KİNDÎ, FELSEFEYİ KABULÜ VE KONUMLANDIRMASI
15
ve tercih etmiştir.
4
Ayrıca Kindî, hiçbir zaman Mu‘tezilî
topluluğa metodo-
loji anlamında katılmamıştır.
5
Kindî, Yunan felsefesi ve felsefî kavramların İslâmî dünya görüşüne in-
tikalinde, ciddi tercihlerde ve önerilerde bulunmuştur.
6
Bu konuda İlk Fel-
sefe Üzerine ve Tarifler adlı risaleleri bu iddiaya şahitlik etmektedirler. Bu
nedenle Kindî, felsefî kavramsalın İslâm düşüncesine etki etmesinde ilk
öncü isimlerdendir. Kindî eserlerinde felsefi terminolojiyi kullanmaya özel
önem göstermiştir. Mesela; Allah için İlk Sebeb (es’Sebebû’l-Evvel), Mut-
lak Basit ve el-Hakk gibi kavramları kullanmıştır. Kindî’ye göre; madde
sonludur, yalnızca ezelî ve ebedî Allah sonsuz ve değişmezdir.
Kindî, klasik Yunan felsefesinin aksine âlemin Allah tarafından yoktan
yaratıldığını, maddenin de sınırlı ve kadîm olmamasından dolayı kendisini
var edecek sınırsız varlığa muhtaç olduğunu
risalelerinde- matematik ve
mantık ilkelerinden hareketle temellendirmektedir. Hâlbuki bu meseleler-
de hem Platon ve hem de Aristo aksi görüştedirler. Anlaşılmaktadır ki Kin-
dî, Aristoteles ve Platon’un her anlamda mukallidi değildir. Bununla bera-
ber Kindî’nin âlemin kıdemine delil olarak takdim ettiği deliller âlemin
ontolojik olarak kadim olmadığı delili olup bunların zamansal kıdeme de-
laletleri ise tartışmalıdır.
Kindî, din ile felsefe arasında ciddi bir ayrılık olduğunu kabul etmez.
Çünkü her ikisi de dünya ve âhiret saadeti adına hikmeti araştırırlar. Hem
vahyin ve hem de felsefi usulün kişiyi hakikate götüreceğine inanır. Ona
göre, Peygamber ile filozofun gayret ve hedefleri aynıdır. Ancak peygam-
ber (vehbi olan) ilahi bilgiye, filozof ise beşeri
olan kesb bilgisine göre
hakikate yöneldiği için Peygamberin aldığı vahyi bilgi, filozofun bilgileri-
ne göre daha güvenilir konumda ve üstünlüktedir. Birisinin bilgisi her za-
man yanlışlanabilir bir düzlemde iken diğerinin bilgisi ilahî kaynaklı oldu-
ğu için yanlışlanamaz. Ancak Kindî, nassa aklî (felsefî) metotları uygula-
yıp yorum yapmayı hem pratik olarak uygun görmüş ve hem de kendisi
bunu bizatihi Kur’ân’ın bazı ayetlerini yorumlarken tavsiye etmiştir.
Görüldüğü üzere Kindî’nin felsefesinde Meşşai
yorum ve fikirler daha
baskındır. Ancak Yeni Platoncu felsefesinin etkilerini bazı risalelerinde
(Nefs Üzerine) görmek de mümkündür
7
.
4
Mu tezilenin önemli teorisyen ve uygulamacılarından kabul edilen Kadı Abdülceb-
bar, Kindî’yi görünürde Müslüman esasta ise mülhid olarak isimlendirmektedir.
“Kindî, zahiren Müslüman görünen mülhitlerden biridir ve Kufelî’dir.” Bkz. Kadı
Abdülcebbar,
Tesbitu Delaili’n-Nübüve, çev. M. Şerif Eroğlu-Ömer Aydın (İstanbul:
Türkiye Yazma Eserler Kurumu Yayınları, 2017), 1172.
5
Henry Corben,
İslâm Felsefesi Tarihi, çev. Hüseyin Hatemi (İstanbul: İletişim Yayın-
ları, 2015), 279.
6
Walzer Richard,
Greek İnto Arabic, Essays on İslâm
ic Philosophy (O ford: Harvard
University Press, 1962), 175.
7
M. Saed Sheıkh, Sheikh;
Stadies Muslim Philosophy, 60.
DİYANET İLMÎ DERGİ
·
CİLT: 54
·
SAYI: 2
·
NİSAN-MAYIS-HAZİRAN 2018
16
“İlk Felsefe” adlı risalesinde felsefenin şerefli bir uğraş alanı
olduğunu
belirtir ve felsefeyi şöyle tarif eder: “Felsefe insanın takati nispetinde eşya-
nın hakikatini bilmesidir. Bilmekte gaye, hakikati bilmek ve ona göre yaşa-
maktır.” Risale fi’l Hudud adlı eserinde; “felsefe insanın gücü nispetinde
tümel ve sonsuz şeylerin varlığını, nasıl ve nice olduklarını
ve sebeplerini
bilmektir” der. Kindî’ye göre en büyük ve yüce felsefe; varlıkların ilk se-
bebi, Allah hakkında felsefe yapmaktır.
Kindî’ye göre hakikat, hakikat olarak, kimden gelirse gelsin, alınmalı-
dır. Felsefî hakikat, düşman tarafından da
ortaya konmuş olsa onu benim-
semek gerekir. Hatta bize bir düşünce mirası bırakan birinin anne-babasına
da saygı göstermemiz gerekir, der. Çünkü onlar olmasaydı bizler onların
evlatları olan kimselerin fikirlerine ulaşamazdık.
Kindî felsefe öğrenmek isteyen bir kimsede şu özelliklerin bulunmasını
gerekli görür: Üstün zekâ, sabır, yetenek ve yaratıcılık, işine kesintisiz za-
man ayırmak.
Kindî, filozof olduğu gibi; matematikçi, fizikçi, astronom ve müzikte de
uzmandır. Yeni Pisagorcu ve Yeni Platoncu
müzik teorilerinden etkilenmiş,
Uda teorik olarak beşinci teli eklemiştir.
Optik bilimini Batı’ya tanıtan kimsedir. İngiliz bilim adamı ve filozof
Roger Bacon gibi şahsiyetlerin çalışmalarını etkilemiştir.
8
Kindî, Einstein’dan asırlar önce, izafet teorisini ortaya koyan kimsedir.
Ona göre; zaman, mekân ve hareket birbirlerinden bağımsız varlıklar de-
ğildir. Her biri diğerine nispetle varlığı kabul edildiğinden görecelilik/iza-
fiyet varlığın varoluşunda etkin temel esas olarak belirtilmiştir.
9
Kindî’nin yazdığı toplam eser sayısı; 241 veya 300 civarında olmak üze-
re kayıtlara geçmiştir.
10
Astronomi 16, Geometri 32, tıp 22, fizik 12, felsefe
22, mantık 9, Psikoloji 5 ve Müzik 7.
11
1258 yılında Bağdat’ı talan eden
Moğol istilası sonucu Kindî’nin eserlerinin çoğu kaybolmuştur. Günümüze
ancak 40 civarında eseri ulaşmıştır.
12
b. Geçmişi Nakledenlere Övgü
Felsefenin İslâm Düşüncesi’nin bir parçası olarak kabul edilmeye baş-
lanması Kindî sayesinde olmuştur. Bu husus Kindî’nin eserlerinde belirgin
bir şekilde görülmektedir. Ona göre; hangi kaynaktan gelirse gelsin haki-
8
Roy ackson,
İslâm Felsefesi, çev. Atilla Alan (İstanbul: itera Yayıncılık, 2017).
9
Bayrakdar,
İslâm Felsefesine Giriş, 170-173.
10
Kindî’nin bize ulaşan ve ulaşmayan eserlerinin adedi, adı ve diğer detayları için bkz.
İbn Nedim,
el-Fihrist, çev. Mehmet Yolcu- Dabri Türkmen (İstanbul: Çıra Yayınları,
2017), 653vd.
11
Bkz. Mahmut Kaya,
Giriş, Kindî Felsefi Risâleler (İstanbul: Klasik Yayınları, 2002).
12
Bkz. ackson,
İslâm Felsefesi, 69.