111
Asker
Kraliçe
ġekil
6.2.
3. Devriye (asker) ve kraliçe karınca.
ġekil
6.2.
4. Formica rufa iĢçi karınca
Formica rufa rakımı 1000-2500 metre arasında olan ibreli ve ibreli-yapraklı karıĢık
ormanlarda koloniler halinde yaĢar ve genel olarak yuvalarını kapalılığın tam
olmadığı seyrek meĢcereler ile orman içi açıklıkların kenarlarında yaparlar.
ġekil
6.2.
5. Bir kırmızı orman karıncası yuvasının toprak üstü kısmı
112
Bütün kırmızı orman karıncaları, ekseriya dıĢı çürümeye yüz tutmuĢ ancak özü
oldukça sağlam ve reçineli bir dip kütüğün etrafında ibre, küçük dal parçaları, reçine
ve baĢkaca bitkisel maddelerden inĢa ettikleri çeĢitli büyüklükteki tepecikler
Ģeklinde ki yuvalarda koloniler halinde yaĢarlar.
6.2.
6. Ġğne yaprak ve küçük dal parçacıklarından oluĢturulmuĢ bir yuva.
Yuvanın içerisinde birçok ana ve tali yollar vardır. Bu ana yollara galeriler denir.
Bu yolların büyük bir bölümü yuvanın güneye ve güney doğuya bakan tarafından
tepeye çıkarlar. Ayrıca bu yollar toprağın 1-2 metre kadar derinliklerine kadar
inerler. Yuvalar içerisinde karıncaların giriĢ ve çıkıĢ galerileri mevcuttur. Yuvanın
içerisinde çeĢitli maksatlar için hazırlanmıĢ özel odacıklar bulunur.
Kraliçe karıncalar da diğer iĢçi karıncalar gibi ilkbaharda havaların ısınıp, karların
erimesiyle yuvanın üst yüzeyine kadar çıkarlar. Bu kraliçe karıncaların görevleri
hem yumurta yapmak ve hem de iĢçi karıncaların yuvada kalmalarını sağlamaktır.
Transplantasyon çalıĢmalarında kraliçe karıncaların yumurtalarını yuvanın en üst
kısmından baĢlayarak aĢağı kısımlara doğru yumurtalarını koyduğu görülmüĢtür. Bir
yuvada, yuvanın büyüklüğüne göre değiĢmekle birlikte ondan fazla kraliçe karınca
bulunmaktadır. Yirmi adedi aĢan kraliçe karınca tespit edilmiĢtir.
Erkek karıncalar kanatlıdırlar. Yuva içerisinde sayıları oldukça azdır. Kraliçelerin
döllenmesini sağlarlar. Dölleme dıĢında baĢka görevleri yoktur. Erkek karıncalar
toplu yaĢama dâhil olmaz, çiftleĢtikten sonra ölürler.
ĠĢçi karıncalar, besin toplama, yuvayı inĢa etme ve yuva yerinin seçimi görevini
görürler. DüĢmanları ile mücadele ederken tek silahları olan formik asidi kullanırlar.
Doğadaki mücadeleleri sırasında güçlerinin yetmediği her nesneyi formik asit ile
öldürerek ya da parçalayarak taĢıyabilecekleri büyüklüğe getirip yuvalarına
taĢırlar
113
6.2.
7. Ġri bir tırtılı etkisiz hale getirip, taĢımaya çalıĢan Formica rufa bireyleri.
Yuvada her türlü iĢi yine iĢçi karıncalar görürler. Ortalama ömürleri 6-10 yıl
kadardır. BaĢlarındaki kraliçe karıncalar da dâhil olmak üzere yuvada ki bütün iĢçi
karıncalar kıĢı uykuda geçirirler. Ġlkbaharda havaların ısınması ve karların erimesi
ile yuvanın üst kısmına çıkarlar ve havaların uygun hale gelmesi ile de doğaya
dağılarak yaĢamlarına devam ederler. ĠĢçi karıncalar yılda yaklaĢık olarak 200 gün
faaliyet gösterirler. Bu 200 gün içerisinde durmadan dinlenmeden ve ormandaki
ağaçların tepesine bile çıkarak orman sağlığı için çalıĢırlar. Bitip tükenmek bilmeyen
enerjileri vardır.
Formica rufa grubu karıncalardan, zararlı orman böceklerine karĢı yararlanmak için
geniĢ çapta araĢtırmalar ve uygulamalar yapılmaktadır. Bu çalıĢmalar sonunda
orman karıncalarının yayılıĢ alanlarının dıĢına çıkarılabilecekleri ve götürüldükleri
yerlere uyum sağlayabilecekleri anlaĢılmıĢtır. Kırmızı orman karıncaları ile özellikle
ormanlarımızda zarar yapan böceklerle biyolojik savaĢta yararlanma olanakları
bulunmaktadır.
6.2.
8. Kırmızı orman karıncalarının değiĢik yollardan besin sağlaması.
114
6.3.
Formica rufa L., Kırmızı Orman Karıncasının
Önemi
Kırmızı orman karıncası, Formica rufa L. ormanlarda zarar yapan Çam kese böceği,
Thaumetapoae pityocampa (Den.&Schiff.), Sedir yaprak kelebeği, Acleris undulana
(Wslm.), Çalı antenli çam yaprak arıları, Diprion pini ve Neodiprion sertifer ile
Sünger örücü, Lymantria dispar (L.) ve Altınkıçlı kelebek, Euproctis chrysorrhoea
(L.) gibi böceklerin biyolojik mücadelesinde yararlı olmaktadır. Böceklerin özellikle
larvaları kırmızı orman karıncaları tarafından besin olarak tüketilir ve çoğalmaları
önlenir. Zararlıların bulunduğu fakat karınca populasyonu olmayan bölgelere
transplantasyon çalıĢmaları ile nakilleri yapılmakta ve yeni götürülen bölgelere
%80‟lere varan oranlarda baĢarılı olunmaktadır.
6.3.1. Diprion pini (L.), Çalı antenli çam yaprakarısı
Tanımı. DiĢi erginler 8-11 mm boyda, vücutları kaba yapılı ve esas renk soluk sarıdır. Erkek erginler
6-9 mm boyda ve genellikle siyah renklidir. Antenler iki taraflı tarağımsı ve siyah renklidir.
Olgun larvalar 23-26 mm büyüklüğündedir. BaĢları kahverengimsi esmer, vücutları genel olarak sarı
ile sarımsı yeĢil arasında değiĢir. Esmer renkli olanları da mevcuttur. Vücutlarının yanlarında bir sıra
üzerine dizilmiĢ noktalar halinde siyah lekeler mevcuttur.
YayılıĢı: Avrupa, Rusya Federasyonu, Kuzey Afrika ve Kuzey Amerika‟da yayılmıĢtır. Türkiye‟de Afyon,
Amasya, Ankara, Artvin, Antalya, Bolu, Çanakkale, Edirne, Elazığ, Erzurum, EskiĢehir, Giresun,
GümüĢhane, Isparta, Ġstanbul, KahramanmaraĢ, Kastamonu, Konya, Mersin, Muğla, Sakarya, Sinop,
UĢak, Zonguldak.
Zararı: Ağaçların iğne yapraklarını yemek suretiyle zarar yapar. Genellikle bir yaĢını doldurmuĢ iğne
yaprakları yerler. Esas konukçusu Sarıçamdır. Fakat diğer çam türlerinde de yaĢar.
ġekil XX. Diprion pini diĢi ve erkek erginleri.
ġekil xx. D. pini‟nin beslenen larvaları
Biyolojisi:
Çam yaprakarısı, Diprion pini (L.) (Hymenoptera: Diprionidae) sarıçamı, Pinus sylvestris L., tercih etse
de çeĢitli çam türlerinin iğne yapraklarından beslenir. Bu böcek yukarı yükseltilerde ve Avrupa‟nın
kuzeyinde univoltine, merkezi ve güney Avrupa‟daki bölgelerde ise. Ülkemizde iki generasyon üretir.
DiĢileri iğne yaprakların kenarlarında yumurta koyma borusu ile açtıkları çentiklere 80-120 kadar
yumurta koyar ve yumurtalarını sarımsı beyaz bir salgıyla örterler. Bir yumurta kümesinden çıkan
larvalar birlikte beslenir ve bir koloni oluĢturur. Her iğne yaprakta 3-5 adet yalancı tırtıl bulunur.
Dostları ilə paylaş: |