rayla kazanları,
aletleri, ölçüleri vb. kontrol ederler. Motor oda-
sındakiler nereye gittiklerini bilmezler; sadece komutları
yerine
getirirler. Eğer kaptan pusulaya, sekstanta ya da diğer aletlere
bağlı bulgularına dayanarak hatalı ya da yanlış talim atlar ve
rirse, kayalara bindirebilirler. Kontrol ve sorum luluk kaptanda
olduğu için, motor odasmdakiler ona itaat ederler.
Kaptan ne
yaptığım bilmek durumunda olduğundan, mürettebat onunla
tartışm az, yalnızca onun emirlerine uyar.
Kaptan gemisinin efendisidir ve istekleri yerine getirilir.
Aynı şekilde, bilinciniz de
geminizin - yani bedeninizin, çev
renizin ve ilişkilerinizin - kaptanı ve efendisidir. Bilinçaltınız,
ona bilinçaltınızın inandıklarını ve doğru kabul ettiklerini esas
alarak verdiğiniz emirlere uyar. Emirleri ve bunların temelini
sorgulamaz.
Eğer
kendinize sürekli, “Buna param yetmez.” diyorsanız,
bilinçaltınız sözünüzü dinler. İstediğiniz şeyi alabilecek durum
da olmayacağınıza inanır. Siz, “O arabaya, tatile, eve param
yetmez” demeye devam ettikçe, bilinçaltınızın em irlerinize uya
cağından emin olabilirsiniz. Hayatınız boyunca bütün bunların
yoksunluğunu çeker ve koşulların bunu gerektirdiğine inanırsı
nız. Bu koşulları olumsuz, reddedici düşüncelerinizle sizin biz
zat yarattığınızı fark etmezsiniz.
Geçen Noel’de, Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde öğren
ci olan Nina W. adında genç bir kadın, Beveıiy Hill’te şık bir
alışveriş merkezinde dolaşıyordu. İçi içine sığmıyordu. Tatilini
Buffalo, New York’taki ailesiyle birlikte geçirecekti.
Nina bir vitrinin önünden geçerken
gözüne çok güzel bir
İspanyol derisi çanta takıldı. Çantaya hevesle baktı. Ama sonra
fiyat etiketini görüp içini çekti.
B İL İN Ç A L T IN IN G Ü C Ü
27
Kendi kendine, “ Böyle pahalı bir çantaya asla param yet
mez.” demek üzereydi.
Sonra konuşmalarımdan birinde söylediğim bir şeyi hatır
ladı. “Olumsuz bir ifadeyi asla dile getirmeyin.
Hemen tersine
çevirin. Böylece hayatınızda mucizelerin gerçekleştiğini göre
ceksiniz.”
Vitrine bakarak, “O çanta benim.” dedi. “Satılık. Bunu zihin
sel olarak kabul ediyorum; bilinçaltım da onu aldığımı görüyor.”
O gün ilerleyen saatlerde Nina veda yemeği için nişanlısıyla
buluştu. Nişanlısının kolunun altında çok şık bir hediye paketi
vardı. Nina paketi soluğunu tutarak açtı. Bu, sabahleyin baktığı
ve kendisinin olarak belirlediği güzel deri çantaydı. Zihnini bek
lenti düşüncesiyle doldurmuştu.
Sonra meseleyi, başarm a gücü
ne sahip olan derin zihnine aktarmıştı.
Daha sonra Nina bana şunları söyledi: “O çantayı alacak
param yoktu, ama şimdi çanta benim. Parayı ve ihtiyacun olan
her şeyi nerede bulacağımı öğrendim; bu, içimde bulunan ebedi
yetin hazine sandığı.”
Dostları ilə paylaş: