri olan mermerden bir anıt vardır. Mermere kazın-
mış kitabede Almanca ve Türkçe şu satırlar okunur: “Burada,
sınır dışı edilerek ölüme gönderilmek istenen mülteci Kemal
Cemal Altun, 30 Ağustos 1983’te İdare Mahkemesi’nin pence-
resinden atlayarak hayatına son verdi. Siyasi takibat altında
olan mültecilere sığınma hakkı verilmelidir.”
1960 yılında doğan Altun, siyasi olarak aktif bir üniversite öğ-
rencisiydi. Türkiye’deki 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra
arkadaşları tutuklanıp işkence gören Altun, aynı akıbeti yaşa-
mamak için 8 Kasım 1980 tarihinde Türkiye’yi terk etti. Balkan-
lar, Çekoslovakya ve Doğu Almanya üzerinden nihayet 10 Ocak
1981 tarihinde, kız kardeşinin ikamet ettiği Batı Almanya’ya
ulaştı. Siyasi gelişmeleri gözlemlemekle yetinen Altun, muhte-
melen yeniden Türkiye’ye dönmeyi düşündüğünden olmalı, he-
men iltica dilekçesi vermedi. Berlin’de, aşırı sağcı MHP Genel
Sekreteri Gün Sazak’ın 1980 Mayıs’ında öldürülmesinden do-
layı arandığını öğrendi. Geri dönüş artık mutlaka tutuklama ve
işkence anlamına geliyordu. Bu yüzden 7 Eylül 1981 tarihinde
ilticaya başvurdu.
Altun’un dosyası Alman Güvenlik Dairesi tarafından Ankara’da-
ki İnterpol yetkililerine iletilerek, Altun ile ilgili iade dilekçesi
verilip verilmeyeceği soruldu. 18 Mayıs 1982’de Ankara iade
talebinde bulundu. Altun’un avukatı Wolfgang Wieland çok
sonraları durumu alaycı bir şekilde şöyle yorumladı: “Anayasa-
nın 16. Maddesinin güncelleştirilmiş şekli: Siyasi takibat altın-
da olanlar, devlet dairelerinin yardımıyla, geldikleri yere hızla
iade edilirler.” İçişleri Bakanı Friedrich Zimmermann’ın sınırdışı
etme kararlılığı, Türkiye’de hapishanelerdeki işkence ve ölüm
olaylarıyla ilgili haberler Altun’la büyük bir dayanışma
kampan-
yasının doğmasına yol açtı. 15 Mayıs 1982’de hücresine gelen
Polisler “haydi bakalım Frankfurt’a” diyerek Altun’u sınır dışı
etme girişiminde bulundular ama bu kamuoyundaki tepkiler
sayesinde engellenebildi. Ancak Alman Hükümeti (Alman Elçisi,
Altun’u Türkiye’deki hapishanede ziyaret edebilir, gerekçesiyle)
Altun’un sınır dışı edilmesiyle ilgili tutumunu hiç değiştirmedi.
Yetkili mahkeme ise Altun’un tutukluluk süresini öldüğü güne
dek amansızca uzattı.
6 Haziran 1983’te İlticacılar Dairesi Altun’un başvurusunu
kabul etti. Karara Berlin İdare Mahkemesi nezdinde hükümet
görevlisi tarafından itiraz edilerek iadesine imkan tanınması
talep edildi. 25 Ağustos’ta ilk, 30 Ağustos 1983’te ikinci du-
ruşmanın yapılması gerekiyordu. Altun’un o gün ölüme atlayışı
kamuoyunda tepkilere yol açtı ve Almanya’nın, Nazi geçmişiyle
ilgili olarak ilticacılara karşı tutumu, sorumluluğu ve Almanya-
Türkiye ilişkileri yoğun tartışıldı.
91
SERVİS
ABD HOLOKOST ANMA MÜZESI (USHMM)
Amerika Birleşik Devletleri Holokost Anma Müzesi (United States
Holocaust Memorial Museum / USHMM) soykırımları engelleme ve
insan onuru için mücadele edenleri dünya çapında cesaretlendir-
meyi amaçlayan bir kuruluştur. Devlet desteği ile kalıcılığı sağlanan
müzede eğitim programları ve etkinlikler, büyük ölçüde bağışlarla
sağlanmaktadır.
Washington’da National Mall adı verilen milli parktaki özgürlük hey-
keli yakınlarındaki müze, özgürlüğün kırılganlığının, demokratik de-
ğerleri koruma ve ilerletme zorunluluğunun güçlü bir sembolüdür.
Müzenin çalışmaları neticesinde, milyonlarca insan soykırımların en-
gellenmesi nefret suçları konularında aydınlatılmaktadır.
Holokost inkarı ve antisemitizm, Holokost’un gerçekleştiği ülkede
bile artıyor. Bu tam da Holokost’a bizzat tanıklık etmiş ve hayatta
kalmış olanların, yakında aramızda yaşamayacağı bir dönemde olu-
yor. Müze, uzmanlar için alıştırma progamları, sergiler, Holokost’u an-
ma toplantıları düzenliyor. “Jack, Joseph ve Morton Mandel Merkezi”,
Holokost’u araştırma ve eğitiminin sürekliliğini sağlamaya çalışıyor.
Kamuoyunu, Ruanda, Bosna ve Darfur soykırımlarıyla ilgili bilgilen-
diren merkezimiz, bu türden kitle kıyımlarının, soykırımların gelecek-
te engelenebileceğinin mümkün olduğunu göstermeye çalışıyor. Soy-
kırımları Engelleme Merkezi, ABD’deki siyasal karar mekanizmaları
nezdinde, gelecekteki krizlere müdahale etme olanak ve araçlarının
geliştirilmesini de istiyor.
1993 yılında açılan müze bugüne kadar 40 milyon kişi tarafından
ziyaret edildi. 96 devlet yöneticisi ve 10 milyon öğrenci müzeyi ziya-
ret etti. İnternet sayfamız 15 dilde hizmet vermektedir ve 2014 yılın-
da 236 ülkeden 9 milyon insan tarafından ziyaret edilmiştir.
İletişim
United States
Holocaust Memorial Museum
100
Raoul Wallenberg Pl SW
Washington, DC 20024, ABD
www.ushmm.org
Tad Stahnke,
Direktör
Holokost İnkarı
ve Antisemitizm Girişimi
AMADEU ANTONIO VAKFI
Amadeu Antonio Vakfı, aşırı sağcılığa, antisemitizme ve ırkçılığa karşı
demokratik sivil toplumu güçlendirmeyi amaçlar.
Vakıf, demokratik gençlik kültürü, okullar, mağdurların korunması, ye-
rel ağlar, aşırı sağcı ve Nazi grupların üye ve sempatizanlarının o çev-
relerden kurtarılması alanında Almanya çapında 950 yerel girişim
ve projeye destek olur. Vakfın en önemli görevleri; ilgili projeleri mali
olarak desteklemek, kamuoyunda konuya ilişkin ilgi uyandırmak, pro-
jeler arasında eşgüdümü sağlamak ve güçlendirmektir.
Vakıf, destekleyip iş birliği yaptığı kuruluşlar, uzmanlar ve bilimcilerle
beraber yeni metot ve faaliyetler geliştirip, bu çalışmaları uygulama
ve güçlendirmeye çaba gösterir. Örneğin, seminerler, uzmanlara yö-
nelik konferanslar düzenler, okullarda ve gençlik kuruluşlarında veya
internet aracılığıyla projeleri destekler, bu alanda faaliyet gösterenler
için materyaller geliştirir.
Vakfın sayısız yayını www.amadeu-antonio-stiftung.de/publikationen
adresinden indirilebilir ya da sipariş edilebilir.
İletişim
Amadeu
Antonio Stiftung
Novalisstraße 12
10115 Berlin,
Almanya
Tel.: +49 (0)30 / 240 886 10
info@amadeu-antonio-stiftung.de
www.amadeu-antonio-stiftung.de