10
IV. Uluslararası Türk Kültür Coğrafyasında Eğitim ve
Sosyal Bilimler Sempozyumu
27-30 Haziran 2018/Bakü-Azerbaycan
IV. International Symposium on Educational and
Social Sciences in Turkish Cultural Geography
27-30 June 2018/Baku-Azerbaijan
Sovyet Döneminde Nahcivan'daki Eğitim Durumu
Dr. Taleh Halilov
Nahcivan Devlet Üniversitesi
x.taleh@gmail.com
1920'de Azerbaycan'da Sovyet rejiminin kurulmasından sonra, Nahçıvan da dahil olmak üzere, eğitim ve
kültürün gelişiminde yeni bir aşama başlamıştır. Sosyal hayatın her alanında olduğu gibi, eğitim Sovyet
ideolojisinin taleplerine uyarlandı. Nüfusun kültürel düzeyini yükseltmek ve okuryazarlığı ortadan kaldırmak, kitle
eğitiminde çocukları dahil etmeye ciddi bir bakış açısı vermeye başladı. Bu alanda, 1920’de Nahçivan Devrim
Komitesi tarafından kurulan Halk Eğitim Müdürlüğü önemli bir rol oynadı.
Bu dönemin en önemli başarılarından biri, yaşlıların okur-yazarlığının ortadan kaldırılmasıydı. O
zamanlar, Nahçıvan’ın 124 köyünde okuryazarlık kursları düzenlendi. Bu kurslara ilk kez 750 genç katıldı.
Sovyet döneminde Nahçivan'da okuma yazma bilmeme mücadelesinde kullanılan biçimlerden biri de
kültürel mitinglerdi. 60537 kişi, yaratıcılık uğruna kitlesel mitinglere katıldı.
Çalışma dönemi boyunca, eski Arap alfabesinden Latin alfabesine eğitimin geliştirilmesi, öğretmenlerin
eğitimi ve kadınların okuryazarlığının ortadan kaldırılması.
Bütün bu önlemler sayesinde Nahçivan'da yeni entelektüel kuşağın oluşumu hızlandı. Eğitim alanında
çok kısa bir sürede büyük bir başarı yakalanmıştır. Genel eğitime ek olarak, yüksek ve orta öğretimin
geliştirilmesine yönelik çalışmalar, nitelikli personelin hazırlanmasında gelecekte yeni bir aşamaya zemin
hazırlamıştır.
Anahtar Kelimeler: Nahçıvan, Sovyet, eğitim, okul, okur yazarlık
11
IV. Uluslararası Türk Kültür Coğrafyasında Eğitim ve
Sosyal Bilimler Sempozyumu
27-30 Haziran 2018/Bakü-Azerbaycan
IV. International Symposium on Educational and
Social Sciences in Turkish Cultural Geography
27-30 June 2018/Baku-Azerbaijan
Türkiye İle Türkî Cumhuriyetler Arasındaki Turistik Hareketlere Coğrafi Bir Bakış
Doç. Dr. Murat YILMAZ
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi
myilmazcog@yyu.edu.tr
Özet
Küresel turizm endüstrisi her geçen gün büyümektedir. 2017 yılının verilerine bakıldığı zaman dünya
genelinde turist sayısının 1 milyar 322 milyonu, bu sektör için harcanan paranın da 1 trilyon 250 milyar Amerikan
dolarını geçtiği görülmektedir. Modern kitle turizminin uluslar arası boyutunu siyasi ilişkiler, kültürel bağlar,
zıtlıklar, göreceli maliyetler ve mesafe gibi çeşitli coğrafi ve ekonomik faktörler etkilemektedir.
Sovyetlerin dağılması ile birlikte eski Sovyet ülkelerinin vatandaşları eğitim, ticaret ve turizm gibi
amaçlarla çeşitli ülkelere daha sık gitmeye başlamışlardır. Türkiye ile diğer Türkî devletler arasında binlerce yıl
öncesine dayanan kültürel bağlar bulunmaktadır. Bu açıdan Türkiye ile bu ülkeler arasında turizmin gelişmesi
beklenmektedir. Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke iken Hazar gölüne kıyısı olanlar dışında, Türkî
devletlerin denizden yoksun olduğu görülmektedir. Bu durum ülkemiz ile Türkî devletler arasında önemli bir zıtlık
olup turizmin gelişmesine olumlu etki yapabilir.
Göreceli maliyetler açısından bakıldığında Türkî cumhuriyetlerdeki vatandaşların gelir durumunun
ülkemize göre oldukça düşük olması, onların Türkiye’de tatil yapmalarını olumsuz etkileyen bir faktördür. Yani
kendi ülkelerindeki kazançları ve bu kazançlarının Türkiye’deki alım gücü açısından durumu, onların aleyhine bir
tablo oluşturmaktadır. Bu nedenle ülkemize turist olarak gelenler çeşitli işlerde çalışmaktadırlar.
Türkiye ile Türkî cumhuriyetler arasındaki mesafenin turizme etkisi olumludur. Çünkü bu ülkelerin
bazıları karayolu ile ve tümü hava yolu ile Türkiye’ye çok yakındır. Bu durum yolda geçen zaman ve ulaşıma
ayrılan kaynak açısından turistler için avantajlar oluşturmaktadır. Türkiye ile Türkî cumhuriyetler arasında,
1990’lı yılların başında başlayan siyasi ilişkiler genellikle iyidir. Türkî cumhuriyetler dış dünya ile özellikle de
Türkiye ile siyasi ilişkilerinin gelişmesini önemsemektedirler. Doğal olarak siyasi ilişkilerin iyi olması vize ve
seyahat kolaylıklarını ve insan hareketliliğini olumlu etkilemektedir.
Kültürel bağlar, siyasal ilişkiler, zıtlıklar ve mesafe gibi çok sayıda etken açısından teorik olarak Türkiye
ile Türkî devletler arasında turizmin gelişmesi beklenmektedir. Göreceli maliyetler açısından ise olumsuz bir
durum söz konusudur. Ancak çok sayıda olumlu etkene rağmen Türkiye ile Türkî cumhuriyetler arasında turizm
faaliyetinin iyi bir düzeyde olduğu söylenemez. 2014 yılı verilerine göre Türkiye’ye gelen toplam 36.837.900
turistin sadece 1.536.023’ü yani % 4’ü Türkî devletlerden gelmiştir. Aynı yıl Türkiye’den yurt dışına yaklaşık 9,2
milyon kişi giderken bunların sadece % 5’i Türkî devletlere gitmiştir. Bu veriler ülkemiz ile Azerbaycan,
Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Tacikistan gibi Kafkasya ve Orta Asya Türk devletleri
arasındaki turizmin yeteri kadar gelişmediğini göstermektedir. Bu durumun nedenleri irdelenmeli, problemler
ortadan kaldırılmalı ve akraba olan bu topluluklar arasındaki karşılıklı turistik hareketlerin geliştirilmesi için
gerekli adımlar atılmalıdır.
Anahtar kelimeler: Türkiye, Türkî cumhuriyetler, turizm, siyasi ilişkiler, kültürel bağlar.
Dostları ilə paylaş: |