Türk diLİ tariHİ Başlangıcından Yirminci Yüzyıla



Yüklə 4,22 Mb.
səhifə20/181
tarix13.10.2023
ölçüsü4,22 Mb.
#127472
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   181
0260-Turk Dili Tarihi-Bashlangicinda Yirminci Yuzyila(Ahmet B. Ercilasun)

ALTINCI BÖLÜM
TÜRKİSTAN, AFGANİSTAN VE HİNDİSTAN'DA TÜRKLER
Tarihin çeşitli dönemlerinde Asya'nın doğusundan batısına ve Avru­pa'ya doğru muhtelif göç dalgaları olmuştur. Bunlardan biri de M.Ö. 170 yıllarında başlayan göç dalgasıdır. Bunun sebebi de Hunlardır. Hunların ve Usunların Yüeçileri, Yüeçilerin de Sakaları batıya ve güneye doğru itmeleri, Türkistan, Afganistan ve Hindistan'da birtakım yeni oluşumlara yol açtı. Bu oluşumlar içinde Türklerin izleri de açıkça görülmektedir.
Motun ömrünün son yıllarında, kuzeybatı Kansu'da yaşayan Yüeçileri ağır bir yenilgiye uğratmıştı. Daha sonra Motun'un oğlu Lao Şang (Kök Han da Yüeçilere son darbeyi vurdu ve onları Kansu'dan çıkardı. M.Ö. 170 yılla­rındaki bu olay, birkaç yüzyıl sürecek olan göç ve oluşumların başlangıcıdır. Yüeçilerin Kansu'dan atılmasının ilk etkisi Usunlar üzerinde görüldü. U-sunlar, İli vadisi ve Isık Göl taraflarında, keçe çadırlarda yaşayan, et yeyip kımız içen konar göçer bir Türk halkı idi. Kansu'dan çıkarılan Yüeçiler İli
vadisine gelerek Usunları ağır bir yenilgiye uğrattılar; hükümdarlarını öldür-düler. Usun hükümdarının küçük oğlu bir bataklığa atıldı. Dişi bir kurt çocu­ğu emzirdi. Hunlar bunu görünce çocuğun Tanrı tarafından kutsandığını düşündüler. Hun yabgusu çocuğu eğitip büyüttü. Adı Kun-mo idi; yiğit bir komutan oldu; dağılmış olan halkının başına geçti. Hun yabgusundan izin alarak M.Ö. 130 civarında Yüeçilerin üzerine yürüdü. Böylece Yüeçiler Isık Göl'ü de terk etmek zorunda kaldılar (Ögel 1981: 486-489). Çin tarihlerinin kaydettiği bu olay iki önemli hususu göstermektedir: 1) Tarihî Çin'in kuze-yinde ve Orhun vadisinde Hunlar yaşarken bugünkü Batı Türkistan'ın İli
vadisi ve Isık Göl havzasında da Usun Türkleri yaşamaktaydı. 2) Köktürklerin türeyişiyle ilgili Bozkurt efsanesi, çekirdek motifi (kurt tarafın­ın emzirilen çocuk) itibarıyla Köktürklerden çok eskiye, Usunlara dek u-zanmaktaydı.
Usunların önünden kaçan Yüeçilerin baskısı, Kâşgar-Fergana arasındaki
Sakaları yerinden oynattı. 20. yüzyıl başlarında Hotan'da bulunan eserlerden
anlaşıldığına göre bu bölgedeki Sakalar, bilginlerin Hotan Sakacası adını
verdikleri bir Doğu İran dili konuşmaktaydılar (Grousset 1980: 48).
Yûeçilerin önünden kaçan Sakalar M.Ö. 130'larda Baktriya krallığını yıktı-
lar. Strabon'a göre Baktriya'nın yıkılışında Usunlar da yer almış olmalıdırlar
Golden 2002: 41-42). Belh civarındaki Baktriya krallığı, Büyük İskender


TÜRK DİLİ TARİHİ 67
Kuşanları bir Hint-Avrupa kavmi kabul ederler. E. Chavannes, F. Hirth ve sanat tarihçisi M. Rostovtsev ise Kuşanları Türk sayar (Togan 1981: 419). Türk tarihçilerinden Togan (Togan 1981: 39) ve Konukçu ile sanat tarihçisi E. Esin (Esin 1978: 44) de Kuşanları Türk saymaktadırlar.
4. yüzyılın ortalarında Mâverâünnehir'de yeni bir güç ortaya çıktı: Akhunlar. Altay dağlarından çıkan ve Çin kaynaklarında İ-ta, Ye-ta, Hua gibi adlar alan Akhunlar, Hint kaynaklarında Hûna ve Şveta Hûna (Akhun), Fars kaynaklarında Heftal/Heftalit, Grek kaynaklarında Hunnoy, Abdelai, Arap kaynaklarında Haytal olarak adlandırılırlar (Kafesoğlu 1996: 81; Ko­nukçu 2002: 583). Bizans tarihçileri ise onlar için Akhun adını kullanmış­lardır (Grousset 1980: 82; Kafesoğlu 1996: 81). Bu adlandırmalarda (H)eftal ve (Ak)hun şeklinde iki ayrı kelime görülmektedir. "Eftalit paraları üzerinde görülen Heftal-khion" ibaresinde de bu iki kelime göze çarpmaktadır. W. Samolin'in tahmin ettiği gibi bunlardan birincisi sülâle adını, ikincisi kavim adını göstermiş olmalıdır (Kafesoğlu 1996: 81).
K. Czegledy'ye göre 350'lerde Juan-juan devletinden ayrılan Uar ve Hun boylan (Akhunlar) Güney Kazakistan'a gelerek daha önce buralarda yaşayan Hunları İdil'e doğru sürmüşler, sonra da güneye yönelmişlerdir 'Kafesoğlu 1996: 82). Akhunlar 5. yüzyıl başlarında da Ceyhun'u geçerek Kuşan hükümdarını Peşâver'e sürdüler. Daha sonra bütün Afganistan ve Kuzey Hindistan'a hâkim olarak Kuşanları ortadan kaldırdılar (Cöhce 2002:
533).
Mes'ûdî'ye göre Sâsânî padişahı Behram Gûr (420-438) zamanındaki Akhun hükümdarı Hakan el-Türk unvanını taşıyordu. Ceyhun'u geçerek Sâsânîlerle savaşan Hakan el-Türk, Behram Gûr tarafından öldürülmüştü Konukçu 2002: 584). 5. yüzyılın ortalarına doğru, eski Kuşan sahası olan Baktriya, Kâbil ve Kandehar bölgeleri Akhunların eline geçmişti (Grousset .980: 83). 5. yüzyılın ikinci yarısındaki Akhun hakanının adı Ahşunvar idi. 3u kelime Türkçede Akşunkar veya Aksungur olarak söylenir (Gömeç 1997: 20). Aksungur, Sâsânîlerin iç işlerine karışacak ve Fîruz'u şah yapa­cak kadar kudretli idi. Aksungur'dan sonra da bu kudret devam etmiş, İ-ran'daki Mazdek isyanı bastırılmış ve 498'de Kubad'ın İran tahtına oturması sağlanmıştı. Akhunlar, bütün Türkistan'a hükmeden selefleri Kuşanlar gibi Kuzey Hindistan'a da hâkim olmuşlardı. "520 yılında Akhun hanını yazlık merkezi Bedahşan'da, sonra 'tegin'i de Gandara'da" ziyaret eden Çinli Song-yun Akhunları şöyle anlatmaktaydı:
"(Akhunlar) şehirlerde oturmuyorlardı; hükümetlerinin merkezi seyyar bir karargâh idi. Elbiseleri keçedendi. Su ve otlak aramak için yer değiştiri­yorlar, yazın serin yerlere, kışın ılımlı bölgelere göçüyorlardı. Hükümdarları kenarı 40 adım uzunluğunda bir kare şeklinde büyük bir çadır diktirmişti; her tarafında duvarlarda yün halılar serilmişti. Hükümdar işlemeli ipekten elbi-
68 Ahmet B. ERCİLASUN
seler giymişti. Ayaklan dört altından anka kuşu ile temsil edilen altın bir yatakta oturuyordu. Hanımı da aynı şekilde işlemeli ipekten bir elbise giymiş olup etekleri üç ayak boyunca yerde sürünüyordu. Başının üzerinde beş ayrı renkte kıymetli taşlarla süslü sekiz ayak yüksekliğinde uzun bir boynuz taşı­yordu." (Grousset 1980: 84).
Kuzey Hindistan'ı hakana bağlı tiginler yönetiyordu. 500-515 yılları a-rasında Toraman, 515-550 arasında Mihrakula, Hindistan'ı yönetmişti. To­raman, Bîrûnî'de Hun racası olarak geçmekteydi. Mihrakula ise Grousset tarafından (Grousset 1980: 85) "Hindistan'ın Attilası" olarak nitelenmektey­di (Konukçu 2002: 584-585). Akhunlar, selefleri Kuşanların aksine Bu­dizm'e karşı düşmanca davranmışlar, manastır ve stupalarını yıkmışlardı (Grousset 1980: 84-85).
Akhunlarm Afganistan'daki varlığına 557'de, Batı Köktürk yabgusu İstemi ile Sâsânî hükümdarı Nûşirevan ittifakı son verdi. Bu ittifak sonunda öldürülen son Akhun hükümdarının adı Taberî'de Wrz olarak geçmektedir (Golden 2002: 66-67). Bu ismin açılımı Warz, Türkçesi Bars olmalıdır.
7.yüzyılın başlarında Hindistan'daki Akhunlar da racalar tarafından or­tadan kaldırıldı. Birçoğu Hint halkı içinde eridi. Türkşâhîler adlı bir grup ise Afganistan - Hindistan arasında 870'lere kadar yaşadı (Cöhce 2002: 574).
Kökleri Yüeçilere dayanan ve Türk olmaları muhtemel bulunan Kuşanların tarihteki en önemli rollerinden biri, Budizm'in Orta Asya ve Çin'e yayılmasına vesile olmalarıdır. Bilindiği gibi Budizm Çin kültürünü etkileyecek ve Doğu Türkistan'daki Uygurlar arasında da 500 yıl kadar ge­çerli din olacaktı. Tabiî ki bu sürecin başlangıcı, Motun ve oğlu tarafından Yüeçilerin, Kansu bölgesinden çıkarılmasına kadar gider. Kuşanların tarih­teki bir başka rolü, Afganistan ve Kuzey Hindistan'da Akhunlara zemin hazırlamış olmalarıdır. Asya Hunlarından ayrılmış bir kol olan Akhunlar, Kuşanlardan boşalan Afganistan ve Kuzey Hindistan'a 5. yüzyılda yerleşti­ler. Akhunlarm Türklüğünden genellikle şüphe edilmemektedir. "Aksungur, Toraman" gibi hükümdar adları,"hakan el-Türk, tegin" gibi unvanlar onların Türk olduğunun kanıtıdır. İsimlerinin başındaki ak onların, Asya Hunlarının batı kolundan olduklarını gösterir; çünkü Türklerde ak, batı yönü için kulla­nılır. Gerek Kuşanlar, gerek Akhunlar, İran devletlerinin Afganistan ve Hin­distan'a yayılmasına engel olmuşlar; bu bölgelerde kendilerinden sonraki Türk oluşumlarına (Köktürkler, Gazneliler, Gurlular, Babürlüler) zemin ha­zırlamışlar ve Afganistan, Pakistan, Hint kültürlerinde bugün de görülen Türk tesirlerinin ilk tabakasını teşkil etmişlerdir. Özellikle, Sâsânîlerle iş birliği yaparak 557'de Akhunları yıkan Batı Köktürklerinin, Mâverâünnehir ve Afganistan bölgesindeki hâkimiyetinde, kendilerinden önceki Akhunlarm bıraktığı Türk varlığının önemli rolü olmalıdır.

Yüklə 4,22 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   181




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə