82
Savaş öncesi dönemde fikri planda Irak’a müdahalenin gerekliliği başta Bush’un
dilinden ardından medya ve akademisyenler tarafından halka anlatılmıştır. Kullanılan
söylemler arasında “terörün kaynağı, şer ekseni, kitle imha silahlarından” başka Eski Ahit’te
geçen ayetler de yer almaktadır. Yeremya’da geçen bu ayetlerde şu ifadeler yer almaktadır:
“RAB diyor ki: “İşte Babil'e ve düşmanın kalbinde yaşayanlara karşı
yok edici bir rüzgâr çıkaracağım. Yıkım günü her yandan saldıracaklar
ona. Kildan
Ψ
ülkesinde ölüler, Babil
∗
sokaklarında yaralılar serilecek
y
ere. Babil’de ve Kildan ülkesinde yaşayanlara Siyon’da yaptıkları bütün
kötülüğün karşılığını gözlerinizin önünde ödeteceğim”
222
Daha
önceden bahs
i geçen makalesinde Oded Yinon, İsrail’in komşularından sadece
Irak’ı yakın tehdit olarak görmektedir. Bu nedenle de Irak ve İran’ın savaş halinde bulunması
İsrail’in lehinedir.
Bu ifadeler lafızcı evanjelistler için geçmiş zamanı anlatan hikâyeler değil, geleceği
gösteren kehanetlerdir. Iraklılar, ataları Asurîler döneminde Yahudilere karşı işledikleri
günahların cezasını bugün ABD’nin eliyle çekmektedirler. ABD’nin sahip olduğu bu zihniyet
kendisinin kilometrelerce ötedeki bir diyara demokrasi bahanesiyle müdahalesine sebep
olmuştur.
223
Ψ
Irak.
∗
Bağdat.
222
Eski Ahit, Yeremya 1, 2, 4, 24.
223
Yinon-Shahak, s. 22.
Prof. Yinon hazırladığı raporda da Irak’ın bu güçlü yapısının bozulması
için
barındırdığı unsurların kışkırtılması ve Irak’ın üçe bölünmesi gerektiği önceki bölümlerde
ifade edilmiştir. Irak savaşının da aslında benzer bir anlayışla başladığı görülmektedir. Dışişleri
bakanı Condoleezza Rice’ın danışmanı olan Philip Zelikow, Eylül 2002’de Virginia
83
Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada, “Asıl tehdit Birleşik Devletler’e yönelik değildi. Tehlike
İsrail’e yönelikti. Fakat Amerikan hükümeti, söylemsel olarak bunun üzerine fazla düşmek
istemiyordu, çünkü bu (halkın gözünde) geçerli bir mazeret değildi.” itirafında bulunmuştur.
224
Bu nedenlerle olsa gerek, Clinton döneminde alınamayan Irak’a müdahale kararı, 11
Eylül saldırıları ve Bush yönetimindeki Yeni Muhafazakârların da hevesi sayesinde vücut
bulmuştur. Önde gelen İsrail lobilerinden
JINSA ve
WINEP de
müdahaleyi destekleyen
kuruluşlar arasındandır. Hatta
JINSA üyesi olan tarihçi Bernard Lewis’in Başkanı ve Başkan
yardımcısını savaşa ikna etmede çok önemli rol oynadığı iddia edilmektedir.
225
New Yorker dergisindeki yaz
ısında Seymour Hersh, Irak’a müdahalenin en hevesli
destekçisinin İsrail yönetimi olduğunu iddia etmiştir.
226
Nitekim İsrail basını da Türkiye’nin
topraklarını Amerikan askerlerine açmamasını eleştirmiştir.
227
Ne var ki Türkiye’nin tezkereye hayır demesi savaşı engelleyememiş, Irak içinden de
aldığı destekle ABD, Irak’a girmiştir. Bundan sonra yaşanan olaylar daha dikkat çekicidir.
Amerikan ve İsrailli subaylar yıktıkları ülkeyi yeniden kendi kriterleri çerçevesinde dizayn
etmeye başlamışlardır. Kendisine
Pulitzer ödülü kazandıran haberinde Seymour Hersh, İsrailli
komandoların Irak’ta Kürtlerden kendileri gibi komandalar yetiştirmeye başladığını
yazmıştır.
İsrail’e göre Türkiye, tezkereyi
geçirmeyerek Irak’ın özgürleşmesine destek vermemiştir.
228
224
Walt-Mearsheimer, s. 55.
225
Walt-Mearsheimer, a.g.e., s. 58.
226
Amy Goodman, “Seymour Hersh: Israeli Agents Operating in Iraq, Iran and Syria”,
Democracy Now
, Erişim:
http://www.democracynow.org/2004/6/22/seymour_hersh_israeli_agents_operating_in (23 Ovak 2011).
227
Greenfield, a.g.m.
228
Goodman, a.g.m.
Bunun amacı da isyancıları bastırmak olarak açıklanmıştır. Hersh, İsrail’in Irak’la
ilişkisinin Talabani ve Barzani aracılığıyla yıllardır devam ettiğini öne sürmektedir. Kimi
84
kaynaklarda ise yüksek standartlarda yetiştirilen bu peşmergelerin, müstakbel Irak Güvenlik
Gücünden daha kalabalık olacağı iddia edilmektedir.
229
Böylece
İran’a dayanma ihtimaliyle
güvenilmez olan Şiilere ve hâlihazırda Amerika’nın topraklarında bulunmasından rahatsızlık
duyan Arap ve Sünnilere karşı daha yetkin bir kuvveti yedekte tutulacaktır. Çünkü her an bu
gruplar A
merikan varlığına karşı şimdikinden daha etkin bir şekilde direnç gösterebilirler.
Bölgede etkin bir şekilde görev alan CIA’nin de peşmerge güçlerinin eğitimiyle bizzat
ilgilendiği de iddialar arasındadır. Emekli CIA ajanı Charles Faddis yazdığı anılarında, kendi
personeli yanında yüz kadar Kürdü oldukça kapsamlı bir programla eğittiklerini itiraf
etmiştir.
230
Irak savaşıyla Türkiye’nin korktuğu başına gelmiştir. Tam da beklendiği gibi ülke bir
kargaşa içine girmiş ve Kürtler, Kuzey Irak’ta bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. Türkiye’nin
çekindiği üzere Irak’ın kuzeyi PKK için yaşam alanına dönmüş ve örgütün bağımsızlık
hayallerini kamçılamıştır. 2004 yılında, beş yıldır sürdürdüğü tek taraflı ateşkesten vazgeçip,
yeniden eylem kararı almıştır. 2010 Mayısı itibariyle de tüm Türkiye çapında saldırı kararı
almıştır. Bu süreçte İsrail’in Kürt yönetimine askeri yardımda bulunduğu ve bu yardımların da
PKK militanlarının eline geçtiği tahmin edilmektedir.
231
Kuzey Irak Kürtlerinin ve Türkiye’de yaşayan Kürtlerin birbirlerine karşı sempati
duydukları anlaşılmaktadır. KYB’nin (Kürdistan Yurtseverler Birliği) PKK ile savaştığı
dönemlerde dahi Talabani’nin adamlarının evlerinde Öcalan fotoğraflarının asılı olduğu iddia
edilmektedir.
232
229
Baig, a.g.m.
230
Mike
Tucker-Charles Faddis,
Kürdistan’da Amerikan Operasyonu
, Kuzey Yayınları, İstanbul, 2009, s. 148.
231
Hasan Kösebalaban, “The Crisis in Turkish-Israeli Relations: What is its Strategic Significance?”,
Middle
East Policy Council
, Cilt 17, Sayı 3, Güz 2010, s. 41.
232
Bejan Matur,
Dağın Ardına Bakmak, Timaş Yayınları, İstanbul, 2011, s. 56.
Türkiye’de yaşayan Kürtler içinse Barzani isminin manevi bir değerinin