İnandığınız şey doğru veya yanlış d a olsa sonuç elde edersiniz.
Bilinciniz zihninizdeki düşünceye y a n ıt verir. Zihninizdeki
düşünceyi bir inanç olarak kabul edin, bu kadan bile yeterli
olacaktır.
Bilinçaltınızı yeniden tasarlayarak kendinizi yeniden
yaratabileceğinizden em in olabilirsiniz.
Z İH N İN İKİLİĞ İ
Sadece bir zihniniz var; ancak bu tek zihin birbirinden farklı
ve karakteristik iki işlevsel bölüme sahiptir. İkisini birbirinden
ayıran sınır, zihin bilimi öğrencileri tarafından iyi bilinir. Zihnin
iki işlevi birbirinden tamamen farklıdır. İkisinin de ayrı katkı ve
güçleri vardır.
J O S E P H M U R P H Y
22
Zilinin il kullanılır. Bunlar arasında öznel (objektif) ve nesnel (sübjektif)
zihin, bilinç ve bilinçaltı, uyanık ve uyuyan zihin, yüzeysel ve
derin benlik, istemli ve istemsiz zihin, erkek ve dişi zihin sayıla
bilir. Bütün bunlar, içlerinde barındıkları anlam ne olursa olsun,
bu ikiliğin kanıtıdır.
Kitap boyunca ben zihnin ikili doğasını anlatmak için
biHnç
ve
bilinçaltı
sözcüklerini kullanıyorum. Eğer size başka terimler
daha kolay geliyorsa, bunları kullanabilirsiniz. Önemli başlan
gıç noktası, zihnin ikili doğasını fark etmek ve tanımaktır.
B İLİN Ç VE BİLİNÇALTI
Zihnin iki işlevini anlamaya başlam anın en iyi yolu, onu bir bah
çe olarak düşünmektir. Siz de bahçıvansınız. Bütün gün boyunca
bilinçaltm ıza düşünce tohumları ekiyorsunuz. Çoğunlukla bunu
yaptığınızın farkında bile değilsiniz; çünkü tohumların tem elin
de alışageldiğiniz düşünme biçimi var. Bilinçaltmıza tohum ek
tikçe, bedeninizde ve çevrenizde ekinleri biçersiniz.
Bilinçaltmızı, iyi ya da kötü bütün tohum ların filizlenip ser
pileceği zengin bir toprak yatağı olarak düşünün. Dikenli bitki
ekerseniz, üzüm toplayabilir misiniz? Devedikeni ekerseniz, in
cir elde edebilir misiniz? Her düşünce bir neden, her koşul bir
sonuçtur. Bu nedenle düşüncelerinizin kontrolünü ele geçirm e
niz bu kadar önemlidir. Ancak bu şekilde yalnızca istenen koşul
ların ortaya çıkmasını sağlayabilirsiniz.
Şimdi huzur, mutluluk, doğru eylem, iyi niyet, başarı ve re-
tah düşünceleri ekmeye başlayın. Bu nitelikler üzerinde sessizce
ve inançla düşünün. Bunları bilinç ve mantığınızla kabul edin.
Bu harika düşünce tohumlarını zihninize ekmeye devam edin;
muhteşem bir ekin biçeceksiniz.
B İL İN Ç A L T IN IN G Ü C Ü
23
Zihniniz doğru düşündüğünde, gerçeği anladığınızda, bi
linçaltınızda depolanan düşünceler yapıcı, uyumlu ve huzurlu
olduğunda, bilinçaltınızın sihirli gücü buna karşılık verecektir.
Ortaya uyumlu koşulların, güzel bir çevrenin ve her şeyin en iyi
sinin çıkmasını sağlayacaktır. Düşünce süreçlerinizi kontrol et
meye başladığınızda, her türlü sorun ve zorlukta bilinçaltınızın
güçlerini kullanabilirsiniz. Her şeyi yöneten sınırsız güç ve her
şeye yeten yasayla bilinçli bir biçimde işbirliği yapabilirsiniz.
Çevrenize bakın. Nerede yaşarsanız yaşayın, nasıl bir top
lumun parçası olursanız olun, insanların çoğunluğunun dış
dünyada yaşadığını görürsünüz. Daha aydın olanlar ise daha
çok iç dünyalarıyla ilgilenm ektedirler. Onlar, iç dünyanın dış
dünyayı yarattığını fark etm işlerdir; bunu siz de fark edeceksi
niz. Düşünceleriniz, duygularınız ve hayalleriniz, deneyim le
rinizin düzenleyici prensipleridir. Tek yaratıcı güç, iç dünyadır.
İfade dünyanızda bulduğunuz her şey, sizin tarafınızdan zih
ninizin iç dünyasında, bilinçli ya da bilinçdışı olarak yaratıl
mıştır.
Bilinç ve bilinçaltınızın etkileşimi hakkındaki gerçeği öğ
rendikten sonra, bütün hayatınızı değiştirebilirsiniz. Dış ko
şulları değiştirmek istiyorsanız, nedeni değiştirmelisiniz. Bir
çok kişi, koşul ve durum ları, bu koşul ve durum ların üzerinde
çalışarak değiştirmeye uğraşır. Bu büyük bir zaman ve emek
kaybıdır. Koşulların bir nedenden kaynaklandığını göremezler.
Hayatınızdaki uyum suzluklardan, kafa karışıklıklarından, yok
sunluklardan ve sınırlamalardan kurtulm ak istiyorsanız, nedeni
ortadan kaldırmalısınız. Bu neden, bilinçaltımzı kullanm a biçi
miniz ve bilinçaltınızda teşvik ettiğiniz düşünce ve imgelerdir.
Nedeni değiştirirseniz, sonucu da değiştirebilirsiniz. Bu kadar
basit.
J O S E P H M U R P H Y
lU
Hepimiz sınırsız bir zenginliicler denizinde yaşıyorıı/. Uı
linçaltınız, bilinçli düşüncelerinize karşı çok hassastır. Hu bi
linçli düşünceler, bilinçaltınızın Sınırsız Zekasının, bilgeliğinin,
yaşamsal güçlerinin ve enerjilerinin aktığı matrisi oluşturur. Bu
matrisi daha olumlu bir yönde oluşturursanız, sınırsız enerjileri
kendi lehinize çevirebilirsiniz.
Bu kitabm her bölümü, zihnin yasalarını nasıl kullanaca
ğınız konusunda somut ve belirli örnekler sunmaktadır. Bu tek
nikleri kullanmayı öğrendiğinizde hayatınızda yoksulluk yerine
bolluk, boş inançlar ve cahillik yerine bilgelik, iç çekişmeler
yerine huzur, başarısızlık yerine, başarı, karanlık yerine ışık,
uyum suzluk yerine uyum, korku yerine inanç ve güven olacak.
Bundan daha büyük bir nimet olabilir mi?
Birçok önemli bilim adamı, sanatçı, şair, şarkıcı, yazar ve
mucit, bilinç ve bilinçaltının işleyişini çok iyi anlam aktadır. On
lara, hedeflerine ulaşmalarım sağlayan gücü veren de budur.
Büyük tenor Enrico Caruso bir keresinde sahne korkusu ya
şamıştı. Yoğun korkunun neden olduğu spazm lar boğaz kasla
rını sıkıyordu. Ses telleri felç olmuş, kullanılm az hale gelmişti.
Kostümü giymiş bir halde, yüzü ter içinde, sahnenin arkasında
dikiliyordu. Oysa o dakikalarda sabırsızca bekleyen binlerce ki
şilik seyircinin önüne çıkıp şarkı söylemesi gerekiyordu.
Titreyerek, “Şarkı söyleyemem.” dedi. “Bana gülecekler.
Kariyerim bitecek.”
Soyunma odasına gitmek üzere geri döndü. Sonra birden
durup bağırdı. “Küçük Ben, içimdeki Büyük Ben’i boğmaya ça
lışıyor!”
Yeniden sahneye doğru döndü ve dim dik durdu. “Çık bu
radan!” diye emretti. Küçük Ben’, kastederek. “İçimdeki Büyük
Ben şarkı söylemek istiyor.”
B İL İN Ç A L T IN IN G Ü C Ü
25
Caruso, Büyük Ben ile bilinçaltının sınırsız güç ve bilgeli
ğini kastediyordu. Bağırmaya başladı: “Çık! Çık dışarı! Büyük
Ben şarkı söyleyecek.”
Bilinçaltı buna içindeki yaşamsal güçleri serbest bırakarak
karşılık verdi. Caruso, çağrısının karşılığını alınca sahneye çıktı
ve şarkısını şahane bir biçimde seslendirdi. Dinleyenler büyü
lenmişlerdi.
Şimdiye kadar öğrendiklerinize dayanarak, C aruso’nun
zihnin iki aşam asını, bilinci - yani rasyoneli (ussal) - ve bilin-
çahm ı - yani irrasyoneli (usdışı) - anlayabildiğini görebilirsi
niz. Bilinçaltınız tepkiseldir. D üşüncelerinizin doğasına kar
şılık verir. Bilinciniz (Caruso’nun Küçük Ben’i) korku, endişe
ve üzüntüyle dolu olduğunda, bunların bilinçahınızda (Büyük
Ben) yarattığı olumsuz duygular ortaya çıkar. Panik, kötü his
ler ve um utsuzlukla bilincinizi istila ederler. Böyle bir durum
da siz de ünlü C aruso’nun yaptığını yapabilirsiniz. Z ihninizin
derinliklerinde ortaya çıkan irrasyonel duygularla olumlu ve
otoriter bir biçimde konuşabilirsiniz. Şöyle diyebilirsiniz: “D u
run. Sessiz olun. Kontrol bende. Bana itaat etm elisiniz. Benim
em irlerim e tabisiniz. Ait olm adığınız bir yere zorla girem ez
siniz.”
Derinlerdeki benliğinizin irrasyonel hareketine karşı otori
ter bir biçimde ve inanarak konuştuğunuzda, olacakları görüp
çok şaşıracaksınız. Zihniniz uyum ve huzura kavuşacak. Bilin-
çaltınız, bilince bağlı ve özneldir.
Dostları ilə paylaş: |