Hazirlayanlar



Yüklə 3,37 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə177/189
tarix10.12.2017
ölçüsü3,37 Mb.
#15029
1   ...   173   174   175   176   177   178   179   180   ...   189

520

HOŞGÖRÜ TOPLUMUNDA ERMENİLER

ni Ermeni Patriği olarak tanıdı

3

. Fatih, metruk İstanbul’u eskiden olduğu 



gibi siyasî ve dinî bir metropol haline getirmek için, imparatorluğun çeşitli 

yerlerinden getirttiği Türk, Rum, Ermeni ve Yahudileri buraya yerleştirdi. 

Kent, kısa sürede hızlı bir gelişme gösterdi, ticaret ve sanat ilerledi. 1475–

1479 yılları arasında da Sultan, Orta Anadolu ile Eski ve Yeni Foça ile 

Kefe’den Ermenileri İstanbul’a sevk ettirdi. Aynı şekilde Yavuz Sultan Se-

lim, Tebriz’den 200, Kahire’den de 500 kadar zanaatkâr aileyi beraberin-

de İstanbul’a getirtti

4

. Kentin Osmanlılarca fethedilmesinden sonra ortaya 



çıkan en önemli gelişme, bölgede ticarî etkinliklerini kaybeden İtalyanla-

rın yerini Yahudi, Ermeni ve Rum gibi Osmanlı gayrimüslim tebaasının 

almasıydı

5

. Bu süreçten itibaren Ermeniler, Millet Sistemi içinde Osmanlı 



Devleti’nin yönetiminde yaşamlarını sürdürmeye başladılar.

Ermeniler, Türk hâkimiyetinde Yahudiler gibi daha çok ticaretle meş-

gul olmuşlardır. Osmanlılar, yabancı ülkelere verdikleri ticarî kapitülas-

yonların kendi tebaalarına da tanınmasını, yani karşılıklılık ilkesine uyul-

masını amaçlamışlardır.  Osmanlı tâbiyetindeki gayrimüslimler, özellikle 

de Yahudiler, Ermeniler, Rumlar ve Slavlar yabancı ülkelere uzanan bu 

Osmanlı himayesinden yararlanarak daha onbeşinci yüzyılda Venedik, An-

cona ve Lviv’de (Lvov) canlı ticaret kolonileri kurmuşlardı

6

. Ayrıca XV. 



yüzyılda Bursa-İstanbul-Akkerman ve Lviv güzergâhında Ermeniler ticarî 

bakımdan oldukça faaldiler. Özellikle Akkirman-Lviv yolu üzerinde her 

kervanbaşı bir Ermeni idi. Yine Kırım, Efl âk, Boğdan ve Polonya’daki ti-

caret merkezlerine yerleşen Ermenilerin bu dönemde oldukça önemli bir 

işlevi vardı. Bunlar, Doğu Anadolu ve Kırım’dan göç ettiklerinden Türkçe 

konuşuyorlardı ve bazıları da Türkçe isim taşıyordu. Sonuçta Osmanlı yö-

netiminin kendilerine sağladığı rahat ortam sayesinde rahat hareket edebi-

liyor


7

 ve ticarî etkinlik içinde yerlerini alabiliyorlardı. 

Ayrıca XVII. yüzyılda İran ham ipeğinin en önemli tüccarları Ermeni-

lerdi. Ermeni tüccarlar tarafından getirilen İran ipeğinin pazarlanmasında 

kullanılan en büyük antrepo Halep kenti idi. İran ham ipeğinin bir kısmı İs-

tanbul, Bursa ve İzmir’e pazarlanır, buralara genellikle Erzurum ve Tokat 

3  Shaw, a.g.e., s.216; Mehmet Beşirli, “Alman Belgelerine Göre Ermeni Meselesi ve Avrupa 

Emperyalizmi, 1878-1896”, Türk Dünyası Araştırmaları, Sayı 125, Nisan 2000, s.84.

4 Halil 

İnalcık, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi 1300-1600, C.1, İs-

tanbul 2000, s.54, 69

5  İnalcık, a.g.e., s.260.

6  İnalcık, a.g.e., s.238.

7  İnalcık, a.g.e., s.343, 345. 




521

Doç. Dr. Mehmet BEŞİRLİ

üzerinden ulaşırdı

8

. XVII. yüzyılda Avrupalıların Asya ipeği tüketimi yıl-



da 200 000–230 000 kg’ı buluyor ve Avrupa’nın toplam ipeğinin % 86’sı 

İran’dan geliyordu. Bu ipeğin tamamı Avrupalı tüccarların eline ya Halep 

üzerinden ya da Tokat üzerinden ulaşıyordu

9



Ermeni nüfusuna Osmanlı coğrafyasında her yerde rastlamak müm-

kündü. Ancak en fazla Erzurum, Sivas, Van, Elazığ, Diyarbakır ve Bitlis 

olmak üzere altı vilâyette bulunuyorlardı. Tokat kentinde de Ermeni nüfu-

su bulunmaktaydı. Özellikle XVII ve XVIII. yüzyıl sanayi ve ticaret kenti 

Tokatı’nda Ermeni tüccarların hatırı sayılır bir yeri vardı. Kentte özellikle 

boyacılık, basmacılık ve bakırcılık alanlarında çalışan birçok Ermeni tüc-

car bulunuyordu. Seyyah Tournefort, XVIII. yüzyılın başlarında  Tokat ‘ı 

Küçük Asya’nın ticaret merkezi olarak görmek gerekir demektedir

10



Dinî bakımdan XIX. yüzyılın ilk yarısında Tokat’ta Ermeniler, Tokat 

Ermeni murahassalığına bağlıydılar. Bu birimin başında da Osmanlı Padi-

şahının beratıyla atanan bir Ermeni rahip bulunmaktaydı

11

. Ermeni cemaa-



tı, kiliselerini tamir etmek istediklerinde İstanbul’a arzuhal yazarlardı. Bir 

dizi incelemeden sonra, fermanla kilise onarımına izin verilmekteydi

12

.

8 Mart 1838’de Tokat ‘tan geçen Moltke, Tokat’ın hayli büyük olduğu-



nu nüfusunun ise 30–40 bin kadar olduğunu belirtmektedir

13

. Avrupa’daki 



Endüstri Devrimi ve ticaretin deniz yollarına kayması Tokat’ın ticarî kim-

liğini etkisizleştirirken, Samsun  ve Trabzon  gibi kıyı Karadeniz  kentleri-

nin önemini artırmıştır. Nitekim XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren 

Ermeniler ve Rumların daha fazla gelişen ve ticaret yapma olanakları artan 

Samsun gibi kıyı kentlere göç ettikleri görülmektedir.

1844–1845 yılında gerçekleşen sayıma göre, Tokat  nüfusunun tah-

minî olarak 10 685 kişi nüfusu vardı. Bunun % 54,4’ünü Müslümanlar, 

genellikle Türkler, 6.665’lik rakamla % 34’ünü Ermeni ler, 1 110 kişi ile % 

8  Suraiya Faroqhi, “Krizler ve Değişim 1590–1699”, Osmanlı İmparatorluğu’nun Ekonomik 

ve Sosyal Tarihi 1600-1914, C. I1, Editörler Halil İnalcık, Donald Quataert, İstanbul 2004, 

s.54, 69.

9 Faroqhi, 

a.g.m., 

s.631.


10  Joseph de Tournefort, Tournefort Seyahatnamesi, Editör Stefanos Yerasimos, Çeviren Teo-

man Tunçdoğan, 2. Kitap, İstanbul  2005, s.223.  

11 Tokat Şer‘iye Sicili (TŞS), Defter No: 15, s.66.

12 TŞS, Defter No:13, s.126–127. Ermeni murahassa atanma ve azil ve kilise tamiri için daha 

geniş bilgi için bkz. Mehmet Beşirli, Orta Karadeniz Kentleri Tarihi I, Tokat (1771–1853), 

Tokat 2005, s.131–132.

13 Cinlioğlu, a.g.e., s.5. 



Yüklə 3,37 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   173   174   175   176   177   178   179   180   ...   189




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə