128 Ali Şeriati
ablukada acı çeken ve babasına okşayarak onlardan
biraz rahatlatmaya çalışır.
Sonradan yalnız kalmış babasına annelik yapıyor, onu
kendi sevgi halesine sarardı. Ali aleyhisselâmın evine
gitmekle fakirlik ve şeref yolunu seçer. O, kendi
çocukları ile üç oğul, üç kız kaybetmiş babasının
gönlünü sevindirir. 18, veya 28 yıllık ömrü boyunca
Fâtıma aleyhisselâm kalp bağları ile babasına fedai
olmuştur.
Şimdi ise ölüm araya ayrılık düşürüyor. Fâtıma ve
peygamberle yaşamak zorundadır. Bu darbe zayıf
vücutlu Fâtıma aleyhisselâm için çok üzüntü verir.
Peygamber sallallâhü aleyhi ve sellemin ölüm yatağında
sadece Fâtıma'ya yönelmesi tesadüf değildir. Fâtıma'ya
aleyhisselâm yakında kavuşacaklarını demekle onu
rahatlatmıştır.
Ama Fâtıma aleyhisselâm ikinci sarsıcı darbeyi alır. Bu
darbe önceki darbe gibi şiddetli olmasa da, onun kadar
derindir. Belki de, daha derin! Bu darbe birincinin
ardından, ara vermeden vurulur: Peygamber sallallâhü
aleyhi ve selleme, Ali yok, başka biri halife seçildi! Her
şey açıktır. Öyleyse neden veda haccından dönerken
Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem Gadir-Humda Ali
aleyhisselâmın vilayetini, yönetimini kabul etmişti?!
Niçin öyle bu seferde, bu olaydan sonra on iki kişi
pusuda kalkıp, Peygamber sallallâhü aleyhi ve sellemi ve
Ali'yi katletmek istiyor?
Fâtıma, Fâtıma’dır/Kadın 129
Bu kast Gadir -Humdakı ilanla alakasız değildir. Çünkü
seçim sırasında meydana gelen olaylar rastgele olmuyor.
Neden bu on iki kişi gözaltı edildiğinde onların isimleri
açıklanmıyor?
Ki bu olay sıradan bir olay değil. Ne için çok tehlikeli
savaştan yaşı geçmiş Peygamber sallallâhü aleyhi ve
sellem tüm yaşlılarla savaşa gittiği halde Ali
aleyhisselâmı Medine'de tutar? Ali’ye derki:
"Harun'un Musa yanındaki makamını benim yanımda
tutmak istemiyorsun?
Çünkü benden sonra peygamber yoktur. "
Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem ne için ölüm
yatağında iken ordusu intikam için Rum’a göndermek
istiyor? Neden Hz. Ebu Bekr, Hz. Ömer bu savaşa
itirazlara rağmen 18 yaşındaki Üsame orduya başkanlık
ettiriyor?
Neden topluluğun çabuk yola çıkması için mani olanlara
lanet ediyor?
Ama böyle bir dönemde Ali ile kalmak istiyor?
Ona kağıt-kalem verilmiyor?
Niçin üçüncü vasiyette susuyor?
Ne
için
kendini
namaza
gidemediğinde
Ali'yi
çağırttırıyor?
Ama kızlarının uyarısı ile Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer
hemen geliyorlar?
130 Ali Şeriati
Bunu gören Peygamber sallallâhü aleyhi ve sellem her
üçünü görevlendiriyor!
Neden?
Neden vefatı yaklaştıkça daha çok tekrarlıyor:
"Fitneler karanlık geceler birbir yaklaşıyor ...".
Ali, Peygamber sallallâhü aleyhi ve sellemin defnini
yapıyor. Ashabın büyükleri ise Ali'nin hakkını, hukukunu
defnediyorlar. Camiye dönerler ve halife kendi hutbesini
okur. Ali, ise Peygamber sallallâhü aleyhi ve sellemin boş
kalmış odasından Fâtıma aleyhisselâmın odasına döner
ve yirmi beş yıllık karanlık, üzücü bir yalnızlık başlar!
Fâtıma aleyhisselâm için sanki her şey çökmüştür.
Benzersiz acılar pahasına başa gelmiş bir şato, sanki
aniden harabeye dönüşmüştür.
İslam'ın kaderi Sakifede atanması gerekliydi. Bu mecliste
Ali aleyhisselâm, Hz. Selman, Hz. Ebuzer, Hz. Ammar,
Hz. Mikdad radıya'llâhu anhüm ve bu gibi sadık insanlar
yer almıyor!
Şimdi bu insanlar Fâtıma aleyhisselâmın evinde toplanıp.
Onları Ali aleyhisselâma bağlayan nedir?
Onlar ne Evs ne Hezrec kabilesindendir. Medine'de
adresleri, aşiret bağlılıkları yoktur. Onların bir bölümü
Hz. Selman (İranlı), Hz. Ebuzer (sahralı) gibi yabancılar,
Hz. Ammar gibi annesi Afrikalı siyah köle, babası
Yemenli kimsesizler, hurma satan Hz. Meysem gibi basit
insanlardır.
Fâtıma, Fâtıma’dır/Kadın 131
Ali aleyhisselâmın ışığına toplananlar!
Bu insanlar Hz Peygamber sallallâhü aleyhi ve sellem
azizleri idiler. Şimdi ise Ali' aleyhisselâmdan başka umut
yerleri yoktur. Ali aleyhisselâm kendisi de yalnızlıkda
onlardan farksızdır. Otuz birkaç yaşlı bu genç fakir ve
desteksizdir. Savaşlar kahramanı, ilim ve takva örneği
olan bir insan bugün sakin durmuştur.
Bir ruh kendi döneminin seviyesinden çok yüksek olursa
yalnız kalır. Güzelin varlığı ister istemez çirkinin varlığını
sıkıntıda koyuyor. Bu insan ne kadar tevazu gösterse de,
çevredekiler ona karşı çıkıyor. Bu ruhun gerçek yüceliği
etraftakileri sıkıyor ve ona tesir gösterilen kitlenin
seviyesine insin. Ali aleyhisselâmın küçültülmesine
gayret gösterenleri de işte onun yüceliği rahatsız
ediyordu.
Dolayısıyla, muhacir ve ensarın düşmanı olan Beni-
Ümeyye "Ali namaz kılmıyor" - diye avam kütle arasında
propaganda
yapıyordu.
Beni-Ümeyye
Peygamber
sallallâhü aleyhi ve sellemin hısımlarıdır, Ümmü'l-
Mü’minin Ebu Süfyan'ın kızıdır.
Ali aleyhisselâm caminin mihrabında katledildi. Dediler
ki: "Ali namaz kılıyordu ki, mescide girdi?" Ne büyük kin,
ne derin cehalet! Bu düşmanlık Ali aleyhisselâmı Bedir,
Hendek savaşlarında vurduğu darbelerine kahpece
cevabtır.
Başka bir ilginç nokta da var. Bu savaşlarda Ali'
aleyhisselâmdan kuvvet alıp Beni-Ümeyye ile savaşanlar
Dostları ilə paylaş: |