Ulanbek Alimov
2
Çetin Cumagulov’un “Kırgızistan Epigrafisi I-II-III”, “Kırgızistan’da Bulunan Siro-Türk
(Nestoriyan) Yazıtlarının Dili”, “Kırgızistan’ın Epigrafik Yazıtları” ve diğer çalışmaları kendi alanında
birçok bilim adamı için kılavuz niteliği taşımaktadır. Bu çalışmaları hakkında onlarca makale
yayımlanmıştır. Gerçekten de bize sunmuş olduğu bütün bu eserler yoğun bir gayretle çalışmanın
meyvesidir. O dönemde Sovyet Türkoloji Komitesinin Başkanı olan ünlü Ord. A. N. Kononov’un 1984
yılında yayımlanan “Dil Biliminin Sorunları” adlı büyük dergide kısaca belirtmiş olduğu şu cümleyi
hatırlatmak istiyorum: “Kaynak çalışmasında en zor alan eski yazıtların dilidir. D. D. Vasilyev’in
“Enesay Kıyılarında Bulunan Eski Türk Runik Yazıtları” (Leningrad, 1983) ve Çetin Cumagulov’un
“Kırgızistan Epigrafisi” adlı kitabının II cildi (Bişkek, 1982) dil bilimi açısından çok önemli kaynaklar
niteliğini kazanmıştır” demektedir.
Ünlü edebiyatçı, halk bilimci Prof. Dr. Saparbek Zakirov bir makalesinde şunları söylemektedir:
“Talas’taki kayalar üzerindeki yazıtların bulunmasında ve araştırılmasında Rus doğa bilimcisi V. A.
Kallaur’un, Fin bilim adamı G. . Geykel’in, Rus bilim adamı S. E. Malov’un ve . A. Batmanov’un
çalışmaları esas alınmışsa da Çetin Cumagulov’un bu eserinin özgün değerde bir çalışma olduğunu
belirtmem gerekir. ‘Eldeki altının değeri bilinmez’ deyiminde olduğu gibi kendi bilim adamlarımızın
hayatı boyunca yapmış olduğu işleri görmezden gelerek ‘büyük bilim adamların’ yüzeysel olarak yaptığı
çalışmalarını ‘Tanrının mührü’ gibi görerek başımızı eğmeye yatkın olduğumuzu da üzülerek söylemem
gerekmektedir. limde şöhret değil delil geçerlidir. Çetin Cumagulov kırk yıla yakın bir dönem içerisinde
Kırgızistan’daki epigrafi üzerine çok önemli işleri gerçekleştirdi. Çetin Cumagulov’un “Kırgızistan
Epigrafisi I-II-III” ( Bişkek, 1963, 1982, 1987) adlı eseri her bilim adamının dikkatini çekecek bir
çalışmadır diye düşünüyorum. Özellikle Talas’taki kayalarda bulunan yazıtlar üzerinde çalışırken çok
emek harcadı. O kendinden önceki Rus bilim adamlarının çalışmalarından da istifade ederek yeni bulunan
bu yazıtlar üzerindeki çalışmalarla bu bilim dalının gelişmesini sağlamış oldu. Günümüzde
Kırgızistan’daki yirmiden fazla eski Türk yazıtlarının bulunmasını da Çetin Cumagulov’un “Kırgızistan
Epigrafisi” adlı çalışmadan öğrenmekteyiz”.
2
Bu çok iyi ve yerinde bir tespittir.
Çetin Cumagulov’un tarihi yazıtları keşfederek, araştırarak, tercümesini yaparak ilim alanına
ulaştırmasına değer verebilmek bile bizim için gerçekten çok büyük bir ilmi cesaret sayılır. Diğer
bölgelerde koskoca heyetin yaptığı bütün bu işleri tek başına gerçekleştirmesi bizim yukarıda
bahsettiğimizi destekler diye düşünüyoruz. Hocamızın çalışmaları Kırgızistan’daki Türkoloji bilimine
yeni bir soluk getirmiştir. Böylesi zor bir sahada ortaya çıkan bu güçlü soluğu unutmamız gerekir.
1980–1988 yılları arasında Dil ve Edebiyat Enstitüsünün Diyalektoloji ve Kırgız Dili Tarihi
bölümünün başkanlık görevini üstlenir. Onun yeni buluşları hakkındaki makaleleri ulusal dergilerde
devamlı olarak yayımlandı. Uluslararası konferanslarda konuşulmaya başlandı. Kırgız Cumhuriyeti
Anıtları Koruma Kurumuyla uzun yıllardan beri işbirliği içinde olup “Kırgızistan’ın Anıtları” adlı Rusça
ve Kırgızca yayımlanan dergiye makaleler yazarak çalışmalarını sürdürdü. “Kırgızistan’ın Epigrafik
Anıtları” adlı tanıtıcı kitapçığı da bu kurumdan çıktı. Bunun yanında Çetin Cumagulov sosyal yönüyle
çalışmalarını sürdürdü, ayrıca eğitime de çok önem verdi. Zamanında Dil ve Edebiyat Enstitüsünün parti
sekreterliğini, genel sekreter yardımcılığını 10–15 sene devam ettirdi. Bu görevinde de halkla nasıl
çalışılması gerektiğini örnek olarak gösterebildi. Adil olması hem yöneticiler hem çalışanlar tarafından
hâlâ sevilerek anlatılmaktadır. Gençlerin eğitimine çok önem vermektedir, özellikle onların ilmi
çalışmalarını takip etmekte, ilmi konferansları düzenlemekte çok çalışmaktadır. 1990 yılında Akademinin
Tarih Enstitüsünün Terminoloji bölümünün başkanı olarak göreve gelir ve beş sene bu görevi üstlenir.
Bağımsızlığın kazanıldığı bu geçiş döneminde terminoloji alanında ortaya çıkan sorunların ve yeni
gelişmekte olan süreçlerin ağır yükünü taşımayı başardı. Onun birçok makalesi, Terminoloji bölümünde
düzenlediği toplantıları, alınan kararların resmi gazetelerde yayınlanması, gerekli kurum ve kuruluşlara
yazmış olduğu mektupları, radyo ve televizyon vasıtasıyla vermiş olduğu röportajları bu geçiş döneminde
nasıl zor bir görevi üstlendiğinin göstergesidir. Birçok tartışmalı terim ve kelime hakkında halka
açıklamalar yaparak her şeyi yerine koymayı başarabildi. Bu konularda prensiplerinden vazgeçmeyerek
dilbilimci sıfatıyla aktif bir şekilde çalışmalarına devam etmektedir. Günümüzde onun tavsiyelerinden
yararlanmayan kurum, gazete veya gazeteci yok denilecek azdır. Zaman durmadan akar yıllar ardından
2
Saparbek Zakirov, “Kırgız Yazısı”, Kırgız Tuusu Gazetesi, 22 Mayıs 1991.
Çetin Cumagulov
3
aylar geçer. Hangi işleri doğru yaptık hangilerini yanlış yaptık diye geriye bakarak kendimizi sorgularız.
şte o zaman Çetin Cumagulov’un bu kadar zamandan beri hâlâ yapmaya çalıştıklarından ilham alırız ve
terminoloji tarihimizde zor bir geçiş dönemi yaşadığımızın farkına varırız.
Eğitim alanında da geleceğin eğitimcilerini, kültür eğitmenlerini ve öğretmenleri hazırlamada
büyük emek harcamış bir eğitimcidir. Kırgız Devlet Üniversitesinin Tarih bölümünde 1. - 3. sınıf
öğrencilerine “Kırgız Yazısının Tarihi” derslerini Rusça ve Kırgızca olarak vermeye devam ediyor.
Kırgız Televizyon ve Radyo Kurumunun çalışanlarına verilen Kırgız Dili ve Terminolojisi dersleri verdi.
Birçok kurumda çalışan Rusça konuşan elemanların Kırgızcayı öğrenmesinde de büyük çabası vardır.
Kırgız Devlet Üniversitesi ve Oş Devlet Üniversitesinin filoloji, pedagoji fakültelerindeki öğrencilerin
bitirme tezi ve sınavlarında komisyon başkanlığı görevlerini üstlenerek genç meslektaşlarının
çalışmalarında emeği geçmiştir.
Çetin Cumagulov uluslararası konferanslara, sempozyumlara ve kongrelere katılarak bildirilerini
sunmaya ve Kırgızistan’da bulunan eski yazıtların, dilimizin ve tarihimizin çeşitli sorunları üzerinde
durarak bunları araştırmaya devam etmektedir.
Monografileri ve Kitapları
1. Epigrafika Kirgizii (Kırgızistan Epigrafisi), limler Akademisi Yayınları, I. Baskı, Bişkek 1963.
2. Yazık Siro - Tyurkskih (Nestorianskih) Pamyatnikov Kirgizii (Kırgızistan’da Bulunan Siro-Türk
(Nestoriyan) Yazıtlarının Dili), lim Yayınevi, Bişkek 1971.
3. Epigrafika Kirgizii (Kırgızistan Epigrafisi), limler Akademisi Yayınları, II. Baskı, Bişkek 1982.
4. Epigrafika Kirgizii (Kırgızistan Epigrafisi), limler Akademisi Yayınları, III. Baskı, Bişkek 1987.
Dostları ilə paylaş: |