117
do rultusunda davranı ve eylemler olu turur. Bu kuralların kesin
belirlendi i ya am biçimlerinde evlenme olgusu, bireyler arası bir kontrat
olmanın ötesinde aileler, kümeler, soylar (a iretler) arası ba layıcı nitelik
ta ır. Tercihli evliliklerin yo un görüldü ü topluluklarda ergenlik, evde
kalmı lık ve dulluk ho kar ılanmaz; kınanır. Zaten dulluk, bo anmayla
de il daha çok e kaybetmeyle olur. Bu durumlarda da dullar
evlendirilmeye çalı ılır. Dı arıdan kız alıp verme de en az evde kalmı lık
kadar ho kar ılanmaz.
Timur (1972) berder örne ini vererek, tercihli evlenmelerde ailelerin
yararının gözetildi ini belirtmektedir. Böylece tercihli evlenmelerde aileler
yeti kin çocukları üzerindeki kontrollerini korumaktadırlar. Erdentu
(1956) da tercihli evlenmeler de duygusal ba ve romantizm yerine, çıkar
ili kileri, soy devamı, dirlik, uyum ve mevcut uyumun sürdürülmesinin
önemli oldu unu ifade etmektedir. Tercihli evlilikle ilgili olarak yukarıda
yapılan açıklamalardan hareketle kan bedeli evlili inin de bireysel irade
yerine, ailenin iradesine dayanması ve aileler arasındaki uyuma hizmet
etmesi açısından tercihli evlilik örne i olarak verebiliriz.
Bu noktada konumuzla alakalı olarak içten evlenme (endogami)
kavramından bahsetmemiz uygun olacaktır. çten evlenme genellikle
“belirli bir grubun kendi arasındaki ili kiyi devam ettirmek ve grup içi
uyumu korumak için yapılır” (Ba lı ve Sever, 2005). Gökçe (1996)
ülkemizin Do u ve Güneydo u Bölgesi’ndeki içten evlenmelerin temelinde
mal ve mirasın bölünmesinin engellenmesi i levini görmektedir.
nceleme konumuzu olu turan evlilik çe itlerine baktı ımızda;
1.1.Taygeldi Evlili i: Halk arasında analı-kızlı ya da içli-dı lı olarak
tabir edilen taygeldi evlili i, farklı cinsiyetten çocukları olan iki dulun hem
çocuklarının, hem de kendilerinin evlenmeleri ile olu maktadır. Balaman
(2002: 44-45) taygeldi evlili ini, “çocuklu dul bir erkekle, kar ı cinsten
çocuklu dul bir kadının, çocuklarının ve kendilerinin evlenmeleriyle ortaya
çıkan evlilik olayı” olarak tanımlamaktadır.
Yasa (1962), “Taygeldi Ailesi” adlı makalesinde tay sözcü ünü atın
yavrusu anlamında kullanarak, “dul kadının beraberinde getirdi i çocu a,
dul erke in taygeldisi” denildi ini ifade etmektedir. Ancak Balaman (2002:
45-46) tay sözcü ünün Türkçede “denk” anlamında da kullanıldı ını
belirterek, taygeldi evlili inin “denk gelen evlilik” anlamında kullanıldı ını
belirtmektedir. Ona göre bu tür evlili in ülkemizde yaygınlı ına kar ın
yo un olmaması da denk gelme özelli inin güçlü ünden gelmektedir.
Kadın ve erkek dul ve çocuklu olacak, ya lar a a ı yukarı e it olacak ve
118
çocuklar kar ı cinsten olacak. Balaman’a göre, böylesi birden fazla
olacakların bir araya gelip olur olmaları bir denklik (taylık) durumudur.
Yasa (1962), “en kısa tanımı ile ayrı cinsten çocukları bulunan dulların
evlenme eklidir” dedi i taygeldi evlili ini Hasano lan Köyü’nde
incelemi ve ara tırmaları sonucunda bu tip evlenmelere Batı’da
rastlanmadı ını, slam memleketlerine has bir olay oldu unu belirtmi tir.
Taygeldinin çe itli tanımlarını veren Yasa’ya göre tanımların ilkinde; dul
bir erke in dul bir kadınla evlenmesi halinde ölen kadından, dul bir kadın
ise ölen veya bo andı ı kocasından getirmi oldukları küçük veya yeti kin
erkek ve kız çocuklara takılan addır. Taygeldinin ikinci anlamı ise,
evlenecek olan dulların sayı, ya ve cinsleri söz konusu olmaksızın eski karı
ve kocalarından getirmi oldukları çocuklardır. Bu çocuklara tay adının
verilmesinin temel sebebi, yeti kin iseler hemen, de ilseler ileriki yıllarda
bunlardan tarım i lerinde yararlanmak dü üncesiyle sıkıdan sıkıya ilgili
bulunmasıdır. Yeni evli dulların ya ları ve i ba arma kuvvetleri göz
önünde tutulacak olursa, bunları yıpranmı at ve kısraklara benzetebiliriz.
Bu itibarla taylar daha kuvvetli, i e yatkın ve daha verimli olacaklardır.
Mesele bu açıdan dü ünüldü ü zaman yeni kurulan aileye gelen bir tay,
bir insan gücünü temsil ediyor demektir. Taygeldilerde art e itli i
meselesi ile ilgili olarak ise Yasa, dullardan her ikisinin de ayrı cinsten ve
aynı sayıda yeti kin veya küçük ya ta çocukları olursa, dulların veya
çocukların gerçekten veya sembolik olarak evlenmelerine art e itli i
demektedir.
1.2. Levirat Evlili i: Levirat evlilik, abinin ölmesi üzerine, ölen
ki inin erkek karde inin dul kalan e le; yani yengesi ile evlenmesiyle
meydana gelir. Bu tür evlenme biçimi ülkemizin özellikle Do u ve
Güneydo u Anadolu Bölgesi’nde görülür. Balaman (2002: 51) levirat
evlili ini, “yenge-kayınbirader evlili inden olu an tercihli evlilik türü”
olarak tanımlamaktadır. Balaman bu tür evlili in uygulanmasında
bölgeden bölgeye farklılıklar oldu undan söz eder. Do u ve Güneydo u
Anadolu bölgelerinde uygulanması zorunlu olan töre gücünde bir
kuraldan bahsederek, bu kurala göre bu bölgelerde dul kadının kesinlikle,
ölen kocasının a abeyiyle evlenemeyece ini, ancak kocasının küçü ü olan
kayınbiraderiyle evlenebilece ini ifade eder. nanca göre, gelin koca evine
geldi inde, kocasının büyük karde lerini a abey, küçüklerini de adlarıyla
ça ırmı tır. A abey dedi i büyük kayınbiraderler, gelinin gerçek a abeyi
kabul edilece inden nikâh dü mez inancı yaygındır. Ne var ki ülkemizin
Batı bölgelerinde böyle bir ayrım söz konusu de ildir.