14
www.irs-az.com
Tarih
alban Kİlİsesİ ve Hunlar
(iv-vii. yÜzyil)
Doç. Dr.Mübariz C.Halİlov
Tarih Bilimci
A
lban kilisesi (derbent’ten başlayarak kura neh-
rine kadar olan kuzey Azerbaycan toprakların-
daki kafkas Albanyası’na ait hıristiyan kilisesi
kastedilmektedir) daha katolikos Grigoris döneminden
“haçın ilahi gücü ile düşman kapılarını kapatmaya ve
düşmanların, yani göçebelerin işgalini durdurmaya” (Al-
ban tarihi, 2:25) çalışıyordu. Alban geleneği, çol’da (ku-
zey-doğu Albanya) Masgutlar arasında ilk vaaz faaliyeti-
ni havari Thaddeus’un öğrencisi Aziz Yelisey’e ait ediyor
(Alban tarihi, 1:6). Aslında, Aziz Yelisey çol’da hıristiyanlı-
ğı yaydığı zaman orada Masgutlar henüz yoktu.
Agafangel’e (V. yy.) göre, Masgut-hunların hükümda-
rı, IV. yüzyılın başlarında hıristiyanlık için resmi statü al-
mak amacıyla İmparator konstantin’e gönderilen Trans-
kafkasya heyetinde yer alıyordu (Agafangel. Tiridates
saltanatının tarihçesi, § 165).
historiyografide, Alban ve İberya kiliseleri Başkanı
Grigoris’in 337 yılında Masgutlar ülkesine (Alban tarihi,
1:14) yaptığı ziyaret, genellikle, bu ülkeye yapılan ilk ziya-
ret olarak kabul edilmektedir. Bunun yanı sıra, araştırma-
cılar, Amaras yakınlarındaki dağda yaşayan, Masgut’un
diğer kralı Sanesan’ın 6 eylül 337 yılında ermenistan’a
Şeki’de VI. yüzyıla ait Alban Kilisesi. Bugünkü durumu
www.irs-az.com
15
4(16), KIŞ 2015
yaptığı seferi sırasında katlettiği hıristiyan cemaatinin
3870 üyesi ile birlikte Aziz Grigoris’ten ders alan Masgut
hükümdarı Senas’ın oğulları Aziz Musa, Aziz danyal ve
Aziz İlyas hakkında “Alban tarihi”nin bilgilerine gerek-
li dikkati göstermemektedir (Alban tarihi, 2:5). Oysa ki,
Masgutlar ve onların hükümdarı Sanesan 337 yılında
Aziz Grigoris’i dinlerken “her şeyi sevinçle karşılıyor ve
her defasında İncil’in kelimelerine inanıyorlardı” (Alban
tarihi, 1:14). Buna dayanarak, ikinci trajik girişimin aksi-
ne, Grigoris’in ilk çabasının başarılı olduğu ileri sürülebi-
lir. İlk ziyaret sırasında, hıristiyan dinini öğrenmeleri için
Albanya’ya üç Masgut prensini götürdü, daha sonra bu
prensler, Masgutların yeni kralı Sanesan tarafından hı-
ristiyan cemaatinin katliamı sonucu hayatlarını kaybet-
ti. Ancak, Sanesan, tüm ülkede hıristiyanlığı tamamen
ortadan kaldırmayı başaramadı. çol’daki Alban kilisesi-
nin ikametgâhında bulunan katolikoslar arasında, “IV.
yüzyılın sonlarında Masgutlar ülkesinde bulunmuş hun
Başpiskoposu İuan”dan söz edilmektedir (Alban tarihi,
1:19; 3:23). Ancak, Güney-doğu dağıstan’da (Palasa-sırt,
kuhmazkunt, Aşağı Stal kazmalar) ve kuzey-doğu Azer-
baycan’da (Guhuroba) ortaya çıkarılan mezar anıtlarına
bakılırsa, onların arasında hıristiyanlık geniş şekilde ya-
Kafkas Albanyası sikkesi. Azerbaycan Milli Tarih Müzesi
VI-VIII. yüzyıllarda Kafkas Albanyası
16
www.irs-az.com
Tarih
yılmamıştı. Bazı dönemlerde, sadece kral hanedanı ve
onlara yakın olanlar hıristiyan idi.
V. yüzyılda çok önemli bir olay oldu. Bu sefer, Al-
banya’nın kuzeyindeki bölgeye yerleşen hunlar, Güney
kafkasya’ya yaptıkları ziyaret sırasında Albanya’da hıris-
tiyanlığı kabul etti (Alban tarihi, 1:29-30). Bu, “Aziz Maş-
tots’dan bir süre sonra” yaşandı (Alban tarihi, 1:28). Mes-
rop Maştots’un 440 yılında öldüğü göz önüne alınırsa,
bu yürüyüşün derbent geçidinden 440 yılından sonra
yapıldığı iddia edilebilir. V. yüzyılda hunların, aynı anda
Albanya, İberya ve ermenistan’ın zarar gördüğü tek işgali
452 yılında olmuştur ki, bununla ilgili egişe (V. yy.) bilgi
vermektedir. Söz konusu yürüyüşle ilgili bu güne kadar
verilen tarihler arasında 452 yılı belirtilmemiştir (bkz: 4,
s.54-60), burada araştırmacılar, 452 yılının yürüyüşünün
M.Maştots’un ölüm tarihine yakın olduğunu da dikkate
almamaktadır. egişe’nin bilgileri ile “Alban tarihi”ni karşı-
laştırma, her iki kaynakta aynı olaydan bahsedildiğinden
hiçbir şüphe bırakmıyor. hıristiyan Theophilus adını alan
hun başkumandan, onun oğulları – Aziz Musa ve Ane-
rolog ve Theophilus’un komutasındaki hun ordusunun
1/3’ü hun kralının emriyle katledildi (Alban tarihi,1:30),
diğer bir değişle, Güney kafkasya’yı terk eden hunlar
arasında hıristiyan göçebeler olmamıştır.
Ancak, Albanya’nın bazı hıristiyan mezar anıtları,
daha sonra Albanya hıristiyanları arasında ayrı-ayrı göçe-
be kabilelerin temsilcilerinin de olduğunu göstermekte-
dir. Mingeçevir’de katakomblarda hıristiyan geleneğine
uygun mezarlar, bazı katakombların duvarlarında haç
tasviri kaydedilmiş; bazı iskeletlerde, üzerine sarı iplikle
kolları birbirine eşit olan haç işlenmiş elbise kalıntıları or-
taya çıkarılmıştır [2, s. 62-63]. karşılaştırma için, katakomö
duvarlarındaki haç tasvirinin, nalçik etrafındaki Pesçanka
ve kuzey dağıstan’ın Yukarı çiryurt ören yerlerinde de
görüldüğünü kaydetmek gerekiyor [3, с. 101]. kaba-
la’daki hıristiyan mezarlarında bazı iskeletlerin kafatası-
nın yapay deformasyonuna bakılırsa ve Baladzori’ye (IX.
yy.) göre, bu kentin paralel adının hazar olduğu dikkate
Alban Kralı Cavanşir’in bronz heykeli. VII. Yüzyıl.
Nahçıvan’da bulunmuştur. Mulaj. Orijinali Ermitaj
Müzesinde (St.Petersburg) bulunmaktadır
Alban yazısı ile şamdan. Azerbaycan Milli Tarih Müzesi
www.irs-az.com
17
4(16), KIŞ 2015
alınırsa, o zaman bu mezarlıkların, Albanya topraklarına
yerleşmiş kuzey göçebelere ait olduğu öne sürülebilir.
kiş’deki hıristiyan mabedinde yapay deformasyonlu ka-
fatası olan kişi mezarı, Albanya’nın göçebe hıristiyanları
arasında kiliseye özel hizmetler vermiş kişilerin olduğu-
nu göstermektedir.
VI. yüzyılda Alban (Aran) kilisesinin gözleri artık, Al-
banya sınırları yakınında çok sayıda göçebe kabilelerin
yaşadığı kuzey bölgelerine çevrilmişti. kuzey göçebeler
arasında ilk Aran’lı misyoner piskopos kardost olmuştur.
Bazı araştırmacılar, kardost’un hunlara geliş tarihinin
515, diğerleri ise 537 yılı olarak göstermektedir [bkz.: 1,
s. 93; 4, s. 86-87], ancak, bu tarihler, 555 yılında vakayina-
mesini tamamlayan Suriyeli tarihçi Zakariya ritor tarafın-
dan yazılan olayların kronolojisine uygun gelmemekte-
dir [8, s. 19-21]. Zakariya ritor, iki Suriyeli’nin anlattıklarıy-
la kardost’un faaliyetini kaleme alıyor. Söz konusu Suri-
yeliler, 503 yılında Sasani askerlerine esir düşmüşler. Bir
süre sonra İranlılar onları hunlara satmış. Suriyeliler 34 yıl
boyunca hunların yanında kalmış ve 555 yılında esirlik-
ten kurtularak vatanlarına geri dönmüşler. Buradan, Su-
riyelilerin 521 yılında hunlara satıldığı sonucu ortaya çı-
kıyor. Aynı dönemde, Aran piskoposu kardost hıristiyan
esirleri görmek için hunların ülkesine gitti ve 552 yılında
burada Bizans İmparatoru’nun elçisi Probos’la görüştü.
Böylece, kardost’un 515 yılında hunların yanına gitmesi
imkansızdı, çünkü ziyaretinin asıl amacı olan hıristiyan
esirler daha orada yoktu. kardost’la Probos’un o yıl gö-
rüşmesinin mümkün olmaması nedeniyle 537 yılı kesin
tarih değil, çünkü Probos’un Büyükelçilik tarihi 522 yılı
olarak bilinmektedir.
hunların ülkesine geldikten 7 yıl sonra kardost “bura-
da hun dilinde kutsal yazılarını yayınladı”. doğal olarak,
bu olay 528 yılına aitti. kardost bu ülkede 14 yıl kaldı.
Bu da, kardost’un misyonunun 535 yılında tamamlan-
dığı demektir. M.İ. Artamonov’a göre, hun prensi Gro-
da’nın (Gorda) 528 yılında konstantinopol’da vaftiz
edilmesi, kardost tarafından da hazırlanmış olabilir [1,
s. 94]. Grod’un hıristiyanlığı kabul etme tarihi ile kutsal
yazıların hun dilinde yayınlanma yılının üst üste gelmesi
Kafkas Albanyası’nın başkenti Gabala’nın kapıları. Bugünkü durumu
Üzerinde Alban yazıtı olan çömlek parçası. Azerbaycan
Milli Tarih Müzesi
18
www.irs-az.com
Tarih
dikkate alındığında, Grod’un (Gord) kutsal yazıları kendi
hun dilinde öğrenebileceği olasılığı göz ardı edilemez.
kardost isminin etimolojisi de ilgi çekmektedir. Za-
kariya ritor’un bilgilerine göre, kardost “Tanrı tarafından
çağrılan” anlamındadır [8, s. 20]. karşılaştırma için, kas-
sitlerde kari/a, elamlarda kuri, lullubilerde kiurum (um
Akadlarda sonluktur) “Tanrı” anlamına geldiğini belirt-
mek gerekiyor. Muhtemelen, Aran Piskoposunun ismi-
nin ilk hecesi olan “kar” yukarıda belirtilen sözlük birim-
leri ile ortak bir kökene sahipti. Bu sözler grubuna, kuzey
dağıstan hunların tanrılarından biri olan kuar’ın adını da
dahil etmek mümkündür (Alban tarihi, 2:40).
Albanya kilise adamlarının, göçebeler arasındaki
misyonerlik faaliyetinin son aşaması Piskopos İsrail’in
adıyla ilişkilidir. daha 681 yılında Albanya katolikosu İli-
azar, hun prensi Alp İlteber’le yaptığı barış görüşmeleri
sırasında İsrail’in misyonu için zemin hazırlamıştı. İliazar
“çoklu ilahi konuşmalar yaparak, onları Tanrı korkusuna
ve sevgisine yaklaştırdı” (Alban tarihi, 2:36). Piskopos İs-
rail, 682 yılında kuzey dağıstan’ın bugünkü toprakların-
da yaşayan hunlar arasında hıristiyanlığı yaymaktaydı.
hunları pagan inancından kurtarmak için İsrail, hatta
şiddet yöntemlerine başvurmak zorunda kalmıştı. O, Av-
rupa’daki ilk ateşe atma cezasından 6 yüzyıl önce, bazı
hun rahiplerin ateşte yakılması eylemini gerçekleştirdi
(Alban tarihi, 2:41). İsrail, hunların ülkesinde kilise inşa
etti (Alban tarihi, 2:41). XX. Yüzyılın 70-80’li yıllarında ya-
pılan arkeolojik araştırmalar sonucu, kuzey dağıstan’da
Yukarı çiryurt ören yerinde, ortaya çıkmaları Piskopos
İsrail’in misyonuyla bağlantılı olan dört kilise kalıntılarını
bulmak mümkün olmuştur [5, s.167; 6; 7, s.33]. Yukarı çir-
yurt kiliseleri şekil ve yapı olarak, Alban kiliseleri de dahil
olmak üzere, Güney kafkasya kiliselerinin sadeleştirilmiş
bir versiyonudur [5, s.168-169]. Albanya’nın hıristiyan
antik döneminde, kakma için tasarlanmış yuvarlak buk-
lelerin tipik yapılandırmalı Yukarı çiryurt haçlarının ilk
örnekleri yer almaktadır [5, s. 169]. Ortaya çıkarılan haç
tasvirli ve 2. kilisenin kaidesi üzerine oturtulmuş stel de
Karabağ’da Gandzasar Alban manastır külliyesi. Bugün Ermeni silahlı kuvvetleri tarafından işgal edilmiş durumda
www.irs-az.com
19
4(16), KIŞ 2015
Güney kafkasya hıristiyan gelenekleriyle bağlantılıdır [5,
s. 169-170].
Piskopos İsrail’in 682 yılından sonra da kuzey göçe-
beler arasında hıristiyanlığı yaydığı varsayılabilir. Alban
hükümdarı Varaz-Trdat ve Albanya katolikosu İliazar’ın
hun prensi Alp İlteber’e yazdıkları cevap mektuplarında,
İsrail’in “hunlar ülkesine mümkün olduğunca gidebil-
mesi ve geri dönebilmesi” için koşulları oluşturacaklarını
vaat ediyorlardı (Alban tarihi, 2:45). İsrail, daha sonra hun
İmparatorluğuna gönüllü olarak gitmeyi kabul etti (Al-
ban tarihi, 2:45). Bu olaylardan 20 yıl sonra, Piskopos İs-
rail’in adı, 702-705 yılı olayları ile ilgili tekrar anılmaktadır.
Onunla ilgili olarak, Hazarların ve Hunların çok sayıda
ülkesine hıristiyanlığı kabul ettiren mucizeler gerçek-
leştiren Piskopos olarak bahsedilmektedir (Alban tarihi,
3:3) bu da, İsrail’in hunlarla sınırlı kalmadığı, daha sonra
hazarlar arasında da hıristiyanlığı yaydığı demektir. VIII.
yüzyılda Got metropolünde yer alan Onogur ve hun pis-
koposlukları, bazı araştırmacılara göre, kardost ve İsrail’in
çabaları sayesinde hıristiyanlığı kabul etmiş hunlar için
kurulmuştu [1 , s. 158, 258-259].
Kaynakça:
1. Артамонов М.И. История хазар. Ленинград,
1962, 523 с.
2. Геюшев Р.Б. Христианство в Кавказской Алба-
нии. Баку, 1984, 192 с.
3. Гмыря Л.Б. Языческие культы у гуннов Северо-
Восточного Кавказа // Обряды и культы древнего и
средневекового населения Дагестана: сборник ста-
тей. Махачкала, 1986, с. 90-108.
4. Джафаров Ю.Р. Гунны и Азербайджан.Баку, 1985,
124 с.
5. Магомедов М.Г. Образование Хазарского кага-
ната. Москва, 1983, 294 с.
6. Магомедов М.Г. Новые раннесредневековые
культовые памятники в Приморском Дагестане //
Обряды и культы древнего и средневекового насе-
ления Дагестана: сборник статей. Махачкала, 1986, с.
109-122.
7. Плетнева С.А. Хазары. Москва, 1986, 88 с.
8.Путешественники об Азербайджане. Том I. Баку,
1961. 499 с.
Avey Alban Kilisesi (Gazah). Bugünkü durumu
Dostları ilə paylaş: |