184
IV. Uluslararası Türk Kültür Coğrafyasında Eğitim ve
Sosyal Bilimler Sempozyumu
27-30 Haziran 2018/Bakü-Azerbaycan
IV. International Symposium on Educational and
Social Sciences in Turkish Cultural Geography
27-30 June 2018/Baku-Azerbaijan
Çoçuğa Şiddet Ve İstismarda Travma Odaklı Bilişsel Davranış Kuramı
Doç. Dr. Metin DENİZ
Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık ABD
mdeniz@bartin.edu.tr
Dr. Öğretim Üyesi İhsan Çağatay ULUS
Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık ABD
iulus@bartin.edu.tr
ÖZET
İnsanlığın var olduğu günden bu yana var olan şiddet kavramı, günümüzde hem bireysel hem
toplumsal hem de evrensel anlamda sık sık karşılaşılabilen, toplumun yapısı, dinamiği ve toplumsal ilişkiler
boyutunda ele alınan çok önemli hukuksal ve sosyolojik olgulardan biri olarak yaşamımızın her alanında
karşımıza çıkmaktadır. Şiddet, insanların ruh ve akıl sağlıklarını, fiziksel, psikolojik ve sosyal anlamda hayatlarını
olumsuz etkilemekte ve parçalamakta ve onların yaşamlarında çok derin izler bırakmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü
(1996) şiddeti şöyle tanımlamıştır, ‘’Yaralanma, ölüm, psikolojik zarar, kötü gelişme ya da yoksunluk ile
sonuçlanan ya da sonuçlanma ihtimali yüksek ya da yüksek olasılıklara sahip olan, kendisine, başka bir kişiye
karşı ya da bir grup ya da topluluğa karşı tehdit altındaki ya da gerçek olan fiziksel gücü ya da gücü kasıtlı olarak
kullanma’’. Bu tanım, her tür şiddeti ve ölüm ve yaralanmaların ötesinde şiddet ve ölümle sonuçlanabilecek
sonuçlar doğuran çok çeşitli yıkım ve ihmal eylemlerini kapsamaktadır. İstismar ve şiddete maruz kalan çocuklar
başta olmak üzere bütün bireylerde ciddi travmalara neden olan, hayatlarını tahrip eden ve psikolojik, sosyolojik
ve bilişsel kısa veya uzun dönemli travmatik sorunlara yola açan çok boyutlu bir olgudur. Şiddet ve istismara
maruz kalan bu bireylere alanında uzman kişiler tarafından psiko-sosyal müdahaleler yapılmalıdır. Bunların en
başında gelen yaklaşım travma odaklı bilişsel davranışçı kuramdır (TO-BDK). TO-BDK travmatik bir deneyimin
olumsuz etkilerinin üstesinden gelmek için çocuklara, gençlere ve ailelerine yardımcı olmak üzere tasarlanmış
kanıta dayalı bir tedavi modeli ve travmatik yaşam olayları ile ilgili önemli duygusal ve davranışsal zorluklar
yaşayan çocuklar ve ergenler için birleşik bir çocuk ve ebeveyn psikoterapi yaklaşımıdır. Travma odaklı bilişsel
davranışçı kuramı , gençlerin istismar, şiddet ya da kederden kaynaklanan travma sonrası stres ve duygudurum
bozuklukları ile kendine özgü sorunlarına özellikle duyarlıdır. Bu çalışmanın amacı şiddet ve istismar mağduru
olan çocuklarda üçüncül müdahale hizmeti olarak kullanılan travma odaklı bilişsel davranış kuramının nasıl
uygulandığını, yöntem ve ilkelerini ve uygulama örneklerini açıklamaktır.
Anahtar Kelimeler: İstismar, şiddet, travma sonrası stres bozukluğu, bilişsel davranış kuramı
185
IV. Uluslararası Türk Kültür Coğrafyasında Eğitim ve
Sosyal Bilimler Sempozyumu
27-30 Haziran 2018/Bakü-Azerbaycan
IV. International Symposium on Educational and
Social Sciences in Turkish Cultural Geography
27-30 June 2018/Baku-Azerbaijan
Amerika’da Psikolojik Danışmanlık Eğitimi Sonrasında Yeniden Uyum Süreci: Delphi
Çalışması
Dr. Öğretim Üyesi İhsan Çağatay ULUS
Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık ABD
mdeniz@bartin.edu.tr
Doç. Dr. Metin DENİZ
Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık ABD
iulus@bartin.edu.tr
Psikolojik danışmanlık (PD) mesleği giderek daha da fazla küresel olarak birbirine bağlı hale
gelmektedir. Farklı alanlarda ülkelerinin dışında da eğitim görmekte olan yüzbinlerce yabancı öğrenci vardır.
Birçok uluslararası öğrenci, özellikle de Amerika’daki üniversiteleri tercih etmektedir. Bu öğrenciler, psikolojik
danışmanlık alanında eğitim almak, bu alanda çeşitli araştırmalar yapmak araştırmak, mesleği öğrenmek ve
öğrendiklerini de kendi ülkelerinde uygulamak için bu alanda dünyanın sayılı üniversiteleri arasında bulunan bu
bölümlerde öğrenim görmektedirler. Psikolojik danışmanlı eğitimlerini kendi ülkeleri dışında alan yabancı
öğrenciler, aldıkları bu eğitimleri kendi ülkelerinde uygularken birçok adaptasyon problemi ve zorluk
yaşamaktadır. Yapılan araştırmalara göre literatürde bu konu ile ilgili çok az çalışma vardır.
Amaç
Bu çalışmanın amacı, Amerika’da psikolojik danışmanlık alanında doktora yapan Türk öğrenciler ile
daha önce doktora eğitimlerini Amerika`da tamamlamış ve şu anda Türkiye`deki üniversitelerde çalışan
akademisyenlerin yaşadıkları veya yaşayacakları uyum süreci ve bakış açılarını incelemektir. Buradan yola
çıkarak son yıllarda ülkeye geri dönen ve hala Amerika’da eğitimlerine devam eden ve gelecekte ülkemize dönüp
psikolojik danışmanlık mesleğinin profesyonel gelişimine katkı sağlayacak akademisyenlerin bu konuda
görüşlerine başvurulmuştur.
Bu genel amaç çerçevesinde aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır:
Amerika’da doktora düzeyindeki Türk psikolojik danışman öğrencilerinin ve doktora eğitimlerini
Amerika`da tamamlamış ve şu anda Türkiye`deki üniversitelerde çalışan akademisyenlerin, aldıkları bu
uluslararası psikolojik danışmanlık eğitim deneyimini Türkiye’de nasıl uygulamaktadır?
Amerika'da alınan psikolojik danışmanlık eğitiminin Türkiye'de hangi konularda uygulanabilir
olduğunun araştırılması ve bu konularda benzer ve farklılaşan noktalar nelerdir?
Yöntem
Çalışma grubu psikolojik danışmanlık eğitimi alanında uzman toplam 18 kişiden oluşmaktadır. Birinci
uzman grubu (n=13)psikolojik danışmanlık eğitimi alanındaki eğitimlerini Amerika`da devam ettiren doktora
öğrencilerinden oluşurken, ikinci uzman grubu (n=5) ise daha önce doktora eğitimlerini Amerika`da tamamlamış
ve Türkiye`deki çeşitli üniversitelerde bu alanda çalışan akademisyenlerden oluşmaktadır. Delphi çalışma tekniği
temel alınarak katılımcıların(uzmanların) görüşleri iki turda alınmıştır. Delphi tekniğinin kullanılmasını amacı
alanda uzman olan kişilerin görüşlerine ve algılamalarına başvurarak belirli bir konuyu derinlemesine
araştırmaktır.
Her iki gruptaki uzman görüşünü almak için her iki turda ayrı ayrı anket hazırlanmıştır. Birinci turda
her iki uzman grubuna da şu anda karşılaştıkları ya da ileride karşılaşabilecekleri zorluklar, kendilerini şu anda
yaşadıkları ya da gelecekte yaşayacakları konular, aldıkları eğitim sonrasında uygulamada zorlanacakları en zor
ve kolay öğeleri ve literatür araştırması sonucuna göre ve Amerika’da Psikolojik Danışma ile İlgili Eğitim
Kurumlarının Akreditasyon Kurulu’nun (CACREP- Council for Accreditation of Counseling and Related
Educational Programs) programında bulunan ana başlıklar üzerinden oluşturulan (çok kültürlülük, teori
yaklaşımları, gelişimsel olgunlaşma/iyi olma hali, örgütlenme/profesyonel gelişim ve psikolojik danışma
uygulamaları/öğretimi/araştırma) sorulmuştur. Birinci turdaki verilerin analizi sırasında temaların belirlenmesi
için sırasıyla açık kodlama ve eksensel kodlama kullanılmıştır. İkinci turda da oluşturulan anket her bir
katılımcıya tekrar gönderilmiş ve her bir soru için bulunan temalar önem sırasına göre sıralandırmaları
istenmiştir.
İkinci turda, panelistlerden, kendi ülkelerindeki psikolojik danışma mesleğine yeniden girdiklerinde, onlarla yüz
yüze olan sorunları sıralamaları istendi (çok önemliden (1) az önemliye doğru (10)).
Bulgular ve Sonuç
Her iki gruptaki uzman görüşleri temel alınarak yapılan bu çalışmada, akademisyenlerin ve öğrencilerin
Amerika’da aldıkları Psikolojik Danışmanlık eğitiminin Türkiye’de uygulanması sürecinde yaşanılan zorluklar ile
ilgili bazı önemli temalar bulunmuştur. Çıkan bulgulara göre, Türkiye’de Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık
programını tamamlayan öğrencilerin büyük bir kısmı sadece okul sisteminin içinde ve okul rehber öğretmeni
Dostları ilə paylaş: |