*
Kivi Kuşlan: Uçamazlar mı?
Evrimciler uçamayan kuşların — örneğin, Yeni Zelandalı kivi
kuşunun — uçma yeteneğini hiçbir zaman geliştirmediğini ileri
sürüyor. Eski iddiaya göre, çevrelerinde doğal yırtıcılar bulunmadığı
için bu yeteneğin evrilmesi için bir sebep olmamış.
Hayatımda hiç uçan kivi kuşu görmemiş olsam da, onların
uçamadığı iddiasına katılmıyorum. Nereden biliyoruz? Uçmamayı
tercih ediyor olamazlar mı? Beni hiç koşarken görmediniz ama
büyük ihtimalle istesem koşabilirim.
Kivi kuşları, tamamen yuvarlak olmalarının dışında, doğadaki
sn tembel hayvanlardan biri olmalarıyla ünlüdürler. Soylarının
nasıl hızla tükendiğini göz önünde bulundurursak, sanki yem ol
mak için çabalıyormuş gibiler. Ben onların aslında uçabildiklerini,
ama gereken motivasyondan yoksun olduklarını iddia ediyorum.
Konuyu ilk ve son kez açıklığa kavuşturmak için benim haksız
olduğumu kanıtlamak isteyen herhangi bir Evrimci’nin istediği za
man hayata geçirebileceği bir deney tasarladım.
Tepedeki
Damperli Kamyon
Bazı kivilerin diğerlerinden daha tembel olmasından ötürü,
bu deney için mümkün olduğunca çok deneğe ihtiyacınız olacak.
Yirmi otuz arası kafi olacaktır, ama yeterli kaynağınız varsa ne kadar
fazla o kadar iyi. Kuşları kamyonun arkasına yükleyip çevredeki en
yüksek tepeye çıkın — onlara mümkün olduğunca büyük bir uçma
motivasyonu vermek istiyoruz. Kamyonu tepeye
park ettikten sonra
damperi kaldırıp kuşları aşağıya bırakın.
-71-
PASTAFARYANİZMİ
AÇIKLAMAK
İnsan yalnız ekmekle yaşayamaz.
MUSA, DEUTERONOMY 13:7
- A
Sıkıştırılmış Dünya Tarihi
Beş Bin Sene Evvel: Başlangıç
Uçan Spagetti Canavarı evreni ve Dünya dahil bir grup gezegeni
yarattı. Çevrede O’ndan başka görecek kimse yoktu, ama oldukça
can sıkıcı bir yer olduğunu sanıyoruz. Bu ilk yaratım herhalde
oldukça görkemliydi, ama O sonraki on ile yüz yılı titizlikle evreni
olduğundan daha eski göstermeye çalışarak geçirdi. Dünya’ya doğru
gelen fotonlar, galaksideki tüm yıldızlardan milyonlarca yıl önce
yayılmış gibi gözükecek şekilde teker teker yerleştirildi ve ustalıkla
kırmızıya boyandı.1 O’nun kamuflaj yöntemlerinin bugün de hâlâ
işlediğini görebiliriz, bilimadamlarının evrenin milyarlarca yıldır
varolduğunu gösteren kanıtları her açığa çıkarışlarında, bunun
O’nun tarafından özenle hazırlanmış bir hile olduğundan emin
olabiliriz.
Dünya yaklaşık 0.062831853 saniyede yaratıldı ve benzer bir
şekilde daha eski gözükecek şekilde değiştirildi. FSM’nin dünyayı
hazırlamak için evrenden bile daha fazla zaman harcadığından emin
olabiliriz, çünkü O, her şeyi bildiği için, yakında her işe burnunu
sokan insanların ortaya çıkacağının farkındaydı. “Bilimadamı” denen
bu insanlar işlerin nasıl yürüdüğünü anlamak için — muhtemelen
cinsel motivasyonlu2 — hastalıklı bir ihtiyaç içerisindeler ve yüzden
1- Evren, uzak galaksilerden gelen gözlemlenebilir ışığın
Marinara Spektrumuna doğru
kaymasının gösterdiği gibi, pişen makarnaya benzer bir şekilde genişliyormuş gibi
davranıyor. Bazı bilimadamları bunu O’nun domates sosunu tercih ettiği şeklinde
yorumluyorlar, ama bunlar büyük ölçüde aptal insanlar.
2- Bilimadamlannın cinsel sapkınlıklarına kanıt olarak, rasgele bir bilim dalı seçelim,
diyelim ki jinekoloji. Bu sözde profesyoneller bütün hayadarını dişi cinsel organlarına -
ya da akademik ortamlarda bilinen ismiyle fikfike - bakarak geçiriyorlar. Bu topluluğa
daha yakından baktığımızda jinekologların neredeyse yüzde 99’unun bilimsel arkaplan-
dan geldiğini görüyoruz. Bunun ne kadar anlamlı ve kayda değer olduğunu göstermek
için rasgele başka bir grup seçelim - diyelim ki ben. Bilimadamı değilim ve dişi cinsel
organlarını ayda yılda bir görüyorum. Bunun sadece bir tesadüf olduğuna inanmakta
güçlük çekiyorum. Tüm bilimadamlarının sapık olduğunu söylemiyorum, ama sanırım,
neredeyse, öyle olduğunu güvenle söyleyebiliriz.
-
75
-