Güle Güle Çocuklar



Yüklə 0,92 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə21/37
tarix18.06.2018
ölçüsü0,92 Mb.
#49571
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   37

60  B+  YAZ


B+  YAZ

  61


Olimpiyat ateşinin yandığı yer

:

Beşiktaş 



Sporcular Parkı

bir çoğundan. Peki niye sayamıyoruz isimlerini bu altın insanların? Tanımı-

yoruz onları, bilmiyoruz oturdukları şehirleri, hatta kazandığı spor branşını. 

Bütün suç bizde değil merak etmeyin. Saydığım ülkeler ve diğer birçokla-

rında gündemin birinci maddesi olur ödül beklenen sporcular. Halka tanıtı-

lır hepsi. Çocuklar daha anaokulundayken öğretilmeye başlanır sporcu ol-

manın ne kadar önemli ve prestijli olduğu gerçeği. Disk atan bir atletin, ant-

renmanları verilir gazetelerde ve televizyonlarda. İşte o sözünü ettiğim ül-

kelerde yaşayan sizin ve benim gibi insanlar, bu sebeplerden dolayı spor-

cularını tanıyor ve spora önem veriyor. Eğitim, sağlıklı nesillerin yetişmesi-

nin ve Türk sporunun layık olduğu yere gelmesinin tek yolu. 

Hatırlamamız  lazım  onları,  unutmamalıyız  isimlerini.  Yolda  gördüğümüz-

de, sporu bırakmış bile olsalar selam vermeliyiz. Saygı göstermeliyiz ödül-

lü sporculara. Bu bile büyük bir başlangıç olacaktır, içinde büyük bir potan-

siyel taşıyan Türk sporunu gerçek yerine taşıyabilmek için. Ya da sadece 

sağlıklı, zinde nesiller yetiştirebilmek için. 

İşte bu noktada yerel yönetimlere de çok iş düşüyor. Beşiktaş Belediyesi 

bu sınavı Sporcular Parkı ile geçiyor.

Beşiktaş ilçesinde oturanlar çok şanslı. Çok hızlı ve rahat yollardan şeh-

rin göbeğinde gerçek spor tesislerine ulaşabiliyor. Üstelik ücretsiz olarak .

Büyük bir spor kompleksi oluşturulan Beşiktaş Sporcular Parkı’na ulaşımın 

çok kolay olması, insanların aileleriyle gelebilmesine imkân tanıyor. 

Ben metro ile ulaşımı seçtim. İndikten sonra, çok kısa bir sürede parka ulaş-

tım.  Daha  parka  gelmeden,  etrafımda  sayısı  artan  ağaçlar  ve  yeşil  alanın 

büyüsüne kapıldığımı itiraf etmeliyim. Kuş seslerinin 4. Levent ve Ulus’ta 

bu kadar yoğun olabileceğini hiç düşünmemiştim. Parka ulaştıktan sonra 

ilk dikkatimi çeken, giriş takındaki yazı ve barındırdığı hikâye oldu. Kürek 

çeken Atatürk ve onun, sporu ne kadar iyi anladığını anlatan o meşhur sözü 

karşıladı beni: “Ben sporcunun zeki, çevik ve bilhassa ahlaklısını severim. 

Mustafa Kemal Atatürk.” 

Biraz düşüncelere daldıktan sonra hızlıca girdim bu güzel parka. 

Ş

imdi düşünelim; bir ülkenin bayrağı, kültürü, dili, yani her şeyi, 

en çok hangi kulvarda tanıtılabiliyor? 

Nedir, dünyayı saran yüzlerce büyük küçük devletin başarı 

karnesi?  Sağlıklı nesiller, nelere önem verdikten  sonra ye-

şerebilir? 

Evet, spordan bahsediyorum. Spora ayrılması gereken za-

manın ve paranın bir ülke için çok önemli olduğundan. 

Dört  yılda bir, bütün dünyayı televizyon karşısına geçiren dünya çapında 

yarışmayı, olimpiyatları anımsayalım. Orada kazanılan başarı,  ülkenin dün-

yadaki yerini, prestijini belirliyor adeta. 

Sorarım size, var mı bir olimpiyat sporcusundan daha çok yurt dışında ülke-

sinin adını duyuran, onu onurlandıran bir kişi?

Hayatını,  yaptığı  spora  adamış  insanlardan  bahsediyoruz.  Sadece  Olim-

piyatlar değil tabiî ki, sporun her branşının Avrupa ve Dünya Şampiyona-

ları yapılıyor. 

Yıllardır  sporcularımız  canını  ortaya  koyarak  çeşitli  madalyalar  kazandırdı 

ülkemize. Peki, emin miyiz spora ülkemizde yeteri kadar önem verildiğine? 

Gösterilen başarı değerlendirildiğinde, bu mudur sizce ulaşılabilen maksi-

mum kapasite? 

Bu başarıyı katlayamaz mıyız, çocuklarımızı, gençlerimizi okul çağlarında 

sporla tanıştırarak?

Çok fazla soru cümlesi oldu kafamızı karıştıran. Ama hissettiklerimi hissedi-

yorsanız, sizin de içinizde bir burukluk olmalı. 

