Hazırlayan: İhramcızâde İsmail Hakkı



Yüklə 2,82 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə19/43
tarix06.02.2018
ölçüsü2,82 Kb.
#26385
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   43

74  Ali Şeriati 
hanımdır! 
Hanımkız  ise  yıldızlı  semaları  seyrediyor,  romantik 
hayallere  dalıyor,  cinsel  krizden  rahatsızlık  geçiriyor. 
Duvarın öbür yüzünde ise başka bir alem var [olduğunu 
hep  düşünüyor].  Bazen  bir  gazete  bu  dünyaya  pencere 
olur. O, örümcek ağındaki sinek gibi çırpınıyor. Ona öyle 
geliyor ki, sadece kız doğması yüzünden gizli bir köşede 
kalmalı  ve  bir  kimsenin  yatak  odasından,  mutfaktan 
yatağa  kadar  uzanan  meydanda  özgürlüğünü  hiç 
olmazsa tatmalıdır.  
O  da  ne  yapsa  kişi  meclislerinden  kenar  kadın 
meclislerinde  sohbetler  kulak  vermeli,  gözyaşları 
akıtmalıdır.  Çünkü  dini  meclislerin  de  çoğunluğu 
erkeklere aittir. 
…. 
İSTİSMARIN FERYADI 
Hurafe,  cehalet,  cehalet  istismar  için  verimli  bir  zemin 
yaratıyor. İstismar çığlık çekiyor: 
- Özgür ol! 
- Neden? 
- Bu ne soru? Sen ki boğulur, her şeyden mahrum, özgür 
ol! Her şeyden özgür ol! 
Ağır  yük  altında  boğulmakta  olan  ruh  ise  sadece  bu 
özgürlük hakkında düşüne bilir. 
İlim  ve  bilgiye  dayanarak,  kendi  toplumsal  ve  bireysel 


Fâtıma, Fâtıma’dır/Kadın   75 
 
özgürlüklerini  anlayarak,  insani  kimliğini  koruyarak 
özgür olmak mümkün mü ?! Ama kadın bir anda "özgür" 
olur.  Çarşafını  atıyor  ve  doğrudan  aydınlar  arasına 
katılıyor. 
İstismar  dünyasının  en  büyük  kazancı  da  o  oldu  - 
çarşafını atmış Müslüman kadın!  
Kendi  aralarında  ona  tarif  de  verdiler:  "Kadın  –  alınıp 
satılan  bir  hayvandır".  Aristo’nun  "İnsan-ı  natık,  yeni 
konuşan hayvandır" ta’rifi bile modernize edildi.  
Güya,  kadının  ne  ideali  var,  ne  sosyal  değeri  var,  ne  de 
insani kimliği!  
Avrupa  tesirine  düşmüş  büyük  bir  Müslüman  kentinin 
gazetesinde şöyle:  
"On  yıl  boyunca  güzellik  salonlarının  sayısı  500  kat 
artmıştır".  Herhangi  alanda  %  10-15  artış  mümkündür. 
Ama  buralarda    500  kez  ?!  Yani  eğer  10  yıl  önce, 
örneğin, makyaja yüz bin lira harcanırsa, 10 yıl sonra bu 
rakam  500  milyona  ulaşmıştır.  Mesele  şuradadır  ki,  iş 
sadece  kozmetikteki  alanı  sıçrayışla  bitmiyor.  Tüm 
giysiler,  aksesuarlar  değişir.  Kostümler,  değerli 
kumaşlarla  değiştirilir.  Batı'nın  bir  oyunla  doğuda  ne 
kadar kazandığını düşünebiliyor musunuz ?! 
Avrupalıların  açtığı  her  bir  ekonomik  alan  yeni 
harcamalar  için  yeni  alanlar  demektir.  Alan  değişiyorsa 
inanç,  tip,  ahlak,  tarihi  an’aneler  de  ortadan  kalkıyor. 
Yatırımcı  para  hatırına  kültürünü  de  yakıyor.  Milli 


