23
D vitamini Đhtiyaçları:
Yağda eriyen bir vitamin olan D vitamini, çok az miktarda doğal gıdalarda bulunurken ( yağlı
balık, balık karaciğeri, yumurta sarısı gibi), vücut ihtiyacının büyük kısmı ciltte morötesi
ışınlarının etkisi ile 7-DHC’den sentezlenerek karşılanmaktadır. Bu nedenle yıl içinde D
vitamin üretiminin en uygun olduğu aylarda, düzenli ve bilinçli bir şekilde güneş ışılarına
maruz kalmak ( eller ve yüzün haftada 2 saat etkili güneş ışığına maruz kalması çoğunlukla
yeterlidir) her yaş için D vitamini eksikliğinden korunmada en etkili yoldur. Ancak değişik
nedenlerle güneş ışınlarından yarar sağlanamadığında diyet ile destek yapılmalıdır.(11, 91, 92,
93).
Amerika Birleşik Devletleri’nde yenidoğan, çocuklar ve 50 yaşına kadar olan yetişkinlere 200
ĐÜ/gün, 51- 70 yaş arasına 400 ĐÜ/gün ve 70 yaş üzeri olan yetişkinlere 600 ĐÜ/gün D vitamini
önerilmektedir (11,94). Kanada Osteoporoz Cemiyeti ise 50 yaş üzeri kadın ve erkeklerde 800
ĐÜ/gün D vitamin desteği öneriyor (95).
Yukarıda önerilen dozlar genelde kemik sağlığını ve çocukları raşitizmden koruması için
önerilen dozlardır. D vitamininin kemik sağlığı dışında etkiler göstermesi ve uzun vadeli
hastalıklardan koruması için günlük optimal D vitamin ihtiyacının ne olduğu tartışılan bir
konudur. Günlük verilecek D vitamin miktarı en az yan etki gösteren değer olarak kabul
edilmekte olup, toksititeyi gösterecek kanıtlar da yeterli değildir. Günlük D vitamini ihtiyacı
200 ĐÜ ile 4000 ĐÜ gibi geniş bir yelpaze içinde önerilmektedir (96).
Gebelikte ve laktasyonda, optimal D vitamin ihtiyaçları bilinmemekle birlikte bugün önerilen
200-400IU/gün olan referans değerlerinden daha yüksek olduğu görülmektedir. Gebeliğin son
trimesterinde 1000 ĐÜ/gün D vitamini desteği alan ve almayan gebeler arasında, almayan
gebelerden doğan bebeklerde intrauterin büyüme geriliği daha fazla olduğu, bebekler bir
yaşında görüldüğünde, daha az kilo aldıkları ve büyüme hızının daha düşük olduğunu
bildirilmektedir (97). Hollis BW ve Wagner CL. Emziren annelere 2000 ve 4000ĐÜ/gün D
vitamini verilmesi ile anne sütü alan bebeklerin D vitamin ihtiyaçlarının karşılanacağını ve süt
çocuklarının D vitamin değerlerinin olumlu etkilendiğini bildirmektedirler (98).
24
D vitamin eksikliğinin değerlendirmesinde klinik bulgular yanında biyokimyasal parametreler
de kullanılmaktadır. Bugün D vitaminin serum değerini belirlemek için biyokimyasal olarak iki
test bulunmaktadır: 1,25(OH)2D vitamin ve 25(OH)D vitamini. Serum 25(OH)D vitamin
değerleri en uygun laboratuar test olarak kabul edilmekte olup, aylar öncesinden eksiklik
durumunu göstermektedir (1). Bu ölçüm ile diyetle alınan veya güneş ışınların etkisi ile oluşan
D vitamin kısımları ayırt edilememektedir. Serum 25(OH)D vitamin seviyesi mor ötesi ışınlar
ile artarken endokrin sistem tarafından sıkıca kontrol edilen 1,25(OH)2D vitamin değerleri
etkilenmemektedir (79).
Serum 25-(OH) D vitamini düzeyinin; <20 ng/ml olması eksiklik, 20-32 ng/ml olması
yetersizlik, 32-100 ng/ml arasında olması normal olarak kabul edilmektedir (79). Ancak bazı
otörler son zamanlarda yapılan yayınlarda bu değerleri <20 ng/ml eksiklik, 21-29 ng/ml arası
yetersizlik, >30ng/ml normal olarak kabul etmektedir (99).
Tablo 2. Serum 25(OH)D Vitamin Değerlerinin Yorumu (93)
25(OH)D Vitamini
(ng/ml)
25(OH)D Vitamini
(nmol/L)
Yorum
<20
<50
Eksiklik
20-32
50-80
Yetersizlik
32-100
80-250
Yeterlilik
54-90
135-225
Güneşli ortamda bulunan
kişilerdeki değerler
>100
>250
Fazlalık
>150
>325
Zehirlenme
D vitamini ihtiyacı ve optimal serum 25(OH)D değerlerinin ne olması gerektiği bugün cevap
arayan sorulardır. Değişik nedenlerden dolayı güneş ışınlarından yararlanılmadığında, diyet ile
destek yapılmalıdır. Güneş ışınlarıyla gerçekleşen D vitamin yapımı, birçok faktörden
etkilendiğinden her toplum ve kişi için farklı değerlerde oral D vitamin desteğine ihtiyaç vardır.
25
D Vitamini – Hormonun Fonksiyonları
a) Kalsiyum metabolizması ile ilgili fonksiyonları
D vitamini, kalsiyum değerlerini normal sınırlarda tutmak için bağırsak, kemik ve böbreklerde
üç farklı mekanizma ile etki eder:
a1)
Barsaklarda 1,25(OH)2 D vitamininin net etkisi; ince barsak lümeninden dolaşıma
kalsiyum ve fosfor transportunu uyarmaktır.
a2
) 1,25(OH)2 D vitamininin kemik rezorpsiyonunu arttırıcı etkisi PTH ile sinerjistiktir. Matür
osteoklastlarda ne PTH ne de 1,25(OH)2 D vitamini reseptörü bulunur. Hem PTH hem de
1,25(OH)2 D vitamini osteoblastlar veya stromal fibroblastlar üzerindeki spesifik reseptörlerine
bağlanarak osteoblast hücresinin yüzeyinde RANK (reseptör activator nucleus factor- Κb)
ligandının üretimini uyarır. RANK ligandı immatür osteoklastların üzerinde bulunan RANK
reseptörüne bağlanarak immatür osteoklast prekürsörlerinin matür osteoklastlara değişimini
uyarır.
a3)
1,25(OH)2 D vitamininin renal kalsiyum ve fosfor tutulumundaki rolü halen belli değildir
(8,11).
b) Kalsiyum metabolizması dışı fonksiyonları
1980’li yılların başına kadar D vitamininin yalnızca kalsiyum, fosfor ve kemik mineralizasyonu
ile ilgili araştırmaları yürütülmekte iken son 20-25 yılda yapılan çalışmalarda kemik
metabolizması dışında da fonksiyonları olduğu görülmüştür. Bugün D vitamininin optimal
sağlık için gerekli olduğu bilinen bir gerçek olup, birçok hastalığın gelişmesini engellemekte
veya bulguların hafiflemesine neden olduğu bildirilmektedir. Bunlardan otoimmun hastalıklar,
inflamatuar barsak hastalığı, romatoid artrit, multipl skleroz, diyabet, birçok kanser çeşidi, kalp
hastalıkları, osteoporoz, enfeksiyöz hastalıklar gibi birçok hastalıkta etkili olduğu yapılan
çalışmalarla bildirilmektedir (1,3,5,79).
Enterosit, osteoblast ve distal renal tubulusların hücre nukleusları dışında birçok dokuda
1,25(OH)2 D vitaminin lokal olarak yapımının olduğu ve bu dokularda VDR reseptörlerinin