Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
28
yıllık yanıltıcılığına nihai olarak son verdiğini düşündükleri
için böyle bir abartıya gitmişlerdir.
23
Mayr, Platon’un matematiksel yaklaşımının bilim için
öneminin bilincindedir. O, bu noktanın farkındadır ve sadece
Platon’un değil, matematiğin ve fizik bilimlerinin kendilerinin
de biyoloji üzerinde çok olumsuz etkilerinin olduğu kanaatin-
dedir. Geometrinin değişmeyen doğrularının özcülüğe yol aç-
tığını, bunun ise evrimci düşünceye ters olduğunu söylemekte-
dir.
24
Mayr, Platon’u, evrimin karşıt kampının kahramanı ilan
eder; o özcülüğün bayraktarı olduğu için bu nitelemeye layık
görülür. Matematiksel düşüncenin biyoloji üzerindeki zararla-
rına dikkat çeken Mayr’a karşılık Nicholas Rashevsky gibi bi-
yolojide matematiksel düşünceden daha çok istifade edilmesi
gerektiğini düşünen bilim insanları da mevcuttur. Buna göre
olasılık hesapları, istatistik çıkarımlar, kümeler teorisi gibi
matematiksel yaklaşımlar biyolojide kullanılmalıdır.
25
Biyolo-
jinin fizik bilimlerden farkını anlamak elbette önemlidir ama
matematiksel düşünce gelişmeden doğa bilimlerinde gelişme
olmasının çok zor, hatta imkânsız olduğu kabul edilmelidir.
Mayr, Platon’un dört görüşünün biyolojiye zarar verdiğini
söyler. Bunlardan birincisi bahsettiğimiz özcülük ile ilgili fi-
kirleridir. İkincisi evreni bir kozmos olarak görmesidir ki bu
ileride evrim fikrinin ortaya konmasında zorluk çıkarmıştır.
Üçüncüsü canlılığın cansız maddeden kendiliğinden oluşumu
fikrini savunan filozofların görüşleri yerine Yaratıcı’yı (Demi-
urge) koymasıdır. Dördüncüsü maddi bedenden ayrı bir cevher
olarak ruha yaptığı çok önemli vurgudur.
26
Tüm bu izahlar-
dan anlaşılıyor ki Mayr, Platon’un biyolojik düşünceye zarar
23 Stephen Jay Gould, Full House the Spread of Excellence from Plato to Darwin,
s. 41.
24 Ernst Mayr, The Growth of Biological Thought, s. 304.
25 Teoman Duralı, Biyoloji Felsefesi, Akçağ Yayınları, Ankara (1992), s. 60.
26 Ernst Mayr, The Growth of Biological Thought, s. 305.
Evrim Teorisi Ortaya Konmadan Önceki Felsefe, Bilim ve Biyoloji Tarihi
29
verdiğini söylerken aslında ateist evrimci düşünce ile biyolo-
jik düşünceyi özdeşleştirmiş bulunmaktadır. Oysa tüm biyo-
lojik düşünce evrimci yaklaşımla özdeşleştirilemeyecek olma-
sının yanında, ilerleyen sayfalarda göreceğimiz gibi, Evrim
Teorisi’ne inanan birçok düşünür ateist de değildir. Bu düşü-
nürler açısından Platon’un evreni düzenlenmiş bir kozmos ola-
rak görmesi de Yaratıcı’ya inanması da biyolojinin ilerlemesi
açısından sorun olarak değerlendirilmeyecektir. Mayr, 2000
yılı aşkın bir zamanda süren özcü düşünceden insanları kur-
taran kahraman olarak Darwin’i sunar ve onun sayesinde öz-
cülükten popülasyoncu düşünceye geçildiğini söyler.
27
Heidegger, Nietzsche’nin kendi felsefesini Platonculuğa karşı
bir felsefe olarak gördüğünü ve Nietzsche’nin “Tanrı öldü” sö-
züyle Platoncu metafiziğin ölümünü kastettiğini söyler.
28
Gö-
rülüyor ki Batı felsefesinde Platon birçok fikrin kaynağı kabul
edilmektedir ve sırf Platon’un karşıt fikri veya panzehiri olmak
iddiası bile bir biyolojik yaklaşıma (Darwin örneği) veya fel-
sefi yaklaşıma (Nietzsche örneği) önemli bir konum kazandı-
rabilmektedir. Alfred North Whitehead’in, Batı felsefe tarihini
Platon’a düşülmüş dipnotlardan ibaret gören yaklaşımı -aslen
abartılı olsa da- önemli gerçeklere işaret etmektedir. Evrimci
düşüncenin geç ortaya çıkmasından ve kabulünün zor olma-
sından bile en önemli evrimci bilim insanlarının Platoncu dü-
şünceyi sorumlu tutması ilginç bir örnektir.
ARİSTOTELES
Platon’un biyolojiye doğrudan katkısı yoktur, fakat ortaya
koyduğu fikirlerin doğa bilimleri ve biyoloji için hem engel
27 Ernst Mayr, Toward A New Philosophy of Biology, Harvard University Press,
Cambridge (1988), s. 15.
28 Martin Heidegger, Nietsche’nin Tanrı Öldü Sözü, çev: Levent Özşor, Asa Kitabe-
vi, (2001), s. 18.
Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
30
olma hem de yol açma açısından
önemi vardır. Aristoteles’in ise
hem genel felsefesinin, doğa bi-
limleri ve biyoloji için çizdiği yol
çok önemlidir, hem de bir biyo-
log ve biyoloji felsefecisi olarak
ortaya koyduğu ve yaptığı çalış-
malar, kendisinden sonraki çok
uzun bir dönem boyunca etkili
olmuştur. W. Thompson, E. S.
Russell ve J. Needham gibi ünlü
biyologlar onun birçok prensibinin günümüze kadar tazeliğini
koruduğunu söylerler.
29
Biyoloji tarihi veya biyoloji felsefesi
üzerine yazılan kitapların ilk bölümlerinin geniş bir kısmı ge-
nelde Aristoteles’e ayrılmıştır. O, karşılaştırmanın bilim için
önemini kavrayan ilk kişi olarak anılır.
30
Aristoteles, hocası Platon’un ‘idealar’ öğretisini eleştirir.
Onun yazılarında eşyadan ayrı ‘idealar’ bulunduğunun kanı-
tını aramak boşunadır.
31
Platon’un ‘idealar’ ile ilgili öğretisi,
metafizik problemleri çözmek yerine, gerçek âlemi, aynı adı
taşıyan faydasız ‘idealar’ ile daha karmaşık hale getirmekte-
dir. ‘İdealar’ eşyanın ne meydana gelmesine ne muhafazasına
ne anlaşılmasına yardım etmektedirler.
32
Aristoteles maddi ev-
renden bağımsız ‘idealar’ın varlığını reddederken evrendeki
bireylerin özü anlamında ‘idealar’ı kabul eder. Yani Aristo-
teles de Platon gibi özcüdür ama onun özcülüğü, bu evrenin
dışında ayrı bir ‘idealar’ âlemine gözleri çeviren ve bu evreni
önemsiz kabul eden bir özcülük değildir. İleride Aristoteles’in
29 F. S. Bodenheimer, The History of Biology an Introduction, s. 18.
30 Ernst Mayr, The Growth of Biological Thought, s. 88.
31 Aristoteles, Metafizik, çev: Ahmet Arslan, Sosyal Yayınları, İstanbul (1996), s.
108-116.
32 Alfred Weber, Felsefe Tarihi, çev: H. Vehbi Eralp, Sosyal Yayınları, İstanbul
(1998), s. 70.
Dostları ilə paylaş: |