Sporun her branşında yapılan Avrupa ve dünya çapındaki organizasyon-

ları seyretmeye çalışırım. Ve gönlüm; hep önlerde koşanın, sayı farkını aç-

mış olanın, gittiği ya da attığı mesafenin rakiplerinden çok ilerde olanın ara-

mızdan birisi olmasını ister. İstemekle gelmiyor böyle başarılar. Hadi saya-

lım beraber son on yılda ödül alan sporcularımızı? 

Hayır, zor bir soru değil bu. Bir Kübalıya, Amerikalıya  ya da Etiyopyalıya 

sorsanız bir çırpıda sayabilir sporcularını. Bizden akıllı değil o insanlar. Ya 

da  çok  kuvvetli  bir  hafızaları  yok.  Hatta  iddia  ediyorum,  biz  daha  akıllıyız 

Yazı: MEMETCAN BİBER  Fotoğraflar: MEMETCAN BİBER - HAKAN.......



62  B+  YAZ

Gurur duyduğumuz sporcular

Şaşkınlığım asıl içeri girince oldu. Parkın ilk metrelerinde, halter sporunda 

bir dünya efsanesi olmuş Naim Süleymanoğlu heykeli karşıladı beni o meş-

hur selamıyla. Tabii ki ben de ona selam verdim, bize yaşattığı sayısız mut-

lu ve gururlu an için. Tam o anda yanımdan geçen bir baba-oğul dikkatimi 

çekti. Küçük çocuk sordu babasına, “Baba, kim bu?” Baba, hiç düşünme-

den cevabı, gururla söyledi: “Naim Süleymanoğlu o yavrum. 

Dünyanın  gelmiş-geçmiş  en  iyi  haltercisi.  Türkiye’nin  gururu.”  Çocuk  bu 

anlatımdan sonra, başka bir hayranlıkla baktı o heykele.  Sonra diğer hey-

kelleri, büstleri ve yazıları görmek istedi arkasından. 

Duygulanmadım desem, sizlerden saklamış olurum hissettiklerimi. Bu par-

kın  içinde, Naim Süleymanoğlu’ndan  Süreyya Ayhan’a, dünya üçüncüsü 

olan A Milli Futbol Takımımızdan Avrupa ikincisi Basketbol Milli Takımı-

mıza kadar sayısız sporcunun heykeli, büstü ve adının yazılı olduğu onur-

landırma taşları var.  İstanbullular; Beşiktaş Belediyesi sayesinde,  artık bizi 

onurlandıran sporcularımızı unutmayacaklar. 

Spora ve sporcuya önem verebilen bir park bulmak gerçekten çok zor artık 

beton yığını İstanbul’da. İçinde, koşulabilecek, açık hava fitness aletlerin-

den faydalanabilecek, dilediği gibi saatlerce basketbol, tenis oynanabilen, 

oturma alanları, çardakları olan, içindeki tesislerle insanların her daim ihti-

yaçlarını karşılayan, güvenlikli ve taşıdığı birçok özellikle, yazıyı yazan beni 

çok sayıda virgül kullanmaya mecbur bırakan bir park.

Beşiktaş Sporcular Parkı, İstanbul’un diğer parklarından ayrılan birçok ye-

niliği barındırıyor içinde. 

Bir önemli noktası da, tek bir güvenlikli ana girişinin olması. Susadığınız ya 

da  acıktığınızda  erişebileceğiniz  tesisler  var.  Ya  da  tuvaletinin  gerçekten 

çok temiz olma gerçeği. Ayrıntılar her zaman şaşırtmıştır beni. Spor yapsa-

nız da, yapmasanız da burası  gerçekten ailece gelinmesi gereken bir yer.  

Etrafını saran onca gökdelene rağmen,  İstanbul yeşilinin ayakta olduğunu 

hatırlatan bir spor noktası. 

Buraya gelen insanlarla yaptığım konuşmalardan çıkarttığım çok ilginç so-

nuçlar var. Anlıyorum ki bu proje gerçekten her anlamda amacına ulaşmış 

ve her gün tekrar tekrar kendini aşıyor. Sporu ve eğitimi bir arada sunmayı 

beceren nadir örneklerden biri olduğuna eminim bu eşsiz parkın. Bana bi-

raz Amerika’daki “Central Park”ı hatırlattı, konumu ve kalitesinden dolayı. 

20 bin metrekarelik bir alana yaptırılan Beşiktaş Sporcular Parkı, gerçek-

ten türünün belki de tek örneği. 

İnsan, uzun yazılarını sıcak bahar gününde, bu parkın bir gölgeliğinde yaz-

mak istiyor, spor yapanları seyretmenin verdiği keyifle. Size son söyleye-

ceğim; boş bir gününüzde bu parka gelmeniz değil; düzenli aralıklarla, aile-

ce burada spor yapmanız, vakit geçirmeniz. Çocuğunuz varsa, ona burada 

onurlandırılan bütün sporcuları tanıştırmanız.   

Sporu sevelim, vakit ayıralım ve sporcuya hak ettiği önemi artık verelim. 

Belki bir başlangıç olur Beşiktaş Sporcular Parkı bu düşüncenin yayılma-

sı için.

Mustafa Kemal Atatürk’ün parkın girişinde yer alan sözlerinin nesilden nes-

le yayılması ve sözde kalmaması adına.

B+

Yıllardır gurur 

kaynağımız olan 

sporcularımız 

Sporcular Parkı’nda.



Yüklə 0,92 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   37




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə