391
And içib qan qusmaq: açık. Israrla yemin ederek inkâr etmek.
Andıra qalmış: açık. Kahrolmuş.
Anqut kimi ağzını açmaq: açık. Angut gibi ağzını açmak; aç gözlü olmak, aval aval
bakmak.
Anqut kimi udmaq: açık. Angut gibi yutmak; önüne gelen yiyeceği çabucak bitirmek.
Anquta dönmәk: açık. Çok zayıflamak, iğne ipliğe dönmek.
Apar-gәtirә salmaq: açık. Bugün git, yarın gel.
Ara (aralıq) qarışmaq: var. Ortalık karışmak. Türkiye Türkçesinde söz konusu deyimin
‘akşam olmak’ kimi ikinci bir anlamı da bulunmaktadır. Bu bakımdan ‘Ara (aralıq) qarışmaq:
var. Ortalık karışmak’ deyimi, aynı kökenli yakın anlamların aktarmalı-açıklamalı bağlamında
Türkiye Türkçesine göre eşsesli-çokanlamlı dil birimi olarak seçilmektedir.
Ara (aralıq) sözü (söhbәti): açık. Dedikodu.
Ara açılmaq: Bkz. Ara pozulmaq.
Ara pozulmaq: Bkz. Ara dәymәk.
Ara dәymәk: var. Arası (veya araları) açılmak (açık olmak veya bozulmak); darılmak,
kırılmak, incinmek, dostluğu bozulmak.
Ara düzәltmәk: var. Arası düzelmek.
Ara qarışdırmaq: var. Ortalığı karıştırmak.
Ara qatmaq: var. Ara bozmak.
Ara qızışdırmaq: kar. Arayı kızıştırmak.
Ara qurmaq: var. Ara buluculuk etmek.
Ara pozmaq: kar. Ara bozmak
Ara sayxaşmaq (sakitlәşmәk): kar. Ortalığın sakinleşmesi.
Ara sazlamaq: var. Arayı düzeltmek.
Ara soyumaq: açık. ve var. Arası bozulmak, Araya soğukluk girmesi.
Ara vurmaq (vuruşdurmaq): var. Ara bozmak (bozdurmak).
Ara yerdә qalmaq: var. İki arada bir derede kalmak.
Ara yerdә: kar. Ara yerde.
Araba ilә dovşan tutmaq: açık. Bir şeyi hileyle halletmeye çalışmak, Olmayacak duaya
amin demek.
Arabanın dal çarxı: var. Zurnanın son deliği, dış kapının mandalı.
392
Arabanın sәkkizinci tәkәri: Bkz. Arabanın dal çarxı.
Arada (aralıqda) qalmaq: kar. Arada kalmak.
Aradan çıxarmaq: kar. Aradan çıkarmak.
Aradan çıxmaq. kar. Aradan çıkmak.
Aradan sürüşmәk: var. Aradan sıvışmak.
Arakәsmәyә almaq (salmaq): var. Ablukaya almak.
Araları dәymәk (sәrinlәşmәk, soyumaq): var. Araları soğumak.
Aralarından qara pişik keçdi: kar. Aralarından kara kedi geçmek.
Aralarından su (qıl, yel) keçmәz: kar. Aralarında su sızmamak.
Aralarını vurmaq: var. Aralarını bozmak.
Aralığa söz qatmaq. var. Ortaya laf atmak.
Aralığa tökmәk: var. Ortalığa dökmek.
Aralıq adamı: var. Ara bulucu.
Aralıqda qalmaq: kar. Arada kalmak.
Aranda tutdan olmaq, dağda qovutdan (govut): açık. ve var. Dimyat’a pirince giderken
evdeki bulgurdan olmak.
Aranı xәlvәt elәmәk: açık. ve var. Birinin yokluğunu fırsat bilmek, fırsatı yakalamak.
Aranı saz elәmәk (sazlamaq): var. Arayı düzeltmek.
Aranı vurmaq: var. Arayı bozmak.
Arası açılmaq: kar. Arası açılmak.
Arası dәymәk: var. Arası bozulmak.
Arası kök (saz) olmaq; arası olmamaq: kar. Arası iyi olmak; arası olmamak.
Arası olmaq: var. Arası iyi olmak
Arası var. (...arısı sazdır); yaxşı yemәklәrlә arası var Arası var (Arası iyidir); açık. İyi
yemeklerle arası var.
Araya çıxarmaq: var. Ortaya çıkarmak.
Araya düşmәk: var. Ara buluculuk etmek.
Araya girmәk. kar. Araya girmek.
Araya it öldüsü salmaq. açık. ve var. Ortaya konuşmak.
Araya qoymaq: var. Alay etmek.
Araya salmaq: Bkz. Araya qoymaq
393
Araya soxulmaq: açık. ve var. Her işe burnunu sokmak..
Araya söz salmaq: var. Araya laf atmak.
Arxa durmaq: kar. Arka durmak (çıkmak).
Arxa vermәk: var. Sırtını dayamak.
Arxası bağlı olmaq: var. Arkası kuvvetli olmak.
Arxası üstә qoymaq: var. Arkası üstü, sırt üstü koymak, yüz üstü bırakmak.
Arxası yerә dәymәk (gәlmәk); arxasını yerә dayamaq: açık. ve var. Sırtı yere değmek,
arkasını yere dayamak.
Arxasını işә vermәmәk: açık. Tembellik etmek.
Arxasını yerә vurmaq: var. Sırtını yere getirmek.
Arı yemek: açık. ve var. Ardan olmak, utanma, arlanma bilmemek.
Arı yeyib namusu dalına bağlamaq: var. Arı, namusu bir kenara bırakmak.
Arı yuvasına çöp soxmaq: var. Arı kovanına çomak sokmak.
Arı yuvasına dönmәk: var. Arı kovanına dönmek (benzemek).
Arpası artıq (çox) düşmәk: kar. Arpası fazla gelmek.
Artıq-әskik danışmaq: var. İleri geri konuşmak.
Arvad söhbәti: kar. Karı sohbeti.
Arxa-arxaya vermәk. var. Omuz omuza vermek (arka arkaya vermek; dayanmak).
Arxa çevirmәk: kar. Arka çevirmek (sırt çevirmek).
Aslan ürәyi yeyib: var. Aslan sütü emmiş.
Aslanın erkәyi, dişisi olmaz: açık. Cesur yürekli (Özellikle cesur bayanlar için kullanılır).
Asta qaçan namәrd (dir): açık. ve var. Tabanları yağlamak.
Astananın ağzında durmaq: açık. Hedefe yaklaşmak.
Astarı çıxmaq: açık. ve var. Lile lime olmak, ahı gitmek vahı kalmak.
Astarı üzündәn baha: kar. Astarı yüzünden pahalı olmak.
Aşı bişib: var. Defteri dürülmüş.
Aşığı (maçası) alçı durub: var. Aşığı cuk oturmak, işleri rast gitmek.
Aşına duz (su) qatmaq: var. Pişmiş aşa su katmak.
Aşını bişirmәk: var. Defterini dürmek.
Aşının suyunu vermәk: var. Ağzının payını vermek.
At başı salmaq: var. Her işe burnunu sokmak.
Dostları ilə paylaş: |