400
HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER
İşgal kuvvetleriyle birlikte hareket etme, Müslüman halka tecavüz ve kat-
liam belgeleri ortadadır
86
. Bu nedenle zahirde iyi ilişki gösterisi yeterli
değildir.
Gayrimüslimler Müslümanların içinde kendilerine tanınan hürriyet,
mülkiyet güvenliği, eğitim hakkı, dil, ekonomik refah, kültür ve dinî hür-
riyetleri barış içinde kullanmışlardır. Güvenlik korunmuş, Ermenilere bu
konuda başkalarından farklı olarak kendilerine Hıristiyanlar içinde imti-
yazlı bir statü de tanınmıştır
87
. Burada dikkati çeken husus devletin güçlü
olduğu dönemlerde gayrimüslimlerle ilgili herhangi bir problemden bah-
sedilmezken, zayıfl ama dönemlerinde dış güçler bunları başta dinî, sonra
da siyasî ve ekonomik çıkarlar doğrultusunda yönlendirmişlerdir.
Bağımsız devler kurma girişimlerinde Ermeni Patrikhanasi ve ona
bağlı birimler oynanan oyunlarda aracı olmuşlardır. Sorun bir emperya-
lizm sorunudur. Osmanlı içindeki Hıristiyan unsurların dinî liderleri ve ki-
lise faaliyetlere öncülük etmiştir. Ermeniler Osmanlı topraklarında güven
ortamında mezhep açısından da hiçbir problemleri olmadığı halde, kendi
mezhep yanlılarıyla birlikte hareket etme yolunu izlemişlerdir. Müslüman-
larla karşılaştırıldıklarında çok rahat durumda olmalarına rağmen, Erme-
nilerle ilgili ıslahat yapma ve Ermeni sorununu uluslararası antlaşmalara
koymayı 1878’lerde başarmışlardır. Devletin kendi iç meselesi, kendi ege-
menlik hakları çerçevesindeki meseleler dış müdahaleye taşınmıştır. Os-
manlılar Hıristiyan tebaaya eşit muamele etmiş, bunların içindeki mezhep
ayrılığına müdahale etmemiştir. Ermeni meselesi ortaya çıkışından itiba-
ren dış güçlerin himayesinde yürütülmüş, siyasî girişimler, ıslahat talepleri
ve Ermeni faaliyetlerinde dış güçlerin takındığı tavır, içteki yandaşlarıyla
birlikte olmuştur. Konu Osmanlıyı da Türkiye Cumhuriyeti’ni de çok fazla
meşgul eden ve devleti sarsan boyuta taşınmak istenmektedir.
Albert de Moun ve Denis Coclin gibi muhafazakâr oldukları için Ka-
toliklik dışındaki mezheplere ve özellikle de Hıristiyanlığın zıddı sayılan
İslâm dinine karşı kalplerinin derinliklerinde sakladıkları nefret ve düş-
manlıkla tanınan batılı siyasetçilerin zehirli sözleri, tatsızlık veren yazıla-
rı, İngiltere ve Amerika’da önemli yer tutan Protestan papazlarının muta-
assıp ve dindar ahaliyi aleyhimizde kışkırtma konusunda sürekli çalışma-
ları dünya kamuoyunu bize düşman etmekteydi. Aleyhimizdeki bu düşünce
86 Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, a.g.e., C. II, s.196.
87 Münir Süreyya Bey, Ermeni Meslesinin Siyasî Tarihçesi 1877-1914, Ankara 2001, s.V.
401
Doç. Dr. İsa YÜCEER
akımını hazırlayan kuvvet de hep Ermeni propagandası oldu
88
. Bu tespit
ortaya konan ve yaşanan realitenin ifadesidir.
Ayastefanos’a gelip imzalanan sulh antlamasına Ermeni milleti le-
hine bazı maddeler koyduran Patrik Nerses Varyabedyan’dır. Berlin
Antlaşması’na benzer maddeler Patrik heyetinin girişimiyle konmuştur.
Zahirde ıslahat yapılması, Ermenilerin huzur ve güvenliğinin temin edil-
mesi şeklindeydi
89
. Durumlarının iyileştirilmesi teklifi ni batılı ülke sefi rle-
ri aracılığıyla istemektedirler. Ermenilerin bulunduğu vilâyetler için özel
talepler söz konusudur. Dile getirilen ise Ermenilerin zulüm ve düşmanlı-
ğa uğradığı, Hıristiyan mezheptaşlarının durumlarının düzeltilmesi adına
müdahale edilmesi talepleridir
90
. Tüm gelişmeleri Müslümanların aleyhi-
ne çevirme söz konusudur. Batılılar Osmanlıda yaşayan mezhepdaşlarının
zulme uğradığını iddia etmiş, Ermeni, unsurunu her vesile ile savunmuş-
lardır. Artık doğu vilâyetlerine Ermeni vali tayini düzeyine gelmiştir. Artık
islahattan öte, özerk yönetim ve Rusya’ya ilhak meseleleri konuşulmuştur.
Kendilerini mağdur gösterme ve zarara uğrayan kesim olarak tanıtmayı
başarmışlardır. Osmanlı ise gayrimüslimler lehine olacak talepleri geri çe-
virecek güçte değildir. Bu haklar ise Müslüman halkın hakkına tecavüzdü.
Artık Rusların doğu bölgesini işgal planları vardır. Bu konuda Ermeniler
yararlanmaya müsaittir. Gerçek şu ki Patrikhane ve Piskopos heyeti sürekli
devrededir
91
.
Dinine bağlı kimseler etkileyici konuşmaların tesiri altında kalarak
faaliyete geçmektedir. Dikkati çeken bir husus Patrik ve onun oluşturdu-
ğu heyet Osmanlıların antlaşma yaptığı yere gidip oradaki ülkeleri ken-
di lehlerine etkileme, antlaşmaya kendilerinin bahsinin geçtiği maddeler
koydurma, daha sonra da her vesile ile bunu gündemde tutma yoluna git-
mişlerdir. Normalde siyasî heyetler arasında görüşmeler yapıldığı halde,
Ermeni Patrikhanesi buralara kendi seçtikleri heyet üyelerini göndererek
diğer ülkelerin üzerinde baskı oluşturma yoluna gitmiştir. Kimse de siyasî
görüşmelere dinî temsilcinin müdahale etmemesi gerektiği konusu üzerin-
de durmamıştır. Artık batılı ülkeler ve Rusya’nın sefi rleri ise, görüşmeler-
de heyetleriyle onları savununca işleri kolaylaşmıştır. Ülkeler düzeyinde
kendilerini anlatma imkânı bulunca, halkın ikna edilmesi kolaylaşmıştır.
88 Süreyye Bey, a.g.e., s.6.
89 Süreyye Bey, a.g.e., s.7.
90 Süreyya Bey, a.g.e., s.17, 20.
91 Süreyya Bey, a.g.e., s.73, 75-76, 80.