75
S
İ Y A S E T V E
K
Ü L T Ü R
D
E R G İ S İ
edilip görevinden uzaklaştırılır. Bundan sonra
Semerkand Müftüsü olan Mahmud Hoca Behbudi
ile birlikte Türkistan’da “Hurşid”, “Terakki”,
“Sada-yi Türkistan” gibi Türkçe gazeteler çıkarır.
Behbudi ile Kari, daha sonra dernek kurup
Türkiye’ye öğrenci gönderir. “Cemiyet-i Hayriye”
adlı bu derneğin Türkiye’ye gönderdiği öğrenciler
arasında Abdurrauf Fıtrat ve Azerbaycan’da
1938 yılında öldürülen Türkolog Halid Seyid
Hocayev de vardır. Türkistan’da 1916’da başlayan
ayaklanmayı
19
Mahmud Hoca Behbudi’nin evinde
yapılan bir toplantı ile organize ederler. Kari,
devrim yıllarında Türkistan Merkezi Şurası’nı
oluşturur. Bu Şura, Türkistan’da muhtariyet ilan
edilmesinde en çok emeği geçen örgüttür. Daha
sonra Şura, bütün Türkistan’ı içine alacak olan bir cumhuriyet kurma yoluna gider.
Ancak Rusların Muhtar Cumhuriyetleri istila etmesi üzerine bu proje gerçekleşmez.
Kari, 1918’den sonra Bolşevik Partisi’ne girer. 1920-1922 yılları arasında Türkistan
Muhtar Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Eğitim İşleri Halk Komiseri olur. Bu görevi,
1922’den sonra Ahmet Baytursun yürütür. Türkistan’daki Rıskulovcular grubunun
görünmeyen lideri konumundaki Münevver Kari, Türkistan’daki bağımsızlık
hareketleriyle eğitim alanındaki yeniliklerde en çok emeği geçen kişilerden birisi
olmuştur (Coşkunarslan 1999a: 65).
Türkistan’daki yenileşme hareketleriyle bağımsızlık mücadelesinin en önemli
isimlerinden olan Münevver Kari, Sovyet idaresi tarafından kurşuna dizilerek
öldürülmüştür. Baymirza Hayit’e göre, 1924-1933 yılları arasında hapiste kalmış
ve işkencelere maruz kalmıştır (Hayit 1975: 245-246). Yine Hayit’in ifadesine göre,
kurşuna dizilerek öldürüldüğü tarih, 02. 07. 1934’tür. Kari’nin ölüm tarihi hakkında
farklı görüşler ileri sürülmüştür. Hakkında bilgi veren kaynakların önemli bir kısmı,
onun 23 Mart 1931’de kurşuna dizilerek öldürüldüğünü yazmıştır.
Feyzullah Hoca
Türkistan’ın yetiştirdiği önderler arasında Feyzullah Hoca’nın önemli bir
yeri vardır. 1896’da Buhara’da milyoner bir tüccarın oğlu olarak dünyaya gelen
Feyzullah Hoca, eğitimini Petersburg’da almıştır. Buhara’ya döndükten sonra “Genç
Buharalılar” teşkilatına üye olmuştur. Bu teşkilatın kurucularının çoğunluğunu
Türkiye’de eğitim almış gençler oluşturmaktaydı. Bu gençlerin en başında geleni
ise Abdurrauf Fıtrat idi. Yukarıda da ifade edildiği üzere, bu gençler, Behbudi ile
Münevver Kari’nin kurduğu “Cemiyet-i Hayriye” tarafından İstanbul’a okumaları
için gönderilmiştir. Bu gençler, İstanbul’da eğitim aldıkları sırada “Genç Türkler
Türkistan’daki ye-
nileşme hare-
ketleriyle bağım-
sızlık
mücadele-
sinin en önemli
isimlerinden olan
Münevver Kari,
Sovyet
idaresi
tarafından kurşu-
na dizilerek öldü-
rülmüştür.
76
D
Ü Ş Ü N C E
D
Ü N Y A S I N D A
T
Ü R K İ Z
hareketine olan sempatileri ile teşkilatlarına “Genç
Buharalılar” adını vermişlerdir. Başlıca hedefleri
Buhara’daki Emir baskısını kırmak ve Cedid
hareketini yaymak olan bu teşkilatın elemanları
daha sonra Emir tarafından çeşitli katliamlara
maruz kalmış ve Türkistan’ın diğer şehirlerine
kaçmışlardır. Buhara Emirini devirmek amacıyla
Sovyetlerle işbirliğine girerek Buhara’ya Rus
ordularının yardımıyla girebilmişlerdir.
6 Ekim 1920’de Buhara Halk Cumhuriyeti’nin
ilan edilmesinden sonra Feyzullah Hoca, Başbakan
ve Dışişleri Bakanı olmuştur. Cumhurbaşkanlığına
ise daha sonraları Türkiye’ye göç eden Osman
Kocaoğlu getirilmiştir. Genç Buharalılar, iktidara
gelir gelmez, Münevver Kari, Sadullah Hoca ve
Übeydullah Hoca gibi Cedit Hareketinin önde gelen
isimlerini Buhara’ya çağırarak çeşitli görevlere tayin
etmişlerdir. Geleceğin kadrolarını oluşturabilmek,
üzerinde en çok durulan hedeflerden birisi olmuştur.
Genç Buharalılar hareketinin ideolojik önderi olan
Fıtrat, eğitim konusuyla bizzat ilgilenmiştir. Türkçe
(Çağatay Türkçesi) resmi dil olarak ilan edilmiş,
Türkiye ve Avrupa ülkelerine öğrenci gönderme
programları hazırlanmıştır. Millî
Mücadele
yıllarında Moskova’dan Ankara Hükûmeti’ne
gönderilen paralar da yine Lenin’in talimatıyla
Osman Kocaoğlu ve Feyzullah Hoca önderliğinde
Türkistan’dan 100 milyon altın ruble miktarında
toplanmış ve Moskova’ya teslim edilmiştir. Moskova ise, bu paranın sadece 8
milyonunu Ankara Hükûmeti’ne göndermiştir (Yardım konusunda bk. Andican 2003:
86-89). Buhara Halk Cumhuriyeti, Ankara Hükûmeti’ne yardım etmekle kalmaz,
Mustafa Kemal’le diplomatik ilişkiler de kurar. Sakarya Zaferi’ni kutlamak üzere, 17
Ocak 1921’de Buhara Halk Cumhuriyeti’nden bir heyet Ankara’ya gelir ve Mustafa
Kemal’le görüşür. Feyzullah Hoca, Buhara Halk Cumhuriyeti’nin kurulmasından
sonra Harbiye Mektebi, Polis Okulu ve Öğretmen Okulu açtırarak bunların başına
Türkiyeli subayları getirtmiştir. Ruslar bu durumdan rahatsız olmuşlar ve Harbiye
Okulu’nun kapatılarak Türkiyeli subayların Buhara’dan çıkarılmasını istemişlerdir.
Bununla kalmayan Ruslar, Ankara Hükûmeti’nin Buhara’ya gönderdiği elçilik
heyetini Buhara’ya geçirmemişler, Ankara’ya giden Buhara elçilerini, yani, Recep
Bey ile Nazıri Bey’i Moskova’ya çağırarak idam etmişlerdir.
Millî Mücadele
yıllarında Mosko-
va’dan Ankara
Hükûmeti’ne gön-
derilen paralar
da yie Lenin’in
talimatıyla
Osman Kocaoğlu
ve
Feyzullah
Hoca önderli-
ğinde Türkis-
tan’dan 100 mil-
yon altın ruble
miktarında top-
lanmış ve Mosko-
va’ya
teslim edil-
miştir. Moskova
ise, bu paranın
sadece 8 milyo-
nunu Ankara Hü-
kûmeti’ne gön-
dermiştir.