Selçuk İletişim, 7, 3, 2012
12
konusu araçların siyasi partilerce kullanım
sıklığının saptanmasıyla birlikte kullanımda ön
plana çıkan konular da belirlenmektedir.
Niceliksel içerik çözümlemesini kısaca açıkla-
yacak olursak, “içerik çözümlemesi iletişim
içeriğinin, genellikle önceden belirlenmiş sınıf-
lamalar (kategoriler) çerçevesinde sistematik
olarak gerçekleştirilmesini sağlayan bir araş-
tırma tekniğidir” (Geray 2004). Klaus Merten
bu yöntemi, “sosyal gerçeğin belirgin
(manifest) içeriklerinin özelliklerinden, içeriğin
belirgin (manifest) olmayan özellikleri hakkın-
da çıkarımlar yapmak yoluyla sosyal gerçeği
araştıran bir yöntemdir” (1983: 15) şeklinde
tanımlamaktadır.” (akt. Gökçe 2006: 18). Or-
han Gökçe içerik çözümlemesinin amacının
“kamusal alana yönelik üretilen ve kurgulanan
metinleri çözümlemek” olduğunu belirtmekte-
dir (2006:20).
Geray’a göre (2004) içerik çözümlemesinin
temel özellikleri açık içeriğin çözümlenmesi,
sistematik bir araştırma tekniği, nicel betimle-
me ve nesnelliktir. İçerik çözümlemesinde
birimlerin tanımlaması işlemsel olmalıdır;
diğer bir deyişle hangi göstergenin ne anlama
geldiği açık bir şekilde ortaya konmalıdır.
Bunun sonucu olarak da kategoriler birbirini
dışlamalıdır. Gökçe de “Kategoriler, homojen
olmalıdır. Farklı içerikler aynı kategoride yer
almamalıdır. Kategoriler karşılıklı olarak bir-
birlerini dışlamalıdırlar; ayırt edici ve farklılaş-
tırıcı olmalıdırlar. Kategoriler araştırmacının
amacına uygun ve anlamlı olmalı, araştırma
amacına göre uyarlanmalıdır.” (2006:63) şek-
linde kategorileştirmede dışlayıcılığa ve amaca
uygunluğa dikkat çekmektedir.
İçerik çözümlemesinde sistematik olmayı
Alexander L. George şu şekile açıklar: “…
“konuyla ilgili bütün iletişim içeriklerinin söz
konusu araştırma problemini incelemek için
oluşturulan tüm uygun kategoriler bakımından
çözümlenmesi” (2003: 21). Anders Hansen
araştırma biriminin nelerden oluşabileceğini şu
şekilde açıklar: “Araştırma birimi bir kelime,
cümle, paragraf, makale, haber programı,
haber, bir kişi, aktör veya kaynak, programlar,
senaryo, olay (sözgelimi bir şiddet olayı, alkol
tüketimi) vb. olabilir.” (2003: 69) Nesnellik
ise, Guido H. Stempel III’e göre, “öznel veya
izlenimci kavramlarının karşıtı bir anlam içerir.
Nesnellik, farklı kişiler tarafından aynı içeriğe
uygulanabilmesi ve aynı sonuçların elde
edilmesi için araştırma kategorileri veya
değişkenlerinin açık ve kesin bir biçimde
belirlenmesi ve tanımlanmasıyla sağlanır”
(2003: 104-105).
Birimleştirme de dikkat edilmesi gereken bir
husus,
malzemelerin
ölçülebilir
olması
gereğidir.
Philipp
Mayring
içerik
çözümlemesinde “kodlama kuralı”nın önemine
dikkat çeker, “kodlama kuralı”, kategorilerin
birbirinden ayrılması sorununu çözmek için,
açık bir düzenlemeye olanak kılacak kurallardır
(2011: 121). Paul Skalski’ye göre, etkileşimli
medyada
içerik
çözümlemesinde
dikkat
edilecek hususlar ise, içerik yaratımı, içeriğin
aranması, içeriğin arşivlenmesi ve içeriğin
kodlanma
sürecidir.
Kodlama
sürecinde
kodlama mutlaka denenmeli, güvenirlilik testi
uygulanmalıdır. Özellikle görgül araştırmalarda
olduğu gibi İnternet araştırmalarında da “kod”
en temel birimdir (Jensen 2011: 52). Gökçe de
araştırma kategorilerinin net ve açık bir şekilde
formüle edilirse, soruna ve içeriğe iyi bir
şekilde uyarlanırsa, araştırmaların üretken
olabileceğini belirtir (2006: 57). George de
benzeri bir saptamada bulunmaktadır: “Nicel
içerik çözümlemesinin herkesçe bilinen bir
diğer ön koşulu, araştırmacının mesajların
içerik özelliklerini kodlamaya başlamadan
önce, neyi aradığını bilmesidir” (2003: 30).
Christopher Weare ve Wan-Ying Lin web
arayüzeyinde gerçekleştirilecek içerik çözüm-
lemesinde örneklem birimi, kayıtlama ve bağ-
lam biriminin önemine dikkat çekmektedirler
(2000: 272- 292). Özellikle web ortamındaki
bir malzemeyi kodlama emek yoğun bir iştir.
Arşiv yapmayı, yüksek bir depolama kapasite-
sini gerekli kılar. Koehler (1999) herhangi bir
ortalama web sayfasının 6 Megabyte arşiv
gerektirdiğini belirtir. 150 web sitesini kayıt-
lamak istesek, bu 1 Gigabyte’lık arşiv kapasite-
sini gerekli kılmaktadır (akt. Weare ve Lin
2000: 287). (4)
Nitel içerik çözümlemesinde belli temaların,
konuların, olguların ne şekilde ne sıklıkla ifade
edildiği incelenmektedir (Mayring 2011: 116).
Mayring, nicel ve nitel içerik çözümlemesinin
birbirine karşıt olmadığını, aksine birbirini
Sosyal Medyada 2011 Genel Seçimleri: Nitel - Nicel Arayüzey… (5-29)
13
destekler nitelikte olduğunu, “hatta klasik nicel
araştırmanın nitel araştırma için bir ön
araştırma özelliği taşıdığını…” belirtir (2011:
149). Bu çerçevede bu araştırmada nicel ve
nitel içerik çözümlemesi birbirini tümleyecek
şekilde uygulanmıştır.
2.1. Yöntemin Uygulaması
2.1.1. Sosyal Medya Ortamlarının
Betimlenmesi: Facebook Arayüzeyi
Sosyal medya uygulamalarından Facebook,
MySpace, LinkedIn, Frendsfeed, Orkut, Hi5
ark. gibi bir toplumsal paylaşım ağıdır.
Toplumsal paylaşım ağları, “bireylerin sınırları
belli olan bir sistem içerisinde açık veya yarı
açık profil oluşturmalarına izin veren, farklı
kişilerle
bağlantı
paylaşımında
bulunan
kişilerin listesini, bu kişilerin bağlantılı olduğu
diğer kişilerin listesini gösteren web tabanlı
hizmetler olarak tanımlanmaktadır (Boyd ve
Ellison 2007). Bu siteler, kullanıcılar için farklı
kullanıcılara karşı kendini temsil etme yolu
olan ve kullanıcının hemen hemen bütün kişilik
özelliklerini yansıtan (profili esas alan)
sitelerdir. Danah M. Boyd, toplumsal paylaşım
ağlarını profili esas alarak, kişilerin oluşturmuş
oldukları
profiller
üzerinden
yorumda
bulunarak birbirleriyle ilişki kurdukları bir web
sitesi
kategorisi
olarak
tanımlamaktadır.
Toplumsal
paylaşım
ağlarının
çoğunda
kullanıcılar yeni insanlarla karşılaşma ve
iletişime geçme amacının ötesinde mevcut
arkadaşları veya tanıdıkları ile de iletişimi
sürdürme amacını gütmektedirler (Boyd ve
Ellison, 2007). Bu nedenle, profil sunumu ve
farklı kişilerle olan bağlantıların açık bir
şekilde ortaya konması, hem iletişime yeni
kişileri dâhil etme hem de tanıdıkları bir araya
getirme
olanağı
yaratmasından
ötürü,
toplumsal paylaşım ağlarındaki etkileşimin
temelini oluşturmaktadır.” (Toprak ve ark.
2009).
Facebook, kullanıcılarına kişi hesabı, sayfa
hesabı ve grup hesabı olmak üzere üç tür hesap
oluşturma
imkanı
sunan
bir
sistemdir.
Facebook kullanıcısı olmak için öncelikle bir
kişi hesabı oluşturulması gerekir. Kişi hesabı
oluşturulduktan
sonra
kullanıcı
isterse
kendisine ayrı bir sayfa hesabı veya grup
hesabı da oluşturabilir. Facebook hesaplarına
giriş yapıldığında temel olarak üç bölümden
oluşan (sol kısım, orta kısım ve sağ kısım) bir
ekran ile karşılaşılır. Bu bölümlerde yer alan
uygulamalar ise hesap türüne göre farklılıklar
gösterir. Hesap türlerini kısaca açıklayacak
olursak:
a. Kişi Hesabı
Kişi
hesapları,
bireysel
olarak
açılan
hesaplardır ve daha özel paylaşımlar için
kullanılmaktadır.
Hesap
sahibi
paylaştığı
bilgileri sadece arkadaş olarak eklediği
bireylerin görebileceği şekilde gizleyebilir ya
da bu bilgiler herkese açık olarak ayarlanabilir.
Hesap sahibi ile paylaşımda bulunabilmek için
arkadaş olarak onaylanmak ya da hesaba
eklenmek
gerekmektedir.
Facebook
kişi
hesabında arkadaş sınırı en fazla 5000 kişidir.
Kişi hesaplarında, ekranın ilk bölümü olarak
adlandırabileceğimiz sol kısım, kullanıcılara
incelenen
kişi
hesabına
ait
bir
özet
sunmaktadır. Kişinin hesabını temsil etmek
üzere yüklediği fotoğraf bu bölümün en üst
köşesinde yer almaktadır. Profil fotoğrafının
altında sırasıyla Duvar, Bilgiler, Fotoğraflar ve
Arkadaşlar uygulamalarına yönelten kısayol
linkleri bulunmaktadır. Linklerin altında ise
kişinin arkadaş listesini gösteren Arkadaşlar
linki biraz daha geniş bir biçimde sunulmakta,
kişinin sahip olduğu arkadaş sayısı parantez
içinde belirtilerek, kişinin arkadaş listesinde
bulunan
10
arkadaşının
kişi
hesapları
gösterilmektedir.
İkinci
bölüm
olarak
adlandırabileceğimiz orta kısım, hesap sahibi
ile arkadaş listesinde bulunan kullanıcıların
içeriklerini
paylaştıkları
ve
etkileşimin
gerçekleştirildiği
alandır.
Duvar
olarak
adlandırılan bu alanda paylaşılan içerikler ters
kronolojik biçimde sıralanmakta ve en son
paylaşılan içerik en üstte yer almaktadır. İçerik
paylaşan kullanıcı kendi içeriğini silmediği ya
da hesap sahibi bu içerikleri kaldırmadığı
sürece geçmişte dolaşıma sokulan her içerik
Duvar’da
görülebilmektedir.
Paylaşımlar,
kullanıcıların
kendilerine
ait
fotoğraflar,
videolar ve yazılı mesajlardan oluşabileceği
gibi bir başka kullanıcının dolaşıma soktuğu bir
içerikten ya da çeşitli internet sitelerinden
aktarılan içeriklerden de (fotoğraf, video,
haber,
duyuru,
ilan)
oluşabilmektedir.
Dolaşıma sokulan her içeriğin altında “Beğen”,
“Yorum
Yap”
ve
“Paylaş”
linkleri
Dostları ilə paylaş: |