89
gerektirir. Üstelik yapılan, para getirecek bir iş olmalıdır. Bu ise,
rahiplere hizmet
etmeyi engelleyecektir. Bu yüzden Manusmriti mal biriktirmeyi sudralara
yasaklamıştır. “
Bir hizmetçi bunu yapacak gücü (imkânı) olsa bile mal biriktirip
zengin olmamalıdır. Onun zengin olması rahipleri kızdırır.”
346
Sudralar sosyal hayatta dışlanan bir guruptur. Dinen pis kabul edildikleri için
onlarla evlenmek ve birlikte yemek yemek yasaktır. Maruz kaldıkları dışlanma
bununla da sınırlı değildir. Dokundukları şeyleri de pislettiklerine inanılır.
“Bir rahibin cenazesi kendi kastından birileri orada bulunurken bir hizmetçi
tarafından götürülmemelidir. Yakılmış bir sunu bir hizmetçinin dokunmasıyla
kirlenmiştir ve cennete ulaşmaz.”
347
Sudralar hem maddi dünyadan hem dini alandan sürekli dışlanmaktadır. İnsan
olarak da pek bir değerleri yoktur. Diğer kimseler onları istedikleri gibi hizmetlerinde
kullanabilirler.
“Bir rahip, hırs ve iktidar arzusuyla, iki kere doğmuş ve dini ayinleri yapılmış
bir kimseye isteği dışında hizmetçilerin yaptığı işleri yaptırırsa yönetici tarafından
600 peni ödemekle cezalandırılmalıdır. Ancak bir hizmetçiyi satın almış olsa da
olmasa da bu işlere koşabilir. Çünkü ‘kendi kendine var olan’ onu, rahiplere köle
olsun diye yaratmıştır. Efendisi tarafından azat edilse de bir hizmetçi kölelikten asla
kurtulamaz. Bu onun için yaratılıştan gelen bir durumken (innate in him) ondan bunu
(hizmetçilik fıtratını) kim alabilir?”
348
Bu ifadeler sudraların diğer guruplar tarafından ezilmesini sonuna kadar
mümkün kılar, hatta teşvik eder niteliktedir. Sudralar sadece sosyal hayatta aşağı
olmakla kalmazlar. Dini ayinlerden de dışlanırlar. Vedaları okumalarına izin
verilmez. Ancak onların Smriti denilen ve destanlar, kanunnameler ve kahramanlık
346
MS, X, 129.
347
MS, V, 104.
348
MS, VIII, 412–414.
90
hikâyelerinden oluşan kitapları okumasına izin verilir. Böylece Vedaların öğretilerini
dolaylı olarak öğrenebileceklerdir.
Ancak yine de kral Katayevema (M.S. 8–10 asırlarda yaşamış meşhur bir
yorumcu) gibi birçok sudra büyük bilgin olmuştur. Suta (Büyük kâhinlere
ders veren
destansı bir şahsiyet) ve Vidura (Mahabharata’da, destansı bir şahsiyet)
gibi bazıları
brahminlere dahi ilahi öğretebilecek seviyeye ulaşmıştır. Manusmriti’nin bu konuda
söyledikleri bugün pek uygulanmamaktadır. Bugün eğitim kurumlarında sadece
Sudralar değil, eğer isterlerse Müslüman ve Hıristiyan çocuklar dahi Vedalar’ı
okuyabilmektedirler.
349
Diğer üç sınıf iki kere doğmuş (
dwija) kabul edilir ancak sudralar böyle
değildir. Bunun nedeni bazı dini ayinlerin sadece ilk üç kasttakilere özel olmasıdır.
Hindular talebelik hayatına adım atmadan önce, sadece ilk üç kasttakiler için buluğ
merasimi düzenlemektedirler. Bu tören birçok dini gelenekte mevcuttur.
“Giriş töreni bir delikanlıyı cemaatin sorumlu üyesi olma durumuna
yükseltmektedir. Cemaate yeni giren kişi sadece yetişkinlerin davranışlarını, teknik ve
müesseselerini öğrenmez, aynı zamanda kabilenin mitolojilerini, kutsal geleneklerini,
tanrılarının isimlerini, onların işlerinin hikâyesini de öğrenir... Birçok durumda,
erginlik törenleri, sembolik bir dirilmeye müteakip bir ölümü, cemaate yeni alınan
üyenin ölümü olarak yorumlanmıştır... Giriş ölümü ya cehenneme iniş yahut
‘Anneden dönüş’ ve dirilme olarak anlaşılmış, bazen de ‘yeniden doğuş’ olarak
yorumlanmıştır.”
350
Dini geleneklerdeki giriş törenlerinin özellikleri, Hinduizm’in
erginlik töreni
ve bu törenin fonksiyonu ile genel olarak örtüşmektedir. Hinduizm’de erginlik töreni
buradaki genel anlayışlardan ikincisi ile daha fazla uyuşmaktadır. Yani tören kişinin
ölümü değil ikinci doğumu kabul edilir. İlk doğumu annesinden olan ilk üç kasttaki
kişiler bu ikinci dini doğumla sudralardan yüksek bir statü kazanırlar. Bu kabule
349
Raju, s. 35.
350
Mircea Eliade,
Dinin Anlamı Ve Sosyal Fonksiyonu, çev. Mehmet Aydın, Din Bilimleri Yay.
Konya, 1995, s. 128,129.
91
Brahma-karya’ya upanayada, yani Brahman (yüce varlık) hayatına kabul adı verilir.
Kabul töreninden önce bunların sadece çocuk olduğu ve hiçbir kastlarının olmadığı
kabul edilir. Kabul töreni ile birlikte biyolojik doğumlarından
sonra bir kere daha
doğdukları kabul edilir ve bu yüzden bu kimselere iki kere doğmuş denilir.
351
Bu
merasimler sudralar için yapılmadığından sudralar iki kere doğmuş sayılmazlar.
“Bir hizmetçi kendisinin düşmesine neden olacak bir suçu işleyemez. O hiçbir
dönüşümsel ayini (iki kere doğmuşlara özel) hak etmez, layık değildir. Hiçbir görevi
(dini görevler) yapmaya yetkisi yoktur, görev yapması ona yasaklanmıştır.”
352
Ancak
bunun hemen akabinde bazı şartlara bağlı olarak Vedaları okumak dışındaki ayinleri
yapmalarına izin verilmiştir:
“Ancak Vedaları okumanın haricinde diğer görevleri
yapmak isteyen, görevin ne olduğunu bilen ve onu iyi adamlar (üst kastlar) gibi iyi
yapmaya çalışan bir kimse lekelenmemiştir, methedilmiştir.”
353
Manusmriti’de ibadetlerle ilgili birçok hitap sadece iki kere doğmuşlaradır.
Dolayısıyla sudralar benimsedikleri din tarafından
dini ayin ve ibadetlerden
dışlanmaktadırlar. Ancak Manu bazen onlara da diğer kast mensuplarıyla beraber dini
kuralları ve görevleri bildirmiştir.
“Manu der ki, az ve öz olarak şiddete karşı olmak,
doğruluk, çalmamak, arınmak, bedensel istekleri yok etmek, dört kastın da
görevidir.”
354
2.3. ARA KASTLAR
Her ne kadar kastlar arası evlilik yasaklanmış olsa da bunun tamamen
engellenmesi söz konusu olamaz. Kastlar arası evlilik
yapan kimselerden doğan
çocuklar anne ve babalarının kastlarına göre yeni bir kast oluştururlar. Karma
kastların oluşma nedenini Manusmriti şöyle anlatmaktadır:
“Kastlar arası zina,
351
Raju, s. 146.
352
MS, X, 126.
353
MS, X, 127.
354
MS, X, 63.