Haç ve H i lal Altı n da Ortaçağda Yah u d i l e r 89
zamanlarda canlanan
servitus Judeorum
(Yahudilerin köleliği) öğ
retisinin esinlediği bir terminoloji-ilan etti; Kisch, kilise esinli bu
düşüncenin Yahudi özgürsüzlüğünün başlangıcına işaret ettiği
ne inanır. O andan itibaren, diyor Kisch, Yahudiler, özel olarak
savunmasız bir grubun üyeleri olarak da olsa topluma dahil
edilme havası veren Toprak Barışı Yasasının organik hukuksal
yapısının bir parçası olmaktan çıkhlar. Ondan sonra Yahudilerin
hukuksal statüsü, özel olarak Yahudiler için tasarlanan özel ya
saya
-jus singulare-
tabi oldu.ıos Silah taşıma hakkını yitirdikle
rinde zaten yok olan Yahudilerin onuru, daha da aşağılara düş
tü. Friedrich Lotter'in görüşüne göre, on üçüncü yüzyıl ortala
rındaki Yahudilerle ilgili Alman imparatorluk hukuku, Karolenj
ve Salianlar döneminde Yahudilere t
anınan
eski ayrıcalıkları or
tadan kaldırmak için, ecclesiastik başlaya eğilim göstermeye baş
ladı. Bu geri adım, yüzyılın son yirmi yılında Yahudilere yönelik
geniş ölçekli zulümde yansımasını buldu.109
Gavin Langmuir, Yahudilerin "saray serfliği" koşulunun Ya
hudilerin hukuksal statüsünün temelini oluşturduğu inancına
kahlır. Bununla birlikte,
servi camarae'nin
fiili istihdamı, Yahudi
ler üzerindeki özel kraliyet egemenliği pratiğinden ve sömürül
melerinden d�a
az.
önemliydi. Örneğin,
servi camarae
sözcüğü,
İngiliz kraliyet beratlarında görünmez.110 Fakat, der Langmuir,
on ikinci yüzyılda, Yahudilerin kraliyet kaprisine bağımlığının
ve korumanın gerçek olduğu bir sırada, İngiltere'nin zaten güçlü
bir merkezi monarşisi vardı .. Bu nedenle terminoloji gereksizdi.
Diğer uçta, merkezileşmenin, çok
az
geliştiği Almanya ve İspan
ya'da kraliyet, Yahudiler üzerinde doğrudan kontrol sağlamak
için
servi camarae
terminolojisini kullandı. Yahudilerin hiçbir za
man
servi camarae
olarak tarif edilmediği Fransa'da, daha 1198'in
kraliyet yasalarında
Judei nostri
(bizim Yahudilerimiz) ifadesinin
görülmesi, Yahudilerin monarşiye, artan bağımlılığının haberci
siydi. Dahası, Fransa'da baronlar, kendi egemenlik alanlarında
Yahudiler üzerindeki iyelik haklarını sürdürdüler.
90 Mark R. Cohen
Bu nedenle, Yahudiler üzerindeki otoritenin Fransız, monar
kının
ellerinde toplanması, yavaş fakat organik olarak ilerleyen
bir süreçti.
1230'
da, Yahudilerle ilgili yasada, Capetian monarşi
si,• Yahudilerin bulunduğu her yerde -diğer baronların egemen
lik alanlarına kaçanlar olsalar bile- baronların kendi Yahudileri
üzerindeki özel egemenliklerini belirtiyordu. Bu yasa, Fransa'da
tam, merkezileşmiş kraliyet otoritesi ve yönetimi yolunda bir ki
lometre taşı oldu. Fransız fermanlarından ilk ve son kez ve ke
sinlikle bir analoji olarak bu yasa, başka bir baronun alanına ka
çan bir Yahudinin, lordu tarafından yasal olarak
tanquam
prop
rium servum
(kendi serfi gibi) ele geçirebileceğini belirterek, Ya
hudiler için sertlik terminolojisini kullandı. Gerçek bir serf, başka
bir lordun toprağında bir yıl bir gün itirazsız yaşayarak özgürlü
ğünü kazandığı halde, bir Yahudi kaçak olarak yaşadığı yer ya
da orada ne kadar süre yaşadığı dikkate alınmadan, esas lordu
na zorla geri verilebiliyordu.m Bu yasa, Hıristiyan serflerle kar
şılaştırıldığında feodal Fransa'daki Yahudileri uzun süre ayrıca
lıklı yapan özgürlüğün aşınmasını devam ettiren bir emsal oldu.
Sonunda yasa, Yahudileri öncekinden daha kısıtlı bir statüyle sı
nırladı.
·
Yahudiler üzerindeki laik otoritelerin ortaçağ ağır ağır ilerler
ken artan bir şevkle uyguladığı iyelik hakları ilkesi (serflik ter
minolojisiyle ya da onsuz ve hakkın bir monarkın
mı
yoksa bir
baronun mu egemenlik alanında kullanıldığından bağımsız ola
rak), Yahudileri son s
ınırın
a kadar vergilendirme hakkını da
kapsıyordu. Savunmasız olmalarından ötürü, Yahudiler, kraliyet
ya da baronların yergi memurları için uysal bir av oldular. Yer
den yere farklılık göstermekle birlikte Yahudilerin vergi yüküm
lülükleri, ailelere ya da cemaatlere koyulan yıllık vergileri, borç
"
•
987 yılında Hugo Capet tarafından kurulan ve 1328 yılına kadar hü-
küm süren Fransız hanedanı
-çv.
Haç ve Hi lal Altı nda Ortaçağda Yah ud i l e r 9 1
ve rüsumlarla bağlantılı ödemeleri ve en bezdiricisi, bir lordun
çeşitli mali gereksinmelerini karşılamak üzere "önceden saptan
mamış" keyfi vergileri ve zoralımları kapsıyordu.112 Korumaya
gereksinim duydukları için Yahudilerin istenileni ödemekten
başka çareleri yoktu.
·
On dördüncü yüzyılla birlikte, diyor Langrnuir, "din adamla
rının,
kralların ve baronların kendi çıkarları doğrultusunda Ya
hudilerden yararlanma çabalarının bir sonucu olarak, Y ah
ti
dile
re, onları Avrupa toplumundaki herkesten ayıran aşağı bir hu
kuksal statü verildi ve onları, genelde sertlere layık görülen ko
rumadan bile yoksun bırakh."113 Southem'in ortaçağ sertliğiyle
ilgili bakış açısını
anım
sarsak, Yahudilerin ortaçağ
insanının
"kö
lelik boyunduruğu" dediği şeyi öğrenir, "özgürlük onuru"nu yi
tirir
ve lordlarının iradesine mutlak bağımlılığın "keyfi
lik"lerinden korkar duruma geldikleri söylenebilir.114 Geç orta
çağda Yahudilerin sırhna yüklenen birçok keyfi, ağır vergi ve
çok daha baskıcı olmak üzere, kovulmaları -İngiltere' den
1290'da; Fransa'dan 1306'da, 1322'de ve 1394'te; İspanya'dan
1492'de ve düzinelerce Alman prensliğinden ve kentinden geç
ortaçağ boyunca- Yahudiler için, "serfleşme"nin Hıristiyan serfle
rin yaşadığından çok daha acı bir sonucunu, yani yüzyıllardır
yaşadıkları topraklardan fiilen koyulmalarını meydana getirdi.
Ortaçağ Kentlerinde Yahudilerin Hukuksal Statüsü
Kuzey Avrupa'da pek çok Yahudinin yaşadığı ortaçağ Avru
pa kentlerindeki Yahudilerin hukuksal statüsünden de söz et
mek gerekir, Almanya ile ilgili olarak Kisch, yerel yöneticilerin,
örneğin hukuksal anlaşmazlıklarda Yahudilere epeyce adil dav
randıklarını gösterdi.115 Kilisenin Yahudi açgözlülüğü -ya da ge
nel olarak açgözlülük- öğretisi, Alman ananevi hukukunun ka
nunlaşhnldığı eski ortaçağ Alman yasa kitaplarında ifade bul
madı. Bir model yasa olarak büyük popülarite kazanan ve yük
sek ve geç ortaçağda pek çok Alman sınır kentinin benimsediği
Dostları ilə paylaş: |