76  Ali Şeriati 
giysisini  Amerika'dan  ve  Avrupa'dan  getirilen  derilerle 
değişen  doğulu  kadın  tüm  topluma,  aileye,  okula, 
ahlaka, kültüre tepki gösteriyor.  
Küresel  değişiklikler  doğu  kadınını  sonbahar  hazanı 
savuruyor.  O,  artık  dünkü  gibi  yaşamak  mümkün 
değildir. 
Peki  milli  gayretini  kaybetmemiş  sermayedarlar,  iş 
adamları nereye bakıyor?  
Onların  sadece  dertleri  vatanlarında  kadının  üzerinde 
milyonlar  kazanmaktır.  Eğer  kadın  dünkü  gibi  yaşamak 
istemiyorsa,  onun  bugününü  Amerikalı  veya  Avrupalı 
neden kurmalıdır ?!  
Franko  dış  kuvveti  "ülkede  beşinci  ayağı"  adlandırır. 
İhtiyaç  var  mı  bu  "beşinci  sütuna"  ?!  Hani  doğunun 
modern dönemle ayağa kalkan mimarisi?  
En azından, hani doğu kadınının modern giyimi?  
Her  şey,  her  şey  Avrupa'dan  gelmeli,  kazanç  da  onların 
cebine akmalıdır!  
Doğu  erkeği  hicabının  vaktinin  geçtiğini  zamanında 
anlasaydı,  Müslüman  kadın  göbeğini  açmaz,  daha 
uygun, daha medeni, daha dini giysiyle örtünürdü! 
Ne yapalım? 
Peki bu duçar edildiğimiz fikir krizlerinden nasıl çıkalım? 
Kim öne düşüp Risalet yükünü omzuna almalıdır? 
Ne örf an’ane çerçevesinde uyumuş hanım kadında ve ne 


Fâtıma, Fâtıma’dır/Kadın   77 
 
de  örf  an’anelerden  bıkıp  kendini  yarı-avrupalı  kalıbına 
girmiş hanım kızda böyle bir kuvvet bulunması bir türlü 
akla sığmıyor. Yolunun üstüne taş-koyarak "İslam budur" 
damgası ile gözden düşürülmüş bu hidayet, bu kurtuluş 
gemisini kim harekete getirebilir?  
Her  durumda,  umut  kalıyor,  irtica/gericilikle  de  olsa 
dinini,  iffetini  korumuş  Müslüman  hanımlara.  Bu 
hanımlar  yeni  insanlık  özelliklerini  anlayıp  Avrupalıların 
maskesinden sezilen sinsi gözleri görebilselerdi, onların 
isteklerinin  kadının  istismarı  üzerine  kurulduğunu  fark 
etselerdi iyi olurdu. 
Akıllı 
kadınlar 
kendilerine 
sunulan 
eğitim 
programlarının, 
dükkan-pazarı 
bürümüş 
iffetsiz 
elbiselerin  hangi  ellerle  örüldüğüne  dikkatli  etmelidir. 
Gericilikde  eriyenlerin,  Avrupalaşmakla  teselli  tapanların 
kişilik seviyesi malumdur. Ama toplum olarak kaydettik. 
sadece bu iki gruptan ibaret değildir. Üçüncü tabaka var. 
Onlar din ve mezheplerine sadık kadınlar ve anlıyorlar ki, 
durum 
böyle 
kalamaz. 
Onlar 
örnek, 
ideal 
sorgulamadadırlar.  
Kimdir bu örnek? 



Fâtıma, Fâtıma’dır/Kadın   79 
 
FATİMA ALEYHİSSELÂM 
Fâtıma,  Peygamber  Efendimiz  sallallâhü  aleyhi  ve 
sellemin  dördüncü  ve  en  küçük  kızıydı.  Bu  ailede  oğlan 
çocuğu  kalmamıştı,  o  dönemde  babanın  otoritesi  oğlan 
çocuğu ile değerlenirdi. 
Artık  Arap  kabilelerinde  kadınların  egemenlik  dönemi 
sona  ermiş,  yönetim  kişilerin  emrine  geçmiştir. 
Putperestlikte tanrılar erkek, melekler ve putlar ise kadın 
olarak  görülüyordu.  Kabileye  aksakallılar  başkanlık 
ediyordu. Ailenin büyüğü baba olarak görülüyordu. İster 
kabile,  gerekse  ailenin  dini  gibi  babadan  miras  kalmış 
mezhep  kabul  ediliyordu.  Bu  nedenle  herkes  kendi 
tanrısının  savunmalarının  nedeniyle,  Kur'an-ı  kerimin 
sunduğu tek Allah'a karşı çıkıyordu. 
Kabileler  arasındaki  sıkça  rastlanan  çarpışmalar  erkek 
evladının nüfuzunu arttırıyordu. Kabile uğruna savaşmak 
hakkından mahrum olan kadın işte bu nedenle çok zayıf 
sosyal  nüfuza  sahipti.  Kısacası,  kadın  erkeğin  mülkü, 
erin oyuncağı, evin kölesi idi. Ailenin şeref ve namusunu 
korumak  için  bebek  kızcığazı  diri  diri  toprağa  gömmek 
cahil  Arabın  en  "başarılı"  bulgusu  vardı.  Firdevsi  bu 
vahşete işaretle diyor ki: 
 
Kadın ve ejderha gömülse iyi, 
Bu dünya onlarsız görünse iyi ... 
 


Yüklə 2,82 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə