- 615 -
tuz istihsali için ruhsat verildi. O dönemde Kama Nehri boylarında, Solikamsk’tan Çusovaya Nehri’ne kadar
boş olan topraklar Stroganovların ricası üzerine 1558’de İvan Grozni tarafından aileden Grigori Anikoviç’e
bağışlandı. Nogay baskınlarından korunması için bu topraklar, içerisine ateşli silahlarla mücehhez askeri
kuvvetlerin yerleştirildiği müstahkem kaleler ve şehirlerle donatıldı. Bir süre sonra Çusovaya Nehri boyları
da aynı şekilde Stroganovlara verilerek meskûn ve müstahkem hale getirildi. Kankara ve Kergedan gibi
şehirler bu şekilde kuruldu
10
. Böylece Kama boyları ile Urallar Stroganovlar kanalıyla Rusya’nın Sibirya’ya
açılan korunaklı bir parçası haline dönüştürülmüş oldu.
Sibir Hanlığı, Moskova himâyesine girmiş olan Yâdigar Han zamanında komşularının tehdidi
altında idi. En büyük tehdit, Cengiz’in oğlu Çuçi soyundan olup Şeyban Han neslinden gelen Küçüm Han
idi. Kazak bozkırlarında konup göcen Küçüm, Yâdigar Han üzerine tertip ettiği 1563 yılındaki seferinde
rakibini mağlup etti ve başkent İsker’i ele geçirerek Sibir Hanlığı tahtına oturdu. Bu tarihten itibaren Sibir
Hanlığı yönetimi Taybugaoğullarından Şeybânilere geçmiş oluyordu. Küçüm Han, iktidarının ilk yıllarında
Moskova’ya bağımlılığı reddetse de bir süre sonra Rusya ile iyi ilişkiler kurmaya özen gösterdi. Karşılıklı
elçilik heyetleri gönderildi ve Yâdigar han zamanındaki gibi Moskova’ya vergi verilerek Çar İvan’ın hâmi
sıfatı devam ettirildi. 1573’te İvan’ın gönderdiği Tretyak Çabukov isimli elçinin Küçüm’ün yakınlarından
olup, bu sıralarda Rusya’ya tabi Ostyakları cezalandırmakla meşgul olan Muhammetkul tarafından
öldürülmesi Moskova ile Sibir Hanlığı arasındaki iyi münasebetleri noktaladı
11
. Sibir Hanlığı’nın
Moskova’ya uzaklığı dolayısıyla Rusya bir süre Sibir meselesini askıya aldı.
Sibir Hanlığı Küçüm Han idaresinde bu süre zarfında huzur içerisinde oldu ve bu dönemde Küçüm
Sibirya’da İslam dininin yayılması için büyük gayret gösterdi
12
. O zamana kadar Buhara’dan, Kazan’dan
gelen Müslüman din adamlarının Sibirya’da İslam dinini yayma çalışmaları sonucunda Sibir halkları
arasında Müslümanlık az da olsa yayılma sahası bulmuştu. Küçüm’le birlikte Sibirya’da yeni bir devir
başladı. Buhara Han’ı Abdullah’a müracaat edilerek Sibirya’ya askeri destek yanısıra din adamları getirildi.
İslam dinini yayma faaliyetleri sadece başkent İsker ve çevresinde etkili olabildi. Sibirya’nın uzak
bölgelerinde Şamanist inanışlara mensup kavimler ve hatta bazı Türk-Tatar kavimleri Ruslar döneminde
zorla vaftiz edildikleri tarihe kadar eski inanışlarını devam ettirdi
13
.
Küçüm Han’la birlikte Sibirya’da dini-kültürel değişim sürecini başlatan bu faaliyetler Don-Volga
boylarının meşhur eşkıyası Ermak’ın Sibir Hanlığı’na yönelik seferleriyle sona erdi. Asıl vatanı Don ya da
Kama Nehri boyları olduğu sanılan Ermak’ın sıradan bir yağmacı olması dolayısıyla geçmişi fazlaca
bilinmiyor. Kazan ve Astarhan hanlıklarının yıkılışından sonra Ruslar Don-Volga hâkimiyetini ve bölgenin
güvenliğini yeterince sağlayamamıştı. Otorite boşluğu oluşan bölgelerde Rusya içlerinden kaçıp gelen ve
buralarda yol kesen, yağma yapan büyük eşkıya çeteleri ortaya çıkmıştı. Bu tarihlerde, merkezi
hükümetlerin elinin yeterince uzanmadığı Don-Volga boyları eşkıyaların en rahat barınabileceği, yağma ve
baskınlarla maişetlerini karşılayabileceği yerler haline gelmişti. Moskova, Don ve Volga boylarında
yağmacılık yapan, İran’dan, Orta Asya’dan gelen ticaret kervanlarına, elçilik heyetlerine baskınlar
düzenleyenbu çeteleri cezalandırmak için 1577’de İvan Muraşkin komutasında bir askeri kuvvet sevk etmiş,
bunların bir kısmı ölümle cezalandırılmış, içlerinde Ermak’ın da bulunduğu büyük bir kısmı ise kaçarak
kurtulmuştu.Bu kaçkınlar Kama Nehri boyunca çıkıp, Çusovaya Nehri ağzına yakın bir yerde Stroganovlar
tarafından kurulmuş olan Kergedan şehrine ulaştılar. Kama Nehri boyunda yaşayan Maksim Stroganov
kalabalık Kazak çetesinin şehri yağmalamasından çekindiği için bunları iyi karşılamak mecburiyetinde
kaldı. Bir yıl kadar burada kalan Ermak ve yoldaşları baskın ve yağma için 1578 yılı yazında Çusovaya
Nehri’ni takip ederek Sibirya istikametinde seferlere başladı. Maksim Stroganov sayıları binleri bulan bu
eşkıya ordusu karşısında istedikleri askeri lojistik techizatı karşıladı
14
. Sadece yağma ve talan gayesiyle yola
çıkmış olan Ermak ve yoldaşları bu işin sonunda neyle karşılaşacaklarını bilmiyordu. Basit bir yağmacı
elebaşı olan Ermak, sahip olduğu ateşli silahlar sayesinde başıbozuk eşkıya sürüsüyle, Türk ve İslam
medeniyetinin Orta Asya’nın kuzey serhaddindeki temsilcisi olan Sibir Hanlığı’nı yıkarak adının tarih
sayfalarında muzaffer bir komutan, yılmaz bir savaşçı olarak anılacağından habersizdi.
Sibir Hanlığı istikametinde ilerleyen Ermak yol üzerindeki yerli halkları; Vogulları, Tatarları
yağmalayarak yoluna devam etti. Yaklaşık 5000 kişilik düzensiz, disiplinsiz, başıbozuk bir kuvvetle yola
10
Gerard Friderik Miller (1750), Opissanie Sibirskago Tsartsva, Kniga Pervaya, Sanktpeterburg: s.67-85; Hadi Atlasi (1993), s.45-48.
11
Hadi Atlasi (1993), s.67-74.
12
Sibirya’da İslamiyet’in tarihsel gelişimi hakkında genel bir değerlendirme için bkz, Abdülkadir İnan (1998), Makaleler ve İncelemeler, II,
Ankara: TTK, , s.273-279; Ayrıca bkz, (1976), “Sibirya Türkleri”,
Türk Dünyası El Kitabı, Ankara: TKAE, s.1272-1282.
13
Miller (1750), s.54-56.
14
Miller (1750), s.91-97; Hadi Atlasi (1993), s.53-56. Ermak ve yoldaşlarının Stroganovlar tarafından Rusya adına Sibir Hanlığı’nı ele
geçirmek üzere desteklenip sevkedilmeleri konusunda Sibir tarihinin kaynakları kısmında üzerinde duracağımız Sibir vekâyinameleri
(Letopis) çelişkili bilgiler vermektedir. Bir kısmı bunu desteklerken diğerleri Stroganovların Ermak ve sayısı binleri bulan eşkıya
sürüsünden çekindikleri ve ondan kurtulmak için Sibirya istikametine yönlendirdiği, bir nevi başlarından savdıkları yönünde bilgi
vermektedir. Ayrıca vekâyinamelerde verilen tarihler de birbiriyle çelişkilidir.