T. C. Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ antropoloji (SOSYAL antropoloji) anabiLİm dali



Yüklə 1,25 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə72/80
tarix22.07.2018
ölçüsü1,25 Mb.
#58208
1   ...   68   69   70   71   72   73   74   75   ...   80

241 
 
Taşıt  yazıları  sürücünün  ta  çocukluğundan  beri  kültürünü  oluşturan 
aile, köy, eğitim, gelenek, doğa, sosyal çevre, nihayet kent, kentte yeni dünya 
görüşü,  kentteki  çevre,  belki  de  şoförlük  eğitimi  gibi  elemanlardan  seçip 
kendine  mal  ettiği  bir  bileşkedir.  Bilinçli  bir  çaba  ile  seçilen  bu  yazılar 
sürücüyü  kent  koşullarına  uymakta,  kentte  kendisine  toplumsal  bir  mekân 
bulmakta yardım ediyor. Bu bilinçli bir adaptasyon stratejisidir. 
Kitabın  son  paragrafında  ise  genel  bir  değerlendirme  olarak  şu  satırlar  yer 
almaktadır: 
Şoför  de  tıpkı  bizim  gibi  çağını  yaşayan  bir  insan;  seviyor,  sevilmek 
istiyor,  sevgilisini  bazen  kıskanıyor,  bazen  bağışlıyor.  Yaşamın  sıkıntıları 
içinde bazen tümden kaderci ve umutsuz, bazen umutlu ve neşeli.
153
 
Başgöz,  bu  eserinde  dünyanın  dil  bilim  alanında  önemli  isimleri  ile  folklor 
konularını  bir  araya  getirmekte  ve  bir  dilbilim-folklor  (halkbilim)  sentezi 
oluşturmaktadır.  Bu  senteze  göre  kullanılan  dil  ister  güncel,  ister  dini  açıdan 
kodlanmış olsun Halk Kültürü’nden kopmaz bir bütündür. Yine bu kitapta iletişim ve 
kültür  konusuna  da  değinen  Başgöz,  bu  yazıların  verdikleri  mesajların  iletişim 
kültürü açısından önemini de göstermektedir. 
Türk Bilmeceleri: İlhan Başgöz 
Başgöz,  bu  eseri  ile  devasa  bir  külliyata  imza  atmıştır.  Eser  iki  cilt  halinde 
toplam  724  sayfa  olarak  Kültür  Bakanlığı  tarafından  1993  yılında  yayımlanmıştır. 
                                                             
153
 A. g. e. s. 35–41 


242 
 
Eser bugüne kadar Türk bilmeceleri hakkında yayımlanmış en kapsamlı ve en büyük 
kitaptır. Kitabın önsözünde Başgöz, eser hakkında şunları söylemektedir: 
Kitabımızda  bir  araya  getirilen  bilmeceler  iki  kaynaktan  alınmıştır. 
Yazılı  ve  sözlü  kaynaklar.  Yazılı  kaynakların  en  eskisi  İ.  Kunos’un  1889 
yılında  İstanbul’dan  derleyip  Almanca  olarak  yayınladığı  49  bilmeceden 
başlar.  Bu  tarihten  sonra  gerek  Avrupa  ve  başka  yabancı  ülkelerde,  gerek 
Türkiye’de 
yayınlanan 
bütün 
kaynaklar 
taranmıştır. 
Çekinmeden 
söyleyebilirim  ki,  görmediğimiz  pek  az  yazılı  kaynak  kalmıştır:  onlarda  da 
karşımıza  çıkacak  yeni  bilmeceler  bulunabileceğini  hiç  sanmıyorum.  Sözlü 
kaynaklardan  elde  edilen  bilmecelerin  büyük  kısmını  ben  topladım.  Bir 
kısmını  Prof.  Şükrü  Elçin  1948  yılında  tomarlar  halinde  bana  verdi.  Bunlar 
sanat okulu öğrencilerinin derleyip kendisine yolladığı bilmecelerdi. Bu sözlü 
kaynaklar  içinde  Prof.  Bahaddin  Öğel,  Wolfram  Eberhard,  Pertev  Naili 
Boratav,  İhsan  Altay’ın  çeşitli  kaynaklardan  derlemiş  olduğu  bilmeceler  de 
bulunmaktadır. 
Bu  kitabın  İngilizcesi  1973  yılında  Amerika’da,  folklor  araştırmaları 
Serisi’nin  22’inci  kitabı  olarak  yayınlandı  ve  dünyanın  en  büyük  bilmece 
külliyatı olarak nitelendirildi. İngilizce kitabın hazırlanmasında emeğin büyüğü 
Prof.  Tietze’nin  idi.  Büyük  sabrı  ve  kılı  kırk  yaran  dikkati  ile  bilmecelerin 
tümünü  İngilizceye  o  çevirmiştir.  Ayrıca  kitabın  önsözünü  yazmış,  kitaptaki 
çeşitli  dizinleri  de  o  hazırlamıştır.  Ama  bu  Türkçe  kitap  tümden  benim  işim 
oldu; bundan bulunacak kusurlarla Prof. Tietze’nin hiçbir ilgisi yoktur. İngilizce 
kitaptaki  önsözü  bu  kitaba  almadım…  Kitabımızda  bir  araya  getirilen 
bilmecelerin  çoğunluğu  Anadolu  ve  Trakya  Türkiye’sinden  toplanmış; 


243 
 
bunların  yanına  Bulgaristan,  Yunanistan,  Yugoslavya,  Kerkük,  Gürcistan, 
Kıbrıs Türklerinden derlenen 3000’i aşkın bilmece eklenmiştir. 
Kültür  bir  sürekliliktir,  bir bütündür.  Bizim  halk  kültürü,  klasik  kültür  ve 
kümeler  oluşturmamız  araştırmaları  kolaylaştırmak  içindir.  Yoksa  birbirinden 
tümden kopmuş, birinin benimsenmesi, birinin yadırganması gereken iki ayrı 
kültür  yoktur.  Yurdumuzda  tarih  ve  coğrafya içinde  gelişen  bütün  kültürler, -
buna  azınlık  kültürleri  de  girer-  bizim  kültürümüzdür.  İçinde  bulunduğumuz 
toplum  ve  kültür  kargaşası  içinde,  şimdilerde,  halk  kültürünü  horlamak,  onu 
küçümsemek moda oldu. Halkın olan her şeye yukarıdan bakan bir seçkinler 
dili, edebiyatı, romanı ve şiiri tutkunluğu içinde aydınlarımız. Halk edebiyatını 
bilmenin  bile  sanatçıya  zararından  çekinmeden  söz  edilebiliyor.  Divan  şiirini 
bilmek  ve  tanımak  neden  şairlerimize  zararlı  olmuyor  da,  halk  şiirini  bilmek 
oluyor, anlamak kolay değil. Umudumuz o ki, bu kitapta bir araya getirdiğimiz 
binlerce bilmecedeki  dil  zenginliği,  şiirsel imajların  yeniliği  ve  güzelliği,  biçim 
çeşitliliği bizim seçkinlerin dikkatini çekecektir.
154
 
Yukarıdaki 
paragrafta 
kültür 
ve 
toplum 
hakkında 
kısaca 
bu 
değerlendirmelerde  bulunan  Başgöz,  daha  sonra  bilmeceleri  okuyucusuyla 
paylaşmaktadır. 
 
                                                             
154
 İlhan Başgöz, Türk Bilmeceleri II, Ankara, 1993, s. vii-ix (önsözde)  


244 
 
c.  İki  Halkbilimcinin,  Halkbiliminin  Farklı  Konularında  Verdikleri 
Eserlerin Tartışması ve Yorumları 
Tanıtılan  eserlerde  görüldüğü  gibi  Boratav,  halkbiliminin  daha  çok  düzyazı 
(nesir) türündeki eserleri üzerinde  yoğunlaşmışken, Başgöz  ise daha çok şiir türüne 
eğilmiştir.  Farklı  konularda  verdikleri  eserlerde  göze  çarpan  ilk  özellik  buradadır. 
Boratav, masal ve halk hikâyeciliği hakkında oldukça detaylı ve külli eserler kaleme 
almıştır.  Hoca’nın  eserleri  bu  alanda  araştırma  yapmak  isteyenlerin  ilk  başvuru 
kaynakları  arasında  yer  almaktadır.  Başgöz  ise  gerek  halk  şiiri  gerek  halk  ozanları 
gerekse türkü alanlarında temel kitaplar yazmıştır. 
Eserlerde  biçim  olarak  önceki  bölümde  de  görüldüğü  gibi  dil  açısından 
farklar  görülmektedir.  Boratav  oldukça  zor  bir  dil  kullanmışken  Başgöz  daha  yalın 
bir dilde eserler kaleme almıştır.  Konunun  meraklısı, sıradan  bir okuyucu Başgöz’ü 
bu alanda da yine kendine daha yakın bulacaktır. 
Başgöz,  eserlerinde  folklor  başta  olmak  üzere  diğer  sosyal  bilimler  alanında 
da  güncel  ve  uluslararası  bilim  adamlarının  konu/konular  hakkındaki  görüş  ve 
düşüncelerini  kullanmıştır.  Eserlerinde  yer  alan  Noam  Chomski’nin  ve  Alan 
Dundes’in  görüşleri  buna  en  güzel  örnektir.  Boratav  ise  eserlerinde  daha  çok  Türk 
yazar  ve  düşünürlerin  (Zeki  Velid  Togan,  Peyami  Safa,  Nurullah  Ataç  v.d.) 
konu/konular  hakkındaki  görüşlerini  kullanmıştır.  Ancak  Wolfram  Eberhard  ile 
birlikte  yaptığı  çalışmasında  yabancı  bilimcilerin  konu/konular  hakkındaki 
görüşlerine de yer vermiştir. 
Başgöz’ün  eserlerinde  gerek  ülkemiz  siyaseti  gerek  genel  siyaset  hakkında 
daha fazla bilgi bulunmaktadır. Özellikle Âşık Ali İzzet Özkan ve Yük Taşımıyoruz 


Yüklə 1,25 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   68   69   70   71   72   73   74   75   ...   80




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə