T. C. İStanbul 13. AĞIr ceza mahkemesi

Mahkeme Başkanı: “Yorum yapmadan soru cevap alalım.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Efendim omurga kırığı nörolojinin branşı değildir.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ama felç olma olasılığı nörolojinin branşıdır değil mi?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ortopedinindir gene, orto ve beyin cerrahi, nöroloji ikinci planda.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Nöroşirurjinin, nöroşirurjinin hatta.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet beyin cerrahi olabilir.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bunu ben avukat olarak bile biliyorum efendim.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Mahkeme Başkanı: “Ne güzel.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi şunu söylemek istiyorum 26 Haziran 2002 tarihinde bir rapor düzenlemiş, Başkent Üniversitesinin düzenlediği son raporlardan biri. Ve bu raporda açıkça Ecevit’teki bu omurgasındaki kırığın iyileşme süreci içerisine girdiği ve bir bası yapmadığı açıkça belirtilmiş, yani 26 Haziran itibariyle dosyada mübrezdir efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Hı.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “İkincisi o tarihte Başkent Üniversitesi.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdi bak bunlar yorum.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hayır efendim şunu söylemek istiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Yani soruya gelene kadar (bir iki kelime anlaşılamadı) ne olmuyor.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ama ben anlatacak… ama anlat…”

Mahkeme Başkanı: “Bir sorunuzu sorun, bakın şöyle yapalım, ters dönelim soru sorun.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Anlayamaz ki tanık.”

Mahkeme Başkanı: “Anlayamazsa soralım, biz bakın anlayacağız.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim ben yardımcı olmaya çalışıyorum, yönlendirmiyorum bakın.”

Mahkeme Başkanı: “Yok, yok yardımcı, ama bakın yardımcı olma değil, soru sorma tekniğinde sorarsınız, anlayamadım derse şundan dolayı sordum diyerek açıklarsınız.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet.”

Mahkeme Başkanı: “Diğer türlü ya savunma yapıyormuş gibi oluyor.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet.”

Mahkeme Başkanı: “Dilekçelerinizde de biz şunu okuyoruz sürekli olarak.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki.”

Mahkeme Başkanı: “Gerçekten tıbbi bilginizin yüksek olduğunu da görüyoruz orada.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Yok estağfurullah efendim hiç öyle bir iddiam yok.”

Mahkeme Başkanı: “Yani onu da söyledik duruşmada, çok ne güzel diye.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Tıbbi bilgisi yüksek olan müvekkilimdir, ben değilim efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Ya tabi yani mutlaka bir avukatla şey boy ölçüşemez belki ama ama sizin ki de herhalde çok fena değil yani.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Estağfurullah, şimdi efendim şunu söylemek istiyorum, Tanık Temmuz sonu Ağustos başında.”

Mahkeme Başkanı: “Ama tedavi olmaya gelmem size onu söyleyeyim.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim bende hiç öyle bir iddiam yok, kendi dalımda uzman olduğumu söyleyebilirim ama.”

Mahkeme Başkanı: “Evet buyurun.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi Sayın Tanık Ağustos ayı başında hastayı devraldığında bu omurgasındaki kırığı tamamen iyileşmediğini ama iyileşme süreci içerisine girdiğini söylüyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet, evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bende şimdi size şunu söylemek istiyorum 27 Mayıs 2002 tarihli rapor, burada diyor ki 9. kaburga kırığı pulmoner tromboli ile sol bacakta trombofilebiti yapılan tedaviler sonucunda iyileştiği. Parkinson ve miyasteni hastalıklarına uygulanan tıbbi tedavi ve kontrol altında bulunduğu tespit edilmiştir. Torakal 8. vertebra vertebrada daha önce tespit edilen konveksiyon fraktürünün stabilleşme eğiliminde olduğu, medüla spinalize bası yapmadığı tespit edilmiştir. Yani siz hastayı zaten devraldığınızda hasta sağlığına kavuşmuş, iyileşme sürecindeki bir hastayı 2 ay sonra devralmışsınız. Ve bunu da 27 Haziran 2002 tarihli basın bildirisiyle de bildirmiş.”

Mahkeme Başkanı: “Beni hiç dinlemiyorsunuz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bunu efendim kabul ediyor musunuz?”

Mahkeme Başkanı: “Beni hiç dinlemiyorsunuz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şunu söylemek istiyorum efendim 27 Haziran’da hastanın durumu da zaten rapora göre iyileşme sürecinde olduğuna göre.”

Mahkeme Başkanı: “Avukat Hanım eğer böyle devam ederseniz keseceğim, yönteminiz yanlış, yöntemi değiştirelim.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi efendim bunu sor…”

Mahkeme Başkanı: “Ben söylediğimi ben kendim dinliyormuş gibi hissediyorum.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Estağfurullah efendim öyle bir şey asla.”

Mahkeme Başkanı: “Yani ben kulaklarım duyuyor ben kendim ama siz duymuyorsunuz, şimdi bakın sorun, bakın çok güzel sorunuzu sorun size geldiğinde hasta iyileşme döneminde miydi, deyin.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Yoksa tamamen iyileşmiş miydi?”

Mahkeme Başkanı: “Ondan sonra deyin ki anlamadıysa ne demek yani derse o zaman açıklayın, hem böylelikle kestirmeden soruyu atlama şansımız olur.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki efendim, sizinle ilk defa huzurunuzda başkan olarak çıktım ama o nedenle.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam, tamam estağfurullah.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Kusura bakmayın yöntem.”

Mahkeme Başkanı: “Yok, yani bunun standart uygulama olması gerektiğini düşünüyoruz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Söyler misiniz?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet efendim kırık hangi kemikte olursa olsun kırıldığı andan itibaren iyileşme sürecine girer. Biz onun sadece istediğimiz pozisyonda kalmasını, için gayret gösteririz. Eğer istediğimiz pozisyonda ise bunun için hiçbir şey yapmamıza gerek yok. Tekrar ediyorum ister omurga kırığı olsun, ister kemik kırıkları olsun, uzun kemik kırıkları, isterse yassı kemik kırıkları hangi kemik olursa olsun kırıldığı andan itibaren orada iyileşme süreci başlar. Ve bu potansiyel eğer örneğin el, kolda bir çatlak varsa hiçbir şey yapmayız, bırakırız, hiç ayrılmamış kırıktır, kendi başına iyileşme, iyileşir gider, bu iyileşme süreci kırıldığı anda başlar.”

Mahkeme Başkanı: “Ama eğri tutma riski varsa o zaman müdahale ederiz.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet ne yaparız, alçı yaparız, ama iki kol birden kırılmışsa, iki tarafı birden kırılmışsa hareketlidir. Alçı yaparız, biz sanıldığı gibi değil, şöyle de değil biz bazen yatan hastalarımıza da korse veriyoruz. Boyun ameliyatı olan, boyun fıtığı olan ameliyatlı hastalar yatarken boyunluk takıyorlar. Biz boyunluk taksın da hemen ayağa kalksın diye mi şey yapıyoruz. Ya da ne bileyim alçı yapmamızın sebebi yani bir korse veremediğimiz için mi hayır, onla muhafaza, önemli olan bir tespit sağlamak, onu tespit edip hastayı ayağa kaldırmak ama omurga kırıklarında tüm vücut alçı yaptığımız hastalar da vardır ve yatarlar, ayağa kalkamazlar hemen. Fakat hangi kırıklarda, instabil dediğimiz kırıklarda, yani tehlikeli olabilecek, kayabilecek, önündeki medilaspinas dediğimiz ana omuriliğe baskı yapabilecek, felce neden olabilecek kırıklarda bunların klasnikasyonları var. Baya klasifikasyonu var, bir milim taşmışsa tip bir, iki milim taşmışsa tip iki, öndeki bağ kopmuşsa üç, dört, beş böyle baya bir şeyi vardır. Bakarsınız bu hangi iki A mesela, iki A nedir, hiçbir şey yapmazsınız bu kırığı serbest bırakırsınız. Yani bunun için çok büyük bir bilgi sahibi olmasına gerek yok. Her yerde yazar bunlar.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ben sorumun cevabını alamadım efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Bir daha soralım bak şimdi soruyu, soruyu bir daha soralım.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “28 Haziran’da düzenlenen raporda bu kırığın iyileşme sürecinde olduğu belirtilmiş.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Okudum tıbbi terimlerini, tekrarlamak istemiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Yani siz hastayı aldığınızda yara iyileşebilir miydi?”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Siz zaten hastayı.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bütün kırıklar olduğu andan itibaren iyileşme sürecine girmiş demektir. Önemli olan şu.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ama stabilleşme diyor.”

Mahkeme Başkanı: “Yani o andaki durum.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ve bası yoktur diyor raporda.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Stabilleşme diye bir şey olamaz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim ben raporu aynen okuyorum.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hanımefendi eğer stabil, ya stabildir ya instabildir.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bakın efendim ben okuyorum, ben yanlış tabir kullanmak.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Stabilleşme, instabil bir kırık öyle bırakırsınız kendi kendine stabil hale gelemez.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim o tarihe kadar tedavi olmuş yalnız.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Nasıl tedavi, yani bakın instabil kırık tedavisi cerrahidir, ameliyattır, plak koyarsınız, platin koyarsınız.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki efendim okuyorum ben aynen.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “8. vertebra daha önceden tespit edilen kompresyon fraktürünün stabilleşme eğiliminde olduğu.”

Mahkeme Başkanı: “Stabilleşme eğiliminde.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Medül… medulla spinalize bası yapmadığı.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Tespit edilmiştir diyor.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Kompresyon kırığı ne demek biliyor musunuz, kompresyon kırığı bütün omurga kırıklarının birinci tipidir. Yani stabil demektir, zaten adı üzerinde stabil demektir.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ama.”

Mahkeme Başkanı: “Biz de birinci sınıftan başladık haydi.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “E yani.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki bası yapmadığı iyileştiği anlamına gelmez mi, nörolojik bir bası yapmadığı, bu.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bası yapmadığı.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Tehlike yok anlamına gelir.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “O zaman demek.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bir alarm yok, yani bir şey yapmanıza gerek yok demek anlamına gelir.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Çok güzel teyit ediyorsunuz, yani 26 Haziran’da tehlikenin geçip iyileştiği.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Tehlike olmadığını teyit ediyorum.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Başkent’in.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Tehlike yoktu, tehlike geçti demiyorum, zaten yokmuş.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim tehlikenin olmadığını yine ortopedist olarak söylüyorsunuz, nöroloji uzmanı da hazırdır, dilersiniz de felç ihtimali vardır diyor.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Çünkü omurganın ortasındadır diyor, onu da profesör nöroloji uzmanı söylüyor efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “(bir iki kelime anlaşılamadı) biz ona Allah bilir derim yani.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam. Allah bilir.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Onlar da Allah diyorlar gibi sizi dinledikçe sanki öyle geliyor.”

Mahkeme Başkanı: “Allah bilir, evet, buyurun.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi efendim Cerrahpaşa ve Gazi Üniversitesindeki hekimlerle konsültasyon yaparak tedavisini düzenlediğinizi söylediniz.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi Ecevit’in tedavisini yürüten sağlık heyetindeki doktorlar kimdi, siz sadece Cerrahpaşa’dan bir tek Mustafa Emre’nin ismini verdiniz, kimdi bu sağlık?”

Mahkeme Başkanı: “Diğer isimleri söyleyebilir misiniz?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet bir miyasteni ile ilgilenen bir bayan profesör var ismini daha sonra verebilirim size hatırlamıyorum. Gazi Üniversitesinden Atiye Çengel Hanım, ifademde vardı kardiyolog profesör.”

Mahkeme Başkanı: “Atilla.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Atiye Çengel Hanımefendi.”

Mahkeme Başkanı: “Atiye Çengel.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Atiye Çengel.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Atiye Çengel, evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Başka, bu kadar mı?”

Mahkeme Başkanı: “Tamam, isim öğrenmek.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bu hastalıklarla ilgili üçü, hatta bir tanesi kardiyolog yani o.”

Mahkeme Başkanı: “İsmi ne demiştiniz onun?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Atiye Çengel.”

Mahkeme Başkanı: “Atiye Çengel.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Atiye, Profesör Doktor Atiye Çengel bölüm başkanı.”

Mahkeme Başkanı: “Siz varsınız, bir bayan doktordan bahsettiniz.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Mahkeme Başkanı: “Üç kişi.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Dört, beş, altı?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Konsülte ettiğimiz arkadaşlarımız var, dışarıdan mesela gene ortopedide Şahap Atik vardır.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şahap Atik evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Gazi Üniversitesinde röntgenleri beraber incelediğimiz arkadaşlarımızdı evet.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki efendim bu konuda çeşitli tetkikler yaptırdınız diyorsunuz, bu hekimler bir rapor düzenlediler mi en azından hasta ve mutlaka eşi, yakınları bu konudaki çalışmalarınızın bir değerlendirmesini istemiştir ki bir ülkenin Başbakanını tedavi ediyorsunuz. Gizli ya da değil ama en azından hastanın bilgilenme hakkı çerçevesinde bu bilgileri ona sunmuş olmanız gerek.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Yapılan her türlü şeyden kendilerinin bilgisi vardı ve kendilerinin onayını alarak zaten yapıyorduk yani.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Rapor düzenlendi mi efenim tetkikler kendilerine teslim ettiniz mi?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Elbette tabi ki.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Raporları da mı teslim ettiniz?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bütün yapılan tetkikleri raporları resmi çıkmış o kurumsal gelen raporların hepsi kendilerine teslim edildi.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Kendinize suret almayı düşünmediniz mi? Bir Başbakanı tedavi eden bir hekim olarak.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Yo ben anılarımı da yazmadım zaten merak etmeyin öyle bir şey yok.”

Mahkeme Başkanı: “Evet yani hatıra olsun diye saklar insan.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Yok yani nedenleri var onun neden yapmadığımızın ama.”

Mahkeme Başkanı: “Nedir gizli mi?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bu, bu da bana kalsın.”

Mahkeme Başkanı: “Peki kendisinde kalacak bazı bilgileri var.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki efendim şöyle bir şey.”

Mahkeme Başkanı: “Tabi zorlayamıyoruz şu unsuru oluşturacak şeyler varsa kendisine soruşturma kovuşturma olacak.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi Rahşan Ecevit’ten Sayın Mahkemeniz Ecevit’le ilgili tüm tedavi evraklarını istedi ve Mahkemeniz de sadece Başkent Üniversitesindeki tedavi süreciyle Hacettepe’deki bu Abacı’nın yapmış olduğu tedavi ve o Hacettepe’deki Oktay Sarıbaş’ın tedavi evraklarını gönderdi.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Niçin Mücahit Pehlivan’ın bu düzenlediği rapor ve tetkikleri göndermedi kendisine teslim etmişse?”

Mahkeme Başkanı: “Bu tetkik evraklar kimde yeri neredeydi nereye bıraktınız nereye teslim ettiniz?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evde hepsi evde efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Hani bir grafiği MR.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hepsi, hepsi evde.”

Mahkeme Başkanı: “Evde?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evde kendi evlerinde, kendi evinde.”

Mahkeme Başkanı: “Ha yani Rahşan Hanımın evindeymiş.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ama yani diğerlerine gönderip bunu göndermemesi de.”

Mahkeme Başkanı: “Rahşan Hanım niye göndermedi onları sizinkileri.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hepsini gönderdi efendim diğerlerini.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “İşte bilmiyorum neden olduğunu ama.”

Mahkeme Başkanı: “Ayırdınız mı onları mesela şunlar bizden önceki dönem şunlar bizden sonraki dönem öyle bir ayrım var mıydı?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet evet tabi öyle bir ayrım vardı ama bizim şeyler hepsi günü gününe ilaçları da.”

Mahkeme Başkanı: “Yani dosyalarınız klasörleriniz vesaire.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hepsi evet evet orada var. Zaten o sağlık dönemini yazacağımız zaman onların hepsi işimize yarayacaktı. Onun için tasniflenmişti hepsi.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Ama onlar teslim etmediler dediniz değil mi?”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Teslim etmiş Rahşan Hanıma ama Rahşan Hanım mahkemeye niye göndermedi diyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Vermedi diyor niye vermemiş olabilir.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hepsini gönderdi niye göndermedi sizin yani gizlenen bir şey mi var o dönemle ilgili acaba.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Kendisinin bilemiyorum, bilemiyorum, bilemiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Bilemiyorum dedi.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki efendim kendisi tanık ve çok önemli bir konuda iddialar ortaya atan bir tanık.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bugün de tanık olarak dinleneceğini herhalde aylar öncesinden biliyor ki ufak ufak bu konuda çeşitli bas...”

Mahkeme Başkanı: “Yok şey dedi.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “1 ay önce açıklamalara başlamış.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hiç konuşmadım hiç.”

Mahkeme Başkanı: “Hiç konuşmadım dedi (bir kelime anlaşılamadı).”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hayır şimdiye kadar konuşmamışta hep böyle.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hiç.”

Mahkeme Başkanı: "Mayıs ayında herhalde konuşmaya başlamış.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet. Şunu söyleyeyim 1 aydır.”

Mahkeme Başkanı: “1 Mayıs ayıydı.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet efendim bu işte Recai Bey’in.”

Mahkeme Başkanı: “Recai Bey’in ifadesinden sonra.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “(bir kelime anlaşılamadı).”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi bu kadar önemli bir dava. Müvekkilim 3 yıl üç buçuk yıldır tutuklu. Bugün huzura gelirken tıbbi deontoloji kuralarına göre en azından bu tetkik evraklarını o hani yaptırdığı yerlerden en azından alıp gelmesi beklenmez miydi niçin alıp gelmemiş? Raporlarını o zaman almamış suretini almamış ki alması beklenirdi. Başbakan gibi bir makamın tedavisini yürütüyor.”

Mahkeme Başkanı: “Hı. Yani siz vereceğiniz beyanları çok tahmin ediyordunuz burada. O kendinizi destekleyecek özellikle özel has… yerlerden.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır ben sadece benim bilgime başvuracağını düşünüyordum.”

Mahkeme Başkanı: “İsteseniz alabilir mi… alabilir miydiniz mesela Umut mu dediniz o?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Umut da resmi olarak da isteyebiliriz. Alınabilir oralardan tabi ki elbette.”

Mahkeme Başkanı: “Yani sizde alabilir miydiniz?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Çok hoş olmazdı belki ama.”

Mahkeme Başkanı: “Peki çok hoş olmaz dedi.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bu da hoş olmadı buraya gelip bu iddiaları ortaya atarken belge yok efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Ama tabi o ben dinleneceğimi düşündüğüm için dedi.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim dinlenirken de belgelerle siz de soruyorsunuz belgesi var mı raporu var mı? Bunu herkes bilir.”

Mahkeme Başkanı: “Efendim beyanım alınacağını düşündüğü buyurun devam edin.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi siz bazı televizyon programlarında bütün ilaçları kestik diyorsunuz. Bazen sadece kortizonu kestik diyorsunuz şu anda vardığınız karar nedir hangi ilaçları kestiniz?”

Mahkeme Başkanı: “Kesilen ilaçlar bir, iki, üç.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bir kez daha söylüyorum kortizon kesildi lağman için verilmiş olan materyaller kesildi ve şey için kullandığı Parkinson için kullandığı bir ilaçla değiştirildi.”

Mahkeme Başkanı: "Evet bir ilaç değişmiş ikisi engellenmiş.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki kortizonu kestiniz miyasteniyi hangi ilaçla tedavisini sürdürdünüz onun yerine ne verdiniz?”

Mahkeme Başkanı: “Yerine verdiğiniz ilaç.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Onun yerine nöroloji uzmanı bir ilaç verdi ama kortizonu tamamen kestik yani.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ama ne verildi sonuçta bir eksiklikten de daha son...”

Mahkeme Başkanı: “İlacı yani.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır hayır hayır yani kortizonu kesmemiz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ama ne verdi.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Miyasteniyi alevlendirmedi tetiklemedi.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Tedavisi onunla yapılıyor zaten o hastalığın başka yerine ne verdiniz. Kortizonun.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bakınız şimdi bazen komplike vakıalarda tedavi kitaptan kitabın arasından baktığınız gibi görünmeyebilir.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hı.”

Mahkeme Başkanı: “Doktor (bir kelime anlaşılamadı).”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bir ilacı kullanmanız gerekirken onun yan etkilerini de yanında göz ardı edemezsiniz. Bazen artı eksi hesabını iyi yapmanız lazım ona göre ilaçları değiştirmeniz gerekir.”

Mahkeme Başkanı: “Evet ilaç değişmiş.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki ilaç değişmiş ama hangi ilacın kullanıldığını da söyleyemiyor.”

Mahkeme Başkanı: “Onu onu siz mi verdiniz ilacı yoksa başka doktor mu?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Yok nörolog nörologumuz vermişti.”

Mahkeme Başkanı: “Nörolog verdi size anladım.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bazen de nöroloji konusunda eğitim aldım diyor da yani alacın ismini bilmesi lazım en azından.”

Mahkeme Başkanı: “Yani ha ama herhalde onu (1 kelime anlaşılamadı) vermiş diye anladım ben.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi efendim kort… birde sizin bu Haber A’da bir beyanınız var diyor ki 3 yıl boyunca bu hastaya kortizon kullandınız kemik erimesine sebebiyet verdiniz gibi bir iddianız var. Siz 3 yıl boyunca tedaviyi Başkent Üniversitesinin yürüttüğünü mü zannediyorsunuz?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır hayır yanlışlık var 3 yıl boyunca öyle bir şey söylemedim ben.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Burada.”

Mahkeme Başkanı: “Siz ona sizde söylediniz mi siz bu kortizonu kaç aydır gündür yıldır kullanıyorsunuz diye bir soru sordunuz mu?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır efendim fakat yani yüksek dozda kortizon alıyordu onu biliyoruz ve biz yaptığımız toplantı.”

Mahkeme Başkanı: “Düşük yani düşük doz yüksek dozun anlamı nedir?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Düşük doz bazen bu yüz felçleri falan olur bazen işte ağız eğilmesi rüzgara bağlı fasiyen paraliz deriz bazen santraltip de olur falan onlarda çok düşük dozda günde kilograma hesabı vardır. Bir tek doz ya da birkaç doz alarak zamanla bir birkaç hafta kullanır ve her geçen gün azar azar da kesilir.”

Mahkeme Başkanı: “Yani doktorun tavsiyesi yüksek doz mu?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim yüksek doz diye söylediği.”

Mahkeme Başkanı: “Öyle dedi.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Zaten fotoğraflarda özür diliyorum fotoğraflarda gördüğünüz zaman bir kortizon kullandığınız zaman bir moonface böyle ay dede surat oluyor bir Başbakanda böyle bir görünüş var yani o tamamen kortizona bağlı bir.”

Mahkeme Başkanı: “Ruhani diyorsunuz.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet kortizon görüşünü var.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim bu kortizon görünüşü deyince hemen başka bir şeye geçeceğim. Bu görüntünün 2000 yılından beri Sayın Başbakanda olduğu Rahşan Ecevit’in buraya gönderdiği raporlardan belli ben aynen okuyorum efendim. 2000 yılının Şubat ayında zaman zaman tansiyon yükselmeleri oluyordu. Bu arada birtakım.”

Mahkeme Başkanı: “Soru soralım Avukat Hanım.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim şunu söylemek istiyorum yani ay yüzlü ifade bakın aynen 2002 yılında Doktor Arif Abacı’nın göndermiş olduğu bu raporda şöyle diyor.”

Mahkeme Başkanı: “Ya neye bağlıymış?”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Maske yüz. Hayır, şeyi diye söylüyor. Kortizon kullanımından sonra Başkent’te maske yüz oluştu.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Maske yüzle ay dede yüz farklı şeyler.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Farklı mı?”

Mahkeme Başkanı: “Evet tamam.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Farklı çok farklı.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki efendim şunu söyleyeceğim.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Çok farklı.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “4 miligram gün aşırı 2 adet prednol kullanılmış siz bunu yüksek dozda kortizon olarak mı değerlendir…”

Tanık Mücahit Pehlivan: “4 miligram değildi.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Burada efendim raporlar dosyada var.”

Mahkeme Başkanı: “Sizce ne kadardı ya sizin bildiğiniz?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Çok çok daha üzerindeydi.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim ben belgelerle konuşuyorum dosyada Rahşan Ecevit’in gönderdiği.”

Mahkeme Başkanı: “Yo ama o da herhalde iddiası farklı oradaki ya sanki dozu dozun üstünde gibi.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim ama Rahşan Ecevit gönderdi bu raporları ben dosyadan aldığımı okuyorum. Prednol 4 miligram 2 adet gün aşarı. Başkent Üniversitesinden de aynı şekilde doğrulandı Rahşan Ecevit’in gönderdiği raporun ekinden gönderiyor bunu.”

Mahkeme Başkanı: “Biz öyle gittik ilaç aldık dediler ki bunları çift yazıyorum çünkü şey olacak böyle yazmazsak doktor ödemiyor dediler böyle çift yazdılar ama bunu yarım güne (1 kelime anlaşılamadı).”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim şu bile çok düşük bir doz olduğunu söylediler Sayın Başkanım. Sayın Başkanım bu dozun.”

Mahkeme Başkanı: “Yani bazen reçetelerle şey uymaya biliyor.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bu dozun, bu dozun düşük en düşük doz olduğunu zaten birincisi dinle sizde dinlettiniz Karaoğlan belgeselini.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ne Sayın Ecevit ne Rahşan Ecevit’in böyle bir iddiası var. Recai Birgün de ben yanlış tedavi yapıldı demiyorum diyor. Adli Tıp'ta hem Hacettepe’de hem de Başkent’te yapılan kortizon tedavisinde doğru buldu yüksek bulmadı o nedenle Sayın Tanığın bu iddiasını tevsik edecek hangi tıbbi veri var lütfen bunu açıklasın.”

Mahkeme Başkanı: “Yani sizin bizim diyor elimizde belgemiz var diyor. Bizim belgemize göre düşük dozdadır diyor siz diyorsunuz yüksek dozdadır. Onu bir doktor reçetesine dayanıyorsa doktor tavsiyesine dayanıyorsa onun bir belgesi olması icap eder.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hangi tıbbi veri var efendim.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Efendim bizim yaptığımız o görüşümüz de o sırada gerek nörologlarla şeylerle evet var var.”

Mahkeme Başkanı: “Bize Rahşan hanım böyle bir şey teslim etmedi diyor.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evde vardı demek ki gönderilmemiş buraya.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Çünkü ilaç kullanma şeması farklı ellerinde rapor var zannediyorum burada ama orada kullanma şeması vardı yani.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim, hayır efendim ben raporun ekindeki kullanma şemasını soruyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam öyle dedi göndermemişler demek ki dedi.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Öyle bir şey değil bir kartonda kullanılacak şema.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Rahşan Hanım gönderdi efendim ben kendi kendime yani kendi dosyamdan bul.”

Mahkeme Başkanı: “Yo onu demek istemedi, ben diyor ki farklı bir şema vardı diyor. O gönderilmemiş diyor.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ama Rahşan Hanım niye göndermedi bu rapor, bunu gönderdi peki.”

Mahkeme Başkanı: “Onu bilmiyorum ki ben.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Çünkü onları kestik.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Yani bende belgeyle konuşuyorum Sayın Tanık gene birtakım soyut iddialar üzerinden gidiyor.”

Mahkeme Başkanı: “Ben böyle gördüm diyor evet, evet çözemedik durumu.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki siz bu kortizonu kestik diyorsunuz çeşitli ilaçları başka hangisini kestik demiştin lağmanı kestik dediniz ki lağman konusuna da geleceğim.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hı, hı.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi lağman konusunda Başkent’in düzenlediği hiçbir raporda böyle bir tespit yok müvekkilim de söyledi dubalak önerilmiş sadece.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Süspansiyon olarak.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ancak, ancak siz dediniz ki kalın bir dosya klasör halinde bana verildi bunun içinde çeşitli belgeler vardı grafiler vardı.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Röntgenler vardı evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet röntgenler vardı çeşitli ve ilaç kullanımı da vardı dediniz onu da söyle…”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hastanede kullanılan ilaçlar evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Başkent Üniversitesi evet. Bunlar var dediniz ancak sağlık heyeti raporlarının bu epikrizin olmadığını söylediniz hatırlamıyor olabilir misiniz?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bu, hayır mümkün değil.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Raporlar peki sağlık heyeti raporları yani tutanakla Recai Birgün’e ve Rahşan Ecevit’e teslim edilen.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır, hayır, hayır, hayır.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki sizden niye gizlediler bu raporları mahkemeye gönderiyorlar tutanakla teslim alıyorlar ama tedavisini yürütecek hekimden gizliyorlar bunun mantıki bir açıklamasını getirebilir misiniz?”

Mahkeme Başkanı: “Sizden niye sakladılar. Sizden saklama niyetleri olmuşsa saklama düşüncesi.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bilmiyorum ama o zaman şöyle bir yargı vardı yani bir kaygı vardı daha doğrusu Başkent’in bir rapor düzenlemesi Başbakan hakkında görev yapamaz gibi bir şeyler yapılacak diye ve son derece herkes çok tedirgindi. O dönem böyleydi.”

Mahkeme Başkanı: “Yani adeta sizi hastayla baş başa bırakıp mevcut hastalığını bul der gibi bir duruma düştünüz.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet. Evet.”

Mahkeme Başkanı: “Olabilir herkes her şeyi bilmek zorunda değil.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet. Şimdi siz Başkent’teki ben aynen o haber programındaki beyanınızı okuyorum. 3 yıl boyunca kortizon tedavisi yaptınız diyorsunuz.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır 3 yıl boyunca kortizon tedavisi bir yanlış anlaşılma var orada.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bir yanlış anlama mı kamera kayıtlarını da tekrar Mahkemenize takdim edeceğim çünkü aynen o şekilde söylüyorsunuz.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Olur.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Çünkü aynen o şekilde söylüyorsunuz. Yani siz Başkent Üniversitesindeki yatarak tedavi gördüğü süre sadece yatarak artı evdeki süresi toplam 34 gün. 34 gündeki kortizon tedavisi nedeniyle mi hastanın kemiklerinde erime olduğunu beyan ediyorsunuz.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır ben şunun için iddia ediyorum.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hastayı devir aldığınız durumu mu söylüyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika karşılaşmasın cümleleriniz.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet. Omur bir omurgasında kırık olmaz. O bölgedeki kırık kırığın tipinin şeklinin böyle olabilmesi için mutlaka kemik erimesi olması gerektiğini ya da tümör olacak ya da yüksek enerji olacak mümkün değil bunlar yok ortada o zaman osteoporozdan başka hiçbir şey kalmıyor geriye bir. İkincisi benim çağırılma sebebim ve bana ilk sorulan şey biz 8 ay yatmak zorunda mıyız? Ve ben de 8 ay yatmayı gerektirecek bir patoloji var mı diye bunun arayışı içine giriyorum bakıyorum ki yok. Hayır, yok diyorum ayağa kalkmanız lazım.”

Mahkeme Başkanı: “Yani benim çağırılma sebebim diyor 7 ay 8 ay yatacaktım.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet ve bana bu bir defa iki defa değil bu bana sürekli soruldu ve bu bu bir bir hafta bir hafta bir 10 günlük bir görüşmenin arkasından ben kendilere uzun bir brifing verdim anlattım durumu ve kabul ettiler kendileri. Tamam, biz neyi istiyorsanız onu yapalım dediler.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sayın Başkanım şimdi bu omurgadaki kırığın ya kemik erimesi ki bu kortizondan olabilir diyorsunuz. Ya da şiddetli mi ne dediniz siz bir güç mü nedir o kas…”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Travma ama yüksek enerjili bir travma yani.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet şimdi yüksek enerjili travma acaba düşme olabilir mi?”

Mahkeme Başkanı: “Yani bu trafik kazası gibi.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ateşli silah yaralanmalarından bahsediyorum ateşli silah yaralanmaları yani omurga sırt omur omurgası öyle düşmeyle falan kırılmaz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki şimdi dosyadaki yine biliyorsunuz sizde de olan raporlara göre Sayın Ecevit taburcu olduğunun ertesi günü 28 Mayıs 2002’de düşmüş. Daha önce de ilk taburcu olduktan sonra 6’sında düşmüş Sayın Rahşan Ecevit’te bunu teyit etti 15 gün sonra fark ettik dedi. 30 Mayıs 2002’de düşmüş yani Milli Güvenlik Kurulunun ilk toplantısı günü burnundan yaralanmış. 12 Haziran 2002’de düşmüş 22 Ağustos 2003’te düşmüş ve bunların hepsinde de ya kaburgası ya omurgası kırılmış çökme olmuş. Yani bu bun…”

Mahkeme Başkanı: “Sizin kırık sizde bir miydi birden fazla mıydı birkaç yer kırık dediniz çünkü.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “İki tane kırık var.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Kırık.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Yani şunu demek istiyorum.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Kaburgada da var efendim.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Kaburgadaki kırık.”

Mahkeme Başkanı: “Kırk bir mi birden fazla mı kırık?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır kaburgada kırık yok iyileşmiştir ya da şey yok yani.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hayır efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Yani size öyle bir şikayet oldu mu?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır hayır bir şu kaburga üzerinde bir hassasiyeti var ama çok önemli bir şey değil yani bunlar günlük aktivitesinin yerine getirmesini engelleyecek durumlar değil.”

Mahkeme Başkanı: “Sizin bölgesi nerede sizdeki kırığın bölgesi?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Sırt bölgesinde tam.”

Mahkeme Başkanı: “Sırtta.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Sırtta 8. omur aşağı yukarı tam işte göbeğin 5 santim yukarısı gibi oluyor.”

Mahkeme Başkanı: “Kalbin arkası.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Veya 6 santim yukarısı gibi oluyor.”

Mahkeme Başkanı: “Sağ tarafta mı sol tarafta mı?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Tam ortada efendim tam ortada sırtta ortada oluyor.”

Mahkeme Başkanı: “Tam ortada tamam.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Şimdi şunu demek istiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “O bölge kırıklarının olabilmesi için düşmeden kırabilir mi evet kırılabilir ama kırılması için o bölgenin erimiş olması gerekiyor bunu bunu söylüyorum ben yani.”

Mahkeme Başkanı: “Evet yani benim benim yorumum bu diyor.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Aksi takdirde travmaya bağlı kırılacak olsa bel kırılır veyahut da boyun kırılır. Omurga sırt omurları kolay kolay kırılmaz çünkü çok sıkı bir yer orası. Bel daha kolay kırılır.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki sigara yüksek miktarda sigara kullanım bu kemik erimesini artırır mı o yaştaki bir kişide?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Artırabilir ama eksi 7’lere kadar çıkarmaz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Eksi 7 değil zaten efendim bizi tespitlerimiz gene dosyada var üç buçukla 5 arasında siz de bazen 6 diyorsunuz bazen 7, yedi buçuğa kadar çıktı.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ama kayıtlarla tevsik edilen üç buçukla 5 arasında.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet birde o şeydeki tetkikleri istersek orada daha net görebiliriz.”

Mahkeme Başkanı: “Neredeki?”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şunu söylemek istiyorum.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “O Umut tıp merkezinde yapılmıştır efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam. Umut Tıp Merkezindeki belgelerde.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “(bir kelime anlaşılamadı) T skorları vardır Z skorları vardır orada da yanılmayalım oldu mu?”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi şunu söylemek istiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Çok tıbbi konulara geçince bizde karıştırıyoruz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bu efendim şunu söylemek istiyorum.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi üç buçuk 5 veya 6, 7 bilemeyiz ama bizdeki tedavi süreci 34 gün. 34 gün içerisinde prednol 4 miligram 2 adet gün aşırı kullanmakla bir kişinin kemik erimesi bu boyutlara ulaşır mı yoksa 3 yıldır.”

Mahkeme Başkanı: “Sadece 34 gün kullansa.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hacettepe Üniversitesinden başladı kortizon Parkinson teşhisi de miyasteni teşhisi de orada kondu. Oradan itibaren yapılan tüm kortizonun sonucu ve sigara kullanımıyla bu sonuca ulaştı 34 günde olur mu efendim bu oran?”

Mahkeme Başkanı: “Sadece 34 gün kullansa olur mu bu?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Efendim ben siz savunmaya geçiyorsunuz ama şöyle bir şey söyleyeyim ben sizi suçlamıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Şunu demek istiyorum madem daha önceden böyle bir şey vardı. Başkent Üniversitesinin ilk yapması gereken tetkik Başbakana kemik mela dansometrisiydi.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Yapılmış efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bunu gördüğü anda madem kortizon daha önceden kullanıyordu sizin kesmeniz gerekiyordu kortizonu.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim onun karşılığında kosamaks peki efendim.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Eğer siz. (bir kelime anlaşılamadı).”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika bir dakika bir dakika laflarınız karşılaşıyor. Buyurun söyleyin.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bu laf yeterli değildi. Eğer böyle bir şey vardıysa ben yani suçlamıyorum kimseyi belki daha önceden kullanıyordu ona bağlı da olabilir. Belki hasta yanlışlıkla kullanmış da olabilir.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ama sizin göreviniz bunu tespit etmek. Böyle bir kırık olunca bu kırık neden oldu bunu araştırmak zorundasınız bunu araştırdığınız zaman da bunu sebebini bulursunuz. Nedir kortizon nedir kortizon osteoporozya o zaman siz kesseydiniz keşke bunu siz tedavi etseydiniz yani o sürece siz sağlasaydınız.”

Mahkeme Başkanı: “Yani 34 gün öncesinde böyle bir şey varsa hastanenin bunu araştırması bulması veya ona göre tedaviyi uygulaması lazım.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır öyle dedi ya efendim 34 günden bu olmaz eskiden beli geliyordur mutlaka deniyor ya.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Kortizon tedavisi efendim 3 yıldır yapılıyordu Hacettepe’de yapılıyordu (bir kelime anlaşılamadı).”

Mahkeme Başkanı: “(bir kelime anlaşılamadı). Bir dakika.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Efendim neden kesilmedi madem öyle.”

Mahkeme Başkanı: “Niye kesmediniz diyor evet cevabı bu.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim açıklamasını yapıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Yo açıklama yapmayın soru cevap.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hayır soru soru cevap.”

Mahkeme Başkanı: “Bakın soru cevap yapalım açıklama bakın ben ya”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki efendim şunu söyleyeyim.”

Mahkeme Başkanı: “Biz sustuk ama başkası sizin yorum yaptığınızı söyledi bakın yorum yapıyorsunuz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Bakın yorum yaparsanız ben soru haline getirin tamam.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki soru haline getiriyorum yorum yapmıyorum peki.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Kortizon kullanımının yan etkilerini azaltmak veya ortadan kaldırmak için biraz önceki beyanınızda her ilacın artısı eksisi dengesine göre kullanılır dediniz her ilacın yan etkisi vardır. Posomaks kaldevita kullanılmış birde omeprol midedeki yan etkisini ortadan kaldırmaya yönelik. Siz peki.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet Kaldevit kalsiyum.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika bir cevap versin bir dakika.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şunu sorumu devam edeyim de. Kortizonunun efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika cevap versin. Bir dakika Avukat Hanın cevap verin.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Efendim kalsiyum ve D vitamini fosomaks alledronat türü bir ilaçtır bununla beraber kullanılıyor haftada bir kez kullanılıyor. Bakınız onun şimdi ayda bir kullanılan tipleri var. Bir fosomaks dediğiniz ilacın biyolojik yararlığını yani ilacı içiyorsunuz 1000’de 2’si size yarıyor. 1000’de 998’i atılıyor. Nereden atılıyor biliyor musunuz bağırsaklardan atılıyor. Hele birde lağman yapıyorsanız o 1000’de 2’de emilmeden komple atılıyor. Ben diyorum ki fosomaksın yanında bir ilaç daha kullanılabilirdi. Yani bu çok karışık bir şey değil ki bir kastör hormonu kullanılabilirdi.”

Mahkeme Başkanı: "Evet doktorun uygulaması farklı.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ya da özellikle bakınız bizi fosomaks ya da alledronat tipi ilaçlar bunlar bağırsaklarda emilen ilaçlardır. 1000’de 2 emilimi 1000’de 2. Bunun biyolojik yararlılığını artırmak için hastamızın ishal olmaması özellikle gayret gösteririz biz.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika. Tesir etsin diye evet. Evet, şimdi devam edelim.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Mahkeme Başkanı: "Çünkü cü… o...”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki efendim fosomaksın yanında kullanılan kaldevitavin bu zaten o yan etkiyi de azaltmak için bir denge unsuru değil miydi? Siz hormon kullanmışsınız orada vitamin kullanılmış.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır olur mu öyle bir şey canım yani bir, yani.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Siz de fosomaks kullanmışsınız ama değil mi?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bir tanesi bir tanesi kalsiyum ve d vitamini. Biz kalsiyum ve d vitamini aldığınız zaman kana geçer oradan da dışarı atılır gider. Önemli olan kandaki kalsiyumu kemiğe depolamak ya da kemikteki kalsiyum yıkımını durdurmak önemli olan. Alledronat o fosomaksı onun için kullanıyoruz ama fosomaks çok kuvvetli bakın çok kuvvetli bir ilaç değil hala osteoporoz çok yaygındır kadınlarda menopoz sonrası dönemlerde. Erkeklerde çok nadir görürüz ama korktuğumuz bir hastalıktır.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Siz niye fosomaks kullanmaya devam ettiniz? Kortizonu kestiğiniz halde.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “İlave ettim efendim.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Vardı zaten ilaçları arasında fosomaks var.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır efendim fosomaksın yanına bir ilaç daha ilave ettim diyorum kastor ilave ettim.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Fosomaksın ama fosomaksı kullanmaya devam ettiniz 1000’de 2 olmasına rağmen faydası.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet yok çünkü 1000’de 998’i yok ki.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Kullanmasaydınız onu da kesseydiniz mademki faydası yok.”

Mahkeme Başkanı: “Yani faydasına olmuş ki öyle yapmış evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Yok böyle bir şey (birkaç kelime anlaşılamadı)”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim şunu söylemek istiyorum aynı tedavi aynı tedavi.”

Mahkeme Başkanı: "Doktorun tedavisine karışmayalım”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Uygulayıp.”

Mahkeme Başkanı: “Ekleme yaptım diyor.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hayır fosomaksın yanında burada vitamin kullanılmış Sayın Mücahit Pehlivan hormon kullanmış.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır efendim olur mu öyle şey ne kadar yani hepsi birisi elma birisi armut vitamin de kullanmaya devam etti.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Fosomaks da kullanmaya devam etti.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ancak bunlar kifayetsiz kaldıkça bunların etkisini artıracak sinerjik etki yaratacak kalsitonin diye bir hormon kullanıldı.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet birde hormon kullandınız.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki o daha sonrası şimdi şeyi de kestiniz kortizonu da kestiniz ama yerine ne ilaç kullandığınızı bilmiyorsunuz miyasteniyle ilgili değil mi?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet daha sonra da Sayın Ecevit bu tedavi sürecinden sonra beyin kanamsından vefat etti. Acaba bu ilaç şekillerinin değiştirilmesi sebebiyle yaşamını yitirmiş olabilir mi?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ne kadar süre sonra biliyor musunuz vefat ettiğini?”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ne kadar süre sonra vefat etti?”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim aynı şey bizim içinde geçerli dört buçuk yıl yaşadı bizde aynı şeyi söylüyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam konu dışına çıktık evet tekrar konuya dönelim tekrar konuya dönelim.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Aynı şekilde aynı Başkentin başarılı tedavisini ortaya koyuyor.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “(birkaç kelime anlaşılamadı).”

Mahkeme Başkanı: “Konuya dönelim tekrar evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sorumu soruyorum efendim. Lağman ile lağman ile.”

Mahkeme Başkanı: “Yani her her yönden bir sorum olursa hakkı burada yargılama uzar gider.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sayın Başkanım lağmanla vücutta su kaybı oldu beyin bundan etkilenir dedi böyle bir hastaya lağman yapılmaz da sık dedi. Doğru mu efendim onun teyidini alayım soruma ondan sonra geleceğim.”

Mahkeme Başkanı: "Evet diye başını salladı. O zapta geçmediği için böyle yapıyorum.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim Başkente teşekkür ederim. Başkentin raporlarında ise Başken diyetisyenlerinin vücuttaki su kaybını önlemek için 1500 kalorilik diyet vitamin ve mineral takviyesi önerdiği belirtiliyor bütün raporlarda bu var. Siz buna rağmen halen daha su kaybının neye göre belirliyorsunuz çünkü lağman konusu sizin iddianız dışında hiçbir belgede yok sadece soyut bir iddia.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ben gözümle gördüğüm şeyi söylüyorum ben ben sizinle alakalı bir şey söylemiyorum. Eve geldiğimde koli koli evde filit elemalar vardı. Bunları neden kullanıyorsunuz dedim. Başkent Üniversitesinde bana bunları verdiler dedi kendisi söyledi.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Gerekli durumda kullanılmak üzere ama her gün kullanım…”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Her gün kullanılmak üzere verilmiş koli bir ilaçtan koli koli olur mu? Bakını bir koli içinde belki 60 tane var 2 koli vardı evde.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim siz zaten Haziranda.”

Mahkeme Başkanı: “Temmuz dedi sanki Temmuz Ağustos mu dediniz?”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Temmuz’da devredilmiş siz Ağustos’ta almışsınız 1 ay boyunca da belki başkaları da geldi onu da bilmiyoruz o 1 aylık süreçte.”

Mahkeme Başkanı: “Başkası var mıydı tedavi olan evde?”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hayır efendim başka doktorlar da belki girmedi bilinmeyenler üzerinde duyumlar üzerinden hareket ediyoruz bu yargılamada.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Biz belgelerle konuşuyoruz karşıdan böyle yanıtlar alıyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi bir saniye efendim. Şimdi bir şunu söylediniz bir taraftan hastanın kemik yoğunluğu düşüktü kırılmada ondan oldu dediniz doğru mu bu?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Büyük bir ihtimalle ondan oldu evet.”

Mahkeme Başkanı: “Büyük ihtimal.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Büyük bir ihtimalle ama şiddetli bir travmada buna sebebiyet verebilir ama ufak ihtimal diyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı: “O da şey kurşun mermisi yarası gibi dedi.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır şiddetli bir travmada olabilir ama erime olduğu için orayı kırmıştır diyorum kemik erimesi olduğu için.”

Mahkeme Başkanı: "Yani kemik erimesi böyle bir rahatsızlığa sebebiyet vermiş olabilir.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki kemik erimesinin 34 günlük sürede sadece bu kadarlık kortizon kullanımıyla olabileceğini mi düşünüyorsunuz yoksa 3 yıllık süreyle mi? Evet.”

Mahkeme Başkanı: “Yani 34 günlük bir kortizon kullanımı buna sebebiyet verir mi genel?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bakın tekrar aynı şeye geldik biraz önce konuşmuştuk bunu.”

Mahkeme Başkanı: “Genel tıp bilginiz.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ben söylediğiniz dozlarda kullanılacak bir kortizon kemik erimesi yapmaz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Tamam.”

Mahkeme Başkanı: “34 günde.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ancak ancak benim gördüğüm.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hiçbir zaman.”

Mahkeme Başkanı: "Bir dakika.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ancak benim gördüğüm kullanımı o şekilde değildi daha yoğun kullanım vardı.

Mahkeme Başkanı: “Ya diyelim ki bir hap yerine 5 tane birden yutsa.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ve elinde bir şema vardı efendim bir şema vardı ve buna göre de azaltılacaktı daha azaltma sürecine daha gelmemişti merhum.”

Mahkeme Başkanı: "Yani bir yerine 5 yutsanız 34 günde tesir eder mi?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet evet tabi tabi o çok yoğun oluyordu yani biz onu hatta çok hızlı bir şekilde azaltarak kestik yani öyle günde 2 tane 2 miligramla falan öyle 2 günde hemen kesebilirsin biz öyle değil. Yani günlerce.”

Mahkeme Başkanı: "Tamam evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Onun programını yaptık ve azalta azalta azalta azalta tamamen kestik kortizonu, birden.”

Mahkeme Başkanı: “Kaç günde azalttınız?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Valla 1 hafta bir 10 günlük süreçti yani ama hızlı bir şekilde azalttım.”

Mahkeme Başkanı: “Yani atıyorum 10 taneydi 5 düştü 5’ti 3’e düştü gibi.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet evet evet evet tabi tabi öyle.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ama Rahşan Hanım bu belgeleri göndermedi nedense sadece o çizelgeyi Sayın Pehlivan gördü.”

Mahkeme Başkanı: "Niye göndermedi.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır ben değil, beyin cerrahları şey nörologlar da gördüler. Nörologların da önerileriyle zaten böyle bir şey yaptık. Fakat bakın o bu bu bu şema bunu bu tablo yaratmayabilir. Bu şema bunu yaratmaz daha doğrusu.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Prednol 4 miligram 2 adet gün aşırı.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ama bu değil ama bakınız.”

Mahkeme Başkanı: "Yani bu bu bu yetmez.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bu kemik erimesini tetikleyecek biz retosbeki arkaya doğru baktığımızda kortizondan başka hiçbir tane suçlu ajan görmüyoruz ama.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Tamam.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bu dozda değildir yani sizden önce mi kullanıyordu onu bilemiyorum ben onu bilemiyorum ama eğer sizden önce de kullanmış olsaydı sizin bunu kesmeniz lazımdı o zaman.”

Mahkeme Başkanı: “Yani sizin buradaki o an yorum yaptınız yorum yaptınız bu kortizon buna yapmış olabilir dediniz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet efenim başka bir nedeni yok çünkü.”

Mahkeme Başkanı: “Evet yani 34 günde bu dozajda olmaz ancak olabilmesi için kortizon olabilir bunun suçlusunu biz o ararız diyor ama uzun dönem kullanılmaması gerekir ve yüksek dozaj buna sebebiyet verir. (birkaç kelime anlaşılamadı).”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Geçmiş dönemde. 34, 34 gün ve düşük dozaj olduğunu kabul etti Sayın Tanık.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi kemik yoğunluğu düşüktür kırılmada büyük ihtimalle ondan oldu diyorsunuz. Bir taraftan da diyorsunuz ki Ecevit’e korse takmasına gerek yoktu merdiven inip çıkabilirdi hareket edebilirdi hatta biz bu tip omurga kırıklarında bunu tavsiye ediyoruz diyorsunuz bu da doğru mu?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “O ikisi farklı şeyler söylüyorsunuz şimdi.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ama bir dakika sorum bitemedi.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika cevap veriyor.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “O bölgede (birkaç kelime anlaşılamadı).”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sorum bitmedi sorum bitmedi efendim şimdi.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika Avukat Hanım cevap verin bir dakika.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim ama bölmeyin isterseniz ben.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika bir dakika lütfen ama sorunuzun cevabı var burada evet buyurun.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Efendim omurga bir taraftan omurga kırığı var diyorsunuz bir taraftan yürüyebilirsiniz diyorsunuz diye soruyor evet aynen öyle. Her kırığın tedavisi farklıdır. Bu kırık yürümekle bir herhangi bir komplikasyona yol açmayacak bir kırıktır. Yani istenilmeyen bir durumla karşılaşılmaz.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam şimdi cevap soralım. Evet, çünkü her ara sorular var ara soruları atlarsak kabul gibi oluyor.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi sadece bu omurgadaki kırıktan yola çıkarak çelik korse takmasına gerek yoktu her hareketi yapabilirdi diyor ki.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Biz zaten Başkente raporlarında da mutlak yatak istirahatı hiç önerilmemiş orada bir yatak istirahatı söz konusu değil. Şimdi bir taraftan omurgasındaki kırık üzerinde sadece bu değerlendirmede bunuyorsunuz ama bir taraftan da biliyorsunuz ki Ecevit’in kronik hastalıkları var Parkinson var hipertansiyon var nörolojik miyastenigravis hastalığı var. Bunlar da yürümede problemler yaratan şeyler ki 2000 yılında itibaren de yürümede zorluk çektiği kol bacak hareketlerinde aksaklıklar olduğu Hacettepe’nin raporuyla belli. Şimdi siz Parkinson trombofilibit damarlarda da problemler var nörolojik rahatsızlıkları olan omurgasında da kırık olan bir kişiye diyorsunuz ki korse takmayın her şeyi yapabilirsiniz serbestsiniz buna karşılık da bu kişi ki o tarihler kaldı ama evinde bunları yapmadığı için 5 kere düşüyor. Bu doğru bir tedavi midir?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Siz teslim aldığınız tarih itibariyle söylüyorsunuz. Bir te...”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika bir dakika.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ben ne diyorum az önce sizin, sizin.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Az önce sizin hani vurgulaya, vurgulaya söylediğiniz miyasteniya Parkinson omurga kırığı.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet evet evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Efendim söyleyeyim başka diğer futrombofilibit gibi bir hastalığı olan bir kişi bu ülkede başbakanlık yapabilir.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bu ülkede başbakanlık yapabilir. Başbakanlık yapmasını önleyecek hiçbir şey değildir bu söyledikleriniz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Kimse bunun aksini iddia etmiyor.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet fakat bir başbakanın bunlardan dolayı bir sakat arabasına gibi gösterilen bir arabaya binmesi doğru değildir. Bir başbakanın bundan dolayı yatağa mahkum kalması doğru değildir. Bir başbakanın bundan dolayı çelik bir kortenin içinde cendere içinde kalması uygun ve doğru değildir bence bunu söylüyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Kendi yorumu bu şekilde.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sayın Pehlivan peki şunu söylemek istiyorum siz bunların Başkentin önerisi olduğunu hangi veriye olarak söylüyorsunuz kanıtlar mutlak yatak istirahatı değil 2 saat ofis çalışması yapabilir diyor.”

Mahkeme Başkanı: “Yani bu bu tedavi yöntemini kim vermiş?”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hiçbir şekilde böyle bir kayıtta yok. Bu gene siz mutlaka duyum mahiyetinde mi bunlar? Kayıtlar kayıtlar tam tersi Sayın Pehlivan.”

Mahkeme Başkanı: “Yani bu tedavi yöntemini kim ayarlamış kim (1 kelime anlaşılamadı).”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Efendim ben size.”

Mahkeme Başkanı: “Bir dakika, bir dakika.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “O zaman neden üzerinize alınıyorsunuz bunları?”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ama sizin iddianız var. Siz şu anda diyorsunuz ki Başbakanı böyle bir pozisyona düşürmek kimsenin hakkı değil ve şu anda müvekkilimle ilgili bir Başkent Üniversitesine yönelik tedavi süreciyle ilgili tanıklık yapıyorsunuz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Yani bu tavsiyeyi kimler yapmış bu hani sakat arabası görünümünü (bir kelime anlaşılamadı).”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hastaneden efendim hastaneden zaten o Nur Hocada kendileri de söylemişti o programda bahsettikleri programda. Başbakanın aracının değiştirilmesi ve asansörle bazı şeylere çıkması yoksa aksi halde felç olabileceği şeklinde.”

Mahkeme Başkanı: "Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Şeyler o programda var.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ben sorumun cevabını almadım siz sadece.”

Mahkeme Başkanı: “Şimdi şey olarak Dilek Hanım daha önceden 191. bu mahkemenin 181. oturumunun 71. sayfasında şöyle bir soru soruyor diyor ki, peki siz ifadenizde bugün ifadenizde diyorsunuz ki Mücahit Pehlivan korseye bile gerek yok dediniz. Benim ricam üzerine korse verildi dediniz. Oysa savcılık ifadenizde ise evet iyisiniz ama kendinize iyi bakmanız lazım. Hareketinize dikkat edin ince bir korse takın dediniz. Hangisi doğru korse takılması önerisini Mücahit Pehlivan mı yaptı demek istiyor. Recai Birgün diyor ki, dediğim gibi korse takılmasına bile gerek yok dendi ama biz tedbiren korse takılmasına karar verdik yukarıda belli olmayan çok ince bir korse kullandık.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Mahkeme Başkanı: “Korse kullanımını siz mi öneriyorsunuz?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Korse kullanmaya gerek diye düşündük fakat gene de o dışarıdan bir destek olsun diye çok ince bir sargı şeklinde bant şeklinde bir şey. 8 bandaj yaptık o kadar.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam buyurun.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sayın Başkanım sorum bu değil.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bu böylece hem günlük özür diliyorum hem günlük aktivitelerini yerine getirebilir hem de sıcaktan çok etkilenmeyen yani.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam şimdi Avukat Hanım buyurun.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Korse dediniz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sorumun cevabı bu değil.”

Mahkeme Başkanı: “Sorunuzu bir daha soralım.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sadece bu çelik korse konusunu omurgasındaki kırık nedeniyle mi siz değerlendirdiniz bu kişi aynı zamanda Parkinson’du yürüme zorluğu yaşıyordu. Yüksek tansiyonu vardı bilemiyorum miyasteni gravisi hani gözlerde ama yine bir nörolojik hastalık sinir sisteminde herhalde bir arıza var.”

Mahkeme Başkanı: “Bunların korseye etkisi olur mu faydası zararı?”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şunu söylemek istiyorum efendim.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “O zaman her (bir kelime anlaşılmadı) korseye alalım öyle şey olabilir mi efendim yani koruma gibi.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Düşme riski fazla bir hasta.”

Mahkeme Başkanı: “Ya korsenin amacı ne burada, hangisi hangi hastalığa?”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Düşme riskinde zarar görmesini tramvaya maruz kalmasını önlemek veya azaltmak değil mi efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Yani korsenin böyle bir amacı var mı?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Öyle değil ama öylede diyebiliriz aslında öyle değil, korsenin amacı şudur; bir kırığı istediğimiz pozisyonda tutmak.”

Mahkeme Başkanı: “Korsenin amacı bu.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Tabi yani alçının amacı neyse korsenin amacı budur.”

Mahkeme Başkanı: “Yani şimdi eskiden, eskiden şey vardı eski zaman miğferleri vardı yani dıştan gelen kılıçlar beline değmesin diye.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet evet evet aynen o şekilde.”

Mahkeme Başkanı: “Yani sağa sola çarptığı zaman.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Zaten bu korse hiper… sırttan bir destek yapıyor üstten bir noktadan alttan bipupis kemiğinden basıyor ve kişiyi şöyle tutan bir korse yani estetik olarak görünüşü güzel ama bunun içinde durmak çok kolay bir şey değil yani üstelik gerek olmadığı zaman bu şekilde durmak çok kolay değil.”

Mahkeme Başkanı: “Yani bu hastalıklar için korse gerekir mi Avukat Hanımın saydığı söyleyemediği.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hayır benim sorduğum o...”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Omurga kırıklarının bazı tipleri instabillerde korsede gerekiyor alçıda gerekiyor, ameliyatta gerekebilir birçok şeye olabilir.”

Mahkeme Başkanı: “Şeye faydası var Parkinson’a etkisi var mı?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hiçbir faydası yoktur hayır.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sayın Başkanım ben başka bir şey sor…”

Mahkeme Başkanı: “Tamam soralım bir daha soralım.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Başkanım ben dedim ki.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Sadece omurgasındaki kırık değil Ecevit yüksel tansiyonu olan Parkinson hastalığı olan ve yürüme zorluğu yaşayan bir hastaydı bunu sadece omurgasındaki kırık olana bir hastayla değerlendiremezsiniz tüm hastalıkları birlikte değerlendirildiğinde bu kişinin.”

Mahkeme Başkanı: “Yorum yapmayalım, yorum bak ha.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Çelik korse kullanması travmaya maruz kalmasında zarar görmesini engelleyici bir faktör müdür, zorunludur demiyorum.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Eğer sizin dediğiniz gibi düşünecek olursak o zaman o trubofilibiti geçirmiş bağacığını da alçıya almamız gerekirdi düştüğü zaman oraya da bir şey olabilir diye.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Damar, damar iltihabıyla ben bile anlıyorum burada.”

Mahkeme Başkanı: “Evet olan konulara şey yapalım o ihtimal üzerine konuşmayalım.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bu biraz demogoloji bir yöntem oldu çok tıbbi kabul edemiyorum kusura bakmayın.”

Mahkeme Başkanı: “Evet evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Siz birde acil çanta yoktu biz hazırladık dediniz gittiğinizde.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi Başkent Üniversitesinden taburcu olduğu tarihten itibaren Sayın Haberal’ın gerek raporlarda tutanakta teslim ettiği raporlarda gerekse Ahmet Şağar’a teslim edilen raporlarda ve yazıda 24 saat daimi acil hizmet verebilecek bir sağlık ekibinin kurulması konusunda Başkent’in bir talebi olmuş. Fakat Ecevit bunu kabul etmemiş Ahmet Şağar’la yazışmalarda var, biz bu durumu Başkent’e ilettik şey pardon Başbakana ilettik Başbakan değerlendiriyor size bildireceğiz demiş. Recai Birgün’de dedi ki biz oyaladık çünkü istemiyordu evde böyle bir ekibin olmasını.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Şimdi sizden önceki dönemde miydi Arif Abacı yoksa sizin döneminizde de Arif Abacı özel doktoru muydu?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Önceki dönemde.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bize gelen bilgi Arif Abacı da bu acil yardım çantasının sürekli olarak onda bulunduğu ve acil müdahalelerde bu kişinin orada bulunup müdahale etmesi konusunda onu yetkilendirildiğiydi.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam soru soralım soru soralım açıklama yapıyorsunuz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bilmiyor musunuz Arif Abacı ile bu tip bir acil sağlık konusunda bir müdahalede bulanacağına dair.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır.”

Mahkeme Başkanı: “Hayır Avukat Hanım yorum yapıp başka şeyler anlatıyorsunuz bize.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki efendim peki efendim. şimdi dün dinlenen Mustafa Bolkan.”

Mahkeme Başkanı: “Fakat bu şekil devam ederseniz keseceğim bak onu söylüyorum.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bitiyor efendim zaten.”

Mahkeme Başkanı: “Ama siz dinlemiyorsunuz bizi sürekli ben ikaz etmekten sıkıldım ben. Yönteminiz savunma şeklinde de yapmayın.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim istediğim cevapları alsam bende yoruma girmeyeceğim.”

Mahkeme Başkanı: “Ama zaten biz o zaman öyle oysaydı zaten işkence suç olmaktan çıkardı herkese burada (bir kelime anlaşılmadı).”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hayır şey anlamında söylüyorum Sayın Başkanım farklı konuları yapıp sorumun cevabını alamıyorum o nedenle açmak zorunda kalıyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Yani sadece soracağız yemin ettirdik bunun şeyi budur, yemin ettiririz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Sorarız ısrar ediyor musun ısrar ediyor bitti bu kadar.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet efendim tabi. Şimdi acil sağlık hizmetlerinden sorumlu müdür yardımcısı dün dinlenmiş. Bu kişi diyor ki, biz 24 saat boyunca taburcu olduğunun ertesi günü kapıda bekledik ve Mücahit Pehlivan’ı da tanırım 2005 yılında kendisiyle tanıştım ama ne Mücahit Pehlivan içeri girdi bu süre zarfında ne de içeri seyyar bir röntgen cihazı soktular bu konuda ne diyorsunuz?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ne diyebilirim ki bu konuda yani.”

Mahkeme Başkanı: “Evet ne diyebilir.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ne dememi bekliyorsunuz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim yani hani bu konuda beyanınızı doğrumu tekrarlıyor musunuz?”

Mahkeme Başkanı: “Fotoğraf çekmişler Sabah Gazetesinde.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim bir seferinde çekmişler ama seyyar röntgeni çeker… sokarken çekmemişler.”

Mahkeme Başkanı: “Seyyar röntgene sokarken kim vardı?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ha seyyar röntgen cihazı gibi öyle bir şey yok mu bunu mu demek istiyorsunuz yani?”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hayır ben demiyorum efendim o raporda o röntgende sunmadığınız için onu bile diyebilirim.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Tabi hep kağıtların hep raporlar arasından konuşuyorsunuz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Doğrusu bu çünkü belgelerle konuşuyorum ben.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Biraz ama ama biraz biraz daha böyle gözü açıp öyle bakmak lazım.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ben gözü açık bakıyorum da bu sorunun cevabını alamadım sizden.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Biraz daha bakmak lazım.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Tekrarlıyor musunuz?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “O soruyu Mustafa Bey’e sorun.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Seyyar röntgen cihazını soktunuz mu efendim?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Neden beni gece karanlıkta görmedi bilmiyorum ki neden görmediğini.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Peki efendim hekim olarak mesleğe başlarken yemin ettiniz milletvekili olduğunuz zaman tekrar yemin ettiniz bugün de tanıklığa başlarken yine yemin ettiniz doğruyu söyleyeceğinize. Siz hayatınızda bugüne kadar hiç gerçeğe aykırı rapor düzenlediniz mi ya da gerçeğe aykırı rapor kullandınız mı?”

Mahkeme Başkanı: “Hangi konuda?”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Mesleki şeyle.

Mahkeme Başkanı: “Yo biz başka konuya girmeyiz bizim konumuz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim başka konu değil efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Bakın bizim konumuz hasta belli, doktor belli bura bunun dışında diyelim ki yaptı diyelim ki yapmadı yaptıysa zaten suç, burada suçunu mu inkar, kabul ettireceğiz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim şunu söylemek istiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Diyelim ki yapmadı yapmadım dese siz inanacak mısınız yapmadığına?”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim ben bir belgeyle konuşacağım oradan geleceğim önce bu sorunun cevabını alırsam söyleyebilirim.”

Mahkeme Başkanı: “İyi de yok bu soruya izin vermiyorum başka bir soruya geçin.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Çünkü kendisiyle ilgili olarak Meclis’e sahte rapor sunduğundan dolayı bir şey var.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Bu konuda ben şimdi bu kişiyi.”

Mahkeme Başkanı: “Hangi rapor bu?”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim bakın kendisi Ak Parti Milletvekiliyken Meclis’e ağır gribal enfeksiyon nedeniyle bir rapor sunmuş kendi adına ancak aynı tarihte Meclis.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam konu dışı bu.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Soruyu sormanıza izin vermiyorum.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Sayın Başkanım uygunsa cevap verebilirim.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Jetsky’de Antalya’da gezerken yakalanmış fotoğrafları gazetelerde çıkmış.”

Mahkeme Başkanı: “Başka konuya geçin başka konuya geçin, başka konuya geçin.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ben buraya gelirken her şeyi göze alarak geldim.”

Mahkeme Başkanı: “Lütfen başka konuya geçin.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Onun için çok rahatı olun Hanımefendi istediğinizi sorabilirsiniz.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam başka konuya başka konu lütfen.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Yo ona biz, inan, inan, inanacak olan biziz.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Evet itibar edilir edilemez mi?”

Mahkeme Başkanı: “Hüküm veren Mahkeme bizi inandırın yeterli.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “E jetsky’e binerken düştü ben ne yapayım.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim sahte rapor sunarak bindiği söyleniyor bu haberi tekzip etmemiş.”

Mahkeme Başkanı: “Yani sağlık raporu mu istemişler jetsky’si.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Efendim hayır Meclis’te hastayım diye rapor sunmuş. Sonra da.”

Mahkeme Başkanı: “Ha tamam geçelim.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Hanım arkadaşıyla aynı saatte jetsky’de fotoğraflanmış.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam geçelim bakın şimdi yani beni konuşturuyorsunuz, ben şimdi buraya gelen raporları okuyacağım.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Başbakanlıkta efendim.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Lütfen.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Ecevit’in daimi bir doktoru yok muymuş birde onu soracağım efendim. Başbakanlıkta sürekli olarak bir doktorun olması lazım daimi doktoru yok muymuş o süre zarfında.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Başbakanlığın görevli doktorları var efendim orada 24 saat çalışırlar ilk yardım bölümünde Başbakanlıkta.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Kendisiyle hiç koordinasyona geçtiniz mi?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Pratisyen doktorlar efendim pratisyen doktorlar orada tansiyon ölçerler personelin acil şeyleri olursa onları (bir kelime anlaşılmadı).”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Başbakanın özel doktoru ayrıca yok muydu Başbakanda pratisyenleri demiyorum.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Yoktu hayır.”

Sanık Mehmet Haberal müdafii Av. Dilek Helvacı: “Yoktu. Peki, teşekkür ederim efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Hasan nerede o Hasan raporları getir çabuk, çabuk buraya gelen raporları getir. Avukat Hanımı, Avukat Bey sizin sorunuz var mı? Ha tamam kırmızı ışık yanıp yanıp söndü de. Mouse’dan çıkıyormuş görüntü. Savcı Bey buyurun.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Bir tek sorum var Sayın Başkanım izin verirseniz.”

Mahkeme Başkanı: “Buyurun buyurun.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in merhum tedavisine nereden bakılırsa bakılsın sıra dışı bir yöntemle bir dönem üstlenmişiniz, size karşı tavrı, davranışı, bu tedaviden sonra nasıl oldu?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Efendim çok küçük bir anekdot anlatayım isterseniz bunun için ama.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Buna cevap olacaksa anlatın. Soruma cevap olacaksa.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Efendim 10 Kasım günü yürüyüş yapması gerekiyordu Sayın Başbakanın mozoleye çelenk konulacaktı. Biz çok ciddi geceleri çıkar yürüyüş yapardık (bir kelime anlaşılmadı) hareketli bir hareket içinde olması için kendisinin ve o gün 10 Kasım’da uzun bir yol yürünüyor ve mozoleye çiçek çelenk konuluyordu. Ve onu uzaktan izliyordum bende kendisi onu koyuyor daha sonra makam arabasıyla giderken beni telefonla arayıp yüzümüzü Allah yüzümüzü kara çıkarmadı bunu da sayenizde başardık demişti.”

Mahkeme Başkanı: “Şey sesiniz duyulmuyor birde bizimle göz temasını bizimle yapacaksınız mahkeme karar verecek, Sayın Savcım kusura bakmayın benimle göz göze gelin Savcı Bey’in soruna cevap verin.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Özür dilerim. Efendim 10 Kasım’da mozoleye çiçek koyması gerekiyordu Sayın Başbakanın.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Orada çok uzun bir yol var yürümesi gereken bir yol o yolda biraz kaygısı vardı acaba çünkü medya basında çok üzerine şey yapıyordu o sıralarda. Ve 10 Kasım’da orayı yürüdü ve merdivenlere çıktım mozoleye çelenk koydu. Daha sonrada o Anıtkabir’deki o aslanlı yoldan yürüdü merdivenleri çıktı efendim ve mozoleye çelenk koydu daha sonrada kendi arabasına tören bitti kendi arabasına bindi bende uzaktan izliyordum kendisini başka arabadaydım. Ve beni telefonla aradı Allah’ın izniyle bunu da yüzümüzü karartmadan beraberce hallettik hocam dedi bana bir sorunsuz bir şekilde bunu da yapmış olduk son 10 Kasım görevimize de dedi çok iyiydi çok yani sadece medyadan dolayı mutsuzdu kendisi (bir kelime anlaşılmadı) her zaman bana teşekkür etmiştir.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Peki siz eskiden beri siyasetin içerisinde değilsiniz bunu ifadelerinizden anlıyoruz. Bu dönemden sonra siyasete girmeye karar verdiniz çekirdekten yetişme de değilsiniz milletvekili oldunuz, bu süreç nasıl gelişti bunu da merhum Başbakan Ecevit’in bir etkisi, tesiri oldu mu sizin milletvekili.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Adayı göstermeniz gösterilmenizde.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Efendim son rahatsızlandığı gün beni eve çağırdıklarında agoni dediğimiz bir durumdaydı Başbakan agoni çene atma, nefes alamama mosmor bir hali vardı. Biz orada gırtlağından içeri bir müdahale yaptık ve akciğerlerin içindeki sekneson sıvıyı temizledik temizleyince nefes almaya başladı kendisi ben hemen ilk yaptığım muayenede hemen ya beyinde bir kanama veya bir tıkanma olduğunu düşündüm hemen Gülhane’yi arattırdım Recai Bey yanımızdaydı ve Tolga Bey’de vardı. Gülhane’yi aradım dedim böyle böyle eski Başbakanımız Bülent Ecevit ya beyin kanaması veya şey var tıkanma var hemen tomografiyi hazır tutun bizde oraya geliyoruz dedim ve ilk müdahalelerini yaptık orada ve giderken gülüyordu fakat yüzünde bir felç hali vardı fasiyel hali bir sağ tarafından da bir felci vardı kanama veya şey oldukça büyük diye düşünüyorduk ve biz oraya gittik daha sonra orada 4, 5 ay yaşadı. 4 ay filan daha sonra kaybettik şeyi.”

Mahkeme Başkanı: “Bu yaşama dönemi bitkisel hayat gibi.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Yo bitkisel hayatta değildi makineye bağlıydı Rahşan Hanımefendi giderdi konuşurdu kendisiyle göz teması vardı, hatta müzik falan dinletiyorlardı kendisine şey yapıyorlardı. Fakat dediğim gibi.”

Mahkeme Başkanı: “Yani şuuru yerindeydi.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet. Neden kaybettik biliyor musunuz uzun süre yattığı için zatürreeden kaybettik, uzun süre yatmanın sebebi işte bu onu demek istiyorum ben.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ve uzun süre yattığı için zatürreeden kaybettik ve daha sonrada Hanımefendi bana Bülent’i dedi bize çok şey oldunuz ve sizi Milletvekili görmek ister dedi böyle bir öneri oldu. Ve ben Meclis’e geldim fakat Meclis’e geldiğimde daha önceden hiç alışkın olmadığım için çekirdekten de siyasetçi olmadığım için ben orada yemin ettim doğruları söyleyeceğim doğruları yapacağım veya yapmaya çalışacağım gibi ve bana gelen doğrular bana doğru gelen şeyler herkese doğru gelmeyebiliyor tabi. O Anayasa oylamasında katılmamamı istediler ama ben katıldım ve lehte Anayasa oylamasında lehte oy kullandım gerek türbanda da aynı şekilde oy kullandım her yerde söylüyorum bunlar biraz kırdı keşke hiç yaşanmasaydı ama.”

Mahkeme Başkanı: “Evet Savcım sorumuzun cevabını aldık mı?”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Yani sonuç olarak milletvekili olmanızı Sayın Rahşan Ecevit mi istedi?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Onun mu isteği mi oldu?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet efendim.”

Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın: “Teşekkür ederim Sayın Başkanım.”

Mahkeme Başkanı: “Sağ olun. Birkaç yazılı soru var bunları atlamadan bitirmek istemiyorum duruşmayı söz verdik çünkü şöyle bir soru var Fatih Hilmioğlu’nun kendisi Profesör Doktor branşınız Fatih Bey ney.”

Sanık Fatih Hilmioğlu: “(birkaç kelime anlaşılamadı).”

Mahkeme Başkanı: “Evet diyor ki, Sayın Başbakanın tedavileri Hacettepe Üniversitesi ve Başkent Üniversiteleri tarafından yapılmış ve bu tedaviler adli tıp kurumunca doğru bulunmuştur diye bir kendisi ön kabul yapmış. Siz bu kurumların karşısında olarak farklı bir tedavi önermişisiniz sizin tedavinizin yanlış olmadığını nasıl kanıtlarsınız, diğer tarafı yorum olduğu için okumadım.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet yani çok daha basit bir cevap vereyim kağıt üzerinden doğru ya da yanlış demek çok daha kolay kağıdı her şekilde hazırlayabilirsiniz, yazabilirsiniz ama benim kanıtım merhumun kendisidir.”

Mahkeme Başkanı: “Peki bir diğer sorusu. İlaçlar ince bağırsakta emildiğine göre lağman ile ilaçları emildiği, emildi, emilmesinin engellendiğini nasıl söyleyebiliyorsunuz?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Kalır bağırsak dedim ince bağırsak demedim birincisi, ikincisi binde ikilik bir biyolojik yararlılığı söz konusu dedim.”

Mahkeme Başkanı: “Yani bu emilim kalın bağırsakta oluyor.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet ince bağırsak kalın bağırsak ama zaten kalın bağırsağı boşaltırsanız diğer pasajda hızlı bir şekilde ilerliyor.”

Mahkeme Başkanı: “Hı.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Yani siz kalın bağırsağı boşalttığınız da ince bağırsak içindeki.”

Mahkeme Başkanı: “Beklemiyor orada diyorsunuz.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Materyal öylece kalmıyor orada o da hızlı bir şekilde ilerliyor.”

Mahkeme Başkanı: “Evet yani.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Valla biz burada test yani uzmanın yeterliliğini test heyeti değiliz ki.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Neyse durun bakalım, soru cevap bakın, soru cevap şimdi bu konumuz dışında değil ama madem başladık bir yere devam edelim. Kortizon dozu kullanılan en küçük dozdur daha yüksek doz aldığının bilgisi delili nedir diye sorulmuş.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Gözlerimle gördüm.”

Mahkeme Başkanı: “Evet görgüsünü söylüyor. Yine Fatih Bey’in sorusu uzman olduğu için hep aynı konular benzer kendisi gastroenteroloji uzmanı olduğunu da bahsediyor burada demin sormuştuk altta kalmış yaşlanma ile her hastada doğal olarak kemik erimesi olur diye bir önyargı yapmış tabi doktor olmadığımız için bilmiyoruz. Bizim bilmediğimiz bir konu.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Bu nedenle insan yaşlandıkça boyları küçülür 2 günde bir 8 miligram alınan kortizon tedavisi son derece düşük bir dozdur. Bu kadar küçük dozda kemik kırılmasının neden olabilecek bir kemik erimesi zordur burada yorum yapmış kendisi bu nedenle kemik erimesinin esas nedeni yaşlanmadır. Kemik kırığına hangi sebep, nedeni kortizona bağlıyorsunuz yani tıbbi olarak kortizona bağlamanızın sebebi nedir, yaşlılık esas bunun sebebi demiş herkes yaşlanıyor bizde yaşlanıyoruz evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Tekrar tekrar aynı şeye geleceğim yani genel bir kemik erimesi hadisesinden ziyade bölgesel kemik erimesi o bölgede kırık olması.”

Mahkeme Başkanı: “Evet bu lağmanla ilgili olarak tabi biraz yorum var yorumu atlayarak sorayım su kaybında emilimin onun görüşüne göre ince bağırsakta daha çok olduğunu söylüyor sıvı emilim emiliminin sıvının bir kısmı zaten kalın bağırsağın üst kısmında emilir kalın şeyde bu lağmanda alt kısımları etkiler. Evet, yani sizin değerlendirmeniz lağman ile kalınbağırsağın boşaltımı olur diyorsunuz alt kısmı boşalır, üst kısmı boşalır kalın bağırsağın lağman uygun bir şey değildir efendim sağlıklı insanda yapılmaz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Onu demek istiyorum.”

Mahkeme Başkanı: “Sağlıklı insanda yapılmaz.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Mahkeme Başkanı: “Her gün yapılır mı?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Yapılmaz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Yani ondan ziyade ona cevap vermek lazım.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Şimdi Dursun Çiçek’in sorusu bir doktor olarak aleni olarak bir doktor olarak aleni olması gereken bir tedavi gizli yapılmasına itirazınız oldu mu yani niye gizli yapıyoruz bunu?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hani nasıl itirazım olabilir örneğin sizinde yani bir tıbbı malzeme vermek için Başbakandan izin aldınız ve beklediniz ve istemediler niye buna itiraz etmediniz tabi ki başbakanın söz konusu başbakan olunca nasıl talimat alıyorsanız onu yapmak durumundasınız.”

Mahkeme Başkanı: “Yani o gizli olsun dediği için gizli kaldı.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet evet tabi ki.”

Mahkeme Başkanı: “Aynı şekilde gizlilik içinde hitap ettiğiniz başka bir hastanız oldu mu, bu şekilde mesela ismini değiştirerek veya kendi adınızı yazıp kan aldım diye söylediniz ya?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Yo hayır ama demokratik sol parti genel başkanını ameliyat etmiştim o duyulmasını istememişti kimseye söylememiştik hastaneden taburcu olduktan sonra iyi olmuştu nitekim bir kez de Rahşan Hanıma kafasında bir bezesi vardı onu almıştık o da duyulmasını istememişti gizli bir şekilde operasyonu yapıp göndermiştik.”

Mahkeme Başkanı: “Yani bu tür şeyler olabilir değil mi?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Tabi çok normaldir elbette olabilir.”

Mahkeme Başkanı: “Evet. Çünkü insanlar rahatsızlıklarını gizlemek ister değil mi kötü taraflarının (bir kelime anlaşılmadı) istemez evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Mahremdir tabi efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Merhum Başbakan özellikle uzman olduğunuz konuda yanlış bir tedavinin bilinçli olarak uygulandığını defalarca medyada ifade etmenizi sağlayan tıbbi ve somut olgular nedir? Yani defalarca bu bilinçlidir gibi bir yorumunuz olmuş bunu niçin defalarca söylediniz denilmiş, kaç kişiyle şu anda röportaj yaptınız bu konuda?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hiç sadece o Nagihan Alçı ve şey Haber A Kanalında Recai Bey’in katıldığı programlarda.”

Mahkeme Başkanı: “2 tane.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam. Onları da siz mi istediniz ben konuşayım diye.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır hayır onlar yani çok ısrar ve tersine.”

Mahkeme Başkanı: “Tamam.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Nur Hoca da geliyor dediler yani cevap hakkı doğacaktı bana onun için katıldım ona.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Bu Takvim Gazetesindeki köşe yazarı da o bilgileri yeni bilgileri değildir eski bilgileridir onun ama beni telefonla aradı bilgilerimi kullanabilir miyim diye tabi buyurun dedim. Ve (bir kelime anlaşılmadı) o.”

Mahkeme Başkanı: “Bir hastalık hakkında her doktorun farklı bir tedavisi ve ilaç önermesi bir haksız fiil yani suç mudur, yani her hastanın her doktorun farklı bir tedavisi ilacı önermesi olabilir diyor yani siz görüş diyelim buna biz.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır şey değil olmaz tabi ki yani normaldir ama sonuçları eğer olumsuz olursa tartışılabilir.”

Mahkeme Başkanı: “Normal evet. Ergenekon terör örgütü iddiası hakkında medya. Yani bu terör örgütü iddiasıyla ilgili bir bilginiz var mı bunun dışında? Yani burada biz bir örgüt yargılaması yapıyoruz Ergenekon iddia olunan Ergenekon terör örgütü diye bu örgüt hakkında şimdiye kadar Ergenekon örgütü diye bir örgüt vardır yoktur diye bu yaşadığınız dönem içerisinde ulaşan bir bilgi oldu mu somut?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Hayır ama benim yaşadıklarımdan biz yani Türkiye derin bir Türkiye olduğunu biliyoruz sadece Ergenekon olduğunu bilmem.”

Mahkeme Başkanı: “Ha genel bilginiz?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet.”

Mahkeme Başkanı: “Evet diğer soru yorum olduğu için sormadık.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ve her şeye kadirdirler onu da biliyoruz.”

Mahkeme Başkanı: “Evet.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Tabi bu duyum yani bir bilgiye dayanmadığını değerlendirdi kendisini.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Lütfen bu ifade. Lütfen konuşmayınız evet.”

Sanık Dursun Çiçek söz almadan konuştu anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Yok yok Dursun Bey lütfen.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Tamam ben izin vermiyorum lütfen tamam, tamam, tamam. Evet, şimdi göz önünde bulunma bulunmak istemedim dediniz bu, bu genel sizin tabiatınız mı yoksa bu olaydaki doktorluğunuz mu? Göz önünde bulunmamaya özen gösteriyor.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Ya bizim doktorluk camiası genellikle böyledir çünkü bizim ağabeylerimiz vardır, hocalarımız vardır onlar her yerde her şeyi söylerler bizler onların laflarının üzerlerine çok çıkamayız yoksa.”

Mahkeme Başkanı: “Yani ayıplanır mı?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Yoksa boyumuzun ölçüsünü alırız. Ayıplanırız, dışlarınız, doçent olamayız, profesör olamayız hiçbir şey olamayız yani her şey onların elindedir.”

Mahkeme Başkanı: “Bir kast sistemi mi var burada.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Efendim.”

Mahkeme Başkanı: “Kast sistemi mi var?”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Yani tabi özellikle bizde çok vardır.”

Mahkeme Başkanı: “Yani haddinizi bilin derler diyorsunuz.”

Tanık Mücahit Pehlivan: “Evet efendim aynen böyle ve bildirirler yani.”

Mahkeme Başkanı: “Diğeri ise şey. Evet, teşekkür ederim çıkabilirsiniz, çıkabilirsiniz tamamlanmıştır. Evet, Perşembe günü biz Gizli Tanık İlk Adım’ı dinlemesini istemiştik fakat kendisini şu anda temin edemedik dosyaya yansıyan Gizli Tanık beyanları var. Bu Perşembe günümüz boş onları çağırması çağıracağız fakat öncelikle de bunların isimlerini söylememiz icap ediyor daha önce dosyada olmayabilir. Cumhuriyet Savcılığı sürekli olarak arada yazıştığımız hususlar var, bazı tanıkların kimlik bilgileri bulunmamaktadır diye. O kapsamda yazıştığımızda bize birkaç tane ifade gönderdiler. Doğurmaya bakalım hangi tarihte çıkmış bunlar Feryat isimli bir tanık var Feryat isminde Feryat birde Yıldız isimli tanık var.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Ve hangi konularını ben yıllarını söyleyeyim Yıldız isimli tanık 30 Ocak 2009 tarihinde ifade vermiş. Hangi kişiler hakkında bilgisi var. İsimleri kontrol edersek Ergün Poyraz, Sedat Şahin, Mehmet Sarıoğlu isimli birisi var, Ergün Poyraz, Tunçer Kılınç var Hüseyin Buzoğlu var ondan sonra evet bu kişi var. Feryat isimli bir tanık var bu tanığın ifadesi 18 pardon 11 Ağustos 2009 tarihinde alınmış bu ifadesinde genel olarak PKK terör örgütüyle ilgili olarak açıklama yapmış işte Mustafa Duyar’la aynı cezaevinde kaldığını söylüyor, DHKP-C’den bahsetmiş.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Ferit yok, Ferit duyum.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Feryat birde Yıldız dedim Feryat’ı Perşembe günü hazır ettirmesini istiyorum ben özellikle bilgi verilmek açısından isimleri söylüyorum işte zaten Mustafa Duyar olayı anlatıldığında Veli Küçük’ün.”

Salonda söz almadan konuşanlar oldu, anlaşılmadı.

Mahkeme Başkanı: “Vereceğim vereceğim sadece verdiğim zaman mesela bir kişi alıyor öbür taraf diyor ki bizim haberimiz olsaydı biz gelirdik mesela aynısı Pazartesi günü yaşandı böyle bir durum olmasın diye. Yani çünkü bir kişi duyuyor aa bizim haberimiz olsa biz gelirdik niye haber vermediniz deniyor böyle bir yola girmemek için. Sadece birkaç ismi söyleyeceğim ondan sonra bitiriyorum zaten ara vereceğiz. Şimdi Veli Küçük ismi söyleniyor burada ben isterseniz size vereyim siz evet, duyuru yaparsınız. Genel olarak başka isim göremedim ama yine de siz dikkat edersiniz. Evet.”