Uçan Spagetti Canavarının Kutsal Kitabı Bobby Henderson



Yüklə 3,91 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə14/42
tarix01.07.2018
ölçüsü3,91 Mb.
#52846
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   42

ne  alakası  olduğunu  merak  edebilirsiniz  ve  birçok  şüpheci  de 
arada  herhangi  bir  bağ  bulunmadığını  iddia  edecektir,  ancak  biz 
bira  tüketiminin  faydalarına  dair  beklenmedik  bazı  kanıtlar  açığa 
çıkardık.  Biranın  üniversite  öğrencilerinin  beslenme  düzenlerinde 
bir tamamlayıcı rolü vardır, ama önemli olan bu değil.  Bira aynı za­
manda O’nun Seçilmiş İnsanları olan Korsanların resmi içeceğidir. 
Peki soruyoruz size:  bu işin  arkasında Uçan Spagetti  Canavarı ola­
bilir  mi?  Yoksa  üniversite  öğrencilerini  Korsanlara  mı  çevirmeye 
çalışıyor?
Ayrıca üniversite kampuslarında olağanüstü miktarlarda makarna 
bulunduğu  da  herkesçe  kabul  edilen  bir  gerçektir.  Bu,  öğrenciler 
için  ucuz  gıda demektir ve  böylece daha fazla bira içebilirler. Yine 
Uçan Spagetti Canavarı’nın izlerini görüyoruz. Açıkça ortada ki O, 
ilim  irfan  yuvalarımızda  iş  başında  ve  bu  da  ülkenin  geleceğinin 
parlak olduğuna işaret ediyor.
Para
O faturalar ödenecek.
Üniversiteler çok 
paraya  mal  oluyor.
Oysaki eğjtimin kendisi 
bu kadar değerli değil.
Örnek olarak halkın, 
eğitimli  insanların 
küresel ısınma, tükenen 
petrol rezervleri, nüfus 
veya nükleer tehlike 
hakkında söyledikleri şeyleri neredeyse  tamamen hiçe saymalarına 
bakabiliriz. Peki eğer bu doğruysa üniversite diploması gibi değersiz 
bir şey  niçin  bu  kadar  pahalıya  maloluyor?  Bu  durumu  anlamak 
için, üniversite ve para arasındaki kendine özgü ve çoğunlukla tuhaf 
ilişkiyi inceledik ve araştırmalarımız bizi ilginç bir sonuca götürdü.
-67-


U ç-frn   6 -p 
m
 e t t i   C 'fr-n h V i^ n
Öyle anlaşılıyor ki, öğrencilerin temel yaşamsal gereksinimlerine 
az para ayırabilmeleri  için  üniversite eğitiminin  fiyatı yapay olarak 
yükseltilmiş.  Yoksulluktan  belleri  bükülmüş  öğrenciler  ucuz  bira 
içip  makarna  yemeye  kışkırtılıyor  —  yani  Korsan  ve  Pastafaryan 
olmaya zorlanıyorlar — ve varabileceğimiz tek sonuç bunun,  O’nun 
FSMizmi  yaymak  için  yaptığı  büyük  planın  bir  parçası  olduğu. 
Eğer  öğrenciler  gerçekten  bizim  geleceğimizse,  görünen  o  ki, 
Pastafaryanizm de öyle.
Ruhun gıdası.
-68-




*
Kivi Kuşlan: Uçamazlar mı?
Evrimciler  uçamayan  kuşların  —  örneğin,  Yeni  Zelandalı  kivi 
kuşunun  —  uçma  yeteneğini  hiçbir  zaman  geliştirmediğini  ileri 
sürüyor. Eski iddiaya göre, çevrelerinde doğal yırtıcılar bulunmadığı 
için bu yeteneğin evrilmesi için bir sebep olmamış.
Hayatımda  hiç  uçan  kivi  kuşu  görmemiş  olsam  da,  onların 
uçamadığı  iddiasına katılmıyorum.  Nereden  biliyoruz?  Uçmamayı 
tercih  ediyor  olamazlar  mı?  Beni  hiç  koşarken  görmediniz  ama 
büyük ihtimalle istesem koşabilirim.
Kivi  kuşları,  tamamen yuvarlak olmalarının  dışında,  doğadaki 
sn  tembel  hayvanlardan  biri  olmalarıyla  ünlüdürler.  Soylarının 
nasıl  hızla  tükendiğini  göz  önünde  bulundurursak,  sanki  yem  ol­
mak için  çabalıyormuş  gibiler.  Ben  onların  aslında uçabildiklerini, 
ama  gereken  motivasyondan  yoksun  olduklarını  iddia  ediyorum. 
Konuyu  ilk  ve  son  kez  açıklığa  kavuşturmak  için  benim  haksız 
olduğumu kanıtlamak isteyen herhangi bir Evrimci’nin istediği za­
man hayata geçirebileceği bir deney tasarladım.
Tepedeki Damperli Kamyon
Bazı  kivilerin  diğerlerinden  daha  tembel  olmasından  ötürü, 
bu  deney  için  mümkün  olduğunca  çok  deneğe  ihtiyacınız  olacak. 
Yirmi otuz arası kafi olacaktır, ama yeterli kaynağınız varsa ne kadar 
fazla o kadar iyi.  Kuşları kamyonun arkasına yükleyip çevredeki en 
yüksek tepeye çıkın — onlara mümkün olduğunca büyük bir uçma 
motivasyonu vermek istiyoruz. Kamyonu tepeye park ettikten sonra 
damperi kaldırıp kuşları aşağıya bırakın.
-71-


Uç-Mi 5-pMe.tti C'tMlfititKn
Akıbetlerinin son süratle  1 üstlerine geldiğini gören kuşların “işe 
yaramaz” kanatlarını çırpıp uçacaklarını sanıyorum.
Bu deney -  veya bir benzeri  hayata geçirilene kadar, hipotezimin 
doğru olduğunu varsayacağım.
1-  Onları bir uçaktan aşağıya atmak daha çok işe yarayabilir. Ek olarak,  blenderin 
içine koyulan  bir kivi kuşu da düğmeye  basılmadan  önce uçarak uzaklaşmak için 
motive olabilir.
-72-


PASTAFARYANİZMİ AÇIKLAMAK
İnsan yalnız ekmekle yaşayamaz. 
MUSA,  DEUTERONOMY 13:7



- A
Sıkıştırılmış Dünya Tarihi 
Beş Bin Sene Evvel: Başlangıç
Uçan Spagetti Canavarı evreni ve Dünya dahil bir grup gezegeni 
yarattı.  Çevrede  O’ndan  başka  görecek kimse  yoktu,  ama  oldukça 
can  sıkıcı  bir  yer  olduğunu  sanıyoruz.  Bu  ilk  yaratım  herhalde 
oldukça görkemliydi,  ama O sonraki on ile yüz yılı titizlikle evreni 
olduğundan daha eski göstermeye çalışarak geçirdi. Dünya’ya doğru 
gelen  fotonlar,  galaksideki  tüm  yıldızlardan  milyonlarca  yıl  önce 
yayılmış  gibi  gözükecek şekilde  teker teker yerleştirildi ve  ustalıkla 
kırmızıya boyandı.1  O’nun kamuflaj  yöntemlerinin bugün  de hâlâ 
işlediğini  görebiliriz,  bilimadamlarının  evrenin  milyarlarca  yıldır 
varolduğunu  gösteren  kanıtları  her  açığa  çıkarışlarında,  bunun 
O’nun  tarafından  özenle  hazırlanmış  bir  hile  olduğundan  emin 
olabiliriz.
Dünya  yaklaşık  0.062831853  saniyede  yaratıldı  ve  benzer  bir 
şekilde  daha  eski  gözükecek  şekilde  değiştirildi.  FSM’nin  dünyayı 
hazırlamak için evrenden bile daha fazla zaman harcadığından emin 
olabiliriz,  çünkü  O,  her  şeyi  bildiği  için,  yakında her işe  burnunu 
sokan insanların ortaya çıkacağının farkındaydı. “Bilimadamı” denen 
bu  insanlar  işlerin  nasıl  yürüdüğünü  anlamak için  —  muhtemelen 
cinsel motivasyonlu2 — hastalıklı bir ihtiyaç içerisindeler ve yüzden
1- Evren, uzak galaksilerden gelen gözlemlenebilir ışığın Marinara Spektrumuna doğru 
kaymasının  gösterdiği  gibi,  pişen  makarnaya  benzer  bir  şekilde  genişliyormuş  gibi 
davranıyor.  Bazı  bilimadamları  bunu  O’nun  domates  sosunu  tercih  ettiği  şeklinde 
yorumluyorlar, ama bunlar büyük ölçüde aptal insanlar.
2-  Bilimadamlannın  cinsel  sapkınlıklarına kanıt olarak,  rasgele bir bilim  dalı  seçelim, 
diyelim ki jinekoloji. Bu sözde profesyoneller bütün hayadarını dişi cinsel organlarına -  
ya da akademik ortamlarda bilinen ismiyle fikfike -  bakarak geçiriyorlar. Bu topluluğa 
daha yakından baktığımızda jinekologların neredeyse yüzde 99’unun bilimsel arkaplan- 
dan geldiğini görüyoruz.  Bunun ne kadar anlamlı ve kayda değer olduğunu göstermek 
için rasgele başka bir grup seçelim -  diyelim ki ben. Bilimadamı değilim ve dişi cinsel 
organlarını ayda yılda bir görüyorum.  Bunun sadece bir tesadüf olduğuna inanmakta 
güçlük çekiyorum. Tüm bilimadamlarının sapık olduğunu söylemiyorum, ama sanırım, 
neredeyse,  öyle olduğunu güvenle söyleyebiliriz.
-
75
-


Yüklə 3,91 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   10   11   12   13   14   15   16   17   ...   42




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə