38 B+ YAZ
Albüm
Fatih Pınar 1974 yılında Konya’da doğdu. 1992 yılında Dokuz Eylül Üni-
versitesi İktisat Fakültesi’ne girdi. 1998 yılından bu yana çalışmaları Atlas
Dergisi’nde yayınlanıyor. Sosyal, kültürel ve politik konular üzerine yoğun-
laşan Pınar’ın 20 farklı ülke ve Türkiye’den 100’ün üzerinde çalışması
ATLAS dergisinde yer aldı.
Özellikle Anadolu’da ve Ortadoğu’da yaşayan halklar üzerine yoğunla-
şan Pınar, modernleşme süreciyle kaybolmaya yüz tutan kültürleri belgele-
meye ve egemen kültürün yaşamın dışına itip görmezden geldiği hayatla-
rı gösterebilmeye çalışıyor.
Fatih Pınar, 2002 yılı Nisan ayında Filistin’e gitti. 2003 yılında Irak işgalini
fotoğrafladı. 2005 yılından bu yana NTV-MSNBC haber portalı için multi-
medya çalışması, foto-röportajlar üretiyor.
Alex Webb’in verdiği foto-röportaj atölyesine katıldı. Ed Kashi’nin
Türkiye’de rehberliğini yaptı. San Francisko’da Ed Kashi’nin misafiri olarak
üç ay kaldı ve ‘Homeless’lar üzerine bir foto röportaj hazırladı.
Atlas Dergisi’nin yanısıra, Türkiye’de yayınlanan Skylife, The Gate ve
Geo dergileriyle çalışan Pınar, Helsingin Sonamat Gazetesi’nin Türkiye
foto muhabirliğini yapıyor. 2002 yılından bu yana Anzenberger (Avustur-
ya) ve Corbis (Usa) ajanslarının sözleşmeli fotoğrafçısıdır.
Sunday Telegraph, French Geo, NY Times, Der Spiegel, Stern,
Passport Magazine, Le Parisien, Le Point, Glamour ile birlikte özellikle
Avrupa ve Amerika’da yayınlanan birçok gazete ve dergide fotoğrafları ya-
yınlanmıştır.
Fatih Pınar bu kez B+ için Beşiktaş İskelesi’ni görüntüledi. Gündelik akış
içinde gözümüzden kaçanlar Fatih Pınar’ın objektifine takıldı.
B+
Beşiktaş İskelesi
fatih p›nar
Savaş görüntüleriyle tanınan Fatih Pınar
bu kez B+ için objektifiyle
Beşiktaş İskelesi ve çevresinde zamanın izin sürdü.
Ustanın vizöründen
46 B+ YAZ
Lig Birincisi, Türkiye Kupası sahibi… Beşiktaş taraftarlarını bu yıl sevinç kapladı.
Türkiye’de ilk tescil edilen resmi kulüp özelliğini taşımak,
bu gurura başka bir anlam yüklüyor.
Bir Asalettir
Beşiktaş
Çırağan Sarayı’na her girdiğimde bir başka duygu kaplar içimi. Ana ka-
pıdan yürüdüğümde kendimi Şeref Stadı’nın orta yuvarlağında sanı-
rım. Etrafımda o efsane isimleri görürüm. Baba Hakkı Yeten ve seçkin
arkadaşları… Çoğuyla meslek hayatımda birlikte oldum. Bu şeref de
bana yeter! Ali İhsan Karayiğit’le, Voleci Şeref’le, Şevket Yorulmaz’la,
Çengel Hüseyin’le, Süleyman Seba’yla, Ethem Karpat’la, Vedii
Tosuncuk’la konuşurum. Sağ tarafa baktığımda potikareli şortlu Hak-
kı Kaptan’ın kendine has sesi ile irkilirim, “Ne bakıyorsunuz öyle melul
melul, çıkıp bu maçı alacağız”.
Hep düşünmüşümdür, 70 yıl önce söylenmiş bu sözü… Bu söz Beşik-
taş taraftarının ağzında, “Bu maçı alacağız başka yolu yok” olarak se-
dalanmıştır. Bir başkadır benim Çırağan Sarayı’ndaki etrafa bakışım.
Bu yüzdendir ki; Barbaros Hayrettin’in heykelinin bulunduğu meyda-
na geldiğimde o efsane denizci ile yüz yüze gelişim bir Beşiktaşlı bakışı
ile özdeşleşir. Çünkü Barbaros Hayrettin’in bakışı kartalınkiyle aynıdır.
Semt değil kocaman bir ailedir Beşiktaş. Dünyada böyle bir semt ta-
kımının doğuşu pek az kulüple örtüşür. Bambaşkadır Beşiktaş. Ahmet
Fetgeri ve arkadaşları 1903’te böylesi ihtişamlı, kudretli, manası çok
büyük ve de tarifi mümkün olmayan bir kulüp kurmuşlardır. Her dö-
nemi efsaneleşen, her aldığı kupa yurtta ve dünyada olay yaratan bir
kulüp... Sadece kupalarla değil beyefendileri ile yücedir Beşiktaş. O
semt ki; konaklarda yaşayan ahalisi ile sıra dışı bir kimliğe bürünmüş-
tür. Demişlerdir ki “arabacılar” maça gidiyor. Çünkü onların o vakit ara-
baları yoktur… Beşiktaş varken onlar yoktular!
Bir asalettir Beşiktaş! Markadan önce apolettir. Beşiktaşlı sırtında ta-
şıdığı o rütbenin ağırlığını bilir. Bir şampiyonluk dönüşünde demiş-
tir ki Süleyman Seba ,”kupayı kaybeden takımla aynı uçakta olduğu-
nuzu unutmayın”. Bırakın sevinmeyi o anda üzülmüşlerdir Beşiktaşlı-
lar, rakiplerinin içinde bulunduğu duruma. Fair-Play’in 25 sene önce-
ki ifadesidir bu söylem. Çok efsane çıkmıştır bu kulüpten futbolcusuy-
la, başkanıyla, teknik direktörüyle, yöneticisiyle... Hepsi ama hepsi, ta-
rihteki anlı şanlı yerini almıştır. Öyle bir semttir ki Beşiktaş, dünyada bir
başka eşine, enderine rastlanmaz. Kuranlar, emeği geçenler ve yaşa-
yanlar bilir ki en büyük Beşiktaş’tır, Beşiktaşlıdır.
Yazı: FAİK GÜRSES
Spor