İMÂm ali (A. S) R sûresi Rahman, Rahim Allah'ın Adıyla "Şüphesiz biz, sana Kevser'i verdik. Şu hâlde Rabbin için namaz kıl ve tekbir alırken, namazda ellerini boğazına kadar kaldır. Doğrusu asıl soyu kesik olan, sana kin duyandır


- RESULULLAH'IN (S.A.A) CENAZE İŞLERİNİ ÜStLENEN İMÂM ALİ (A.S) İDİ



Yüklə 238,23 Kb.
səhifə33/56
tarix01.08.2018
ölçüsü238,23 Kb.
#59922
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   56

118- RESULULLAH'IN (S.A.A) CENAZE İŞLERİNİ ÜStLENEN İMÂM ALİ (A.S) İDİ


535- Yezid b, Bilâl'den nakledilmiştir; dedi ki Ali'den (a.s) şöyle duydum:

"Resulullah (s.a.a), benden başka kimsenin ona gusül vermemesini vasiyet etti. Benim avretimi kim görürse, gözleri kör olur."

Hz. Ali şöyle devam etti: "Abbâs ve Üsâme perde arkasından bana su veriyorlardı. Ben Resulullah'ın hangi uzvuna elimi uzatsan, sanki otuz kişi de benimle birlikte onu çeviriyordu; bu durum gusül bitinceye kadar devam etti!"591[591]

536- Resulullah (s.a.a): "Ya Ali, sen benim bedenime gusül verirsin; borcumu eda edersin; beni mezarımda defnedersin; zimmetimde olan şeyleri yerine ulaştırırsın; sen dünyada da ahirette de benim sancaktarımsın."592[592]

537- Hz. İmâm Hüseyin (a.s), babasından şöyle nakletmiştir:

"Peygamber (s.a.a), Hz. Ali'ye (a.s), kendisine gusül verme işlemini üstlenmesini vasiyet etti. Hz. Ali (a.s), 'Ya Resulallah, buna dayanamayacağımdan korkuyorum' dediğinde şöyle buyurdu: 'Bu işte sana yardım edilecektir!' Hz. Ali şöyle devam etmiştir: 'Allah'a yemin olsun ki, Resulul-lah'ın (s.a.a) hangi uzvunu çevirmek istediysem, benim için çevrildi!"593[593]

538- Resulullah (s.a.a): "Benim bedenimi çıplak olarak kimsenin görmesi caiz değildir; Ali hariç."594[594]

119- İMÂM ALİ (A.S), RESULULLAH'IN (S.A.A) SANCAKTARIDIR


539- Resulullah (s.a.a): "Ali, benim sancağımın sahibidir (sancaktarımdır)."595[595]

540- Resulullah (s.a.a): "Ali, hak sancağının sahibidir."596[596]

541- İbn Abbâs'tan şöyle nakledilmiştir:

"Allah Resulü (s.a.a), Bedir gününde sancağı Ali'ye (a.s) verdi. O sırada Ali (a.s), daha yirmi yaşındaydı."597[597]

542- İbn Abbâs'tan yine şöyle nakledilmiştir:

"Bütün önemli vakıalarda Resulullah'ın (s.a.a) sancağı Ali (a.s) ile birlikteydi; Bedir günü, Uhud günü, Hüneyn günü, Ahzâp (Hendek) günü ve Mekke fethinde. Ensâr'ın sancağı, Sâd b. Ubâde ile birlikteydi, her yerde ve Mekke fethinde. Muhacirlerin sancağı ise Ali (a.s) ile birlik-teydi."598[598]

543- Bir hadiste Câbir b. Semure'den şöyle nakledilir:

"Resulullah'a (s.a.a) 'Kıyâmet günü sizin sancağınızı kim taşıyacak ya Resulallah?' diye sorduklarında, şöyle buyurdu: 'Onu Kıyâmet günü o kimse taşıyacaktır ki, dünyada da taşıyordu. O ise Ali b. Ebî Tâlib'den başkası değildir."599[599]

544- Yine Câbir b. Semure'den şöyle nakledilmiştir:

"Allah Resulü'ne (s.a.a) 'Ya Resulallah, Kıyâmet günü senin sancaktarın kim olacaktır?' diye sorulduğunda, şöyle buyurdu: 'Benim ahiretteki sancaktarım, dünyadaki sancaktarım olan Ali b. Ebî Tâlib'dir."600[600]

545- Seleme b. Amr b. Ekva'dan şöyle rivâyet edilir:

"Allah Resulü (s.a.a), Ebubekir'i, sancağıyla (ki İbn Hişâm'ın nakline göre rengi beyaz idi) Hayber kalelerinden bazısına gönderdi. O savaştı ve geriye döndü; bütün çabalarına rağmen zafer elde edilemedi. Bir gün sonra Ömer b. Hattab'ı gönderdi, o da savaşıp geri döndü, ama fetih nasip olmadı. Bunun üzerine Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: "Yarın sancağı öyle bir kişinin eline vereceğim ki Allah ve Resulü'nü sever; Allah onun eliyle fethi gerçekleştirecektir; o (geri) kaçacak birisi değildir." Seleme şöyle devam etmiştir: "Resulullah (s.a.a) Ali'yi yanına çağırdı. O sırada onun gözü ağrıyordu. Allah Resulü, ağız suyunu onun gözüne sürdü; ardından şöyle buyurdu: 'Al şu sancağı ve Allah sana fethi nasip edinceye kadar ilerle."601[601]


120- İMÂM ALİ (A.S) VE SANCAK HADİSİ


546- Abdullah b. Ömer, Ömer b. Hattap'tan Resululla-h'ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:

"Yarın sancağı öyle birisine vereceğim ki, Allah ve Resulü'nü sever, Allah ve Resulü de onu sever; o, ard arda (düşmana) saldıran ve asla (geri) kaçmayan birisidir. Allah fethi ona nasip kılacaktır. Cebrâîl onun sağında ve Mîkâîl de solunda hareket edeceklerdir. İnsanlar o geceyi iştiyak içinde sabahladılar. Sabah olduğunda, Allah Resulü (s.a.a) 'Ali nerededir?' diye seslendi. Dediler ki: 'Ya Resulallah, onun gözleri görmüyor.' 'Onu bana getirin' buyurdu. Hz. Ali, onun yanına getirildiğinde, 'Bana yaklaş' buyurdu. Hz. Ali yaklaştı ve Allah Resulü, ağız suyunu eliyle onun gözlerine sürdü. Bunun üzerine Ali, sanki önceden gözleri hiç rahatsız olmamış gibi, ayağa kalktı."602[602]

547- Resulullah (s.a.a): "Yarın muhakkak sancağı öyle birisine vereceğim ki, peş peşe düşmana saldırır ve geri kaçmaz. O, Allah ve Resulü'nü sever, Allah ve Resulü de onu severler; Allah onun eliyle fethi müyesser kılacaktır!"603[603]

548- Resulullah (s.a.a): "Yarın sancağı muhakkak öyle bir kimseye vereceğim ki, Allah ve Resulü'nü sever; Allah ve Resulü de onu sever. O peş peşe düşmana saldırır ve geri kaçmaz. O, alçak gönüllülükle sancağı alacaktır (bir rivâyette 'onu hakkıyla alacaktır' geçmekte, bir diğerinde ise 'Allah onun eliyle fethi müyesser kılıncaya kadar geri dönmeyecektir' geçmektedir)."

Buhâri ve Müslim'de ise rivâyet şu şekilde nakledilmiştir: "Allah Resulü sancak hadisini (ashaba) buyurduklarında insanlar, 'Acaba kime verecektir sancağı' söylentileriyle sabahladılar. Sabah açıldığında, erkenden hepsi Resu-lullah'ın (s.a.a) yanına koştular ve her birisi, sancağın kendisine verilmesini ümit ediyordu. İşte o sırada Allah Resulü 'Ali nerededir?' diye seslendi. 'O gözlerinden rahatsızdır' dediklerinde, 'Peşine adam gönderin' buyurdu. yanına getirildiğinde, Peygamber (s.a.a) ağzının suyunu onun gözlerine sürüdü ve onun için dua etti. Böylece Hz. Ali iyileşti ve Resulullah (s.a.a) sancağı ona verdi."604[604]

549- Yine Resulullah'ın (s.a.a) Hayber günü şöyle buyurduğu nakledilmiştir:

"Kesinlikle yarın sancağı öyle bir kimseye vereceğim ki, Allah ve Resulü'nü sever, Allah ve Resulü de onu severler; o, (düşmandan) asla kaçmaz. Allah onun eliyle fethi müyesser kılacaktır." Ardından (o sırada) gözlerinden rahatsız olan Ali'yi (a.s) yanına çağırdı; ağzının suyundan gözlerine sürdü ve sancağı ona verdi…"605[605]

550- Resulullah (s.a.a): "Yarın sancağı öyle birisine vereceğim -veya öyle birisi sancağı alacaktır- ki Allah ve Resulü onu severler -veya Allah ve Resulü'nü sever-; Allah, fethi ona müyesser kılacaktır." Oradakiler dediler ki: "(Sabahleyin) aniden Ali'nin geldiğini gördük; oysa onun geleceğini beklemiyorduk! "Ali geldi" dediler. Böylece Resulullah (s.a.a) sancağı ona verdi ve Allah ona fethi müyesser kıldı."606[606]

551- Resulullah (s.a.a): "Sancağı öyle bir kişiye bırakacağım ki, Allah ve Resulü'nü sever; Allah ve Resulü de onu sever ve Allah onun eliyle fethi gerçekleştirecektir." Ashabı başlarını Resulullah'a doğru uzattılar (kime vereceğini görmek için). Resulullah (s.a.a) de onu Ali'ye verdi."607[607]


Yüklə 238,23 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   56




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə