SEVGÝ
DÜNYASI
27
aþamdaki temel amacýmýz
nedir?" sorusunun en mantýklý
cevabý sanýrým "Mutlu olmak"
olmalýdýr. Ýstisnasýz tüm
insanlarýn yaþlýsý genci, yoksulu zengini,
Parisli'si Ýzmirli'si…ne kadar farklý
yaþam tarzlarýna sahip olursak olalým ne
kadar farklý çevrelerde yaþarsak yaþaya-
lým temelde ihtiyaçlarýmýz aynýdýr. Ancak
günlük yaþam içinde hepimizin sýkýntýya
girdiði oldukça mutsuz olduðu, adeta
aþýlmasý imkânsýz bazý sorunlarý vardýr.
Bu sorunlar dýþ etkenlere baðlý olabile-
ceði gibi büyük bir oranda aslýnda kendi
düþünce sistemimizin ortaya çýkardýðý
sorunlardýr. Bu nedenle gerçekte
insanoðlu sorunlarý aþmaya çalýþýrken en
büyük mücadeleyi yine kendisine karþý
vermektedir. Karþýlaþtýðýmýz sorun
nedenli büyük ya da aþýlmaz olursa olsun
Kuantum Fiziði ve
Düþünce Dünyamýzýn Kontrolü
Prof. Dr. Mustafa EROL
Dokuz Eylül Üniversitesi
“Y
SEVGÝ DÜNYASI
28
aslýnda düþünce sistemimizin ortaya
çýkardýðý ve dolayýsýyla
da yine beyni-
mizin çözebileceði sorunlardýr. Burada
esas olan insanýn düþünce sistemini
deðiþtirmesi ya da sorunu çözebilecek
þekilde soruna adapte etmesidir. Bu ise
gerçek anlamda zihinsel, bedensel eðitim
ve ciddi çalýþma gerektirmektedir.
Ýnsanýn mutluluk sorunu felsefe, psikolo-
ji, nöroloji, psikiyatri, sosyoloji, fizik
gibi aslýnda bütün bilimlerin ortak
sorunudur.
Ýnsan düþüncesinin oluþtuðu ve
yönetildiði yer olan beynimiz, bilindiði
gibi yaþamýmýza dair olumlu ya da olum-
suz her þeyden adeta sorumludur. Bu
durumda bütün mesele beynimizin iþleyiþ
mekanizmasýnýn çözümlenmesi
düþüncelerin nasýl oluþtuðunun ve nasýl
yönetildiðinin ortaya çýkarýlmasýdýr. Bu
ise sadece nörologlarýn ya da týp bilimi-
nin altýndan kalkabileceði bir sorun
deðildir. Zaten þu ana kadar da bu alanda
fazlaca bir yol kat edilememiþtir. Aslýnda
insan beyninin ürünü olan düþünce ve
eylemler, yine o kiþinin geçmiþte
yaþadýðý olaylar ve deneyimler tarafýndan
belirlenmektedir. Kiþilik dediðimiz
kavram tüm bunlarýn bileþkesidir.
Geçmiþte yaþanýlan her olay deneyim ya
da bilgi, beyin hücrelerinin içinde bir
takým protein zincirlerinin oluþmasýna ya
da bir çeþit yollarýn oluþmasýna neden
olmaktadýr. Bu yollardan daha sonra
düþünce oluþumu ve yönetimi esansýnda
elektronik sinyaller rahatlýkla geçerek
çeþitli kararlarýn alýnmasýný ya da alýna-
mamasýný ve uygulanmasýný saðlarlar.
Örneðin iðne battýðýnda acý hissini yaþa-
mamýzýn ya da çok sevdiðimiz bir tatlýyý
yediðimiz zaman mutluluk hissini yaþa-
mamýzý saðlayan bu elektronik sinyal
baðlantýlarýdýr. Bütün bunlar aslýnda
yaþadýðýmýz olaylara beynimizin getirdiði
yorumla iliþkilidir ve bu yorum da beyni-
mize yine geçmiþte yaþanan olaylar
esnasýnda öðretilmiþtir. Örneðin ayný
restorana gittiðimizde ayný yemeði yeme
eðilimimiz bu þekilde kolayca oluþmak-
tadýr. Sigara içen bir kiþinin bir türlü bu
alýþkanlýðýndan kurtulamamasýnýn nedeni
de yine budur.
Bütün bu beyinsel aktiviteleri bilimsel
açýdan incelediðimizde bütün olup biten
yaklaþýk 1200 gr. olan beynimizde bulu-
nan yaklaþýk 100 milyar kadar hücre
arasýndaki çok küçük elektriksel sinyal-
lerin sürekli olarak merkezler arasýndaki
hareketidir. Düþüncenin oluþumu da
bunun eyleme dönüþmesi de tamamen
elektronik sinyaller aracýlýðý ile olmak-
tadýr. Bu sinyaller boyutlarýn çok küçük
olduðu mikro evren de gerçekleþmekte-
dir. Mikro evrende gerçekleþen bu olaylar
yine bu evrenin kurallarýyla ancak
gerçekleþebilir.
Mikro evreni yöneten yasalarý konu
alan Kuantum fiziði, bu alanda yapýlacak
çalýþmalarýn olmazsa olmazý konu-
mundadýr. Zira Kuantum fiziði mikro
evreni yöneten yasalarý aslýnda 1900
yýlýndan beri araþtýrmakta ve çok önemli
ölçüde de çözümlemiþtir. Bu nedenle
insan beyninde meydana gelen düþünce-
ler ve bunlarýn yönetilmesi, eyleme
dönüþmesi konusu Kuantum fiziði
yasalarýnýn yönetimi altýndadýr. Örneðin
mikro evrende tünel olayý gerçekleþir,
yani bir elektron kendi enerjisinden daha
büyük bir enerji barajýný aþýp barajýn arka
tarafýna ulaþabilir. Bu Kuantum
mekaniksel ve mikro dünyaya ait bir
olaydýr ve her an gerçekleþir. Buna
benzer birçok olay yine Kuantum
dünyasýnda þu anda gerçekleþmektedir.
Kuantum fiziðinin düþünce dünyamýz
ve bunun yönetilmesinde nasýl kullanýla-
bileceðine geçmeden önce mikro dünyayý
SEVGÝ DÜNYASI
29
þekillendiren ya da yöneten Kuantum
evreninin bazý çok temel bulgularýna
kýsaca göz atarsak þunlarý özetleyebiliriz.
1.
Mikro Evrenin Hareketliliði
(Dinamizmi):Kuantum Fiziðinde ve
dolayýsýyla mikro evrende her þey mutlak
anlamda hareket halinedir. Duraðan ya da
statik hiçbir tanecik yoktur. Zaten
Kuantum fiziði statik sistemlerle ilgilen-
mez. O halde mikro dünyanýn en temel
özelliklerinden birisi mikro evrenin
dinamik olmasýdýr.
2.
Mikro Evrende Kesiklilik (süreksiz-
lik) ya da Kuantizasyon: Enerjinin aslýn-
da sürekli olmadýðý fikri ilk kez Kuantum
fiziðinin en önemli kurucularýndan biri
olarak anýlan Max Planck tarafýndan
1900 yýlýndaki fizik kongresinde ortaya
atýlmýþtýr. (Enerji = n h f ….burada n bir
tam sayý, h Planck sabiti olarak
adlandýrýlan evrensel bir sabit ve f de
frekanstýr.) Bu düþünce o güne kadar
varolan düþünceleri temelden sarsmýþ ve
yeni bir dünyanýn yani Kuantum
dünyasýnýn doðmasýna neden olmuþtur.
Madde yani kütle mikro dünyada kuan-
tizedir yani madde belli noktalarda bulu-
nan atomlardan meydana gelmiþtir.
Einstein'ýn "Enerji ile kütle eþdeðerdir."
(E=mc2) ifadesi ile bu fikir birleþtiril-
diðinde enerjinin kuantize olmasý gerek-
tiði hemen anlaþýlabilir. Artýk hakkýnda
hiçbir kuþku bulunmayan bu kesin gerçek
bizi daha sonra momentum, konum, hýz
ve açýsal momentum gibi birçok
kavramýn mikro dünyada kuantize
olduðunu keþfetmemizi saðlamýþtýr.
3.
Mikro Evrende Dalga Fonksiyonu
(
ψ
): Mikro evrenin kuantize oluþu daha
sonra Erwin Schrödinger'i mikro
dünyadaki bütün taneciklerin uymasý
gereken bir denkleme götürmüþtür. Bu
denklem ünlü Schrödinger Dalga
Denklemi'dir. Bu denklemin en önemli
yeniliklerinden biri taneciklerin
davranýþýnýn bir matematiksel fonksiyon
(
ψ
) tarafýndan tanýmlanmasýdýr. Bu
fonksiyonun belirlenmesi ile söz konusu
taneciðin bütün özellikleri belirlenmiþ
oluyor. Bu þekilde (
ψ
) nin devreye
girmesi ile bunun karesine eþit olan
olasýlýk yoðunluðu devreye giriyor. Yani
parçacýklar uzayýn belli noktasýnda belli
bir anda belirli bir olasýlýkla var ola-
bilmektedir. Böylece klasik fizikteki
determinizm ortadan kalkýyor ve olasýlýk-
lar devreye giriyor. Artýk hiçbir þey eskisi
kadar kesin deðil ya da hiç kesin deðildir.
Ancak bazý olasýlýklarla tanecikler belli
yerlerdedir. Ünlü fizikçi Einstein dahi bu
gerçeði kabul etmekte zorlanmýþtýr ve
"Tanrý asla zar atmaz" demiþtir. Ancak
gerçek odur ki mikro dünyada kesinlik
yok ve olasýlýklar vardýr.
4.
Mikro Evrende Heisenberg
Belirsizlik Ýlkesi: Olasýlýklar fikri daha
sonra Heisenberg'i olasýlýklarýn olduðu
yerde belirsizlikler de vardýr fikrine
götürmüþ ve kendi adýyla anýlan yine çok
önemli bir yasa olan belirsizlik ilkesini
ortaya koymasýný saðlamýþtýr. Artýk
yapýlan ölçümler kesin deðildir. Her
ölçümde bir belirsizlik vardýr. Eðer siz
örneðin elektronun konumunu ve ona
baðlý olan hýzýný ölçmek isterseniz, konu-
mu ne kadar doðru ölçerseniz o ölçüde
hýzýný ölçemezsiniz ya da hýzýný ölçmede-
ki belirsizlik artar. Bu belirsizlik sadece
mikro evrende etkili olabiliyor. Makro
evrende belirsizlik çok küçük olduðu için
hiçbir etkisi yok biz bunu doðal olarak
algýlamýyoruz.
5.
Mikro Evrenin Dual (ikili) Yapýsý:
Fizikçileri þaþýrtan bir baþka çok önemli
konuda mikro evrende ya da atomik
boyutlarda maddenin ve ýþýðýn dual (ikili)
karakteridir. Diðer bir deyiþle madde yani