Radyo telev zyon s nema anab L m dali lat n amer ka



Yüklə 4,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə9/60
tarix04.02.2018
ölçüsü4,8 Kb.
#23973
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   60

 
 
22 
imparatorluk  vatandaşları  dâhil  olmuştur  (
Abadan
,  2002:  32-33).  Dünyanın  diğer 
sömürge bölgelerinde olanın aksine bu etnik topluluklar birbirine karışmış ve Latin 
Amerika’ya özgü melez bir etnik yapı ortaya çıkmıştır.  
 
Amerikalı  yerliler,  yeni  dünyanın  keşfinden  önce  de  bölgede  yer 
aldıklarından,  toplumdaki  en  eski  grubu  oluştururlar,  ama  nüfus  yoğunluğu 
bakımından  en  kalabalık  grup  değillerdir.  Latin  Amerika’nın  birçok  bölgesinden 
uzaklaşmak  zorunda  kalmışlar  ve  And  Dağları  bölgesi  gibi  dağlık  alanlarda  yoğun 
olarak yaşamayı sürdürmektedirler. 
  
kinci  grubu,  Avrupalı  beyazlar  oluşturur.  Afrika’da,  Hindistan’da,  hatta 
Kuzey Amerika’da bile sömürgeciler, sömürge toprağının insanlarıyla karışmaz, ayrı 
yaşam alanları oluştururken Latin Amerika’da bu durum farklı olmuş ve Avrupalılar 
da topluma karışmış ve zamanla aynı yaşam koşullarına ortak olmaya başlamışlardır. 
Avrupalılar  diğer  etnik  grupların  aksine  kendi  dillerini  ve  dinlerini  de  yeni  kıtaya 
getirmiş ve bölgedeki egemen inançlar olmasını sağlamışlardır. Avrupa’dan 1500’lü 
yıllardan  itibaren  gelmeye  başlayan  insanlar,  Latin  Amerika’nın  bugünkü  yapısını 
oluşturan en önemli topluluktur. 
 
Üçüncü  büyük  grubu  Afrikalılar  oluşturur.  Afrikalı  siyahlar,  kölecilik 
sonrasında Amerika’ya gelmiştir. Başlangıçta özgür olmayan siyahlar, bağımsızlığın 
kazanılmasından ve köleliğin kaldırılmasından sonra özgürlüklerine kavuşmuşlardır. 
Haiti  gibi,  siyahi  insanların  nüfusun  çoğunluğunu  oluşturduğu  ülkelerin  yanı  sıra, 
bölgenin  her  tarafında  siyahi  nüfus  bulunmaktadır.  Afrikalıların,  Latin  Amerika 


 
 
23 
toplumunun şekillenmesinde önemli konumları vardır. Her ne kadar, dinsel ve dilsel 
olarak  yeni  kıtaya  uyum  sağlamak  zorunda  bırakılmış  olsalar  da,  Afrika’dan 
getirdikleri  kültürlerini  ve  dinlerini  de  uygulamışlardır.  Latin  Amerika  melez 
kültürünün şekillenmesinde Afrika’nın etkisi önemli bir yer tutmaktadır. 
  
Son  olarak  bu  topluluğa,  19.  ve  20.  yüzyılda,  eski  imparatorluk 
topraklarından  gelenler  eklenmiştir  (
Abadan
,  2002:  32).  Uzak  Doğu  Asyalılar, 
genellikle  Çin’den  gelmiştir.  Anavatanlarındaki  savaşlardan,  rejim  değişikliğinden 
kaçanların yanı sıra, ekonomik sebeplerle gelenler de bulunmaktadır. Ortadoğulular, 
Osmanlı  mparatorluluğunun  dağılmasının  ardından  Latin  Amerika’ya  gitmiştir. 
Ermeni  ve  Yahudilerin  yanı  sıra,  giden  Müslümanların  hepsi,  içlerinde  Türkler 
azınlıkta  Araplar  çoğunlukta  olsalar  da  ‘el  Turco’  adıyla  anılmaktadır.  Son  olarak, 
Avrupa’dan  dünya  savaşları  sonrasında  gelenler,  bu  gruplara  katılmıştır.  Ekonomik 
nedenlerle, Akdeniz ülkelerinden gelenlerin yanı sıra, Nazilerden kaçan Yahudiler de 
kalabalık bir grubu oluşturmaktadır (
Abadan
, 2002: 33). 
  
Latin  Amerika  toplumunun  etnik  yapısını  oluşturan  topluluklar  bunlarken, 
melezlik,  bu  toplulukların  birbirine  etnik  ve  kültürel  olarak  karışmasının  sonucu 
ortaya  çıkmıştır.  1500’lerden  beri,  ilk  dönemlerde  Avrupalıların  uyguladığı  cinsel 
ş
iddetin  de  etkisiyle  (Ferro,  2002:  185)  bu  topluluklar  etnik  olarak  birbirleriyle 
karışmaya  başlamıştır.  Aynı  zamanda  bu  topluluklar  arasında  kültürel  iletişim  de 
oluşmuştur. Latin Amerika’ya gelenlerin bu yeni kıtayı benimsemeleri ve kendilerini 
bu bölgeye ait hissetmeleri de etkileşimi artırmıştır. 20. yüzyılda gelen Avrupalıların 
haricinde  bütün  Latin  Amerikalılar,  toplumsal  hayata  katılıp,  sadece  kendi  etnik 


 
 
24 
topluluklarına ait gibi davranmadıklarından, bu toplulukların kültürleri birbirlerinden 
daha fazla etkilenmiştir. 20. yüzyılda Latin Amerika’ya göçen Avrupalılar ise, yeni 
vatanlarına  uyum  sağlamakta  güçlük  çekmekte  ya  da  anavatanlarına  bağlılıklarını 
devam ettirmektedirler. 
 
Melezlik  temel  olarak  sömürgeciliğin  ürünüdür.  spanyol  ve  Portekizlilerin 
Latin  Amerika’yı  sömürgeleştirmelerinin  sonunda  melezlik  ortaya  çıkmıştır.  Bu 
bölge  beryalı  fatihlerden  ayrıntılı  bir  ırksal  hiyerarşiyi,  ama  aynı  zamanda  erkek 
fatihlerden  muazzam  bir  geleneksel  melezleşmeyi  devralmıştır  (Hobsbawm,  1996: 
417). 
spanyolların  eşlerini  de  yanlarında  getirmelerine  izin  verilirken, 
Portekizlilerde  bu  yasaktır  (Ferro,  2002:  185).  Brezilya’daki  Avrupalı  nüfusun 
azlığını bu durum açıklayabilir. 
 
spanyollar,  fethettikleri  yerlerdeki  halkların  melezliklerine  göre  isimler 
vermiştir
3
Metis ya da mestizo,  spanyol ve yerli melezi, castizomestizo ile  spanyol 
kadın,  mulatre,  spanyol  ile  siyah,  morisco,  spanyol  ile  mulatre  kadın,  albino
spanyol  ile  morisco  kadın,  torno  atras,  spanyol  ile  albino  kadın,  lobo,  yerli  ile 
torno  atra
  kadından  oluşan  melezliklere  verilen  adlardır  (Ferro,  2002:  187).  Bu 
isimler  günümüzde  de  kullanılmaktadır.  Latin  Amerika’da  siyahî,  beyaz  ve  yerli 
nüfusun yanında mestizo ve mulattolar da yoğunluktadır. 
 
                                                 
3
  Bu  tanımladan  da  anlaşılabileceği  üzere,  toplum  içinde  melezliklere  göre  bir  sıralama  yapılmaya 
çalışılmıştır  ve  spanyollardan  sonra  mestizolar  gelmektedir.  spanyol  erkekler,  bütün  etnik  yapıdaki 
kadınlarla  evlenebilirken,  daha  alt  sıradaki  etnik  yapı  erkeklerinin,  spanyol  ve  daha  üst  sıradaki 
kadınlarla evlenebilme özgürlükleri yoktur. 


Yüklə 4,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   60




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə